BU SAYIDA:
 
BUSINESSEUROPE
AB – GÜNEY KORE
AB – JAPONYA
ÇEVRE
DIŞ TİCARET
İSTİHDAM
REKABETÇİLİK
DİJİTAL GÜNDEM
TÜKETİCİ HAKLARI

BUSINESSEUROPE

- BUSINESSEUROPE, UEAPME ve Eurocommerce, AB Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Adalet, Temel Haklar ve Vatandaşlık'tan sorumlu Komiseri Vivane Reding'e Tüketici Hakları Yönetmeliği konusunda gönderdikleri ortak mektupta AB genelinde tam uyumlaşmayı desteklemeye devam ettiklerini belirttiler. Mektupta Reding'in 16 Mart 2010 tarihinde Avrupa Parlamentosu İç Pazar ve Tüketiciyi Koruma Komitesi'nde yaptığı konuşmada belirttiği gibi yürürlükte olan asgari uyumlaşma uygulamasının tüketiciler ve iş dünyası için Ortak Tek Pazar'ı gerçekleştirmekten uzak olduğuna vurgu yapıldı. İnternet üzerinde yapılan satışlar ve yüz yüze yapılan satışlar konusunda farklı düzenlemelerin yapılmasının yaratabileceği olumsuz sonuçlara dikkat çekilen mektupta, Komiser Reding'den yeni uygulamanın hukuki belirsizlik ve iş dünyası ve firmalar açısından ek idari yükler yaratmaması konusunda hassasiyet göstermesi istendi.

AB – Güney Kore

- BUSINESSEUROPE G.Kore ve AB arasında parafe edilen serbest ticaret anlaşmasıyla ilgili olarak hazırlanan koruma önlemleri yönetmeliği hakkında Avrupa iş dünyası görüşünü Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi'ne bildirdi.

Oluşturulacak olan koruma önlemleri mekanizmasına şirketlerin erişiminin kolaylaştırılması gerektiği vurgulanan bildiride faaliyetleri Kore kaynaklı ithalatlardan olumsuz yönde etkilenen şirketlerin AB Komisyonu'na ya da üye ülkelere şikayet başvurusunda bulunarak koruma önlemi almak üzere soruşturma başlatılmasını sağlayabilmesi isteniyor. Bu sürecin saydamlığının güvence altına alınmasının önemine dikkat çekiliyor.

Ayrıca AB'nin bütün dış ticaret anlaşmalarına örnek olması açısından yüksek bir hukuki standart oluşturulması gereğine işaret ediliyor. Gümrük vergisinin iadesi (duty drawback) konusunun Avrupa iş dünyası açısından sakıncalı bir konu olduğu hatırlatılarak, AB Bakanlar Konseyi ve Avrupa Parlamentosu'nun Kore'nin önemli sektörlerle ilgili ithalatlarını takip etmesi isteniyor.

AB – Japonya

- AB–Japonya arasındaki zirve öncesinde BUSINESSEUROPE AB Konseyi Başkanı Herman von Rompuy'e ve AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barrroso'ya bir mektup göndererek Avrupa iş dünyasının bu zirveden beklentilerini aktardı. İş dünyası, AB ve Japonya arasındaki 10 Yıllık Eylem Planı'nın sona ermesi üzerine bu işbirliğinin öncelikle bir değerlendirmesinin yapılmasını, ne gibi sonuçlar elde edildiğinin ortaya çıkarılmasını, ayrıca eksikliklerin neler olduğunun belirlenerek hazırlanacak yeni işbirliği çerçevesinde bu noktaların dikkate alınmasını istiyor. Ayrıca AB-Japonya Ekonomik Ortaklık Konseyi kurularak ikili ilişkilerin güçlendirilmesi isteniyor.

