Haberin yayım tarihi
2007-11-06
Haberin bulunduğu kategoriler

AB – Türkiye ilişkilerinde bu hafta..

- TÜSİAD 6 Kasım'da açıklanacak AB Komisyonu Türkiye İlerleme Raporu öncesinde AB başkentlerinde yürüttüğü bilgilendirme faaliyetlerini 29 Ekim 2007 tarihinde Roma'da sürdürdü.

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ başkanlığındaki heyet, temasları kapsamında İtalya Başbakanı Romano Prodi tarafından kabul edildi. Görüşmelerde Prodi, Türkiye'nin AB'ne üyelik sürecine ve terörle haklı mücadelesine verdiği desteği yineledi.
Aspen Enstitüsü'nde verilen ve İtalya Eski Başbakanı Lamberto Dini ve Dışişleri Bakanı Massimo D'Alema'nın da bulunduğu bir yemeğe katılan heyet, TÜSİAD'ın İtalya'daki muadil kuruluşu olan Confindustria'nın Yönetim Kurulu Başkanı Luca Cordero di Montezemolo ve Confindustria yetkilileri ile de bir araya geldi. TÜSİAD gibi Avrupa Özel Sektör Konfederasyonu (BUSINESSEUROPE) üyesi olan Confindustria iki tarafın ekonomik ilişkilerinin yıllar içinde karşılıklı çabalarla artmasından duydukları memnuniyeti ifade ederken, özellikle inşaat, turizm, eğitim, mobilya ve enerji alanlarındaki ilişkilerin artacağını ve Türkiye'nin AB üyelik sürecine destek vermeye devam edeceklerini belirtti.
 
Heyetin temaslarına TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Pekin Baran, Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Akgerman, TÜSİAD International Başkanı Aldo Kaslowski, TÜSİAD üyeleri Selçuk Saraçoğlu, Guido Manzini ve Guiseppe Farina, TÜSİAD Avrupa Birliği Temsilcisi Bahadır Kaleağası, TÜSİAD Basın Sorumlusu Başak Solmaz ile Dış Politika Danışmanı Soli Özel katıldı.
 
TÜSİAD, AB başkentlerine düzenlediği ziyaretler kapsamında ilk olarak 11-12 Eylül 2007 tarihlerinde Brüksel ve Londra'da, 26 Eylül de ise Madrid'de temaslarda bulunmuştu.
 
- AB Komisyonu 6 Kasım 2006 tarihinde 2007 Türkiye İlerleme Raporu, AB Genişleme Stratejisi ve 2007-2008 Döneminde Temel Zorluklar/Fırsatlar bildirgesini yayınlayacak.
Raporun resmi olarak yayınlanması öncesinde ulaşılan taslağın ön değerlendirilmesi kapsamında AB Komisyonu Strateji Belgesi'nin Türkiye'ye yönelik bölümünde, Türkiye'deki reformların uygulamaya konulması sürecinin 2007 yılından itibaren yavaşladığı, siyasi reform hızının yeniden artması gerektiği, ifade özgürlüğü, ordu üzerinde sivil denetim kurulması, Müslüman olmayan dini topluluklarının hakları alanlarında daha fazla çalışılması gerektiği vurgulanıyor. Yolsuzlukla mücadele, adli reform, sendikal haklar, kadın ve çocuk hakları, Kürt kökenli nüfusun yoğun bulunduğu Güneydoğu Anadolu bölgesinde hak ve özgürlüklerin güçlendirilmesi gerektiği belirtiliyor. Strateji Belgesi'nde yer alan diğer noktalar:
 
• Makroekonomik risklerin ortadan kaldırılması için ekonomide yapısal reformlar ve maliyenin güçlendirilmesi gereklidir.
 
• İstihdam pazarının yapısal zayıflıklarından kaynaklanan zorlukların aşılması için kadın istihdamı artırılmalı, sosyal güvenlik sisteminde reform yapılmalıdır.
 
