BU SAYIDA:
AB-TÜRKİYE
AB - GÜRCİSTAN
LİZBON ANTLAŞMASI
GİRİŞİMCİLİK
ULAŞTIRMA
ÇEVRE
REKABET
ADALET VE İÇİŞLERİ
EKONOMİ
AB-Türkiye
- AB Dönem Başkanı İsveç, Türkiye ve Ermenistan arasında 10 Ekim'de Zürih'te imzalanan Diplomatik İlişkilerin Kurulması ve İkili İlişkilerin Geliştirilmesine Dair Protokoller ile ilgili bir açıklama yayınladı. İmzalanan protokollerin bölgenin güvenliği ve istikrarı açısından çok önemli olduğu belirtilen açıklamada AB'nin bu süreci desteklediği, en kısa zamanda protokolün onaylanması ve hayata geçirilmesini temenni ettiği yer alıyor.
- AB Komisyonu, Türkiye ile Ermenistan arasında imzalanan protokolleri memnunlukla karşıladı. Komisyon, bu protokollerin iki ülkenin uzlaşmaya hazır olduğunun kuvvetli bir göstergesi ve ayrıca Güney Kafkasya'daki anlaşmazlıkların çözümü için cesur ve ileri görüşlü bir adım olarak gördüğünü belirtti.
Avrupa Komisyonu'nun dış ilişkilerden sorumlu üyesi Benita Ferrero-Waldner, bölgedeki anlaşmazlıkların ve özellikle Dağlık Karabağ sorununun çözümü için yeni bir sayfa açıldığını vurgulayarak, Ermenistan ve Azerbaycan'ı ortak meselelerinin Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (OSCE) Minsk Grubu bünyesinde çözümüne gayret göstermelerine davet etti.
Komisyon, iki ülke hükümetlerine protokollerin belirlenen zamanda uygulamaya geçmesi çağrısında bulunurken, sınırın açılmasıyla ilgili olarak iki tarafa da destek sözü verdi.
- AB Komisyonu, 14 Ekim'de açıklanacak olan 2009 İlerleme Raporu'nda Türkiye'nin sivilleşme ve demokratikleşme adımlarına tam destek vererek ve 1980'deki askeri müdahale sonrasında hazırlanan mevcut Anayasa'nın değiştirilmesini gerektiği konusunda geniş bir kamu bilinci olduğuna değinerek, bu konudaki çabaların desteklendiğini belirtecek. Rapor taslağında askeri personelin barış döneminde sivil mahkemelerde yargılanmasına yönelik yasal düzenlemeyle ilgili olarak da Türkiye'nin AB standartlarına ulaştığını belirtiliyor. Taslak raporda belirtilen ve kesin olarak 14 Ekim'de yayınlanacak olan raporda da yer alması beklenen noktalar şunlardır:
• Reform sürecinin hızlandırılması gereklidir.
• Hükümet Kürt sorununu çözmek amacıyla ilgili geniş kapsamlı olarak kamuoyunda bir tartışma başlatmıştır.
• AB müktesebatının uyarlanması için Ulusal Program kabul edilmiştir.
• Ergenekon davası Türkiye'nin demokratik kurumlarının işleyişini ve hukukun üstünlüğünü güçlendirmesi için bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.
• Basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü, inanç özgürlüğü, askerin sivil denetime tabi olması, sendikal haklar ve kadın hakları konuları endişe vermektedir.
• Anayasa reformu için siyasi partiler arası diyaloğun iyileştirilmesi gereklidir.
• G. Kıbrıs'la ilişkilerin normalleştirilmesi konusunda aşama kaydedilmemiştir. Ek Protokol uygulamaya konulmamıştır.
• DTP'nin kapatılma davası süreci hala sonuçlandırılmamıştır.
• Siyasi partiler yasası Avrupa standartlarına uygun hale getirilmemiştir.
• Yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve etkinliği alanlarındaki aksamalar endişe verici olmaya devam etmektedir.
• Şemdinli davası sonuçlandırılmamıştır.
