Kısa adı AWEX olan Valon İhracat Ajansı verilerine göre, 2009 yılının ilk üç aylık döneminde Valonya'nın ihracatında % 19 düşme olmasına rağmen, aynı dönemde müslüman ülkelere yönelik ihracat ortalama % 2 ilâ 3 oranında artmış.
Bu nedenle ilgili kamu kuruluşu "Helal Ürün Sertifikası" konusunu incelemeye almış.
AWEX ilk aşamada helal ihraç ürünü öneren Valon üreticilerin envanteri çıkartılacak.
Bu şirketler bir broşür ve cd-rom halinde AWEX ticari ataşelerine promosyon malzemesi olarak gönderilecek.
Helal Ürün Sertifikası için merkezi Brüksel'de bulunan European Islamic Halal Certification kuruluşuna başvurulacak.
2009 yılının birinci üç aylık döneminde ve global krize rağmen Valonyanın İran, Kuveyt ve Katar gibi ülkelere olan ihracatında müthiş bir patlama yaşanırken, Orta ve Yakın Doğu'ya olan ortalama artış oranı % 13 dolayında.
***
Sık sık dile getirdiğim bir imaj vardır.
Her zaman dediğim gibi Berlin Duvarı, yani komünizmin enkazı, emekçilerin üzerine yıkıldı.
Özünde rekabetçi kapitalist sistem kavgasız savaşsız yaşayamaz.
Düşman bulamasa kendi gölgesine ateş eder kovboy…
Zira üretilenin tüketilmesi gerekir.
"Mermi ata ata, hapis yata yata biter"miş !
Tüketmeden tükenen bir yaşam insan haklarına aykırı herşeyden önce… değil mi Sam amca ?
***
Dün İstanbul'un meşhur Vadi'sinde dünyanın godomanları toplandılar.
IMF'ciler ve DB'ciler, G-20'ciler hepsi oradaydılar.
Toplantıyı onurlandıran T.C.Başbakanı açılış konuşmasını yaptı ve kendisini pür dikkat dinleyenleri dışarıda gösteri yapan gençlerin sesine kulak vermeye davet etti…
Gösteri diye ifade edilen ise gençler ile halk destekli polis arasında yaşanan Taksim Meydanı-İstiklal Caddesi savaşıydı.
Ve hatta bir ilk bile yaşandı.
TV kanallarının yalancısıyım.
Polis ilk kez göstericilerin yerden alıp iade olarak polise atamadığı bir gaz bombası kullanmış.
***
Gençlerin derdi ne ?
İş bulamamak, para kazanamamak, üretimden pay alamamak.
Batıda hükümetlerin derdi ne ?
İstihdamı korumak, para kazanmaya devam etmek, refah düzeylerini olabildiğince korumak.
Kolay mı ?
Hayır, ama imkansız değil.
Peki şiddet çözüm mü ?
Hiç değil !
O halde aramaya devam…
***
Belçika yaklaşık 30.000 km² yüzölçümlü küçücük bir ülke.
Toprak olarak Türkiye'nin 26 da biri kadar.
Flaman Barış Enstitüsü'nün (VVI) verilerine göre Belçika'nın son 5 yılda verdiği silah ihraç lisansı tutarı 4,5 milyar avro.
Bunun yüzde 60 ını Valon Bölgesi karşılıyor ve ihracatın yüzde 30 u ABD'ye gidiyor.
Satılan silahların küçük ve hafif olduğu söyleniyorsa da, bakmayın siz, silah silahtır.
"Silahla şaka olmaz, şeytan doldurur" derdi büyüklerimiz…
***
Amaç salt para kazanmak olunca herkes ne satabiliyorsa onu satıyor.
Arz-talep kanunu gereği…
Üretmek ve satmak kolay, ah o gözü kör olasıca rekabet olmasa…
Rekabet olmayınca da tekelcilik yerleşiyor ve kalite gelişmiyor.
"Ucuz etin yahnisi yavan oluyor".
***
Bu haber biraz potpuri oldu.
Muvzuyu dağıtmış ve saçmalamış olabilirim.
Kabul buyurursanız bir tek özrüm var…
Epeycedir yazmadım, zira içimden gelmedi.
Hepsi bu.
Yakup Yurt ©
Brüksel, 07 Ekim 2009