Haberin yayım tarihi
2010-02-12
Haberin bulunduğu kategoriler

AP 2009 Türkiye İlerleme Raporu...

Avrupa Parlamentosu'nun 2009 Türkiye İlerleme Raporu Kararı

Avrupa Parlamentosu, Komisyon'un Türkiye'nin 2009 yılındaki İlerleme Raporu (SEC (2009) 1334)'yla ilgili olarak,

- Türkiye'nin 27 Eylül 2006'daki katılıma yönelik ilerlemesinde , 24 Ekim 2007'deki Avrupa Birliği-Türkiye ilişkilerinde , 21 Mayıs 2008'deki Türkiye'nin 2007 yılı ilerleme raporunda ve 12 Mart 2009'daki Türkiye'nin 2008 yılı ilerleme raporundaki kararlarıyla ilgili olarak,

- 3 Ekim 2005 tarihindeki Türkiye'nin Müzakere Çerçevesi'yle ilgili olarak,

- 2001, 2003 ve 2006'daki Katılım Ortaklığı'na dair önceki Konsey kararları yanında, 18 Şubat 2008'deki Türkiye Cumhuriyeti ile Katılım Ortaklığı'nda yer alan ilkeler, öncelikler ve koşulları içeren 2008/157/EC sayılı Konsey Kararı ile ilgili olarak,

- Usul kurallarında yer alan 110 (2) sayılı yönetmelikle ilgili olarak,

A. Müzakere Çerçevesi Konseyi tarafından onaylanmasının ardından Türkiye ile katılım müzakereleri 3 Ekim 2005 tarihinden itibaren başlamış ve bu müzakereler uzun ve ucu açık bir sürece başlangıç noktası oluşturmuş olsa da,

B. Türkiye, iyi komşuluk ilişkileri ve Avrupa Birliği ile ilerlemeci bir dayanışmaya ve reformlara bağlı olsa ve bu çabalar Türkiye'nin modernleşmesine bir fırsat olarak görülmeliyse de,

C. 2006 yılının Aralık ayındaki Zirve toplantısındaki kararlara binaen, ortak değerlerin paylaşıldığı bir topluluk olan Avrupa Birliği'ne katılımın temelini sağlayan, Avrupa Birliği entegrasyon kapasitesi ve Kopenhag Kriterleri'ne tam bağlılığa rağmen,

D. Komisyon 2009 yılında siyasal reformlarda sınırlı somut ilerlemeler yapıldığı sonucuna varmış olmasına rağmen,

E. Önümüzdeki dört yıl için, Türkiye Avrupa Topluluğu-Türkiye Ortaklık Anlaşması ve Ek Protokol'den kaynaklanan düzenlemeleri yürürlüğe koymamasına rağmen,

F. Türkiye'nin 2009 İlerleme Raporu'nda Komisyon Türkiye sürecinin son kararında Parlamento tarafından vurgulanan konuları değerlendirmiş ve ele almış olmasına rağmen,

1. Yargının rolü, Kürt kökenli vatandaşların hakları, Alevi toplulukların hakları, askerin rolü ve Türkiye'nin komşularıyla ilişkileri gibi geleneksel olan ve duyarlılık gerektiren konularda geniş kamuoyu tartışması yapılmasını memnuniyetle karşılamakta; tartışmaya öncülük etmedeki rolü ve yapıcı yaklaşımı için Türkiye Hükümeti'ni takdir etmektedir.

2. Türk toplumu ve siyasal partiler arasında devam eden kutuplaşma ile ilgili endişesini tekrarlamakta, hükümetin yanı sıra tüm meclis partilerini, siyasi rekabet ile faydacı işbirliği arasındaki uygun dengeyi geliştirmek için özellikle Anayasa'da olmak üzere temel reformları gerçekleştirmeyi mümkün kılmak adına Türk toplumunda uzlaşmayı kolaylaştırmaya çağırmaktadır.

3. 2009 yılında sınırlı kalan somut reformlar sürecine dikkat çekmekte ve somut düzenlemedeki politik girişimleri yasama ve ondan sonra gelen uygulamalara dönüştürmesi yönünde Hükümet'i teşvik etmektedir.

