Haberin yayım tarihi
2008-06-07
Haberin bulunduğu kategoriler

Avrupa İş Dünyası Gündemi… 6 Haziran 2008

AVRUPA ÖZEL SEKTÖR KONFEDERASYONU
AVRUPA İŞ DÜNYASI GÜNDEMİ /2008/06


BUSINESSEUROPE, Avrupa Özel Sektör Konfederasyonu olarak AB üyesi ve aday ülkelerden özel sektör temsil kuruluşlarını bünyesinde topluyor. Avrupa iş dünyasının ortak sesi olarak AB kurumları ve hükümetleri tarafından resmen Avrupa özel sektörünün temsil kuruluşu olarak tanınıyor.
 
Uzman komiteleri, ihtisas komisyonları ve en üst düzey siyasal ve ekonomik girişimleriyle BUSINESSEUROPE AB siyaset oluşturma ve karar alma sürecinin temel direklerinden biri olarak etkinliklerini sürdürüyor. Türkiye'den TÜSİAD ve TİSK BUSINESSEUROPE'un tam üyesidirler.
 
Bu bültende aylık olarak Avrupa iş dünyasının öncelikli konularını ve bunlar etrafında oluşan siyaset gündemini özetlemeyi hedefliyoruz.
 
Dr Bahadır Kaleağası
 
AB ve BUSINESSEUROPE nezdinde
TÜSİAD ve TİSK Daimi Temsilcisi - Brüksel







 
Fransa Dönem Başkanlığı


Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner 26 Mayıs'ta Brüksel'de Avrupa Politika Merkezi'nin (EPC) düzenlendiği bir toplantıdaki konuşmasında, 2008'in ikinci yarısında göreve gelecek olan Fransız AB Dönem Başkanlığı'nın önceliklerine değindi. Avrupa'nın ve Avrupa değerlerinin küresel sorunlar ve uluslararası politikalar üzerinde daha çok etki bırakmasını istediklerini belirten Kouchner, kendilerini son derece yoğun bir gündemin beklediğini ifade etti.
 
Başkanlık görevini 1 Temmuz'da resmen devralacak olan Fransa'nın belirlediği öncelikler arasında şu konular yer alıyor:
 
• Enerji-iklim değişikliği paketi
• Göç
• Akdeniz için Birlik
• Avrupa güvenlik ve savunma politikası
• Ortak Tarım Politikası reformu
• Lizbon Antlaşması'nın yürürlüğe girmesi için hazırlık
 
Fransa Dönem Başkanlığı önceliklerini resmi olarak 13 Haziran tarihinde açıklayacak. www.ue2008.fr 
 
AB – Ukrayna
 
Ukrayna İşverenler Konfederasyonu'ndan (Confederation of Employers of Ukraine) bir heyet BUSINESSEUROPE ile ilişkileri güçlendirmek ve fikir alışverişinde bulunmak üzere 4 Haziran'da Brüksel'e geldi. Heyet ile yapılan toplantıda aşağıdaki konular görüşüldü:
 
• Ukrayna, AB ile müzakerelerini sürdürdüğü Serbest Ticaret Anlaşması'nı (STA) AB iç pazarına dahil olma sürecinin bir parçası olarak görüyor. AB iç pazarının bir parçası olmayı hedefliyor.
 
• Ukrayna'da hükümet ve siyasetçiler ülkede uzun bir süredir devam eden siyasi krizler nedeniyle iş dünyasının beklentilerini dikkate almıyor. Hükümet politikalarında iş ortamının gelişimine öncelik verilmiyor. Bununla birlikte önde gelen üç siyasi partinin ortak hedefi AB ile ilişkilerin geliştirilmesi ve özellikle STA'nın içeriğinin ve kapsamının derinleştirilmesi.
 
• Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyeliğinin Ukrayna'ya getirdiği sorumluluklar ve uyulması gereken kuralların neler olduğu devlet ve iş dünyası tarafından henüz kavranmış değil. Bu konularda önemli bir bilgi açığı var.
 
• Devlet denetimindeki işletmelerin özelleştirilmesi konusunda ikinci aşamaya gelindi. En büyük telekomünikasyon şirketi hala devlete ait; ne zaman özelleştirileceği ise belli değil. Ukrayna'da işletmelerin %75'i özel sektöre; yaklaşık %25'i de devlete ait. Demiryolları özelleştirilmiş durumda. Gıda ve enerji üretimi gibi önemli sektörlerde devlet denetimi devam ediyor. Özelleştirme takvimi konusunda farklı görüşler var; Başbakan ve parlamentonun bir bölümü ekonomik kriz sürerken özelleştirilme yapılması taraftarı değil; öte yandan özelleştirilme sürecine devam edilmesini savunan bir kesim de var.
 