• Yolsuzlukla mücadele alanında sınırlı ilerleme sağlanmıştır.
• Doğan Medya Grubu'na yönelik iki dava basın özgürlüğünü göz ardı etmektedir. Vergiyle ilgili bu davaların orantılılık ve adil olma ilkelerine uygun bir şekilde ele alınması gereklidir.
• Kadına yönelik şiddet, zorla evlilik ve töre cinayetleri ciddi biçimde sorun oluşturmaya devam etmektedir.
• Çocukların çalıştırılması konusunda ilerleme sağlanmamıştır. Ulusal kurumların bu konudaki kapasitesi ve denetimler yetersizdir.
• Çocuk mahkemelerinin sayısı yetersizdir. Çocukların yetişkinler gibi yargılanmaları sonucu orantısız bir şekilde cezalandırılması endişe vericidir.
• Türkçe konuşamayan kişilerin kamu hizmetlerinden yararlanabilmesi konusunda hiçbir önlem alınmamıştır.
• Türkiye-Suriye sınırının mayınlardan arındırılmasıyla ilgili yasa TBMM'den geçmiş ancak bu konuda herhangi bir sonuç elde edilmemiştir.
• Ekonomik krizin Türkiye üzerindeki olumsuz etkileri görülebilir olmaya başlamıştır.
• İşsizlik oranı 2009 ortasında %13'e ulaşmıştır. Gençler arasında işsizlik oranı %24'e çıkmıştır. İş arayanların yarıdan fazlası uzun dönemdir iş aramaktadır.
• Kadınlar mevcut işgücünün %24'ünü oluşturmaktadır.
- Bocconi Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre Türkiye yılda 20 milyar $ yabancı sermaye çekebilecek kapasitede. İtalyan il Sole 24 Ore gazetesinde yayınlanan araştırmaya göre Türkiye doğrudan yabancı yatırım çekme açısından çok yüksek bir potansiyele sahip. Doğu Avrupa, Balkanlar, Karadeniz ile Yakın Doğu arasında köprü durumdaki Türkiye'nin bölgedeki en büyük ekonomi durumunda olması yatırımcılar açısından büyük bir avantaj olarak gösteriliyor. Araştırmaya göre Türkiye'deki doğrudan yabancı yatırımların toplamı mevcut seviyesinin iki ve hatta üç katına çıkabilme potansiyeli taşıyor.
- AB Komisyonu Adana İçel Hatay Araç Muayene Hizmetleri Yapım ve İşletim A.Ş'nin İngiltere merkezli Bridgepoint Capital Group Limited şirketi tarafından satın alınması işleminin AB şirket birleşmeleri kurallarıyla uyumlu olduğuna karar verdi. Ayrıca Almanya merkezli TÜV SÜD ile TÜVTURK Kuzey Taşıt Muayene İstasyonları Yapım ve İşletim A.Ş.; TÜVTURK Güney Taşıt Muayene İstasyonları Yapım ve İşletim A.Ş. ve TÜVTURK İstanbul Taşıt Muayene İstasyonları Yapım ve İşletim A.Ş.'nin de Bridgepoint ile birleşmeleri onaylandı.
AB - Gürcistan
- AB ve Gürcistan Ortak Sivil Havacılık Anlaşması müzakerelerine başladı. 6-7 Ekim tarihlerinde başlayan müzakereler sonucunda imzalanacak anlaşmayla karşılıklı olarak havacılık sektörlerinin açılması ve Gürcistan'ın AB'nin sivil havacılık yapısıyla bütünleşmesi mümkün olacak. Gürcistan sivil havacılık kurallarını AB standartlarıyla uyumlu hale getirmek için ilgili müktesebatın büyük bir bölümünü iç yasalarına uyarlayacak. Bu anlaşma ile AB de komşularıyla arasında Ortak Havacılık Alanı kurulmasında bir aşama daha kaydetmiş olacak.