4. Kopenhag Siyasi Kriterleri'yle ilgili olarak devam eden uygulamalar yetersiz görüldüğünden, Hükümet'i özellikle kadın hakları, ayrımcılık yapılmaması, din, düşünce ve inanç özürlüğü, konuşma ve ifade özgürlüğü, işkenceye sıfır tolerans ve yolsuzluğa karşı mücadele konularında yoğunlaşmaya çağırmaktadır.

a.10-11 Aralık 2009 Zirve toplantısı sonuçlarıyla ilgili olarak,

5. Türk toplumunu birleştirmeye yarayan gerekli reformlar olan cinsiyet, ırk ya da etnik köken, din ya da inanç, engellilik, yaş veya cinsel yönelimden bağımsız olarak her insanı eşitlik temelinde bir araya getirmek için Kopenhag Kriterleri'ne tam uyum çabalarına devam etmeye ve bu çabaları yoğunlaştırmaya çağırmaktadır.

Kopenhag Siyasi Kriterleri'ni Yerine Getirme

Demokrasi ve Hukukun Üstünlüğü

6. Türkiye Devleti'nin merkezinde yer alan temel özgürlükler ve insan haklarının korunmasına yer veren anayasa reformunun kapsayıcı ve esaslı bir öneme sahip olduğuna bir kez daha dikkat çekmekte ve Türk Hükümeti'ni bu reforma zaman ayırmaya teşvik etmekte, tüm azınlıkları ve sivil toplumu birlikteliğe ve tüm partileri işbirliğine çağırmaktadır.

7. 2006 ve 2007'deki kararlar gözönünde bulundurularak, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde azınlıkların ve politik güçlerin daha geniş bir şekilde temsili için yeni kurulan partilerin politik sürece katılımını sağlayacak ve böylelikle parti çoğulculuğunu garantileyecek yüzde 10 barajının düşürülmesi için çağrısını yinelemektedir.

8. Anayasa Mahkemesi'nin Demokratik Toplum Partisi'ni (DTP) kapatma kararından ve demokratik bir şekilde seçilen temsilcilerin politik faaliyetlerinin engellenmesinden, aynı zamanda DTP üyelerinin tutuklanmalarından derin üzüntü duymakta, şiddet ve terörizmi kınamayı tekrarlamakta ve Türk toplumunda yer alan her vatandaşın eşit temel haklarda birleşmesi için barışçıl yolların gözetilmesi esas alınarak tüm politik güçleri göreve çağırmakta, Kürt nüfusunun politik temsilcilerinin bu süreçte tam olarak yer almasını vurgulamakta, Mart 2009'daki Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu tarafından bildirilen, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile uyumlu olmayan siyasal partilerin kapatılması Türk mevzuatının düzenlenmesi fikrine dikkat çekmekte ve Hükümet'i Avrupa standartlarına saygılı gerekli reform önerileri yapmaya davet etmektedir.

9. Türkiye'nin modernizasyon sürecindeki başarısı için yargıda kapsayıcı ve hızlı bir reformun yapılmasının hayati önem taşıdığı görüşündedir. Hükümetin yargı reformu stratejisini onaylamasından ve inşa edilen geniş danışma sürecinden memnuniyet duymakta, tarafsızlığı ve yargının profesyonelleştirilmesini güçlendirmek için Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile uyumlu sistematik önlemlerle ilgili gecikme olmaksızın hükümeti bir strateji oluşturması yönünde teşvik etmekte, Türk hükümetinin ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı kanunlarla ilgili, savcıları kılavuz olmaya çağırmakta, aynı zamanda şeffaflık, tarafsızlık, nesnellik ve temsil edilebilmesini garanti altına almak için Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu yeniden yapılandırması için hükümeti teşvik etmektedir.

10.Türkiye'nin reform çabalarında ciddi bir gerileme olarak görülecek askeri mahkemelerde yargılanmanın sınırlandırılmasının Anayasa Mahkemesi iptal kararından derin bir üzüntü duymakta,Türk politikası ve dış politikadaki askeri bağlılığın devamı için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni anayasal reform doğrultusunda destekleyici bir konsensus oluşturmaya çağırmakta, demokratik bir toplumda ordunun tamamıyla sivil gözetime tabi olması gerektiğini tekrarlamakta, güvenlik ve savunma politikalarının gelişiminde yer alması için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni askeri bütçe ve harcamaların incelenmesini güçlendirmeye çağırmaktadır.

