GURBETÇİLERİMİZ NE KADAR TÜRK?

Sabahattin TERZİ

Bunu yaşanmış bir olay ile açıklayacağım.

1980'ler. Ermeni ASALA Terör Örgütü hergün Dış Temsilciliklerimize saldırıyor, görevlilerimizi katlediyor.

Lüksemburg'ta kimlik kartında T.C.vatandaşı yazan, Türkleri beğenmeyen, konuşurken cümleye "Siz Türkler." diye başlayan bizden olmayan, bütün iticiliği ile Türkleri Büyükelçilikten uzak tutmaya çalışan bir Büyükelçi vardı.

Öyle ki Büyükelçilikte çalışan 12 kişiden sadece 4ü Türk idi. Avrupalıların hayranı idi. Portekizli şoförü Jerom'un değeri 4 Türk'e bedeldi.

Lüksemburg makamları Büyükelçiliğimizi korumak için bizim yaptığımız gibi binanın önüne bir kulübe koyup 7/24 güvenlik görevlisi bulundurmuyordu.

Ekipler Büyükelçiliğin kontrolleri altında olduğunu hissetirnek amacıyla ara sıra binanın önünden geçiyordu.

7/24 güvenlik görevlisi bulundurma işi bize has bir uygulama idi. Başka hiçbiryerde görmedim.

Neticede, Büyükelçiliğimiz ülkemizin namusu idi ve korunması gerekiyordu.

Bugün hayatta olmayan, rahmetli bir Ağabeyimiz sayı olarak çok az olan Türkleri evine davet eder. Konuyu enine boyuna tartışırlar.

- Büyükelçiliğin etrafında insan zinciri oluşturalım derler. Ancak sayı yeterli değildir.

- İkişer kişi nöbet tutmaya karar verirler. Daha sonra bu sayıyı bire indirirler.

Lüksemburg Makamlarının belli belirsiz zamanlarda her saatte bir kontrol amaçlı ekip gönderme kararı üzerine bu uygulamadan vazgeçerler.

GURBETÇİLERİMİZ, kendilerini hakir gören, itip kakan kişinin korunmasına konsantre olur, aslında T.C.DEVLETİNİN İTİBARINI da korumaya karar verirler.