• Aşırı bürokrasi ve saydam olmayan yasal uygulamalar konusunda Ukraynalı şirketler de şikayetçi.
 
• AB ile STA yürürlüğe girer girmez metalürji ve makine imalatı sektörleri gümrük tarifelerini derhal sıfıra indirmeyi hedefliyor.
 
• Ukrayna, çevrenin korunması ve iklim değişikliğinin önlenmesi konularında başarılı bir ülke değil. Bu alanlarda şirketler için yatırım fırsatları var.
 
• Ukrayna savunma sektörü kamu-özel sektör işbirliğine (PPP) için açık ve ortaklıklara girmeye sıcak bakıyor.
 
AB - ABD
 
AB ve ABD'den üst düzey temsilcilerden oluşan ve Atlantik'in iki yakasındaki ticaret ve yatırımla ilgili sorunların ortak çözümü amacıyla kurulan Transatlantik Ekonomik Konsey'in (TEK) ikinci toplantısı 13 Mayıs'ta gerçekleştirildi.
 
Nisan 2007'de Angela Merkel, George Bush ve José Manuel Barroso'nun teklif ettiği ekonomik bütünleşme çerçevesiyle ilgili ilerlemelerin ele alındığı toplantıda kümes hayvanları, elektronik eşyalar ve kozmetikler konusundaki sınırlamaların kaldırılması ve muhasebe standartlarının karşılıklı olarak tanınması sürecinin tamamlanmasına yönelik ilerleme kaydedildiği belirtildi.
 
Toplantı sonrasında uluslararası yatırımlar üzerine ortak bir bildiri yayınlanarak, artan korumacı baskılara karşı serbest bir küresel yatırım ortamının önemi vurgulandı. Ekonomik refah için her iki tarafın da serbest yatırım prensibine bağlılığının ifade edildiği bildiride, uluslararası yatırımların siyasileştirilmesinin toplumda gereksiz huzursuzluk yarattığı ve küresel piyasaları da etkileyerek herkesin kaybetmesine yol açtığı vurgulandı.
 
BUSINESSEUROPE ve ABD Ticaret Odası tarafından 21 Mayıs'ta TEK'nin çalışmaları hakkında ortak bir rapor yayınlanarak TEK'nin AB - ABD ilişkilerine dinamizm kattığı, özellikle son altı ay içinde önemli gelişmeler sağlandığı belirtildi. Girişimin daha fazla kurum tarafından üstlenilmesi gerektiği vurgulandı.
 
AB Kurumları
 
AB Komisyonu 28 Mayıs'ta lobicilerin AB Komisyonu çalışanları ile ilişkilerinde uymaları gereken bir kurallar bütünü kabul etti. "Çıkar Temsilcileri Davranış Rehberi" olarak adlandırılan rehber, Aralık 2007 ve Şubat 2008 tarihleri arasında gerçekleştirilen halka açık danışma süreci sonucunda oluşturuldu. Bu çerçevede 23 Haziran'da oluşturulacak Çıkar Temsilcisi Kayıt Sistemi'ne kayıt yaptırmak isteyen lobicilerin davranışın rehberini de kabul etmeleri gerekecek.
 
AB Saydamlık Girişimi çerçevesinde gerçekleştirilen reform, lobiciler için kayıt zorunluluğu getirmese de kayıtlı olanlara bir takım avantajlar sağlayarak yeni sistemi teşvik ediyor. Bu şekilde "açıklık, dürüstlük ve doğruluk" gibi genel ilkelere bağlı kalınacağını belirten Komisyon, gönüllü lobici kayıtlarına 23 Haziran'da başlayacak.
 
Kabul edilen yeni rehbere göre lobicilerin:

• İsim ve çalıştıkları birimleri belirtmeleri;
• AB kadrolarına ya da üçüncü kişilere kendilerini yanlış tanıtmamaları;
• Sağladıkları bilgilerin tarafsız, tam, güncel ve doğru olmasını temin etmeleri;
• Ahlaken uygun olmayan yollardan bilgi edinimine gitmemeleri;
• AB kadrolarına, kural ve standartları esnetmeleri yönünde telkinde bulunmamaları;
• Daha önce AB kurumlarında çalışmış bir personeli işe almaları halinde bu kişilerin gizlilik kurallarını yerine getirmelerine saygı duymaları gerekiyor.
 