11. Ergenekon suç örgütü ve Balyoz planı ile ilgili iddia edilen önemiyle ilgili olarak endişe duymakta, Hükümeti ve yargıyı tüm ilerlemelerin tam olarak hukuk süreciyle aynı doğrultuda ve sanık haklarına saygı duyularak devam ettirilmesini garanti altına almaya teşvik etmekte, Komisyon'un hukukun üstünlüğü ve demokratik kurumların düzenli bir şekilde işlemesini sağlamak için gerekli olan güvenin artırılmasında bir fırsat olarak Türkiye'nin bu davaya yaklaşması gerektiği görüşünü paylaşmakta, Türk Hükümeti'ni muhalif siyasilere, akademisyenlere, eleştirel gazetecilere baskı uygulamaya zemin hazırlayan yasal düzenlemelere izin vermemesi yönünde teşvik etmektedir.

12. Ombudsman makamının kurulması yönünde hiçbir ilerleme kaydedilmemesinden üzüntü duymakta, insan hakları ihlalleriye ilgili araştırmaları destekleyen bir sisteme bağlı etkili ve bağımsız bir şikayet mekanizmasının kurulmasının hükümet tarafından ele alınmasını ve tüm partiler tarafından desteklenmesini teşvik etmektedir.

İnsan Hakları ve Azınlıklara Saygı ve Azınlıkların Korunması

13.Türk Hükümeti'nin tüm Türk vatandaşların eşit haklara sahip olma ve Türk toplumunda etkin bir rol oynamasını sağlamak için cinsiyet ayrımcılığı, ırk veya etnik, köken, din veya inanç, maluliyet, yaş veya cinsel yönelim konularında girişimlerini memnuniyetle karşılamakta, ancak hükümetin bu politik girişimlerini somut reformlara dönüştürmesini şiddetle teşvik etmekte, tüm siyasal partileri ve milletvekillerini bu süreci desteklemeye çağırmakta, bu bağlamda 13 Kasım 2009 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne hükümet tarafından sunulan plandan memnuniyet duymakta ve tüm vatandaşların özgürlüğünün garanti altına alınması için uygulanmasını teşvik etmektedir.

14. Kürtçenin özel ve devlet kanallarında yerel ve ulusal yayın yapmasını ve ceza evlerinde Kürtçe kullanımına yönelik kısıtlamaların kaldırılmasını memnuniyetle karşılamakta, Kürtçe'nin özel okullarda ve devlet okullarında öğrenilmesini sağlamaya yönelik daha geniş önlemleri alma ve Kürtçe'nin siyasal yaşamda ve kamu kuruluşlarında kulanılmasına izin verme yönünde hükümeti teşvik etmekte, özellikle ifade özgürlüğü ve Türkiye'nin güney doğusundaki köy korucuları sisteminin iptali gibi temel özgürlüklerin kısıtlanmasının anti terör yasalarıyla suistimal edilmediğinden, hükümeti emin olmaya çağırmaktadır.

15. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 15 ve 18 yaş arasındaki çocukların yetişkin olarak görülmesine izin veren düzenlemelerin kaldırılması için hızlı bir şekilde anti terör yasa tekliflerine uyum çabasını desteklemektedir.

16. Türk Hükümeti'ni güney doğudaki ekonomik ve sosyal yetersizlikleri ortadan kaldırmaya yönelik çabalarını arttırması yönünde teşvik etmekte; Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP)'nin sonuçlarıyla ilgili bir çalışma sunması için Komisyon'a tekrar çağrı yapmakta; Hasankeyf ve Allianoi arkeolojik bölgelerindeki kültürel ve çevresel mirasın Türk otoriteleri tarafından muhafaza edilmesi yönünde çağrı yapmakta; baraj yapım çalışmaları sebebiyle binlerce insanın yer değiştirmesinden endişe duymakta; yukarıda bahsedilen Komisyon raporunun sunumuna kadar Ilısu Baraj Projesi'nin Hükümet tarafından durdurulmasını teşvik etmektedir.

17. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni, tüm parlamento üyelerine ayrım yapmadan politik fikirlerini ifade etmelerini sağlayan milletvekili dokunulmazlığını garanti altına alması yönünde teşvik etmektedir.

18. PKK ve diğer terörist gruplar tarafından Türk topraklarında işlenmeye devam eden şiddeti kınamakta ve PKK'yı Türk hükümetinin politik girişimlerine cevap vermeye ve silahları bırakarak şiddete bir son vermeye teşvik etmektedir.

19. Din özgürlüğünü evrensel temel bir değer olarak vurgulamakta ve Türkiye'yi herkes için bu özgürlüğü korumaya çağırmakta; Alevileri içine alan dini toplulukların temsiliyle Türk Hükümeti'nin içine girdiği diyaloğu memnuniyetle karşılamakta ve düzenli ve yapıcı bir iletişimin kurulması için otoriteleri dinler arası diyaloğu yoğunlaştırmaya teşvik etmekte; Avrupa İnsan hakları Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi doğrultusunda usulsüz kısıtlama olmaksızın bu dini toplulukların görevlerini yapmalarını mümkün kılmayı sağlayacak yasal çerçevenin esaslı reformlarının pozitif adım ve hareketlerle takip edilmesi gerekliliğini tekrar etmekte; özellikle tüm dini toplulukların yasal kişiliklerini elde etme ihtiyacının altını çizmektedir.

20.Vakıflar Kanunu'nun uygulanmasını memnuniyetle karşılamakta; ancak dini toplulukların yasada belirtilmeyen mülkiyet problemleriyle karşılaşmasının devam etmesinden üzüntü duymakta, yeni yasa uyarlanmadan önce vakıf mülkiyetlerinin birleşmesi veya mülkiyetlerin üçüncü şahıslara geçirilmesi ve satılması endişesi nedeniyle Türk Hükümeti'ni bu konuyu gecikmeden ele almaya teşvik etmektedir.

21. Ekümenik Patrik'in seçimi ve ruhban okulunun eğitimini kapsayan yasal statüsü nedeniyle Ekümenik Patrikhane konusunda karşılaşılan engellerle ilgili endişesini tekrar etmekte, Yunan Ortodoks Heybeliada Okulu'nun derhal tekrar açılmasına, Ekümenik Patriklik dini ünvanının kamusal kullanıma açılmasına izin vermesine ve Türkiye'deki Hristiyan toplulukların ruhban okulu eğitiminin engellenmemesi için daha genel koşulların oluşturulmasına çağrısını yinelemektedir.

22. Cem evlerinin Alevi ibadet yerleri olarak tanınması konusundaki belirsizliklerden ve okullardaki zorunlu din eğitiminin devam etmesinden üzüntü duymakta, Türk hükümetine bu duruma sistematik bir şekilde çare bulması yönünde çağrı yapmaktadır.

23. Özellikle Mor Gabriel Süryani Ortodoks Manastırı'nın kamulaştırılması davası göz önünde bulundurularak Süryanilere yönelik mülkiyetlerde karşılaşılan zorluklarla ilgili endişe duymaktadır.

24. Avrupa Konseyi ile ilgili sözleşmelerin henüz imzalanmamasından ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Kuruluşu, Ulusal Azınlıklar Yüksek Komiserliği ile henüz bir dialoğa girilmemesinden dolayı, Türk hükümetinin azınlık haklarıyla ilgili devam eden önkoşulları nedeniyle üzüntü duymakta, hükümeti Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve uluslarası standartlarla aynı doğrultuda bir politika uygulamaya teşvik etmekte ve bütün parlamento partilerini bu hareketi desteklemeye çağırmakta, bu konuda azınlık okulları ve çağdışı ikili başkanlık sistemi tarafından karşılaşılaşılan idari zorluklara dikkat çekmekte, ek olarak hükümeti azınlıklara tam bir saygı ortamını aktif olarak oluşturmaya ve düşmanlık ve şiddet davalarının mahkeme önüne getirildiğinden emin olmaya teşvik etmektedir.

