Haberin yayım tarihi
2009-11-12
Haberin bulunduğu kategoriler

Yakup Yurt:Bu sana bir dost uyarısı : Alan ihlalleri yapma.

Sayın ve saygın Haydar Abi, 

Muhterem  Serpil hanim geldi yine  Bir-iki gün önce.
Bir deste matbuatınız olan "BinCahil" dergisi bıraktı.
Ehvenişer olması sebebiyle kıraat etme zahmetinde bulundum.
Ve zatıalinize bu ikinci nameyi yazma cüretinde bulunuyorum.
***
Yine 18.sayfadaki yarım sahifelik mutat köşende esmiş gürlemişsin.
Utanmasan dünyayı ben yarattım diyeceksin.
O denli ulusun ki haşmetinin gölgesinde erimekten kurtuluyor benim gibi gafil ve sefiller.
***
Hemen şunu belirteyim ki gereğinden fazla entel görünme gayretin nedeniyle yanlışlar yapıyor, genç koç kardeşlerine kötü örnek oluyorsun.
Birçok şey bildiğin tartışma götürmez ; amma velakin bilmediğin konulara girmesen daha iyi olur !
Ne demiş adamın biri ? 
"Akılsız dostum olacağına, akıllı düşmanım olsun daha iyi"
Bu sana bir dost uyarısı : Alan ihlalleri yapma.
Kelime oyunları yap, kelimelerle dans et, hiciv yap, mizah yap ; ama dilbilimcilik yapma !
Tamam mı koçum ?
"Tüm konsantrem bozuldu haliynen" cümlesindeki konsantrem sözcüğü yerine konsantrasyon kullan ki gramere daha münasip düşsün, cuk diye otursun.
Hem ne demiş atalar ?
"Büyük lokma yut, büyük konuşma" ve de "Bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp".
Bir "bilen" sadece Türkiye'de yok.
Aldığım istihbarata göre, en az onun kadar kilolu bir başkası da AB başkenti Brüksel'de lahana çorbası içiyormuş.
Brokoli ile karışık.
Neyseki birinci paragrafı  güzel bağlamışsın.
Hümanist takılmışsın.
Bağışladım.
***
Şarap bize ters… başlıklı ikinci paragrafta iyice zırvalamışsın.
Rakı  duasına dokundurmuşsun.
Sonra da, utanmadan ve çekinmeden, alan ihlali yaparak bira reklamıyla karışık şaraba dil uzatmışsın.
İşte orada dur…
Portakal orda kal…
Onca bağcının alın terine saygın yok !
Emek düşmanı komprador kalemşör, ayağını denk al.
Elini-belini ve de dilini sıkı tut !
Rastgele konuşma.
"Şarap ise delikanlılık olayına ters bir içkidir" deyip minderden kaçma.
Popon sıkıyorsa gel zeytinyağı ile yağlanalım, güzel bir peşrevden sonra güreş atalım.
Medyanın mertlik meydanında.
Kaybeden kazanana bir şişe  "YAKUT" ısmarlasın.
Şimdi bir itirafta bulun bakalım !
O satırları karalarken ayıkmıydın, serhoş mu ?
Yalan söylersen portakallı  Cin çarpsın…
Delikanlıca selamlar, yengeme hürmetler, yeğenleri öperim, evvel Allah… 

Yakup YURT © 
Brüksel, 11 Kasım 2009


LAURENT'IN KULAĞINI ÇEKECEĞİM


11.11.2009


Tam okeye dönüyorum. Elimde iki okey var, üstelik okeyin biri de boşta. Çift okey atma hazzına kavuşmaya ramak kalmış anlayacağınız. Yırtık dondan çıkar gibi Yalkavuk "Haydar Abi, Haydar Abi, bu kadarı da fazla" diye bağırarak elinde bir Belçika gazetesiyle girdi içeri. Tüm konsantrem bozuldu haliynen. Neyse dinledim Yalkavuk'u mecburen. Gazeteden özetle çevirdi. "Prens  Laurent'ın birkaç ay önce kanser nedeniyle yaşamını yitiren köpeğininin kadavrasını  'uygun bir zamanda vedalaşabilmek' amacıyla dondurttuğu ortaya çıktı."