Dünya Ticaret Örgütü
 
Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Doha Kalkınma Gündemi çerçevesinde sürdürülmekte olan ve tarım ve sanayi mallarının ticaretini kapsayan yeni görüşme taslaklarının sunumları 19 Mayıs'ta DTÖ arabulucuları tarafından gerçekleştirildi.
 
DTÖ Genel Sekreteri Pascal Lamy ve AB Komisyonu'nun ticaretten sorumlu üyesi Peter Mandelson tarafından önemli bir ilerleme olarak değerlendirilen yeni taslaklara AB ülkeleri ve AB'nin ticari ortakları ihtiyatla yaklaşıyor.
 
BUSINESSEUROPE 23 Mayıs'ta AB Komisyonu'nun ticaretten sorumlu üyesi Peter Mandelson'a bir mektup göndererek sanayi ürünleri ile ilgili son tekliflerin ticaretin serbestleştirilmesinde bir geri adım niteliği taşıdığını ifade etti.
 
Gelişmekte olan ülkeler ile sanayileşmiş ülkelere uygulanması öngörülen kurallar arasında büyük bir dengesizlik olduğunu savunan BUSINESSEUROPE, yeni taslakların uygulanması halinde AB ekonomisinin büyük zarar göreceğini vurguladı. Mektupta ayrıca gümrük vergilerini aşağı çekme formülünün Hindistan, Brezilya ve Arjantin gibi ülkelerin gümrük vergilerinde daha az kesintiye sebep olmasına ek olarak, Çin ve Tayvan gibi yeni DTÖ üyelerine 15 yıl süreyle vergi indirimi sağlanmasının kabul edilemez olduğu savunuldu.
 
26 Mayıs'ta AB Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi'nde toplanan AB ticaret bakanları ise metinleri doğrudan reddetmemekle birlikte endişelerini dile getirdi. Bakanlar özellikle sanayi sektörü ile ilgili tasarıların kendilerini tatmin etmediğini vurgularken, tekliflerin gelişmekte olan ülkelerde iş yapabilecekleri yeni pazarlar açılması konusunda yeterli güvence sağlamadığını belirtti. Fransa ve İrlanda gibi ülkeler tarım alanındaki tekliflere karşı çıkarken, Almanya gibi sanayi ağırlıklı ülkeler sanayi üretimi alanındaki tekliflere karşı çıkıyor.
 
DTÖ Genel Sekreteri Pascal Lamy Kasım ayında ABD'de yapılacak başkanlık seçimlerinden sonra söz konusu anlaşmanın daha da gecikebileceği korkusuyla 2008 yılı sona ermeden görüşmeleri sonuçlandırmayı hedefliyor.
 
Sanayi Politikası
 
- AB Komisyonu Sanayi İşleri Genel Müdürlüğü, AB'nin Sanayi Politikası'na ilişkin on-line bir bülten yayınlamaya başladı. Sanayi Politikası kapsamında AB'deki son gelişmeleri izleyebileceğiniz bültene ulaşmak için:
 
 http://ec.europa.eu/enterprise/e_i/index_en.htm 
 
Emisyon Ticaret Sistemi (ETS)
 
BUSINESSEUROPE 26 Mayıs'ta 2012 sonrasında ETS için ortak bir durum belgesi hazırlayarak AB kurumlarına iletti. BUSINESSEUROPE ETS'nin gözden geçirilmesi çerçevesinde sunulan değişiklik taslağını genel olarak desteklerken, özellikle enerji yoğun sektörlerin rekabet gücü üzerinde olaşabilecek olumsuz etkiler açısından yeterli bulmadığını yineledi.
 
Emisyon ticareti alanında uluslararası bir anlaşmaya varılamaması durumunda uluslararası rekabete açık üretim sektörü için müzayede yöntemi yerine bedelsiz tahsis yöntemi izlenmesi gerektiği belirtilen belgede, uluslararası bir iklim değişikliği anlaşmasının AB sanayisinin rekabet gücü üzerine olası etkilerinin dikkate alınması çağrısında bulunuldu.
 
