'Türk toplumunda camilere ayrı bir önem veriliyor.'
Her yıl 1 - 7 Ekim tarihleri arasında kutlanan Camiler Haftası, bu sene Ramazan Bayramına denk gelmesi sebebiyle 13 - 19 Ekim tarihleri arasında kutlanıyor..
Bugün başlayan 'Camiler ve Din Görevlileri Haftası' Belçika'da Türk Diyanet Vakfı'na bağlı Camiler'de de 38 farklı etkinlik çerçevesinde kutlanmaya başlandı.
Bu yönde görüşlerini belirten Yeşil Camii Din Görevlisi Bekir Demir 'Houthalen'de bu hafta boyu hatim indirileceği, Cuma günü ise hatim duası okunacağı, Camii ziyaret amacı ile gelen Belçikalı ve diğer din ve milletlerin vatandaşlarına 'İslam Dini ve Camilerimiz' hakkında bilgiler verileceği, Yeşil Camii Kütüphanesinde bulunan kitapların çoğaltılacağı ve çocukların, gençlerin ve yetişkinlerin daha çok kitap okumaları için teşvik edileceği ve hafta boyunca Camilere gelen vatandaşlara çok yönlü vaaz ve nasihatlarda bulunulacağını' ifade etti.
Camiler hakkında:
İslam tarihi kaynaklarına göre, İslam'da ilk mescit Hazreti Peygamberin Mekke'den Medine'ye hicreti sırasında Kuba'da bizzat kendisinin de taş ve kerpiç taşımak suretiyle yaptırdığı Kuba Mescidi olmuştur. Medine'ye vardığında da kendisine ikamet edeceği bir ev yapmadan önce mescidi yaptırmıştır ki, sevgili Peygamberimizin bu hareketi, camilerin önemini ve zaruretini ortaya koymuştur.
Müslümanlar da Resulullah'ın gösterdiği bu hassasiyeti hissederek, ihtiyaç duyulan yerlere camii ve mescitler yaptırarak Cenab-ı Hak'ın Tevbe Suresi 18. ayette, 'Allah'a ve ahiret gününe inananlar, Allah'ın mescitlerini yani camilerini imar eder' buyurmuş olduğundan, mescitleri Allah'ın mülkiyeti olarak değerlendirmiş ve Hazreti Peygamber'in, 'Allah için mescit ve cami yapan kimseye, Allahü teala benzeri ile karşılık verecek, cennette ona bir köşk ihsan edecektir' müjdesi ile de bu mükafatı yakalamak ve iman ispatı için adeta yarışa girmişlerdir..
Tarihi seyir içerisinde baktığımızda geçmişten günümüze uzanan zaman içerisinde, ecdadın her gittiği yerde yaptırdığı camiler, bu hizmetin manevi mükafatına verilen önem anlaşılmakla yükselen minareler ve buralar Türk yurdunun sembolü olmuşlardır. Aynı gelenek yurdumuzun her köşesinde, yine yurt dışında bulunan vatandaşlarımızın bulundukları yerlerde yaptırmakta oldukları camiiler, halkımızın ve müslümanların camilere verdiği önemi göstermektedir.
Gelecek nesillerin de aynı duygu ve düşünce içerisinde olmalıdır.. Camiler, Allah'a sığınma yerleridir. Camilerde sevgi vardır, yardımlaşma vardır, sıkıntılar karşısında beraber ağlama beraber gülme vardır. Ellerin beraber açıldığı, duaların beraberce yapıldığı, Allah'ın evleri olarak değerlendirilen ve peygamberimizin, yapan ve koruyanlar için cennette makam verileceğini müjdelediği bu mekanları, camileri koruyalım, bakıma hassasiyet gösterelim, unutmayalım, ibadetsiz din olmadığı gibi, ibadet hanesiz din de yoktur.
Camileri inşa edenlerin, onaranların, yapımı ve onarımı için maddi ve manevi katkıda bulunanların da ve gerekse din hizmeti gören, beş vakit camide görev yapanların da gayesi Allah'ın rızasını kazanmaktır. O halde görev yapanda, maddi katkıda bulunanlarda imar edip onaranlar da Allah'ın evine hizmet ediyorlar demektir..
Kaynak:Y.Ş/Türkiye