Yalkavuk'a hak veriyorum. Bu kadarı harbiden çok fazla olmuş. Millet soğuktan donarak ölürken küçük prens senin benim paramla köpeğini donduruyor. Albertciğime (Albert II) mevzuyu açıp, Laurent'ı uyarmasını isteyeceğim. İllaki bişeyler dondurmak isterseniz, ırkçıların beyinlerini dondurun birader!


 


ŞARAP BİZE TERS...


Bizim koçlardan biri rakı duası bulmuş internetten, sonra da soruyor "Haydar Abi rakıyı bünyem pek kabul etmiyor, viski, şarap ya da bira delikanlıyı bozar mı?" Önce gönderdiği duayı okuyalım sonra da cevabını vereyim:



İçelim ab-ı hayatı neşe saçsın bedene
Allah rahmet eylesin rakıyı icat edene
Artsın eksilmesin, taşsın dökülmesin
Allah kimseyi meyhanesiz yere düşürmesin



Rakı delikanlının milli içkisidir. Amma ve lakin bünyesi kaldıramayan delikanlıların Viski ya da Duvel, Leffe v.b. gibi harbi Belçika bira içmelerinin de delikanlılıkta yeri vardır. Şarap ise delikanlılık olayına ters bir içkidir. Klasik müzik gibi entoş dantoş zevkleri delikanlıyı zevzek yapar, ve haliynen de delikanlılığı bozar.



PEMBE DELİKANLIYI BOZAR


Geç de olsa doğru yola geliyorlar. Buna da şükür. Jetonları geç düştü, olayı biraz geç çakozladılar ama en nihayetinde Binfikir'in entoş dentoş takımı artık siyah-beyaz sayfalarda direnemeyeceğini anladı. Neymiş efendim, "siyah beyaz sayfalarda farklı fikirlerin oluşturduğu renk cümbüşü"... Yesinler! Sen onu gel benim külahıma anlat. En nihayetinde bugün Haydar Abiniz bir şey diyorsa boşuna demiyor. Renkli gazete hakkaten daha caziptir. Bendenizin sayfası da böylece renklenmiş oluyor. Mizampajcı kızımızdan özellikle rica ediyorum benim köşede kesinlikle pembe renk kullanmasın. Pembe yumuşakların rengidir ve haliynen de delikanlıyı bozar. Koministleri hatırlattığı için kırmızıya da pek sıcak bakmam doğrusu amma Türk bayrağında da kırmızı olması münasebetiyle bu renge olan alerjim zamanla azalmıştır. Aslına bakarsanız renkler içerisindeki en delikanlı renkler siyah ve beyazdır!



Bakınız 2007 yılında  Binfikir gazetesinin Ekim sayısındaki köşemde neler yazmışım: "Renk olayı önemlidir. Siz RENK deyince farklı fikirlerin rengini anlıyorsunuz. Bırakın artık bu ayakları. Şöyle gazeteyi biraz fotoğraflarla doldurun. Bir de tutturmuşsunuz SAYDAMLIK aşağı saydamlık yukarı. Kardeşim vazgeçin artık bundan. Saydamlık deyince biraz açıklık saçıklık anlayın... Transparan, dekolte hatun resmi falan koyun gazeteye..


Bir husus daha var. Gençlere ulaşmak istiyorsanız beni dinleyin. DELİKANLILIK ALEMİ diye bir sayfa hazırlayıp gençlerimize işin raconunu öğretebilirim. Derya icresiniz ama Haydar Abinizin değerini bilmiyorsunuz."



11/11/2009, Haydar Abi (Binfikir gazetesinin Kasım sayısında yayınlanmıştır)


 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.