Haberin yayım tarihi
2009-08-12
Haberin bulunduğu kategoriler

Duyarlı Toplum olmalıyız.

Milletimizi,millet yapan değerlere sahib olmalıyız. Bu duygularla donanımlı güclü,etkili toplum olmak yolunda emin kararlı adımlarla yürümeliyiz.

Tarihi düsmanlarımız zaman,zaman bizlere dostluk gülüşleri atarak,kinlerini kuşmaya, o tarihi kin ve nefretleriyle milletimizin değerlerini hiçe sayarak,saldırılarına devam etmektedirler. Ülkemizde yaşayan,sözde aydınlarımız belki bunun farkında olmayabilirler.

Ülkemizin dışında yaşayan bizler her gün her saat bu olaylarla karşı karşıya kalmaktayız.
Almanya da basılan gazetelerimizin gündeme getirdiği Schalke spor'un marşı gündemize bomba gibi düştü. Biz bu marşı tartışırken, haklı olarak biz Türk gazetecileri de Alman basını topa tutuyor.

60 Yıllık Marş

Peygamberimiz Hz. Muhammed'in isminin geçmesi nedeniyle Müslümanlardan tepki alan kulüp, aralarında Osnabrück Üniversitesi'nden Prof. Bülent Uçar'ın da bulunduğu İslam uzmanlarının görüşüne başvurdu. Süddeutsche Zeitung gazetesinin haberine göre, bu görüşler ışığında marş sözlerinin İslam'a yönelik herhangi bir olumsuzluk içermediği sonucuna varan Schalke, marşın sözlerinin değiştirilmesine gerek olmadığı kararını aldı.

Marşın tartışılan sözleri

Neredeyse yarım asır önce yazılan ve Türk basını tarafından bir hafta önce gündeme getirilen Schalke kulübünün marşında tartışmaya neden olan sözler şu şekilde:

"Muhammed bir peygamberdi, futbol oyunundan anlamazdı.

Ancak (buna rağmen) bütün güzel ve ihtişamlı renkler arasından

O da, mavi ve beyazı düşündü."

Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi Genel Sekreteri Ayman Mazyek, Müslümanları olaya mizahi çerçeveden yaklaşmaya ve Hz. Muhammed'in adının geçtiği satırları daha sakin bakmaya çağırdı Mazyek, "Hz. Muhammed'in yaşadığı dönemde, 6'ncı, 7'nci yüzyılda futbol daha icat edilmemişti. Dolayısıyla peygamberin, bu satırlarda dile getirildiği gibi, futboldan anlaması da mümkün değildi" görüşünü dile getirdi. Mazyek, Alman basınına yaptığı açıklamada, bazı Müslümanların yıllar sonra marşa tepki göstermesini şöyle yorumladı:
"Dresden'de başörtülü bir Müslüman kadının öldürülmesinden sonra Müslüman toplum içinde de sinirler hayli gergin. Gerek bu olay, gerekse Alman siyaseti ve toplumunun meseleye yeterli duyarlılığı göstermemesi, Müslümanların güvenini büyük ölçüde sarstı. İşte (Schalke olayında da) oluşan tepkilerin bu bağlamda irdelenmesi gerektiğini düşünüyorum. Yani çok fazla abartmamak gerek. Farklı koşullar mevcut olsaydı, konu bu kadar hararetli bir boyut kazanmayabilirdi."

Kendimize Öz Eleştiri

Almanya'ya Türk göcünün üzerinden elli yıl gibi bir zaman dilimi geçmiş bulunmaktadır. Bu yarımasırlık süre içerisinde Almanya'da görev yapan resmi görevlilerimiz ve vatandaşlarımız neden haberdar olmamışlar . Schalke Spor'un marşını dinlemiş, tepkiyi de geçen bunca asıra rağmen yeni veriyoruz.Bizler bu konuda kendimizi eleştirmemiz gerekmektedir.

Almanlar haklı olarak, Schalke spor'da oynayan milli futbolcularımızın olduğunu (Altıntop) kardeşlerden bahsediyorlar. Bu güne kadar hiç tepki gösreilmezken bu gün niye diyorlar.

Efendim, İslam aleminin peygamberi marşlarına neden konu ediliyor, bunun da Schalkeliler öz eleştiri yapmalılar, bu marşlarını değiştirmeliler, veya Hz Muhammed ismi bu şiirden çıkarılmalı.

Altı ay'dır vitrinde asılıduran ayet yazılı elbise

Geçtiğimiz aylardan bir gün bir konfeksiyon vitrininde, Arapça (Kuran-i Kerim ) yazılı bayan elbisesi dikkatimi çekti. İçeri girdim, fiyatını öğrendim.Daha sonra bu elbisenin nereden geldiğini sordum,bana "Marako'dan geldiği elde vitrinle beraber üç takım kaldığı "söylendi.
Daha sonra bu elbisede neleryazılı olduğunu öğrenmek için, bulunduğum şehrin imamlarını bu vitrinde asili olan elbisedeki yazıları okumalarıyla, elbisede Kuran ayetleri olduğunu öğrenmiş olduk. Firma sahibine ," Bu birmilyar müslümanlara hakarettir. Kuran ayetleri elbiselere nakış olamaz. Bunu lütven satmayınız"dedim.İş yeri sahibi olan bayan, benim gazeteci olduğumu kendi işyerinde çalışan Türk işçisinden öğrenmiş,bana dönerek, "Benim bu işyerimde bu elbiseler altı aydır vitrinimde asılı, bu güne kadar da çok da satışımız oldu,karşı komşumuz Türk iş yeri,caddelerde de sizin gibi Türkler geçiyor, İş yerimde Türk'de çalışıyor. Bana bu güne kadar kimse tebki göstermedi. Şimdi polis çağırıyorum, lütfen işyerimi terk edin diyerek beni tehdit etti.

Daha sonra, ben de konfeksiyon dükkanından ayrıldım. İkinci günü gittiğimde elbisenin vitrinden indirildiğini gördüm. Bu tür olayları daha öncede yaşadık, Almanya'nin magzalar zinciri olan Hörte gibi büyük firma, bayan mayo'lara da kuran ayatleri yazmıştı. Atib teşkilatının yayın organı olan "Yenigün" dergisi gündeme getirdi. Almanya da yaşan müslümanlar dan fax'lı telefonlu mektuplu imzalı tepkileri alınca tüm magzalarından ayetli bu elbiseleri toplattı. Burada bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Bu tür olaylarda "bana ne" demeyelim. [ZpicR:12273]

Tepkimizi demokratik ve hukuki yollardan ayrılmadan gösterelim. Avrupa'da müslüman dendimi ilk akla gelen Millet Türkler gelmektedir. Ecdadımızın büyüklügünü ve onun torunları olan biz Türklerin tebkilerini ölçmek için zaman,zaman bu tür olaylarla karşılaşmaktayız. Tepki büyük olunca özürde dileniyor, elbiseler toplanıyor. Schalke Spor kulüb marşı için Almanya Türk toplum önderlerinden bir seda çıkmamaktadır.

Nedensebu tebkiler biz gazetecilerin üzerinden yapılıyor. Medyatik dernek ve federasyon başkanları bu tür konularda sesiz kalmayı tercih ediyorlar.Aslında değerlerimize yapılan bu tür saldırılarda beraberce resmi kurumlara şikayetlerimizi yaptığımız zaman tepkilerimiz herzaman yerini bulçaktir yeterki duyarlı toplum olalım. Ben buna inanıyorum.

Doğan Tufan
dogan.tufan66@googlemail.com 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.