• Roma kökenlilerin sorunları ele alınmalıdır.
 
• Güneydoğu Anadolu bölgesinin ekonomik ve sosyal yönden kalkınması için kapsamlı bir yaklaşım geliştirilmelidir.
• Komşularla ilişkiler büyük önem taşımaktadır. Türkiye Ek Protokol'den kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirmeli ve ulaştırma taşıtları üzerindeki sınırlamalar dahil malların serbest dolaşımını engelleyen unsurları ortadan kaldırmalıdır.
 
• Türkiye'nin reformlara bağlılığı AB'nin kendi istikrar ve güveni için önem taşımaktadır. Türkiye Müslüman dünya ve Batı arasındaki tek kesişim noktasıdır. Türkiye'nin demokratik


bir değişimle birlikte AB'ye üye olması bütün Orta Doğu ve Müslüman dünya tarafından ilgiyle izlenmektedir.
 
• Türkiye Orta doğu Barış Sürecine katkıda bulunmaktadır ve İran ile nükleer silahlanma konusundaki diyaloğa katılmaktadır.
 
• Türkiye güvenlik alanındaki gücünü birçok AB ve NATO misyonlarında ortak amaçlar için kullanmıştır.
 
• AB ile dünyanın en kapsamlı enerji sağlayıcı bölgesi arasındaki kesişme noktası olan Türkiye AB için enerji kaynağı güvenliği açısından büyük önem taşımaktadır.
 
• Ekim 2005 tarihinde AB üye ülkelerinin görüş birliğine vardığı gibi müzakerelerin ortak amacı katılımdır; müzakereler sonucu önceden güvence altına alınmaz şekilde açık uçludur.
 
• Müzakerelerin ilerlemesi reformların uygulamaya konulmasına ve AB yasa ve politikalarıyla uyumlaşmaya bağlıdır.
 
AB Komisyonu 2007 Türkiye İlerleme Raporu taslağında yer alan bazı noktaların ön değerlendirilmesi:
 
Siyasi kıstaslar
• Özgür ve adil bir biçimde gerçekleşen genel seçimler, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yarattığı siyasi ve anayasal krizleri çözmüştür. Seçimler hukukun üstünlüğü ve uluslararası demokratik standartlarla tam bir uyum içinde gerçekleşmiştir. Seçime katılım oranı ve yeni meclisin temsil gücü yüksek olmuştur. Yeni hükümet kurulmuş ve AB odaklı bir reform programı sunmuştur. Ağustos ayında yapılan yeni Cumhurbaşkanlığı seçimi Anayasa'ya uygun şekilde gerçekleşmiştir.
 
• Türkiye uluslararası insan hakları düzenlemeleri konusunda ilerleme kaydetmiştir.
 
• Hükümet Kıbrıs sorunu için Birleşmiş Milletler çatısı altında kapsamlı bir çözümü desteklediğini açıklamayı sürdürmüştür.
 
• G.Kıbrıs ile ikili ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik ilerleme sağlanmamıştır. Türkiye G. Kıbrıs'ın bazı uluslararası kuruluşlara üyeliğini veto etmeyi sürdürmektedir.
 
• Yeni Ceza Yasası'nın 301. maddesinin şiddet içermeyen görüşler hakkında dava açılması yönünde kullanılabilecek ve ifade özgürlüğünü kısıtlayabilecek diğer maddeleri AB standartlarına uygun hale getirilmelidir.

• Kültürler haklar alanında ilerleme kaydedilmemiştir. Türkçe dışındaki dillerin kamu hizmetlerine erişim, siyasi hayat ve radyo ve televizyon yayınlarında kullanımı için daha fazla çaba gereklidir. Türkçe dışında konuşulmakta olan dillerin siyasi hayatta kullanımı yasadışı olarak nitelendirilmeye devam etmektedir.
 
• Cinsiyet eşitliği konusunda yasal güvenceler varolsa da sosyal hayatta uygulanması konusunda adımlar atılmalıdır.
 