25. Türkiye'nin 2008 yılı ilerleme raporunda yer alan Gökçeada ve Bozcaada'daki Yunan nüfüsuyla ilgili olarak mülkiyet hakları ve eğitim problemlerinin devam etmesi ve teşvik edici bir gelişmenin olmamasından üzüntü duymakta, Avrupa Konseyi Parlemento Kurulu'nun 27 Haziran 2008 tarihli adalarla ilgili kararına bağlı olarak bu adaların iki kültürlü bir karaktere sahip olduğu yönündeki çözümleri gözetmeye teşvik etmektedir.

26. İfade özgürlüğüyle ilgili olarak Türk yasal çerçevesinin yeterli garantileri sağlamakta hala başarısız olmasından ve belli kuralların suistimal edilmeye devam etmesinden ve bu özgürlüğü sınırlamasından endişe duymakta, Türk Hükümeti'ni Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile uyumluluğu garanti etmek için yasal çerçevede kapsamlı bir reform teklif etmeye çağırmakta, Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesinin gözden geçirilmesinin önceki yıllarla karşılaştırıldığında davalarda önemli derecede azalmalara yol açtığını belirtmekte, bununla birlikte 301. ve 318. maddelerin iptali yönündeki görüşü devam etmektedir.

a. Zorunlu askerlik hizmetine vicdani ret hakkının Türkiye tarafından tanınmadığı ve hiçbir sivil alternatifin söz konusu olmadığı endişesi sürmekte; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 2006 tarihli Türkiye'nin mevzuatını değiştirmesi gerektiren Ülke davası kararından ve vicdani retçilere mahkumiyet uygulanması gerçeğinden yola çıkarak, hükümeti bu kararı gecikme olmaksızın yürürlüğe koymaya davet etmektedir.

27. Yaygın internet sitesi yasaklarının yanında, medya gruplarının emsalsiz para cezasına çarptırılması ve özellikle Ergenekon ağı ile ilgili yapılan araştırmalarda basın özgürlüğünün kısıtlanmasına devam edilmesinden endişe duymakta, basın özgürlüğü güçlendirilmesinin çoğulcu bir toplumda politik kültürün önemli bir işareti olduğunu vurgulamakta, bu bağlamda medya, iş dünyası ve siyaset arasındaki sağlıksız bağlantılar ışığında yeni bir medya yasasının uyarlanmasını tavsiye etmektedir.

28. İşkenceye sıfır tolerans konusundaki çabaların güvenilirliğini vurgulamak için Avrupa Konseyi'nin İşkenceyi Önleme Komitesi raporu yayınını yetkilendirme yönünde uygulamalarla ilgili olarak Türk hükümetini çabalarını yoğunlaştırmaya çağırmakta, bir kez daha Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni Birleşmiş Milletler İşkence Karşıtı Sözleşme'deki protokolü uygulamaya teşvik etmekte, aynı zamanda özellikle kanun uygulayıcılar arasında insan hakları ihlallerinin kişisel dokunulmazlıkları azaltmak için hükümetin gayret etmesini teşvik etmektedir.

29. Tüm düzeylerde yönetimdeki açıklığı desteklemek adına seçim kampanyalarının ve siyasal partilerin finanse edilmesinde şeffaflığı sağlamak için Türk Hükümeti'nin yolsuzluğu ortadan kaldırmaya daha fazla dikkat sarfetmesine teşvik etmektedir.

30. Hükümetin cinsiyet eşitliğini dönüştürme çabalarının artmasını, bunun yasalar tarafından desteklenmesini, pratikte özellikle kadınların eğitim ve iş hayatıyla ilgili hazırlıklara yönelik bir strateji düşünülmesini, kayıt dışı ekonomideki kadın istihdamının azaltılmasını teşvik etmekte, özellikle kadın hakları, şiddetin önlenmesi ve diğer adıyla töre cinayetleri konularında olası sivil toplum örgütlerinin hükümet tarafından uygun hale getirilmesi yönünde çağrıda bulunmakta, hükümetin ve yargının kadınlara karşı yapılan her türlü şiddet ve ayrımcılık durumlarını garanti altına almak zorunda olduğuna ve kadınların ve çocukların töre cinayetleri ve şiddet tehlikesine karşı otoriteler tarafından korunmasına ve desteklenmesinee işaret etmekte, Türk Hükümeti'ni tüm ülke çapında kadın hakları bilincini artırmak için etkili bir iletişim kampanyası başlatmaya teşvik etmektedir.