AB Genişleme
- AB Komisyonu Sırbistan'a Sırp hükümetinin Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yaptığı uyum programı anlaşmasının gerekliliklerini yerine getirebilmesini sağlamak üzere 200 milyon €'luk kredi veriyor. Kredi 2010 yılının ikinci ve dördüncü çeyreklerinde olmak üzere iki taksit halinde verilecek. Sırbistan'a Ağustos ayında Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı'ndan (IPA) 100 milyon €'luk kaynak sağlanmıştı.
Küresel ekonomik krizin Sırbistan üzerindeki etkilerinin hissedilir hale gelmesi sonrasında, Sırp hükümeti IMF ile 3 milyar €'luk "Stand-By Anlaşması" imzaladı. Krizden etkilenen Sırbistan'ın 2009 yılı gayrı safi milli hasılasının (GSMH) %4 azalacağı, bütçe açığının ise GSMH'nın %4,5'ine çıkacağı öngörülüyor. Sırp ekonomisinin 2010 yılında yavaş bir toparlanma sürecine girmesi bekleniyor.
Avrupa Yatırım Bankası ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Sırbistan ve diğer Batı Balkan ülkelerine daha fazla kaynak aktararak bu ülkelerde krizin yarattığı etkileri hafifletmeye çalışıyor.
Lizbon Antlaşması
- Polonya, Lizbon Antlaşması'nı 10 Ekim'de onaylayarak AB'nin Antlaşma'nın kabulüne bir adım daha yaklaşmasını sağladı. Varşova'da yapılan imza töreninde Polonya Cumhurbaşkanı Lech Kaczinski, onay kararını İrlanda'da yapılan referandumun sonucu üzerine vereceğini daha önce açıklamış olduğunu tekrar vurguladı. Polonya'nın imzası ardından Antlaşmayı henüz kabul etmeyen tek üye ülke olan Çek Cumhuriyeti'nde nihai karar, Anayasa Mahkemesinin antlaşma metnini incelemesi bittikten sonra verilecek.
Girişimcilik
- Avrupa Genç Girişimciler Konfederasyonu YES'in yıllık EXECOM toplantısı 24-26 Eylül tarihlerinde İstanbul'da gerçekleşti. Konfederasyon'un üyesi Türk Genç İş Adamları Derneği'nin (TÜGİAD) ev sahipliğinde gerçekleşen toplantı ve konferanslarda Avrupalı genç girişimciler, yeni ve yenilenebilir iş alanlarının gelişimi konusunda fikir alışverişinde bulundular.
YES Başkanı Martin Ohneberg ile Genel Direktör Suat Lemi Şişik, girişimcilikte yaratıcılık ve yenilikçiliğin gelişmesi için Avrupa çapında karşılıklı işbirliğinin önemini vurguladılar.
Ana konusu "Yeni İş Modelleri" olan konferans dizisinde Devlet Bakanı ve AB Başmüzakerecisi Egemen Bağış, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Araştırme Geliştirme Genel Müdürü Ziya Karabulut TÜGİAD Başkanı Lütfü Küçük, CISCO Systems Başkan Yardımcısı Kaan Terzioğlu, MOBILERA İcra Kurulu Başkanı Ferda Kertmelioğlu ile Türk Henkel Kurumsal İletişim Müdürü Hande Ardane konuşmacı olarak yer aldılar.
- Türkiye'den Kadın Girişimciler Derneği'nin de (KAGİDER) katılımıyla oluşturulan Avrupa kadın girişimciliği kampanyası, 7-9 Ekim tarihlerinde Stockholm'da düzenlenen etkinlik ile başladı. 130 Avrupalı iş kadınının Avrupa Girişimcilik Elçileri olarak önayak olduğu kampanya, bu kişilerin rol modeli olarak kadınları girişimci olmaya ve kendi şirketlerini kurmaya teşvik edeceği çalışmalar içeriyor.
2008 Küçük İşletmeler Yasası, girişimciliğe genel yaklaşımı geliştirme kapsamında iş dünyasına daha çok kadının katılımının sağlanması çağrısında bulunuyor. AB çapında serbest çalışan kadınların sayısının erkeklere göre az oluşunun yanı sıra, kendi işini kuran veya kurma gayretinde olanlarda da kadınların oranı erkeklere göre düşük. Kadın girişimci oranı serbest çalışanlar arasında %34,4, sanayide ise %20 olarak gösteriliyor.