Çevre

- BUSINESSEUROPE Genel Direktörü Philip de Buck AB'nin hammaddelerini daha etkin ve verimli bir şekilde kullanabilmesine yönelik tartışmalara katkıda bulunmak amacıyla Çevre Komiseri Janez Potocnik'e Avrupa iş dünyasının görüşlerini aktardı. Kaynakların sürdürülebilir kullanımının hem toplum hem de iş dünyasının önceliği olduğuna işaret eden de Buck, beş önemli noktaya işaret etti. Bunlar:
 
• Çevre ve kaynakların kullanımıyla ilgili ortak bir söyleme sahip olmak için tüm ilgililerin mevcut güçlüklerin neler olduğuna ilişkin bilgilendirilmesi. "Kaynak verimliliği" ifadesinden hangi kaynakların ve ne bunların ne şekilde kullanımının kastedildiği konusunda genel bir anlayışa varılması için gerekli çalışmalar yapılmalıdır.
 
• Doğal kaynakların kullanımına ilişkin politikalar eko-tasarım yönetmeliğinde olduğu gibi ele alınmalı.
 
• Gerçekçi olmayan rakamsal hedefler konulmasından kaçınılmalı. Örneğin kaynakların etkin kullanımına ilişkin olarak bir ürün içinde yeniden değerlendirilmiş maddelerin belirli bir oranda olması hedefinin konulması gerçekçilikten çok uzaktır. Bu gibi hedeflerin yenilikçiliği olumsuz yönde etkileme riski göz önünde bulundurulmalıdır.
 
• Kaynakların etkin ve verimli kullanımı konusu işlenirken yenilikçilik ve ar-ge'nin önemi vurgulanmalıdır. Yenilikçilik ve ar-ge politikaları kaynak verimliliğini de kapsamalıdır.
 
• Atıkların yeniden değerlendirilmesini teşvik için piyasalardaki tüm aktörlerin eşit koşullarda hareket etmesi ve rekabet koşullarının herkes için eşit olması sağlanmalıdır.
 
Dış Ticaret

- Sahteciliğe Karşı Ticaret Anlaşması (ACTA) müzakerelerinin sekizinci turu Avustralya, Kanada, AB Komisyonu, AB Dönem Başkanı İspanya, AB ülkeleri, Japonya, G. Kore, Meksika, Fas, Yeni Zelanda, Singapur, İsviçre ve ABD'nin katılımıyla Yeni Zelanda'da yapıldı.

Katılımcılar kendi ülkelerinde korsan ve sahte malların ticaretini önleme alanında nasıl çalışmalar gerçekleştirdiklerini paylaştı ve böylece ülkeler arası uygulama farklılıklarının özellikle sınır önlemleri, yargının yaptırım gücü ve dijital ortam için özel önlemler gibi alanlarda azaltılması yönünde önemli aşamalar kaydedildi. Ayrıca ACTA çerçevesinde fikri mülkiyet haklarının kapsamına ilişkin yapıcı tartışmalar yaşandı. Taslak bir metnin 21 Nisan'da yayınlanmasına karar verildi.

ACTA'ya taraf ülkelerin kendi vatandaşlarının temel hak ve özgürlükleriyle ACTA arasında herhangi bir bağlantı bulunmamaktadır. ACTA Dünya Ticaret Örgütü Fikri Mülkiyet Haklarının Ticaret Boyutu Anlaşması'yla uyum içerisindedir. ACTA çerçevesinde imzacı ülkelerin gümrük makamlarını sınırlarda yolcuların bagajlarını ya da kişisel elektronik eşyalarını aramalarını gerektirecek herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Yasal eşdeğer ilaçların ticareti ACTA kapsamına dahil edilmeyecektir.

ACTA müzakerelerinin dokuzuncu turu Haziran ayında İsviçre'de yapılacak. Anlaşmanın 2010 yılı içinde tamamlanması hedefleniyor. Anlaşma müzakereleri sivil toplum ve Avrupa Parlamentosu'nun bilgilerine açık bir şekilde sürdürülmediği için eleştirilere neden olmuştu.

