Haberin yayım tarihi
2011-01-04
Haberin bulunduğu kategoriler

2011'e Girerken 2012 Yılbaşı İçin Erken Yazı..

Y O R U M 1 OCAK 2011

Gezegenimizin atmosferi 2011 yılında ısınmaya devam etti. Neyse ki 2012 yılına iyi bir haber ile girdik. Güney Afrika'da Cape Town'da toplanan Birleşmiş Milletler zirvesi cesur kararlar aldı. Karbondioksit salınımı, karbon ticareti, teknolojik yatırım finansmanı ve yeşil enerji devrimi konularında bir dizi anlaşma sağlandı. Küresel mali sistem de daha iyi bir yıl geçirdi. Uluslararası kur savaşları duruldu. G20 zirveleri ilk defa somut sonuçlara ulaştı. Her ülkenin kendi kur ve dış ticaret politikalarına odaklanmasının sonuçta hiç birine kalıcı ekonomik büyüme getirmediği gerçeği kabul gördü.

2011'de yeni Türk siyaseti

Türkiye ise verimli bir 2011 geçirdi. Haziran genel seçimleri sonucunda Türkiye'nin 21. yüzyıldaki rekabet gücünü çok daha iyi yansıtan bir TBMM oluştu. Gençler, kadınlar, sivil toplum önderleri, farklı meslek alanlarında yükselmiş kişiler, uluslararası standartlarda başarılı insanlar, girişimci siyasetçiler ve deneyimli bilgelerden oluşan güven verici bir meclis var artık Ankara'da.

En ilginci; soyadı, aileden maddi destek, camia, cemaat, kulüp torpili olmadan yaşam mücadelesine atılmış başarılı gençlerin de ön plana çıktığı bir dönemdeyiz. Siyaset kökten yenilendi böylece 2011'de. Süreç yeni siyasi partiler yasası ve seçim barajının düşürülmesi ile başladı. Toplumsal temsil gücü yüksek, yetenekleri üstün ve lidere tapma güdüsünden yoksun yepyeni bir TBMM doğdu. Tüm siyasi parti liderleri ve de seçmenlerin ortak başarısı söz konusu.

Ekonomik ve sosyal hedefler

Zaten 2011 yılı iyi başlamıştı. Türk Ticaret Kanunu partiler arası işbirliği ile sonunda yasalaşmıştı. Böylece Türkiye'de iş yapma biçimi, yatırım ortamı, kayıt dışı ekonomi ve kurumsallaşma açısından köklü bir atılım gerçekleşti. Seçim gündemi de somut konularla şekillendi: kadın hakları, temiz enerji, dijital ekonomi, sağlık, emeklilik, vergi sistemi, iş piyasası reformu ve bölgesel kalkınma konularında yarıştı partiler. Her biri seçmenin karşısına hedefleri, maddi kaynakları ve uygulama takvimi belli politikalarla çıktılar. Sivil toplum, özel sektör, akademi ve medya da aynı konulara öncelik verdi. Ülke gerçek gündemine odaklandı.

Bu sayede Türkiye 21. yüzyılda hızla yükselmek üzere toplumsal seferberlik içine girdi. Dünyanın 16. büyük ekonomisi olmak önemli.

Daha da büyümeli, ilk on hedeflenmeli.

Fakat asıl belirleyici olan Dünya Bankası İnsani Kalkınma Endeksi, ülkeler arası cinsiyet eşitliği sıralaması, teknolojik yenilikçilik grafiği, OECD'nin Pisa eğitim kalitesi testi, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi, Dünya Özgürlük Raporu, Demokrasi Endeksi ve Uluslararası Yolsuzluk Endeksi gibi ölçütler. Türkiye'nin bu değerlendirmelerdeki çok gerilerdeki konumu partiler üstü bir utanç kaynağı. Bu durumu düzeltmek için ise ulusal uzlaşı zemini var.