Ulaştırma
- AB Komisyonu, tek bir abonelik sözleşmesi ve araçta bulundurulacak tek bir otomatik geçiş ünitesi ile Avrupa genelindeki yol geçiş ücretlerinin ödenmesine olanak sağlayacak Avrupa Elektronik Geçiş Hizmeti'nin (European Electronic Toll Service - EETS) hayata geçirilmesine ilişkin kararı 6 Ekim'de onaydı. AB dahilinde otomatik geçişle işleyen tüm otoyolları, tünelleri ve köprüleri kapsaması öngörülen sistem ile geçiş noktalarındaki nakit işlemlerinin sınırlandırılması, ve böylelikle trafik yoğunluğunun azaltılarak akışın iyileştirilmesi de hedefleniyor.
1990'ların başından bu yana birkaç Avrupa ülkesinde kullanılmakta olan otomatik geçiş sistemleri, ücretin belirlenmesini sağlayan otomatik geçiş ünitelerinin yol operatörlerine aracın ağırlığı veya büyüklüğü gibi özelliklerini bildirmesi yoluyla çalışıyor. Ancak bu zamana kadar ulusal ve yerel sistemler arasında var olan uyumsuzluk, özellikle uluslararası taşımacılığın aksamasına yol açıyor.
AB Komisyonu'nun kabul ettiği sistem çerçevesinde kullanıcılar kendi seçtikleri firma ile abonelik sözleşmesi imzalama hakkına sahip olurken, ücretlerin ulusal veya yerel ücretlerin üzerinde olmaması öngörülüyor. Sistem, 3,5 tonun üzerindeki ve dokuz yolcu kapasiteli tüm araçlar için üç yıl içinde, diğer araçlar için ise beş yıl içinde uygulamaya girecek.
Çevre
- Bangkok'ta 9 Ekim'de sona eren Birleşmiş Milletler iklim değişikliği müzakerelerine katılan AB Dönem Başkanı İsveç ve AB Komisyonu, görüşmelerde atılan adımların olumlu olduğunu ancak, Aralık ayında Kopenhag'da kuvvetli bir uluslararası anlaşmaya varılabilmesi için ilerleme hızının ve kararlılığın önemli derecede yükseltilmesi gerektiğini belirttiler.
Avrupa Birliği, Kopenhag'da Kyoto Protokolü'nden yola çıkan kapsamlı bir küresel anlaşmaya varılmasını ve ABD dahil bütün tarafların katılımını hedefliyor. Bu yönde tek bir antlaşma metni üzerinde anlaşmaya varılmasının daha etkili olacağı yönündeki tercihini Bangkok'ta bildiren AB, 29-30 Ekim'de toplanacak Liderler Zirvesi'nde konunun mali yönünü masaya yatıracak.
- AB Komisyonu kamu makamları, iş dünyası ve araştırmacıları iklim değişikliğiyle mücadele, AB'nin enerji güvenliği, AB ekonomisinin rekabet gücünün korunması için gerekli teknolojileri 2020 yılına kadar geliştirmek üzere daha fazla güç sarf etmeye davet etti. Komisyon düşük karbonlu enerji teknolojilerinin geliştirilmesi için gerekli ar-ge faaliyetlerine önümüzdeki 10 yıl süresince yaklaşık 50 milyar €'luk ek yatırım gerekeceğini belirtiyor. Bu da AB'nin yıllık yatırım tutarını 3 milyar €'dan 8 milyar €'ya çıkarması anlamına geliyor. Avrupa Stratejik Enerji Teknoloji Planı'nın (SET Plan) uygulamaya konulması sürecinde bir aşama olarak kaydedilen bu gelişme AB'nin enerji ve iklim değişikliği politikasının da önemli bir bileşeni. Bu yaklaşım doğrultusunda kamu ve özel sektör kaynaklı fonlar AB ve üye ülkeler seviyesinde eşgüdümlü olarak kullanılarak düşük karbonlu enerji teknolojileri geliştirilmek amaçlı projelere aktarılacak.