Gümrükler
 
BUSINESSEUROPE 26 Mayıs'ta AB Komisyonu'nun vergilendirme ve gümrük birliğinden sorumlu üyesi László Kovács'a bir mektup göndererek AB Gümrük Kodu'nun gözden geçirilmesi çerçevesinde yapılması öngörülen değişikliklerin AB'ye komşu ülkelerle ikili ticaret ilişkilerine olumsuz etki yaratacağı ifade etti.
 
Özellikle güvenlik alanında alınması planlanan yeni önlemlerin, güvenlik üzerinde çok etkiye sahip olmamakla beraber, sınırlardaki trafiği yavaşlatarak hem şirketler hem de gümrük idareleri için yüksek masraflar doğuracağı belirtildi.
 
Enerji
 
Enerjiden sorumlu AB Komiseri Andris Piebalgs, tüm AB'de geçerli olacak ortak nükleer enerji güvenlik kuralları belirlenmesi konusunda son altı yıldır devam eden tartışmaların sonuca ulaşma aşamasına geldiğini belirtti. Piebalgs üye ülkelerdeki hükümetlerin Brüksel'e güçlü bir mesaj verme konusunda çekimser kaldıklarını, bu konuda Komisyon'un güçlü bir konuma gelmesi gerektiğini düşünerek inisiyatif almaktan kaçındıklarını vurguladı.
 
Piebalgs'in açıklamasına göre tüm AB'de geçerli olacak nükleer güvenlik kurallarının belirlenmesi kaçınılmaz bir sonuç ve bu nedenle de yeni nükleer enerji üretim tesislerinin inşası için gereken sertifika sürecinin hızlandırılması gerekiyor. Piebalgs bu konuya örnek olarak Slovakya'nın iki yeni nükleer enerji tesisi kurmak için yaptığı izin başvurusu üzerinden uzun süreler geçmiş olmasına karşın sonuçlanmadığını gösteriyor.
 
Nükleer enerjinin desteklenmesi AB'de uzun bir süredir tartışma konusu. AB'nin enerji güvenliği ve karbondioksit salınımlarının azaltılmasında büyük önem taşıyan nükleer enerji hali hazırda AB'nin enerji ihtiyacının üçte birini karşılıyor. Toplam 15 ülkede enerji üretimi için nükleer enerjiden yararlanılıyor ve halihazırda AB27'de toplam 150 nükleer reaktör faaliyet gösteriyor.
 
AB Komisyonu, Slovakya, Litvanya ve Bulgaristan'ın Sovyetler Birliği döneminden kalan eski nükleer enerji reaktörlerini eski teknolojiyle çalıştıkları ve bu nedenle de güvenliği tehdit ettikleri gerekçesiyle kapatmalarını istiyor. Yeni nükleer reaktörler inşa etmek isteyen AB ülkeleri arasında Litvanya, Slovakya ve Romanya yer alıyor.
 
- AB Komisyonu binaların enerji performansıyla ilgili yönergenin yeniden düzenlenmesi ile ilgili bir danışma süreci başlattı. Komisyon danışma sürecinden çıkacak sonuçlar çerçevesinde 2008 yılı sonlarına doğru bir öneri taslağı hazırlayacak. Danışma sürecine son katılma tarihi ise 20 Temmuz olarak belirlendi.
 
Toplam enerji tüketiminin %40'ı binalardan kaynaklanıyor. Bu nedenle AB'nin enerji politikaları çerçevesinde koyduğu hedeflere ulaşabilmesi açısından önemli bir unsur olarak görülüyor. Alınacak önlemler çerçevesinde 2020 yılına kadar enerji verimliliğinin %28 artırılabileceği öngörülüyor.
 
- AB Komisyonu enerji verimliliği için bilgi ve iletişim teknolojilerinden (BİT) yararlanması faaliyetlerini destekleyeceğini açıkladı. Komisyon ilk olarak halihazırda küresel karbondioksit salınımının %2'sinden sorumlu olan BİT sektörünün faaliyetlerini karbonsuz olarak gerçekleştirmesini sağlamak üzere düzenlemeler gerçekleştirmesini teşvik ediyor. Ancak BİT sektörünün iklim değişikliğine asıl katkısı ekonomideki diğer unsurların enerji tasarrufu sağlar şekilde verimliliğinin artırılması yönündeki ar-ge çalışmaları olacak. Bunu sağlamak için de Komisyon BİT sektörünün bu yöndeki çalışmalarına destek verecek. Komisyon öncelikli olarak üç alana yoğunlaşacak: akıllı elektrik lambaları üretimi; binalardaki elektrik tüketiminin ölçümlenmesi için akıllı cihazlar üretimi, enerji iletim şebekelerinin tek bir merkezden yönetilmesine son verilmesi.
 