a. Aile içi şiddet, töre cinayetleri ve erken yaşta evliliklerle baş edebilmek için oluşturulan yasal çerçeveyi tanımakta, fakat uygulamayla ilgili şüpheler olduğuna işaret etmekte, bu nedenle otoritelere sığınma evlerinin ve diğer hizmetlerin sayılarının kurbanların korunmasını sağlamak için artırılması yönünde çağrı yapılmakta, Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında en düşük kadın işçi sayısına sahip olduğu gerçeği göz önünde bulundurularak kadınların ekonomik hakları ve özgürlüğünün teşvik edilmesine dikkat çekmektedir.

31. Cinsel yönelim temelinde ayrımcılığa ilişkin güvence eksikliğinden kaynaklanan endişe duymakta, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni tüm alanlarda dolaylı ve dolaysız ayrımcılıkla ilgili yasaklamaya yönelik yeni bir yasa hazırlamaya çağırmakta, homofobi temelli kin ve şiddetin usulüne uygun olarak cezalandırılması ve ayrımcı uygulamaların mevzuat ile kaldırılması için Türk hükümetini bireysel insan hakları ve anti ayrımcılık konularında kamu farkındalığı çabalarında yoğunlaşmaya davet etmektedir.

32. Sendikal haklarla ilgili ilerleme eksikliğinden üzüntü duymakta ve Uluslararası İşçi Örgütü standartlarıyla aynı doğrultuda uygun yeni bir sendikal haklar yasasının gecikme olmaksızın Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulması için sosyal ortaklarla danışma halinde olmasına, kollektif anlaşmaların pazarlığı ve grev hakkı için korumaları içeren güvenlik haklarının sağlanmasına çağrıda bulunmakta, 2009 kasımının ortasında 20 Türk sendikalının tutuklanmasını vurgulamakta ve bu kişilerin sosyal haklarına kesinlikle saygı duyulmasını çağrı yapmaktadır.

Üyelik Yükümlülüklerini Üstlenme Yeterliliği

33. Devam eden dört yıl içinde Avrupa Topluluğu-Türkiye Ortaklık Anlaşması Ek Protokolü'nün Türkiye tarafından uygulanmadığını üzüntüyle belirtmekte, Türk hükümetini ayrımcı olmayan bir şekilde gecikme olmaksızın uygulamaya çağırmakta ve bu aksaklığın pazarlık sürecini ciddi bir şekilde etkileyebileceğini tekrar etmektedir.

İyi Komşuluk İlişkileri Taahhütü

34. Türkiye'nin müzakere çerçevesinde sağlanan iyi komşuluk ilişkilerini sürdürme yükümlülüğü tekrarlanmakta, bütün taraflarla birlikte Kıbrıs sorununun kapsamlı bir çözümüne ulaşma yönündeki çabaları desteklemek için ve Birleşmiş Milletler Şartı ile uyumlu barışçıl çözüm ilkesine dayalı, komşu ülkelerle olan süregelen sınır anlaşmazlıklarını ele almasının altını çizmektedir.

35. Avrupa Birliği üzerinde kurulu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları ve ilkeleriyle aynı doğrultuda, iki bölgeli iki toplumlu federasyon esasında Kıbrıs sorununun kapsayıcı çözümüne somut anlamda katkıda bulunmak için Türk Hükümeti'ni ve ilgili tarafları devam eden müzakereleri desteklemeye çağırmaktadır.

36. Türk Hükümeti'ni Doğu Akdeniz'de Kıbrıs Cumhuriyeti adına petrol araması yapan sivil gemileri engellemeyi durdurmaya çağırmaktadır.

