Ben Avrupa'nın çeşitli yerlerinde öğretmenlik yaptım. 20 yıllık bir meslek hayatım bulunuyor. Hayatımız çocuklarımıza doğru yolu anlatmak, onlara güzel şeyler öğretmekle geçti. Ancak tabloya genel anlamda objektif olarak baktığımızda aslında insanımızı pek iyi tanıyamadığımız gözüküyor.
Bugün Hollanda'da uyuşturucu kullanımı ve satıcılığı korkunç boyutlara ulaştı. Uyuşturucu kullanımı orta-okullara kadar inmiş durumda.
Türk gençlerinde kumar alışkanlığı hat safhaya geldi. Yapılan istatisklere göre Hollanda'da Türk gençlerinin yüzde 37'i kumar hastalığını esiri olmuş durumda. Artık çeşitli şekillerde yasal yollarla oynatılan kumar düzeni aile düzenini yıkmakta gençlerimizde olması gereken sorumluluk duygusunu yok etmektedir.
Türk ailelerde akrabalar arası evlilik çok sıkça yapılıyor. Bu nedenle Türk ailelerde engelli çocuk sayısında diğer toplumlardan daha çok rastlanıyor.
Eğitim alanında yaşanan sorunlar çığ gibi büyüyor. Hollanda'da artık esmerlerin okulları ve beyazların okulları diye eğitim kurumları ayrıştırılmış durumda. Büyük bir çoğunluğu göçmen çocuklardan oluşan okullarda okuyan çocuklarımızın eğitim geriliği nedeniyle yüksek okul ve üniversitelerde başarı şansı da olduk az oluyor. Bilhassa orta eğitimden itibaren çocuklarımız bir şekilde meslek bölümlerine yönlendiriliyorlar.
Bulunduğumuz ülkelerde yaşadığımız sorunların yanında birde Türkiye'den buraya gelerek bizi soyanlar var. Bizleri Allah, Kitap diyerek soyup gittiler. Binlerce insanımızın yıllarca dişinden tırnağından artırarak biriktirdiği tasarrufu çalanlarda hesap soracak bir muhatap, bir merci de bulamıyoruz.
Bizlere kendimizi böyle üst düzey bir platformda ifade etme fırsatı veren yöneticilerimize teşekkür ederiz.