Kısa adı EMB(Executif) olan Belçika Müslümanlar Temsil Kurumu başkanı Coşkun Beyazgül'ün basına yönelik yaptığı son açıklamalarda meydana gelen tüm olumsuz gelişmelere rağmen "biz hiçbir hata yapmadık, her şey düzgün gidiyor, basına yansıyan yolsuzluk olayları daha önceki yönetim ile ilgili" şeklindeki açıklamaları ile hem kendini, hemde başkanı olduğu kurumu gülünç duruma düşürdü.

Belçika Müslüman Temsil Kurumu Başkanı Coşkun Beyazgül, düzenlediği basın toplantısında, Belçika Müslüman Temsil Kurumu'na yönelik karalama çalışmalarında bulunanlar olduğunu ve kendilerinin meydana gelen bazı yanlışlarda sorumluluklarının olmadığını belirttiği açıklamaları Belçika ve Türk basınında oldukça geniş yer buldu.
 
Executif kurumu 2001-04 yılları arası yaptığı bazı yanlış icraatları sonrası bir şekilde fes edilmişti. 2005 yılında yapılan seçimlerden sonra oluşturulan yeni yönetimde izlenen yanlış yol sebebiyle bir önceki yönetimde yapılan benzer hatalar tekrarlanmış ve bu yönde Brüksel savcılığı tarafından kurumun kapısına kilit vurulmuş ve hatta bazı yöneticiler bu yönde tutuklanarak sorgulanmıştı.
 
Belçika kamuoyuna yansıyan bilgilere göre yapılan bir çok haksız ödemeler, yanlış icraatlar, resmi evraklarda tahrifat, görevi suistimal gibi suçlamalar gerek resmi makamlar, gerekse bu konuda söz hakkı bulunan kurumlar ve kişiler tarafından sık sık gündeme getirilmiştir.
 
Geçtiğimiz günlerde bu yönde Executif bünyesinde 3 üyenin görevi bırakması ile başlayan süreç, genel kurulda 7 diğer üyenin görevine son verilmesi ile yeni bir boyut kazandı. Şu anda toplam 17 üyesi olması gereken kurumda sadece 7 üye görevde kalmış durumda. Genel kurulda iki üyenin dışında güven oyu alan üyelerin önemli bir bölümünün ise 1 oy farkla görevde kalması ise ayrı bir ince nokta olarak dikkat çekiyor. 
  
Tüm bu olumsuz gelişmelere rağmen Executif başkanı Coşkun Beyazgül bu gelişmelerde bizim bir yanlışımız yok, bunlar daha önceki yönetimin hataları ile ilgili gibi saçma ve aslı olmayan açıklamalar yapabiliyor. Buna karşılık 6 kasım Salı günü Belçika basınına yansıyan bir başka haberde Executif kurumunun şu andaki yöneticilerininde Brüksel başsavcısı Michel Claise tarafından mali konularda yolsuzluk suçlaması zannı altında oldukları açıklandı.
 
Executif bünyesinde 2005 yılından itibaren yapılan bir çok yanlış icraatın henüz tam anlamıyla tartışılamadığı da gündeme getirilen tartışmalı konularda açıkça görülüyor. Bunları başında hapishanelere yapılan din görevlilerinin atamalarında izlenen yol, Executif'de yapılan yeni mutfak konusu, Executif envanterine kayıtlı araçların alınışı ve yöneticiler tarafından kullanılış şekli, üyeler için alınan pahalı GSM ve dizüstü bilgisayarlar, yeni din kültür dersleri öğretmenlerinin atama yöntemi, bazı yöneticilerin dolaylı ünvan ve gelir edinmeleri, mali konularda yapılan tartışmalı ödemeler ve evraklarda sahtekarlık gibi henüz tam olarak cevaplanamayan bir çok nokta bulunuyor.
 
Tüm bu tartışmalı noktalar cevapsız kalırken, Executif yönetim kurulu üyelerinin tümünün istifa ederek yeni bir yönetim kurulu oluşturulması gerekirken, bir şekilde genel kurulda birkaç arkadaşıyla güvenoyu alan Coşkun Beyazgül'ün tüm hataları başkalarının sırtına yükleyerek "ben tertemiz, hatasız bir üyeyim" anlamına gelen açıklamalarda bulunması kendisini olduğu kadar kurumuda gülünç ve güvenilmez bir hale getirdiği görülüyor.