- AB Komisyonu internet üzerinden ulaşılabilen Stratejik Enerji Teknolojileri Planı Bilgi Sistemi'ni (SETIS) işletmeye başladı. Sistem düşük karbonlu enerji teknolojileriyle ilgili olarak son dönemde sürdürülen araştırmaların sonuçlarının ve araştırmaların ne durumda olduğunun görüntülenebilmesini sağlıyor. Stratejik Enerji Teknolojileri Planı'nın (SET Plan) uygulanması için uygun bir ortam sağlayan SETIS, Avrupa'nın enerji ve iklim değişikliğiyle mücadele alanındaki çalışmalarını destekliyor ve hedeflere ulaşılmasına hizmet ediyor. Sistemle ilgili siteye http://setis.ec.europa.eu/ adresinden ulaşılabiliyor.
- ABD Belediye Başkanları Konferansı, Bölgeler Komitesi'nin iklim değişikliği konulu Ekim ayı genel kurul toplantısına katıldı. Brüksel'de toplanan AB'li ve ABD'li belediye başkanları, iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlanmasında bölgesel ve yerel politikaların önemini vurgulayarak birlikte çalışma vaadinde bulundular. İşbirliğinin amacı, iklim değişikliği çerçevesinde üstlendikleri rolün önümüzdeki Aralık ayında yapılacak Kopenhag iklim değişikliği zirvesinde kabul görmesi.
ABD hükümetinin Kyoto Protokolü'nü imzalamamış olmasına rağmen, Protokol'ün hedeflerini benimseyen binden fazla belediyenin "ABD Belediye Başkanları Çevreyi Koruma Anlaşması"nı imzalamış olduğu belirtilirken, iklim değişikliğinin çevreye ve ekonomiye önemli bir tehdit oluşturduğuna inanan diğer ülkelerdeki belediye başkanlarıyla dayanışma içinde olunduğu vurgulandı.
Toplantıda değinilen işbirliği fırsatları arasında, şehirlerin iklim değişikliğine uyum sağlamasına yardımcı olabilecek 'yeşil' eşleştirme (twinning) programları geliştirmenin yanı sıra, kendi halklarını enerji tasarrufu ve karbondioksit salınımını azaltma konusunda bilinçlendirmek gibi projeler yer alıyor.
Rekabet
- AB Komisyonu, AB Antlaşması'nın karteller ve rekabeti kısıtlayıcı uygulamalara ilişkin hükümlerini ihlal ettikleri gerekçesiyle yedi güç transformatörü şirketine toplam 67,6 milyon € tutarında para cezası kesti. ABB, AREVA, T&D, ALSTOM, Fuji Electrics, Hitachi ve Toshiba şirketlerine kesilen ceza, kartele katılmış fakat aynı zamanda Komisyon'a ihbar etmiş olan Siemens şirketine uygulanmadı. 1999 ve 2003 yılları arasında Japon ve Avrupalı güç transformatörü şirketleri arasında sözlü olarak yapılan "centilmenlik anlaşması"na göre, Japon şirketler Avrupa'da, Avrupalı şirketler de Japonya'da elektrik iletim ağlarının voltaj ayarında kullanılan transformatörlerin satışını durdurdular. ABB şirketine uygulanan ceza, şirketin daha önce benzer bir ihlalde bulunmuş olmasından dolayı %50 arttırıldı.
- AB Komisyonu Adana İçel Hatay Araç Muayene Hizmetleri Yapım ve İşletim A.Ş'nin İngiltere merkezli Bridgepoint Capital Group Limited şirketi tarafından satın alınması işleminin AB şirket birleşmeleri kurallarıyla uyumlu olduğuna karar verdi. Ayrıca Almanya merkezli TÜV SÜD ile TÜVTURK Kuzey Taşıt Muayene İstasyonları Yapım ve İşletim A.Ş.; TÜVTURK Güney Taşıt Muayene İstasyonları Yapım ve İşletim A.Ş. ve TÜVTURK İstanbul Taşıt Muayene İstasyonları Yapım ve İşletim A.Ş.'nin de Bridgepoint ile birleşmeleri onaylandı.