37. Dini haklarını özgürce yerine getirmelerine izin verilerek, dini azınlıkları kapsayan Kıbrıs'taki yer değiştirmiş insanların haklarını garanti altına almak için Türkiye'yi teşvik etmekte, Katolik Maruni toplumu konusunda bütün dört Maruni köyünün özgürlüklerini sağlamayı vurgulamaktadır.

38. Kayıp Şahıslar Komitesi'nin tekrar harekete geçirilmesini memnuniyetle karşılamakta ve Türkiye'yi bu insani konuda uygun bir şekilde hareket etmeye çağırmaktadır.

39. Ermenistan'la ilişkileri normalleştirme yönünde yapılan diplomatik çabaları övmekte ve Türk Hükümeti'ni Ermenistan'la sınırını açmaya teşvik etmekte, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Ermenistan Parlamentosu'nu ilgili protokolleri gecikme olmaksızın ve herhangi bir önkoşul koymaksızın onaylamaya çağırmaktadır ve bu Güney Kafkasya bölgesinde güçlendirilmiş bölgesel güvenlik ve istikrarı sağlayacaktır.

40. Türk-Yunan ikili ilişkilerini geliştirmede sağlanan kısıtlı ilerlemeye not düşmekte, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni casus belli tehdidini geri çekmeye çağırmakta ve Türk Hükümeti'nin Yunan hava sahalarındaki ihlalleri sona erdirmesini ummaktadır.

41. Kürt bölgesel hükümeti ve Irak ile ilişkilerin devam eden ilerlemesini memnuniyetle karşılamakta, Türk Hükümeti'nin, Irak'ın bölgesel bütünlüğüne, insan haklarına, uluslar arası hukuka ve sivil ölümlerinin önlenmesini sağlayan anti-terörist operasyonları garanti altına almasını tekrar vurgulamaktadır.

Avrupa Birliği-Türkiye İşbirliği Derinleşmesi

42. Türkiye'nin Enerji Topluluğu'na katılım müzakelerini başlatmasını belirtmekte, Avrupa Birliği'nin en yüksek enerji güvenliği önceliklerinden biri olarak kalan Nabucco boru hattı üzerinde Hükümetlerararası Anlaşma'yı imzalamasını memnuniyetle karşılamakta, katılım müzakerelerinde enerji başlığının açılması yönünde çağrı yapmakta, aynı zamanda Güney Akım Projesi üzerinde Türkiye, Rusya ve bazı Avrupa Birliği üye devletleri arasındaki işbirliğini belirtmektedir.

43. Düzensiz göç konusunda Türkiye'nin geçiş ve hedef ülke olmasından kaynaklanan önemine işaret etmekte, Türk Hükümeti'ni göçmenlerin ve sığınmacıların korunması ve kabul edilmesi için uluslar arası hakları garantilemek için acil önlemler almaya çağırmakta, Avrupa Birliği-Türkiye geri kabul anlaşması üzerindeki müzakerelerin kaldığı yerden devam etmesine not düşmekte, Türkiye'yi üye ülkelerle var olan ikili geri kabul anlaşmalarını tamamen uygulamasını teşvik etmekte, Türk Hükümeti'ne göç yönetimi, sınırötesi suça karşı savaş ve insan kaçakçılığı konularında Avrupa Birliği ile işbirliğini arttırmasına çağrı yapmakta, bu kapsamda Frontex'le işleyen bir anlaşmayı sonuçlandırma yönündeki Türkiye'nin çabalarını belirtmektedir.

44. Türkiye'nin artan aktif dış politikasını belirtmekte ve çeşitli kriz bölgelerinde kriz katkı sağlama yönündeki çabalarını takdir etmekte, özellikle İran'ı ilgilendiren Avrupa Birliği dış politika işbirliğini yoğunlaştırmak için Türk Hükümeti'ne çağrı yapmakta, Karadeniz bölgesi, Orta Asya ve daha geniş Orta Doğu'daki Avrupa Birliği'nin dış politika amaçlarını gerçekleştirme yönünde, Türkiye'nin Avrupa Birliği'nin önemli bir ortağı olduğunu vurgulamakta, bu bölgelerde yakın Avrupa Birliği-Türkiye ilişkilerinden daha iyi istifade etmek için Komisyon ve Konsey'e çağrıda bulunmaktadır.

45. Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası ve NATO operasyonlarına devam eden katkısından dolayı Türkiye'yi takdir etmekte, AB'nin istihdam edilen personelinin korunması üzerinde negatif sonuçları olan 'Berlin plus' anlaşmaları ötesine geçen NATO-AB stratejik işbirliğinin Türkiye'nin karşı çıkışları tarafından bloke edilmeye devam etmesinden pişmanlık duymakta ve Türkiye'yi bu karşı çıkışları mümkün olan en kısa sürede vazgeçmeye teşvik etmektedir.

46. Türk Hükümeti'ni Uluslar arası Ceza Mahkemesi Tüzüğü'nü onay için imzalamaya ve arzetmeye ve böylece küresel çoktaraflı sistemde Türkiye'nin de yer alması ve katkıda bulunmasının arttırılmasına çağrı yapmaktadır.

47. Dünyada istikrar ve güvenliğe katkıda bulunması yönünde Avrupa Birliği ve Türkiye dış politikaları arasındaki birlikteliği analiz etmek ve bunların daha yoğun kullanılması için AB Dış İşleri ve Güvenlik Politikası'ndan sorumlu Yüksek Temsilcisi'ne çağrı yapmaktadır.

48. Türkiye'yi şu anda kritik bir aşamaya ulaşmış olan Rum ve Türk Kıbrıs liderleri arasındaki müzakerelerin başarısını garanti altına almak için en yüksek seviyede fayda sağlama yönünde hareket etmeye teşvik etmekte ve bunun uzun soluklu bölünmesini çözmekte muhtemelen son fırsat olduğunu belirtmekte, kapsayıcı bir çözüme ulaşma yönünde iki topluluğun liderleri olan Sayın Hristofyas ve Sayın Talat'ın kararlı çabalarıyla ilgili Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri tarafından ifade edilen takdiri memnuniyetle karşılamaktadır.

49. Kıbrıs sorunun çözülmesinin Avrupa Birliği'ne giriş sürecinde Türkiye önündeki engelleri kaldırmasının yanında Avrupa Birliği-NATO ilişkilerinde hızlı bir gelişmeye izin vereceğine ve Doğu Akdeniz'de daha geniş istikrar, refah ve güvenlik getireceğine inanmakta, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin onayına karşılık gelen Kıbrıs'ın yeniden birleşmesi için Sayın Hristofyas ve Sayın Talat tarafından ulaşılacak olan herhangi bir anlaşmayı destekleme yönünde teminatta bulunması için Türkiye'nin diğer garantör devletler olan Yunanistan ve İngiltere'ye katılmasını teklif etmektedir.

50. Türkiye'ye katılım öncesi desteğin yönetimindeki bir dizi aksaklığı tanımlayan 16€9 nolu Sayıştay Özel Raporu'na işaret etmekte, bununla birlikte Mahkeme'nin incelemesinde, denetlenen projelerin amaçlanan sonuçlar ürettiğini ve bu sonuçların sürdürülebilir olduğunu belirtmekte, Katılım-öncesi Mali Aracı (IPA) destek sağladığı zaman, özellikle hedeflere öncelik vermek ve böylelikle katılım kriterleriyle aynı doğrultuyu yansıtmak için Komisyon'u Sayıştay Raporu'ndaki önerileri uygulamaya çağırmakta, Komisyon'u özellikle katılım-öncesi bütün destek programlarını incelemesini ve Avrupa Parlamentosu'na bunun yürürlüğü hakkında rapor vermeyi başlatmasını talep etmektedir.

51. Konsey, Komisyon, Avrupa konseyi Genel Sekreterliği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başkanlığı, Üye Devletlerin hükümetleri ve parlamentoları ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Parlamentosu'na bu kararı göndermesini Başkan'a talimat vermektedir.

Avrupa Akademik Çalışmalar Merkezi

EuroAcademic EASC c 2010

Hazırlayanlar;
 
Mustafa Ulusoy
Şeyda Koçak
Özge Altun
 
www.euroacademic.org
info@euroacademic.org
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.