• Anadilleri Türkçe olmayan çocuklar kamu okullarında anadillerini öğrenememektedir. Bu tür eğitim yalnızca özel okullarda sağlanmaktadır.
 
• İstanbul'da Roma kökenlilerin yaşadığı bölgelerin yıkılması, yıkılan yerlerde yaşayan kişilere barınma sağlanması alanında İstanbul Belediyesi hiçbir adım atmamıştır.
 
Ekonomik kıstaslar
• Hükümetin izlediği ekonomik reform program siyasi endişelerden ötürü zaman zaman yavaşlamıştır.
 
• 2005 yılında cari açığın GSYİH'ye oranı %6,3 iken 2006 yılında %8'e çıkmış, 2007'nin ilk yedi ayında %7,8'e inmiştir.
 
• Kadınların işgücüne katılımı düşük seviyede (%22-23) kalmaya devam etmiştir.
 
• Enflasyonun düşüş hızı azalmıştır. 2006 yıl sonu enflasyonu %10 olarak merkez bankasının hedefi olan %5'in çok üstünde kalmıştır.
 
• Enerji sektörünün yeniden yapılandırılması ve serbestleştirilmesi planlanan sürenin gerisinde kalmıştır.
 
• Enerji alanında AB ile yasal uyumlaştırma genişletilmeli ve değişiklikler uygulamaya konulmalıdır. Yenilenebilir enerjiyle ilgili hedef konulması gereklidir.
 
• Şirket işleri ve sanayi politikası alanındaki uyumlaşma olumludur. Sanayi stratejisi ve kobi stratejisi güncellenmelidir.
 
• Gümrükler konusunda AB ile uyumlaşma sınırlıdır.
 
• Türkiye ortak ticaret politikası alanında sınırlı ilerleme kaydetmiştir. Türkiye'nin artan sayıda koruma önlemi alması AB'nin ihracatını da etkilemektedir. Bu önlemler sorunla orantılı değildir ve bu nedenle de Gümrük Birliği'ne uymamaktadır. Türkiye AB kaynaklı bazı mallar için ek menşe şahadetnamesi istemektedir.
 
• Türkiye'nin Dünya Ticaret Örgütü kapsamında Doha Kalkınma Gündemi konusunda AB ile uyumu olması gerekenin gerisindedir.
 
• OECD gibi bazı uluslararası kuruluşlarda Türkiye AB ile uyumlu hareket etmemektedir.
 
Taslak rapor: http://www.abhaber.com/rapor2007.htm 
 
AB- İsrail
- 1 Kasım'da Tel Aviv'de gerçekleştirilen bir konferansla "AB-İsrail İş Diyaloğu" adı altında iki taraf arasındaki ekonomik ilişkileri güçlendirmeyi, ticaret ve yatırım alanlarındaki engelleri ortadan kaldırmayı ve ortak iştirak ve işbirliklerini arttırmayı amaçlayan bir süreç başlatıldı. AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Günter Verheugen, İsrail Sanayi, Ticaret ve Çalışma Bakanı Eliyah Yishai ve AB ülkelerinden iş dünyası liderlerinin yer aldığı konferansta bankacılık ve finans; enerji; perakendecilik; hayat bilimleri; telekomünikasyon, medya, internet ve turizm alanlarına öncelik verilmesi kararlaştırıldı. AB-İsrail diyaloğu, AB-Rusya, AB-Japonya gibi diğer iş dünyası diyaloglarına benzer bir şekilde yürütülecek.
 
- İsrail AB'de yenilikçiliğe, girişimciliğe ve kobilerin büyümesine destek veren "Rekabet Edebilirlik ve Yenilikçilik Programı"na (CIP) katılan ilk komşu ülke oldu. İsrail Başbakan Yardımcısı Eliyau Yishai ve AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Günter Verheugen arasında imzalanan ön anlaşmaya göre İsrail ilk etapta CIP'nin alt programlarından biri olan Yenilikçilik ve Girişimcilik programına katılacak. 2007-2013 yılları arasında devam edecek olan CIP 3,6 milyar €'luk bir bütçeye sahip.
 
