Tolga Yağızatlı: TC Brüksel Eğitim Müşaviri..

Brüksel'de daha önde de görev yaptım. Milli Eğitim Bakanlığı burada yaşayan Türk toplumunun çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. Bir çok konuda belki daha fazla şeyler yapılabilirdi. Örneğin kültür ve spor alanında daha fazla destek verilebilir. Fakat her şey istenildiği gibi olmuyor. Burada daha çok bir sistem sorunu kaşımıza çıkıyor. Çünkü kültür ve sporun tam olarak hangi bakanlığa bağlı olduğu belli değil. Bu yapı etkin gerekli hizmeti engelleyici etki yaratıyor.
 
Dil bilgisi çocuklarımız için çok önemli bir ihtiyaç. Kendi dilini iyi bilen bir çocuk diğer dilleri de iyi öğrenebiliyor. Bu durum onların eğitimde genel anlamda daha fazla başarılı olmalarını sağlıyor.
 
Avrupa'da 800 Türkçe ve Türk kültürü öğretmenimiz var. Geçmişte daha çok sınıf öğretmenlerimize görev veriyorduk. Artık dil bilen öğretmenlerimiz Avrupa'ya gönderiliyor. Bu uygulama burada büyük bir rahatlama yaratmıştır. Öğretmenlerimizin çevresi ile uyumu ve bilhassa iletişim kurması çok kolaylaştı. Türkçe ve Kültür dersleri konusunda Belçika'da çok yoğun bir şekilde hizmet vermeye çalışıyoruz. Burada şu anda 64 öğretmenimiz görev yapıyor.
 
Ben olaylara optimist bir anlayışla bakıyorum. Burada yaşayan insanlarımız artık daha rahat bir araya geliyorlar. Aileler daha bilinçli olmuşlar. Belçika'ya ilk gelenler önce barınmak için çalıştılar. 2. ve 3. nesilin ise daha farklı bir yaşantısı var. Şimdi ise eğitime çok önem veriyorlar.  Avrupa Birliği içersinde çifte vatandaş olan insanlarımız çok rahat durumdalar. Örneğin bir genç okumak isteği takdirde bir çok imkanı bulunuyor. Okumak için sadece kararlı olmak ve gereğini yapmak gerekiyor. Bazen sorunları ifade ederken her şeyi olduğundan fazla abartabiliyoruz.
 
Bu bağlamda 1990 yılında bir anket yaptırmıştık. O zamanlar 200 Türk kökenli öğrenci üniversiteye gidiyordu, şimdi ise bu sayı 5000'i aştı. Üniversite mezunu meslek sahibi insan sayımız 300 sayfayı aştı. Bizim yapacağımız iş bu iyi örnekleri göstererek insanlarımız eğitim alanında daha başarılı olmaları için teşvik etmektir.
 
STK'ların gelişmeleri fevkalade iyi olmuştur. Şimdi çok etkin durumdalar. Bu tür sepozyumun bir diğeri eğitim alanında şubat 2008'de yapılmıştır. Bu düzeyde yapılan toplantıların önemini de ayrıca vurgulamak gerekir.
 
Evlenmeler Türkiye'den olduğu zaman burada uyum konusunda uygulanan projelerden tam sonuç alınamıyor. Bu konuda yapılan şikayetlerde biraz haklılık payı var. Türkiye'den gelenlerin bir kısmı çocuklarını ana-okullarına göndermiyor. Çocukların ancak yüzde 40'nın ana-okula gittiğini görüyoruz. Bu durum çocukların ilerki safhalarda eğitim geriliğine maruz kalıyorlar.
 
Avrupa'ya gelmek isteyenler için Türkiye'de bir uyum projesi kapsamında bir ön eğitim verilebilir. Bu ön eğitim projesini milli eğitim bakanlığı üstlenebilir. Sonuç olarak adar bölgede olumlu işer yapılarak, uzun vadede önemli sorunlar çözülebilir..