İstihdam

- Avrupa Parlamentosu'nda Avrupa Halk Partisi'nin (Hıristiyan Demokratlar) AB2020 Stratejisi kapsamında istihdam planı konulu oturumuna katılan BUSINESSEUROPE temsilcileri, Avrupa işgücü piyasasının yapısal sorunlarına işaret eden planların uygulanabilirlik ve tutarlılık açısından sayılarının çok olmaması gereğine dikkat çekti.

İstihdam planlarının üye ülkeleri güvenceli esnek (flexicurity) istihdam politikalarına uygun hareket etmeye teşvik etmesi gerektiğini vurguladı ve böylece Avrupa'nın %75 istihdam hedefine ulaşmasının ancak böyle mümkün olacağının altını çizdi. AB'nin büyüme potansiyelinin 2010-2014 döneminde iki katına çıkarılması halinde 6,5 yeni istihdam yaratılacağını belirten BUSINESSEUROPE, AB'de gittikçe artan kamu borçlanmasının tüm bu konular önünde tehdit oluşturduğunu belirterek üye ülkeleri bir an önce önlem almaya davet etti.

Rekabetçilik

- AB Komisyonu Sanayi Genel Müdürlüğü Avrupa sanayisinin rekabetçi gücünü ele alan bir konferans düzenledi. Bu yıl ikincisi düzenlenen Avrupa Sanayisinin Rekabet Gücü Konferansı'nda AB çevrelerinden üst düzey konuşmacılar yer aldı. Konferansta AB2020 Stratejisi kapsamında Avrupa sanayisinin rekabetçiliğini artırmak için yapılması gerekenler özellikle siyasi karar alıcılar ve piyasa oyuncularının üstüne düşen roller tartışıldı.

Küresel ekonomik krizin etkilerinin atlatılmaya başlandığı şu günlerde Avrupa ekonomisinde bazı alanlarda devam eden yapısal bozuklukların giderilmesi gereğine dikkat çeken konuşmacılar, üye ülkelerin yüksek kamu borçları sorununu çözmek için henüz girişimde bulunmadığını vurguladı. Küreselleşmenin giderek artması ve Avrupa nüfusunun yaşlanması gibi hususların Avrupa sanayisi üzerinde baskı yarattığı belirtilirken, bu güçlüklerin kaynakların daha etkin kullanılması gereğini ortaya çıkardığına, değinildi.

- AB Komisyonu ürün ve hizmetlerin dağıtımı konusundaki rekabet kurallarını gözden geçirerek, yeni bir düzenleme paketinin kabul edilmesine karar verdi. Yeni düzenleme ve uygulama kılavuzları son 10 yılda internet alanında yaşanan gelişmeleri dikkate alarak hazırlandı. Komisyon bu sayede tüketicilerin seçme şansını ve fiyatlarda rekabeti artıran internet üzerinden satışlar ve sınır ötesi ticaret olanaklarının desteklenmeyi hedefliyor.
Yeni düzenleme paketi ürünlerin dağıtımının nasıl yapılacağı konusunda firmaların özgürce karar verebilmesi temel ilkesine dayanıyor. Ancak, bu kararın verilmesinde fiyatları sabitlemeyi amaçlayan kısıtlamalar ya da diğer katı kısıtlamalar kullanılmaması ve üretici ile dağıtıcının %30'dan yüksek pazar payını elinde bulundurmaması gerekiyor. Onay alan dağıtıcılar internette miktar, tüketici ikamet yeri ya da fiyat kısıtlaması olmadan özgürce satış yapabilecekler.

Dijital Gündem

- AB üye ülkeleri Telekomünikasyon ve Bilişimden sorumlu bakanları AB'nin dijital stratejisinin ana hatlarını belirleyen Granada Dijital Gündem Bildirisi'ni 20 Nisan 2010 tarihinde kabul ettiler. Bildiriye göre AB dijital stratejisinin altyapı, gelişmiş internet kullanımı, kullanıcı hakları, Dijital Tek Pazar, dijital kamu hizmetleri, AB'nin Bilişim ve İletişim Teknolojileri (BİT) sektörünün rekabetçiliğinin güçlendirilmesi, dijital gündemin uluslar arası boyutu ve bilgi toplumu göstergelerinden oluşan 8 ana tema ekseninde oluşturulması planlanıyor.