AB Reform Antlaşması
-Fransız Le Parisien gazetesi ve CSA araştırma şirketinin yaptığı son araştırmaya göre Fransız halkının %61'i yeni Reform Antlaşması konusunda halk oylaması yapılmasını istiyor. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy yeni antlaşmanın ulusal parlamento oyu yoluyla onaylamaya sunulacağını açıklamıştı.
 
-Ankete cevap verenlerin yarısından fazlası (%52) bir halk oylaması olması halinde oy vermeyeceklerini ya da boş oy vereceklerini belirtiyor. Geri kalan %68'lik kısmın ise %68'i "evet" oyu vereceğini söylerken %32'si "hayır" oyu vereceğini belirtiyor.
 
Fransa'da yeni antlaşmanın yerini aldığı anayasa projesi için 2005 Mayıs ayında yapılan halk oylamasında %55 "hayır" sonucu çıkmıştı.
 
Rekabet ve devlet yardımları
- AB Komisyonu yasadışı ve AB mevzuatına uymayan devlet yardımlarının telafisine yönelik kararların uygulanmasını hızlandırmak amacıyla bir bildiri yayınladı. 

AB mevzuatına uymayan devlet yardımlarının etkin ve hızlı bir biçimde telafi edilmesinin AB içinde rekabet koşullarının bozulmaması açısından büyük önem taşıdığını belirten bildiri, devlet yardımı ile ilgili kararların uygulanmasının üye ülkeler ve Komisyon arasında ortak bir sorumluluk olduğunun altını çiziyor. Yasadışı devlet yardımları tazminatları 2005 yılında 6 milyar € iken 2007'de 7,2 milyar €'ya çıktı.
 
- AB Komisyonu kartellerin tasfiye süreçleri ile ilgili yasama paketi önerisi hakkında yorum ve önerileri almak amacıyla halka açık bir danışma süreci başlattı. Bir Komisyon bildirisi ve yönetmelikten oluşan paket, karteller konusundaki idari süreçleri basitleştirerek daha çok vakaya daha hızlı biçimde bakılmasını sağlamayı amaçlıyor.

- AB Komisyonu Fransa merkezli Danone'un Hollanda merkezli bebek besinleri şirketi Numico'yu satın almasını bazı koşullara bağlı olarak onayladı. Satın almanın gerçekleşebilmesi için Numico'nun Fransa'daki süt ve bebek içecekleri; Danone'un ise Belçika'da süt, bebek içecek ve yiyecekleri, Hollanda'da hazır bebek yemekleri ve yiyecekleri pazarlarındaki faaliyetlerini durdurmaları gerekiyor.
 
- AB Komisyonu nükleer enerji konusunda faaliyet gösteren Fransa merkezli AREVA NP ve Japonya merkezli Mitsubishi Heavy Industries ortak girişimini onayladı. Girişim, nükleer enerji santralleri için gerekli olan buhar üretim ünitelerinin tasarımı ve üretimi konusunda faaliyet gösterecek.
 
- AB Komisyonu kimyasal ürünler alanında faaliyet gösteren ABD merkezli Lyondell şirketinin Lüksemburg merkezli Basell AF tarafından alınmasını onayladı. İnternet bağlantısı için
- AB Komisyonu ABD merkezli Dade Behring şirketinin Alman Siemens AG tarafından alınmasını onayladı.
 
- AB Komisyonu Fransız cam elyafı güçlendirme ürünleri şirketi Saint-Gobain'in, ABD merkezli Owen Corning tarafından alınmasını rekabet koşullarını bozmaması açısından belirli bir tipte cam elyafı güçlendiricisi üreten iki tesisin elden çıkarılması koşulu altında onayladı.
 