Adalet ve İçişleri
- 10 Ekim, Avrupa'da ve Dünya genelinde ölüm cezasına karşıtlık günü olarak kabul ediliyor ve Avrupa Birliği ölüm cezasının evrensel olarak kaldırılması için yürütülen çabalarda halen lider aktivist rolünü üstleniyor. AB'nin ölüm cezasız özgür bir dünyaya ulaşma çabaları, 2007 ve 2008 yıllarında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda ölüm cezalarında moratoryum çözümünün kabul edilmesiyle sonuçlandı. Avrupa Demokrasi ve İnsan Hakları Kurumu da (EIDHR) ölüm cezasının kaldırılması için dünya genelinde otuzun üzerinde proje yürütüyor.
Güncel olarak, 139 ülke ölüm cezasını yasalarından ya da uygulamalarından kaldırmış durumda. Bunların 94'ü ölüm cezasını tüm suçlar için kaldırdı, 10'u savaş suçları dışındaki suçlar için kaldırdı, 35'i cezanın uygulamasını pratikte kaldırdı, yani kanunlarında bulunmasına rağmen on yıldır bu ceza uygulanmadı veya cezaların infazını gerçekleştirmeyen politikalar yerleşti. 2005'ten bu yana 12 ülke ölüm cezasını kaldırırken, dünya genelinde ölüm cezası uygulamasının yüzde 93'ü gibi yüksek bir oran tekrar şu beş ülkede gerçekleşti: Çin, İran, Suudi Arabistan, ABD ve Pakistan.
Ekonomi
- 2009'un ikinci çeyreğinde gayrı safi yurt içi hasıla (GSYİH) bir önceki çeyreğe göre Euro Alanı'nda (AB16) %0,2; AB27'de ise %0,3 düştü. 2009'un ilk çeyreğinde büyüme rakamları sırasıyla -%2,5 ve %2,4 olarak kaydedilmişti.
2008'in aynı dönemine göre GSYİH Euro Alanı'nda %4,8; AB27'de ise %4,9 küçüldü. Üye ülkeler arasında en yüksek büyüme Slovakya (%2,2), Slovenya (%0,7) ve Polonya'da (%0,5) görüldü.
Hane tüketim harcamalarında ise Euro Alanı'nda %0,1 artarken, AB27'de %0,1 azaldı.Yatırımlarda sırasıyla %1,5 ve %2,3 düşüş kaydedildi; ihracat sırasıyla %1,5 ve %1,7 azaldı. İthalat ise iki bölgede de %2,9 oranında düştü.
BRÜKSEL'DE GELECEK AY
AB Kurumları
• 20 Ekim, Ekonomik Mali Konsey
• 26 Ekim, Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi
• 29-30 Ekim AB liderler Zirvesi
• 10 Kasım, Ekonomik Mali İşler Konseyi
Konferanslar
• 13 Ekim, "The New European Commission: Expectations, Challenges, Priorities", Heinrich Böll Vakfı, www.boell.eu
• 20-22 Ekim, "Turkish Investment Summit" www.adamsmithconferences.com
• 22 Ekim, "The Progress and Prospect of Enlargement" (Olli Rehn), EPC, www.epc.eu 28 Ekim, "Between Economic and Climate
• Crisis: Can Copenhagen show a way out?", BUSINESSEUROPE, www.businesseurope.eu
HAZIRLAYANLAR :
Dilek İştar Ateş - Suna Orçun
bxloffice@tusiad.org
www.tusiad.org
Dr Bahadir Kaleagasi
International Coordinator
TUSIAD - Turkish Industry & Business Association
BRUSSELS :
Representation to the EU and BUSINESSEUROPE
(The Confederation of European Business)
T: +32 2 7364047 F: +32 2 7363993
kaleagasi@tusiad.org www.tusiad.org