Haberin yayım tarihi
2016-09-27
Haberin bulunduğu kategoriler

AGİT'DE SİYASAL İSLAMOFOBİ MASAYA YATIRILDI

Dünya genelinde 57 üye ülkesi bulunan AGIT (Avrupa Güvenlik İşbirliği Teşkilatı) bünyesinde her yıl 10 gün süreyle gerçekleştirilen « İnsani Boyut Uygulama Toplantıları » Polonya’nın Başkenti Varşova’da yoğun katılımla gerçekleştirildi.

Bu yıl onuncu yılını kutlayan İnsani Boyut toplantılarına AGİT üyesi ülkelerden gelen 1000´den fazla sivil toplum kuruluşu katıldı. Devlet temsilcileri, uzmanlar ve STK temsilcileri İnsan Hakları, Demokratikleşme ve Özgürlükler konusunda tartışma fırsatları buldular.

Son yıllarda AGİT nezdinde ses getiren toplantılara imza atan Sosyal Uyum için Avrupalı Müslümanlar Girişimi (EMISCO), düşünce kuruluşu Thinkout, Avrupa Musluman Kadınlar Forumu (EFMW), Londra’da bulunan İslami Stratejiler Enstitüsü (IISA) ve Kültürlerarası İletişim Merkezi ile ortaklaşa bir yan etkinlik düzenledi.

Avrupa’daki siyasi partilerdeki islamofobik söylemlerin sonuçları konulu yan etkinliği EMISCO Genel Sekreteri Bashy Quraishy açtı. AGİT Donem Baskanligi İslamofobiyle Mücadele Özel Temsilcisi Doç Dr Bülent Şenay’ın katıldığı toplantıda Fransız insan hakları aktivisti Yasser Louati, IISA müdürü Usama Butt, EFMW temsilcisi Hajar El Jahidi, Thinkout araştırma direktörü Betül Demirkoparan, İsveç Müslüman İnsan Hakları Komisyonu temsilcisi Fatima Doubakil, KIM Başkanı Doç Dr Enes Eryarsoy ve ODIHR İslamofobi danışmanı Dermana Seta birer sunum yaptılar.

Avrupa`daki İslam karşıtı ve müslüman nefretini temel alan siyasal söylemlerin yalnızca aşırı sağcı partilerde değil artık geleneksel siyasi hareketler içinde de yer bulduğuna işaret eden katılımcılar özellikle müslüman kadınların daha görünür oldukları için siddete hedef olduklarını vurguladılar. Mülteci krizinin bu söylemleri kolaylaştırdığını ifade eden uzmanlar kurumsallaşmış bir islamofobinin bilinçli organize edildiğine işaret ettiler. Mevcut azınlıklar krizini ve islamofobik dışlamayı engellemek için tüm avrupa değerler ve söylemler açısından kendini gözden geçirmesi gerektiği konusunda hemfikir olan uzmanlar mevcut gidişatın çok ciddi güvenlik sorunlarına neden olduğunu anlattılar.

TC Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının, TC Başbakanlık Basın Yayın ve Enformasyon Genel Mudürlüğünün, TC Adalet Bakanlığının ve mülteciler konusunda örnek çalışmalara imza atan Tuzla Belediyesinin de ilgiyle takip ettigi yan etkinlik Avrupa’daki vatandaşlarımızın temel sorunu haline gelen müslüman nefretiyle ilgili ülkemizin duyarlılığını göstermiştir.

Brüksel’de bulunan Thinkout Düşünce Kuruluşu araştırma görevlisi Betül Demirkoparan yaptığı konuşmada Müslümanların ve özellikle Müslüman kadınların çoğunluk toplumundan dışlanmasının içe kapanmaya yol açtığını ve gettolaşmalara neden olduğunu söyledi.

İstanbul’da bulunan kültürlerarası İletişim Merkezi Başkanı Doç Dr Enes Eryarsoy yaptığı konuşmada KIM’in yaptığı çalışmalara değindi ve özellikle İstanbul gibi bir şehrin birlikte yaşama kültürü açısından nefret odaklarının söylemlerine antitez oluşturduğuna vurgu yaptı.

Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi ve AGİT Dönem Başkanlığı İslamofobiyle Mücadele Özel Temsilcisi Doç Dr Bülent Senay yaptığı kapanış değerlendirmesinde katılımın yoğun olmasının islamofobinin insan hakları tartışmalarının merkezine geldiğini göstermektedir dedi. İslamofobi bu kadar netlik kazanmışken halen tanımlayalım diyenlerin işi sulandırma amacı taşıdığına inandığını söyleyen Şenay, konunun artık göç meselesiyle, mülteci sorunuyla, güncel ırkçılıkla ve nefret söylemleri ve suçlarıyla iç içe geçtiğine işaret etti. Yaptığı ülke ziyaretlerinde yaptığı görüşmeler sonucunda hiç kimse islamofobinin olmadığını söylemedi.

Tek tartışma konusu bununla ilgili ne yapılması gerektiği hususunda olduğunu anlatan AGİT Özel Temsilcisi, konuyu hukuki zeminde ele alanların bu meseleyle ilgili yeterli bilgi ve bilince sahip olmadıklarını gözlemlediğini söyledi. Radikalleşmeyle mücadele bağlamında alınan güvenlik tedbirlerinin ayrımcı özelliklere sahip olduğunu anlatan Bülent Şenay, bu gelişmelerin marjinal hareketlerin düşünce merkezinde olan aşırıcılık ve ırkçılığın artık merkeze kaymasını sağladığına işaret etti.

Bu endişe verici gidişata karşı sessiz kalanların içe kapanan, evrensel değerlerden uzaklaşan, çok kültürlü toplum modeli iddiasından uzaklaşan Avrupa’nın inşasına katkı sağladıklarını söyleyen Senay, islamofobinin vicdan testi haline geldiğini ve sistemli bir mücadele politikası oluşturulmadığı takdirde Batı toplumlarının toplumsal barışını kalıcı olarak yıkacağına dikkatleri çekti. Acil olarak Hukuki ve Eğitimsel çalışmaların yapılması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Bülent Şenay, tarihi bir kırılma noktasıyla karşı karşıyayız dedi.

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.