Mali işler
- Mevcut "Yatırım Hizmetleri" yönergesinin içeriğini genişleten "Mali Araçlar Talimatındaki Pazarlar" yönergesi (MiFID) 1 Kasım 2007'de yürürlüğe girdi. Avrupa menkul değerler pazarları için ortak ve güvenli bir düzenleyici çerçeve yaratılması açısından önemli bir rol oynayacak yönerge, AB içindeki ulusal kuralları uyumlulaştırarak, bankalar ve yatırım şirketlerine bağlı oldukları ülkeden alacakları "tek bir pasaport" ile AB çapında faaliyet gösterme imkanı sağlayacak. Yönergenin aynı zamanda pazardaki güvenliği ve anlaşılabilirliği arttırarak sınırlar ötesi rekabeti ve verimliliği arttırması hedefleniyor. Şu ana kadar yönergenin gereklerini sadece birkaç üye ülke karşıladı.
 
Tarım
- AB Komisyonu 4 tip genetik yapısı değiştirilmiş organizmanın (GDO) Avrupa pazarına girişini onayladı. 3 tip mısır ve 1 tip şeker pancarından oluşan listedeki ürünler önümüzdeki 10 yıl boyunca ihraç edilebilecek. Komisyon, AB ülkelerinin Eylül ayında bir karara varamamaları sonucunda, AB kurallarına uyarak son kararını Avrupa Gıda Güvenliği Ajansı'nın değerlendirmelerini baz alarak verdi.
 
AB pazarında şu anda 15 tip GDO bulunuyor. AB bu konuda 2000-2004 yılları arasında bir moratoryuma gitmiş fakat 2006 yılında Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) tarafından Avrupa pazarına GDO girişini bloke etmekle suçlanmıştı. Araştırmalara göre AB vatandaşlarının %70'i genetik yapısı değiştirilmiş organizmalara karşı fikir beyan ediyor. 

Çevre
- AB Komisyonu, Avrupa Emisyon Ticaret Sistemi (AETS) çerçevesinde yeni üyeler Bulgaristan ve Romanya'nın oluşturdukları ulusal planları da inceledikten sonra 2008-2012 yılları arasında izin verilebilecek olan en yüksek karbondioksit emisyon sınırını yıllık 2,08 milyar ton olarak belirledi. Buna göre, 2008-2012 yılları arasında yıllık emisyon sınırı Bulgaristan için 42,3 milyon ton olurken Romanya için 75,9 ton olacak. Aynı değer en yüksek Almanya için 499 milyon ton, en düşük Malta için 2,9 milyon ton olarak belirlenmişti. Avrupa Emisyon Ticaret Sistemi (AETS), sera etkisi gösteren gazların emisyonunu ekonomiye en az zarar verecek şekilde sınırlayarak üye devletlerin Kyoto Protokolü'ne uymalarına yardımcı olmayı amaçlıyor.
 
-AB ülkeleri, ABD ve Kanada eyaletleri, Yeni Zelanda ve Norveç'ten oluşan bir koalisyon iklim değişikliğine karşı savaş amacıyla "Uluslararası Karbon Eylem Ortaklığı" (ICAP Carbon Action) adı altında bir işbirliği platformu kuracaklarını açıkladılar. Hükümetlerin ve kamu yetkililerinin birbirleriyle deneyim ve iyi uygulamaları paylaşacakları bir forum şeklinde faaliyet gösterecek olan ICAP, küresel bir karbon pazarı geliştirilmesi hedefine yönelik bir adım olarak değerlendiriliyor.
 
-İnisiyatifin az karbonlu ürün ve hizmetlere yönelik talebi arttırması, az maliyetli önlemlerin önünü açması, bu konudaki araştırmaları teşvik etmesi ve sonuç olarak küresel karbon dioksit emisyonunu azaltması bekleniyor.
 
