Avrupa Birliği Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, dün Brüksel'de Türkiye'nin bir yıllık karnesini açıkladı. Atatürk'ü Koruma Kanunu'yla ilgili tespit, 5 yıllık bir aradan sonra tekrar Rehn'in açıkladığı İlerleme Raporu'nda yer aldı. Raporda, Türkiye'ye "reformları hızlandırma ve ifade özgürlüğünü sağlama" çağrısı yapıldı. Raporun belki de en düşündürücü yanı ise, Avrupa Birliği'nin içerini bilmediği halde hükümetin açılım çalışmalarına destek vermesi oldu.
İlerleme raporunda ifade özgürlüğü ön plana çıktı. Atatürk'ü Koruma Kanunu'yla ilgili tespit, 5 yıl sonra tekrar İlerleme Raporu'nda yer aldı.
Avrupa Birliği, ifade özgürlüğü konusunda değindiği bu yasa uyarınca kovuşturma ve mahkumiyetlerin sürdüğünü vurguluyor. Birlik, bu kanuna ilk kez 2004'deki raporunun 39. sayfasında değinmişti.
Doğan Medya Grubu'na kesilen vergi cezalarının eleştirildiği raporda, bu cezaların pratikte basın özgürlüğüne de olumsuz etkileri olacağı vurgulandı.
Raporda, Türkiye'nin Kıbrıs Cumhuriyeti ile ilişkilerin normalleşmesi yönünde adım atmadığı, Ek Protokolü uygulamaya koymadığı hatırlatıldı.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin siyaseti etkilemeyi sürdürdüğünün vurgulandığı raporda, "Sivil anayasa" çalışmalarına destek verildiği ifade ediliyor.
Açılım konusunun da değerlendirildiği raporda "Hükümet, Kürt sorununu barışçıl yollarla çözmek için geniş kapsamlı bir danışma süreci başlattı ve kapsamlı bir plan hazırladı. İçeriği henüz açıklanmasa da demokratik açılım sürecini somut önlemlerin takip etmesi hayati önem taşıyor." denildi.
BAĞIŞ RAPORU OLUMLU BULDU
Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği'nde düzenlediği basın toplantısında raporu "olumlu" ve "dengeli" olarak niteledi.
Bağış, "Şimdi 17 faslı siyasi sebeplerle açamadığımızı düşünürseniz bu 21 fasıldaki ilerleme ve pozitif gelişim bence son derece olumludur. Ülkemizin AB'ye tam üye olma hedefi hükümetimizin temel hedeflerinin başında gelmektedir. Bu çerçevede gerek siyasi kriterler gerekse yaşamın her alanını ilgilendiren fasıllar çerçevesinde çalışmalara kararlılıkla devam edeceğiz. Raporda dile getirilen birçok eleştiri konusu hükümetimizin inisiyatif aldığı ve üzerinde çalıştığı konulardır. Önümüzdeki yılın raporunun daha olumlu olması için çalışmalar sürecektir" dedi.
Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Üyesi Cumhuriyet Halk Partisi Uşak Milletvekili Osman Coşkunoğlu ise Avrupa Birliği'nin her zaman olduğu gibi çifte standart uyguladığını ve bu nedenle raporu olumlu görmediğini söyledi.
Coşkunoğlu, "Olumlu bulmuyorum 1. çifte standart nedeniyle yakın geçmişe kadar TCK' nın 301. maddesi üzerinde dururlardı fakat TCK'nın 216 maddesi nedeniyle ünlü uluslararası bir yazarımız da yargılandı. 'Allahın Kızları' romanı nedeniyle. Çifte standart hep var. İfade özgürlüğü olacaksa her konuda olmalı. Atatürk'ü, Türklüğü aşağılama konusunda çok hassas olan AB burada yok. Ayrıca hatırlatırım bir çok AB ülkesinde "ülkede soykırım yoktur" demek suç" diye konuştu.
Müzakerelerin Avrupa Birliği ile Başbakan Erdoğan arasında yürütüldüğünü savunan Coşkunoğlu, hükümetten taviz alındığını, ancak reform adına Türkiye' yi ilgilendiren bir çok konuda adım atılmadığını vurguladı.
Coşkunoğlu, "Müzakereler AB ile değil Recep Tayyip Erdoğan hükümeti arasında yürütülüyor. Erdoğan'ın ofisi arasında. Ortodox Patriği'nin tanınmasını, Ruhban Okulu'nun açılmasını istiyorlar. Aldıkları tavizler karşılığında hükümete destek veriyorlar. Ancak sendikal haklar, yargı bağımsızlığı, işsilik endeksi gibi konular var. Bunlar bekliyor. İki tarafın da işine gelmiyor" dedi.