Üye ülkeler 2013 yılına kadar tüm AB vatandaşlarının temel geniş bant internet kullanımı olanaklarına sahip olmaları ve yüksek hızdaki geniş bant internet kullanımının yaygınlaştırılması için gereken tedbirlerin alınması ihtiyacı konusunda fikir birliğine de vardılar. Granada Bildirisi'nde kamu sektöründe bilgi paylaşımını ve bilgi kullanımını yaygınlaştırmak için dijital kamu hizmetlerinin geliştirilerek, devletin işleyiş veriminin artırılması ve vatandaşlar ile iş dünyası üzerindeki idari yükün kaldırılması gereğine vurgu yapıldı. Bildiride ayrıca AB BİT sektörünün rekabetçiliğinin daha fazla Ar-Ge ve yenilikçilik atılımları ile artırılması gerektiği, bu noktada sektördeki firmalar ve özellikle KOBİler için uyum programlarına ihtiyaç olduğu belirtildi. AB'nin BİT sektöründeki rekabetçiliğinin artırılması konusunda ve dijital strateji dahilinde yapılan girişimlere BUSINESSEUROPE da destek veriyor.

Tüketici Hakları

- 15 Nisan 2010 tarihinde Avrupa Parlamentosu'nda AP üyesi ve Tüketici Hakları Yönetmeliği Raportörü Andreas Schwab (Avrupa Halk Partisi/Hıristiyan Demokrat- Almanya) tarafından düzenlenen açık oturumda AB genelinde tüketici hakları ile ilgili kanunların uyumlaştırılması konusu ele alındı. Oturumda AB Komisyonu yetkilileri, Avrupa iş dünyası ve Avrupa tüketici derneklerinin AB Komisyonu tarafından hazırlanan teklif ve çalışma programı konusundaki görüşlerine yer verildi.

Toplantıda BUSINESSEUROPE adına konuşan Hukuki İşler Komitesi Başkan Yardımcısı Carlos Almaraz, Ortak Tek Pazarı hem iş dünyası, hem de tüketiciler yararına geliştirmek için bir fırsat olan Komisyon teklifini desteklediklerini belirtti. AB'de tüketici sözleşmeleri konusunda halihazırda var olan asgari uyumlaşma uygulamasının yetersiz olduğuna ve geliştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Almaraz, farklı ülkelerde uygulanan farklı kuralların artan kurallara uygunluk maliyetleri ve yaratılan hukuki belirsizlik nedeniyle AB Tek Pazarı'nı olumsuz yönde etkilediğini belirtti.

BUSINESSEUROPE'un tüm tüketici hakları konusunda tam uyumlaşmayı desteklediğini kaydeden Almaraz, asgari uyumlaşma ve tam uyumlaşma karışımı bir öneriye ise karşı olduklarını belirtti. Almaraz, tam uyumlaşma mümkün olmadığı takdirde BUSINESSEUROPE ve üye federasyonlarının gelecekte bir anlaşmaya varılana kadar şu andaki kanuni çerçevenin uygulamada kalmasını tercih ettiklerini de sözlerine ekledi. İnternet üzerinden yapılan satışlar için yüz yüze yapılan satışlardan farklı bir uygulama oluşturulması fikrini de desteklemediklerini söyleyen Almaraz, böyle bir uygulamanın sadece rekabet koşullarını çarpıtmakla kalmayacağını, aynı zamanda yenilikçi dağıtım fikirlerinin önünü keserek Ortak Tek Pazar'ı olumsuz yönde etkileyeceğini vurguladı.
*
HAZIRLAYANLAR :
 
Dilek İştar Ateş – Gamze Erdem Türkelli
bxloffice@tusiad.org
www.tusiad.org