Balıkçılık
- AB ve Kuzey-Atlantik ülkeleri, Atlantik Okyanusu'nun kuzey doğusunda bulunan 3 tip önemli balık stokuna ait 2008 yılı balıkçılık faaliyetleri hakkında mutabakata vardılar. 2008 yılı için toplam av limiti mavi mezgit için 1,250,000 ton; ringa balığı için 1,266,000 ton; uskumru için 456,000 ton olarak belirlendi. Toplam av limiti ülkeler arasında önceden belirlenen bir kurala göre bölüştürülecek.
 
Ekonomi
- Euro Alanı'nda Ekim 2007 itibarıyla yıllık enflasyon Eylül ayına göre %0,5 artarak %2,6 olarak belirlendi.
 
- Eylül 2007 tarihi itibarıyla Euro Alanı'nda işsizlik %7,3; AB27'de ise %7 olarak belirlendi. Bu oranlar geçen yılın aynı döneminde sırasıyla %8,1 ve %8 olarak tespit edilmişti. AB27 ortalamasında 25 yaş altındaki gençler arasındaki işsizlik oranı %15,1; Euro Alanı'nda ise %14,9.

İşsizlik oranının en yüksek olduğu ülkeler: Slovakya (%11,1); Polonya (%8,8); Fransa (%8,6); Yunanistan (%8,4) ve Portekiz (%8,3).
 
İşsizlik oranının en düşük olduğu ülkeler: Hollanda (%3,1); Danimarka (%3,3); Kıbrıs Rum Kesimi (%3,7) ve Litvanya (%4,1).
 
Eylül 2007 rakamlarına göre işsizlik oranı ABD'de %4,7, Japonya'da ise %4 olarak belirlendi. 

Kültür
- Eurostat tarafından yapılan "AB'de kültürel ekonomi ve kültürel faaliyetler" adlı araştırma, AB'de kültürel ekonominin önemini ortaya koydu. İstatistiklere göre AB'de çalışan nüfusun %2,4'ü (yaklaşık 5 milyon kişi) kültürel alanlarda çalışıyor. Kültürel istihdam oranının en yüksek olduğu ülke Finlandiya (%3,3) iken en düşük oran Romanya'da (%1,4). Araştırmaya göre sanat dallarında öğrenim gören öğrenci sayısının nüfusa oranının en yüksek olduğu ülke Malta; yayıncılık ve antika ticaretinin en yüksek olduğu ülke İngiltere; sinemaya en çok gidilen ülke İrlanda. 

Avrupa Yatırım Bankası (AYB)
- Avrupa Yatırım Bankası, Trans-Avrupa Ulaşım Ağı'nın bir parçası olan Almanya'nın Thüringen bölgesindeki A4 otoyolu yapım ve hizmet çalışmalarına yardım amacıyla yaklaşık 90 milyon € kredi verdi. Bir kamu-özel sektör ortaklığı tarafından yürütülen otoyol projesi, Benelux ülkeleri ve Polonya'yı Orta Almanya üzerinden birbirine bağlayacak.

BRÜKSEL'DE GELECEK AY


AB Kurumları
• 12-13 Kasım, Ekonomik Mali Konsey
• 19-20 Kasım, Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi
• 22 Kasım, AB – ASEAN zirvesi
• 22-23 Kasım Rekabetçilik Konseyi
• 23 Kasım, Ekonomik Mali Konsey
• 30 Kasım, AB – Hindistan zirvesi
 
Konferanslar-Seminerler
• 21-22 Kasım, "3rd Annual European Energy Policy Conference" http://guest.cvent.com/EVENTS/Info/Summary.aspx?e=455c0ca8-3464-4a45-9181-2c24fb62ff74 
 
• 23-24 Kasım, "Integration, immigration and citizenship"The CEPS, http://www.ceps.be/Events.php 
 
• 4 Aralık, "Balkans crossroads", Friends of Europe www.friendsofeurope.org 31 Ocak 2008, "Euro
 
• pe's looming Demographic Crunch", Friends of Europe http://www.friendsofeurope.org/Activities/tabid/530/eventcalendaryear/2008/Default.aspx 
  
Kaynak:Tusiad-Brussel
  
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.