2011 Anayasası Ulusal uzlaşma deyince, Türkiye için beyhude bir hedef değil artık akla gelen. Haziran 2011 seçimlerinden hemen sonra siyasal partiler sivil toplumla yapısal istişare içinde yeni bir Anayasa için uzlaştılar. Yalın, kısa ve vatandaşla iletişim gücü yüksek bir metin oluştu. Etkin bir hukuk düzeni, sivil ve de laik bir yasal düzenleyici ve uygulayıcı, bağımsız ve de tarafsız bir yargı gücü, güvenlik sağlama ve sosyal yetenekleri ile çok güçlü bir devlet düzeni tesis edildi.

Temelde ise devleti değil vatandaşı öne çıkaran, vatandaşı koruyan bir anayasal mantığa geçildi. Türkiye bu sayede tüm çağdaş demokrasiler için yenilikçi ve öncü bir model konumuna erişti. Bu çerçevede demokratik reform gündemi de somutlaştı. Etnik saplantılardan, merkeziyetçi dürtülerden, feodal yobazlıktan, teröre esaretten, dinsel dogmalardan ve kadın haklarına karşı ilkel hoyratlıklardan arınmış geniş bir demokrasi ufkuna kavuştu ülke. Aynı zamanda, güvenlik güçlerinin teknolojik olanakları, insan sermayesi ve yasal yetkileri de teröre karşı en etkili şekilde düzenlendi. Böylece Türkiye kısa sürede AB standartlarında bireysel, kültürel, etnik, dinsel ve cinsel özgürlükler, haklar ve güvenlik ülkesi oldu. Bu özgürlükler ve haklara zaten her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının doğuştan sahip olduğu ve devletin varlık nedeninin bunları korumak olduğu anlayışına geçildi. Dış ilişkilerde istikrar Son on yılın küresel eksen çoğalmasının doğal sonucu olarak, her ülke gibi Türkiye'nin de dünyanın her bölgesi ile ilişkileri artıyor. Türkiye bu sayede Avrupa'da da güçleniyor.

Böylece uluslararası etkisi pekişiyor. Bu yönde 2011'de yeni atılımlar gerçekleşti. Kafkasya Refah Paktı sayesinde sınırlar açıldı, tabular aşıldı. Kıbrıs'ta da Türkiye kendini içine hapsettiği 360 derecelik kırmızı çizgiler alışkanlığından vazgeçti. Hedef, tarih ve koşul koyan taraf artık Ankara.

Dış politikamız açısından en önemli atılımlar ise iki önemli kavramda odaklanıyor: insan ve iletişim. Birincisi insan odaklı dış politika. Temel hedefi ülkenin insanlarının daha iyi sosyal ve ekonomik koşullara kavuşmalarına hizmetin aracı olan bir dış politika anlayışı. İkincisi daha önceki yüzyılın zaman aşımına uğramış uluslararası iletişim özürlü devlet özelliğinden kurtulmak.

Daha bir çok olumlu gelişme oldu 2011'de. Sadece dünya medyasındaki "Made in Turkey modası", "Elektrikli otomobilde Türk imzası", "Ekonomi Nobel'i Daron Acemoğlu'na", "Yeni teknoloji üssü Türkiye", "Türkiye'de sokak çocuğu kalmadı" ve "Avrupa'nın yeni sağlık merkezi" gibi başlıklar bile çok heyecan verici.

Peki ya AB?

Tüm bu olumlu eğilimlere sahip bir ülkenin AB ile ilişkileri de doğal olarak ciddiyet ve dengeye kavuştu. Müzakereler siyaset üstü bir anlayış ile 2015'de üyelik hedefine odaklandı. Zaman ve dünya lehimize dönüyor. Türkiye 2012'ye yurtta huzur, cihanda umut ile giriyor.

Not: Bu yazı 2012 yılı başında yazılması temenni edilen bir 2011 değerlendirmesidir. Gerçek olaylar ve kişilerle ilgisi maalesef olamayabilir.

Dr Bahadır Kaleağası Brüksel

bahadir@kaleagasi.net
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.