Brüksel`de EuCaSa-European Cauçasus House Avrupa Kafkasya Evi isimli sivil toplum kuruluşu Avrupa Parlamentosunda Savaş Mağduru Kadınların Sorunlarını yansıtan bir program düzenledi.
Avrupa Parlamento Üyeleri Sajjad Karim (MEP) ve Heidi HAUTALA(Group of the Greens/European Free Alliance) himayesinde düzenlenen konferansta ayrıca çatışma bölgelerinde kadın ve çocukların hayatını yansıtan sanal bir fotoğraf sergisine yer verildi.
Konferansta söz alan konuşmacılar başta Kafkas bölgesinde olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde savaş mağduru kadınların yaşadıkları yalnızlığı, acıyı ve çaresizliğini dile getirdiler.
Brüksel`de bulunan Avrupa parlamentosunda çatışma bölgelerinde Kadınlar konulu Konferansında dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan savaşlarda kadınların sorunları gündeme getirildi. Avrupa Parlamentosunda savaş bölgelerindeki savaş mağduru kadın ve çocukların sorunları tartışıldı.
EuCaSa-European Cauçasus House/Avrupa Kafkasya Evi Başkanı Leyla Gasimova`nin sunumu ile başlayan konferansta Avrupa Komisyonu Eşbaşkanının kurucusu Dennis Sammut - Lia Jobava Başkanı, Keşmir Konseyi Avrupa Başkanı Lideri, Avrupa Komisyonu Avrupa Konseyi Başkanı Heidi Hautala, Wajid Khan, Proje Lideri Leyla Gasimova Manchester Çok Yönlü İnanç Merkezi Mütevelli Heyeti ve Manchester İnanç Ağı Eşbaşkanı Ali Raza Syed, Bayan Caisra Sahraz`ın konuşmalarında başta Kafkas bölgesi olmak üzere Keşmir, Abhazya ve Güney Osetya ve Kuzey Karadeniz, Myanmar gibi dünyanın bir çok yerinde yaşanan çatışmalarda kadın ve çocukların korunmasında aktif rol oynamanın önemine değindiler.
Gürcü kızı Lia Jobava yaşadıklarını gözyaşları ile dile getirdi.
Gürcistan`ın kuzeybatısında, Karadeniz`in doğusunda bulunan Abhazya 1992`deki savaşın ardından de jure (hukuki) parçası olan Gürcistan Cumhuriyeti`nden 1994 yılında bağımsızlığını ilan etti.
Abhazya`da Gürcü-Abhaz anlaşmazlığı sırasında, 1992-1993 arasında uygulandı. Rusya Federasyonu güçlerince desteklenen Abhaz ayrılıkçılar, Ermeni çetecileri ile Kuzey Kafkasyalı paralı askerler tarafından 10.000 kadar Gürcü ve Svan bu etnik temizlik sırasında öldürüldü. Öldürülenler arasında önde gelen siyasetçiler Guram Gabiskiria, Jiuli Şartava gibi kişiler de vardı. Abhazya nüfusunun yaklaşık yarısını oluşturan 250.000 kadar Gürcü de zorla göç ettirildi. Bu göç sırasında da çok sayıda insan yolda yaşamını yitirdi.
İşte bu yaşanan siyasi olaylarda mağdur edilen ailelerden birisi de Gürcü kökenli Lia Jobava’nın ailesidir. Aynı zamanda EuCaSa-European Cauçasus House/Avrupa Kafkasya Evi yöneticisi olan Lia Jobava konuşmasında yaşadıklarını gözyaşları içerisinde dile getirerek, ‘’Orada kalbimizi bıraktık, Komşuluklar, dostluklar yol oldu gitti. Hayat boyu birikimleriniz, toplum içinde statünüz, geçmişiniz, gelecek için kurduğunuz hayalleriniz yok olup gitti. Birgün tekrar öz topraklarımda yaşama şansım olur mu bilemiyorum, ancak dünyanın neresinde olursa olsun, bu tür dramlara son verilmelidir’’ diyerek anlattı hayat hikayesinde göz yaşlarını tutamadı.
Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, Avrupa Birliği Konseyi gibi uluslararası örgütler Abhazya’yı Gürcistan’ın bir parçası olarak tanımakta ve anlaşmazlığın her iki tarafın barışçı yollarla çözümlemesini istiyor.
Zəngılan Bölgesinden Vefa Ferejova, duygusal bir konuşma yaptı.
Zengilan Bölgesi 1993`ten itibaren Ermenistan Silahlı Kuvvetleri`nin desteğindeki Ermeni güçler tarafından işgal edilmişti. İşgal öncesi bölgede 33.990 yaşıyordu. Halkın %99’unu oluşturan Azeri kökenli vatandaşların tamamı işgal sonrası sürgün edildiler. İşgalin hemen ardından Ermeniler bölgeye 383 kişi yerleştirerek şehrin adını Kovsakan olarak değiştirdiler.
Bir zamanlar ailesi ile birlikte Zengilan’da yaşayan Gazeteci Vefa Ferejova, öz topraklarından ayrılmak zorunda kaldıktan sonra yaşadıkları süreci anlattı. Ferejova oldukça duygusal cümleler kurarak yaptığı konuşmasında; ‘’Biz Karabağ’a yakın Zengilan şehrinde yaşıyorduk. Ailemin tüm arazileri işgal edilmişti. Öz topraklarımızdan canımızı kurtarmak için ayrıldık. Kendi vatanından, toprağında, komşularından, arkadaşlarında ayrılmak çok acı. Yaşadıklarımızı kelimelerle ifade etmekte zorluk çekiyoruz. Geçmişimizdeki mutluluklarımız sadece rüyalarımızda kaldı. Yüreğimiz bugün içinde hep acı ile dolu. Hepimiz birgün öz topraklarımıza geri dönme umudu ve hayali ile yaşıyoruz. Toprağından edilmiş bir halk olarak büyük bir dram ve travma yaşıyoruz. Uluslararası güçler toprağından haksız bir şekilde sürülmüş yüzbinlerce insanın dramına son vermelidir. Kendi öz topraklarımıza yeniden dönüşümüz sağlanmalıdır. Bunu bir kadın olarak istiyorum. Bunu bir insan olarak istiyorum’’ dedi.
Programı çatışma bölgelerinden gelen temsilcilerin yanında, ünlü Gazeteci ve Politika Analisti Amanda Paul, Azerbaycan-Belçika Dostluk Cemiyeti Başkanı Ayhan Demirci, Gent Türk Ocağı Eski Başkanı RecepTuncer Sarı, Kanal Avrupa Belçika Temsilcisi Hüseyin Dönmez’de izleyenler arasında bulundular.
