Haberin yayım tarihi
2007-12-17
Haberin bulunduğu kategoriler

Gülay Göktürk:Devlet zaten taraftı

Yeni YÖK Başkanı'nın dünyanın her yerinde, her akademisyenin üniversite denen kurum için olmazsa olmaz sayılan bir hedef koymasıyla birlikte aldığı tepkiye bir bakın.

Adamcağız "Yasaksız üniversite" diyor. Cevap: "O zaman Malezya'ya git" . Demek ki Malezya'nın durumu bizden iyi!

Rektörlerden bir tanesi de şöyle demiş: "Cumhurbaşkanı Gül kendisine benzeyen birisini göreve atadı."

Peki ya ne yapmasını bekliyordunuz? Üniversitede türban yasağının militanlığını yapan Gürüz gibi birisini mi atayacaktı? İnsanlar bir yerlere geldikleri zaman kendileri olmaktan çıkıp başka bir kişiliğe mi bürünecekler? Eğer kendi görüşlerine zıt işler yapacaksa Gül'ün orada bulunmasının anlamı nedir? O zaman oraya seçilmeyi sadece kendi şahsi çıkarı için istemiş demektir ki, asıl eleştirilecek durum budur.

Bir süreden beri yine bir telaş bir telaş: Bakın işte yüksek yargıyı da ele geçirdiler, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na da "kendilerinden" birini getirdiler, YÖK'ün başına da "kendilerinden" birini getirdiler; bütün kurumları politize ediyorlar; devleti ele geçiriyorlar...

Devleti ele geçirmeye çalışmayı suçların en büyüğü olarak ortaya koyanlar, her seçimin devletin belli oranda el değiştirmesi için yapıldığını da unutmuş görünüyorlar. Unutmakta da haklılar, çünkü Türkiye'de böyle bir şey olmuyor. Meclis el değiştiriyor, hükümet el değiştiriyor, yani milli irade değişiyor ama devlet aynı zümrenin elinde kalıyor ve bütün temel meselelerde milli irade ne derse desin o zümre bildiğini okumaya devam ediyor.

Aslında diyebiliriz ki, Türkiye'nin asıl sorunu, devletin ele geçirilmesi değil, ele geçirilememesi. Bir zamanlar devleti ele geçiren bir zümrenin -Cumhuriyet elitlerinin - bunu ilelebet sürecek bir imtiyaz olarak görmesi, bu imtiyazı kimseyle paylaşmaya razı olmaması. Sorun, toplumda varolan değişik eğilimlerin, toplumsal güçlerin, hatta sandıktan çıkan hükümetlerin bile, bir türlü devleti "ele geçirmeyi" başaramaması...

Evet, bugün Türkiye'nin yönetici eliti açısından ciddi bir değişim yaşanıyor. Sosyal, kültürel, ideolojik politik ve yaşam tarzı olarak farklı bir kesim; 80 yıldır "dinci" diye, "tarikatçı" diye devletten uzak tutulan, horlanan, devlet yönetimine "yakıştırılmayan" bir kesim devletin çeşitli kademelerinde görevlere geliyor. (Merkez Bankası Başkanlığı'na getirilen Durmuş Yılmaz'a karşı yürütülen kampanyayı hatırlayın: Ayakkabılarını kapı önünde çıkaran, böyle sıradan bir Anadolu kadını görünümünde karısı olan biri mi Merkez Bankası başkanı olacak! ) Cumhuriyetin başından bu yana devlet yönetimini elinde tutan bürokratik oligarşi güç kaybederken halkın yüzde 47'sinin oyuyla iktidara gelen Ak Parti, kendi bürokrasisini yaratmaya çalışıyor. Bu değişim karşısında direnişe geçen eski bürokrasi, geniş kitleleri etkilemek için "devletin tarafsızlığını zedeliyorlar" sloganına sarılıyor. Tabii hiç inandırıcı değil.

28 Şubat'ta ya da son cumhurbaşkanlığı krizinde yargı tarafsız mıydı; üniversiteler tarafsız mı kaldı ki, şimdi tarafsızlığın zedelendiğinden şikâyet ediliyor? Türkiye'de devlet her zaman, üstelik de son derece fanatikçe taraf oldu. Halkın büyük kesimlerini karşısına alan, laiklik adı altında din karşıtlığını savunan, demokrasinin karşısına 'devlet çıkarları" adı altında kendi yönetimsel çıkarlarını çıkaran bir taraf... Dolayısıyla herkes gayet iyi farkında ki bu, "devletin tarafsızlığını" korumak için verilen bir kavga değil, devletin, ilelebet "kendi tarafında" kalması için verilen bir kavga...

İktidarının ilk dönemi boyunca birçok icraatı asker-sivil bürokrasi tarafından engellenen, eli kolu bağlanmaya çalışılan Ak Parti'nin şimdi doğal olarak ve yasalardan gelen hakkını kullanarak kendi üst bürokrasisini yaratmaya çalışmasında şaşacak bir şey yok. 80 yıldır hâkim olan bürokrasiyi, onun zihniyetini biliyoruz; hukuktan ve demokrasiden ne anladıkları da malumumuz.

Bırakalım biraz da bunlar yönetsin. Biraz da bunların hukuk devleti ve demokrasi anlayışını görelim. Hukuka ve demokrasiye aykırı bir şey görürsek, işte o zaman yaygarayı koparalım.
 
Gülay Göktürk/Bugün Gazetesi
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.