Hiçbir önlem alınmazsa 2012 yılına ulaşıldığında AB enerji tüketiminin %25 artacağı öngörülüyor. Küresel elektrik tüketiminin %20'si aydınlatma için kullanılıyor. Elektrik lambalarının, bina ısıtma sistemleri ve elektrik iletim ve dağıtım sistemlerinin
verimliliğini artırmaya yönelik bilgi teknolojileri enerji tasarrufu ve bunun sonucunda da iklim değişikliğiyle mücadele alanında başarılı sonuçlar verebiliyor. Binalardaki elektrik tüketimini ölçen akıllı cihazlar sayesinde Finlandiya'da enerji verimliliğinde %7 artış sağlandığı biliyor.
 
Ortak Tarım Politikası
 
Gıda fiyatlarında son dönemde meydana gelen artış karşısında AB'nin izlemesi gereken yol ve geleceğe yönelik alması gereken önlemler AB Komisyonu tarafından ele alındı. Komisyon bu konuda AB'nin izlemesi gereken politikaları içeren bir bildirge hazırlayarak incelenmek üzere AB Bakanlar Konseyi, Ekonomik ve Sosyal Komite ve Avrupa Parlamentosu'na iletti. Bildirgede yer alan öneriler:
 
• Kısa ve orta vadeli dönem içinde gıda fiyatlarındaki gelişmelerin yakından izlenmesi.
 
• Fiyat artışlarından en çok etkilenen kişilere ulaşılarak gıda yardımı yapılması.
 
• Gıda tedariki zincirinin işleyişinin bu mercek altına alınması. Bu incelemeyi yapmak üzere Komisyon bir çalışma grubu oluşturacak. AB'de gıda perakendecileri piyasasındaki kümeleşmeleri de inceleyecek olan grup, perakende sektörüne yeni düzenlemeler getirmek üzere çalışmalarda bulunan ulusal rekabet makamlarıyla da olan yakın iletişim içinde olacak. 

• Mali piyasalardaki spekülatif yatırım hareketlerinin gıda fiyatları üzerindeki etkisinin incelenmesi.
 
• AB'nin biyo-yakıtlara ilişkin politikasının (2020 yılına ulaşıldığında ulaştırmada kullanılan enerji kaynaklarının %10'unun biyo-yakıtlardan elde edilmesi) tarım ürünlerinin fiyatlarında artışa neden olup olmadığının tam olarak ortaya konulması için daha fazla araştırma yapılması gerekiyor. Ancak mevcut bilgiler ışığında yapılan simülasyonlar 2005 yılında %1 olan biyo-yakıt kullanımının 2020'de %10'a çıkmasıyla 30 milyon ton gıda ham maddesine ihtiyaç gerekecek. Bunun için de her yıl yaklaşık 4 milyon tonluk gıda ham maddesi üretimine ihtiyaç var. Sonuç olarak biyo-yakıt kullanımının sürdürülebilirliğinin sağlanması için önlemler alınması gerekiyor.
 
• Tarım konusunda ar-ge'nin güçlendirilmesi.
 
• Genetiği değiştirilmiş tarım ürünlerine ilişkin AB yaklaşımının aynı şekilde devam etmesi. AB'de özellikle canlı besi hayvanı yetiştirmede kullanılan soya fasulyesinin büyük bir bölümünün ithal edildiği göz önünde bulundurularak, AB dışındaki ülkelerde üretilen genetiği değiştirilmiş soya fasulyesinin ithali konusunda dikkatli olunması gerekiyor.
 
• Dünya Ticaret Örgütü Doha Gündemi müzakerelerinin sonuçlandırılması ve tarım ürünleri ticaretinde açıklığın savunulması.
 
• Gıda ve emtia fiyatlarındaki artışın süreklilik göstermesi sonucunda ortaya çıkacak çıkar çatışmalarının küresel barış ve AB'nin güvenliğini tehdit edeceği göz önünde bulundurulmalıdır.
 
Tüketici Hakları
 
BUSINESSEUROPE, Avrupa Küçük ve Orta Ölçekli Girişimciler ve Zanaatkarlar Birliği (UEAPME) ve Avrupa Ticaret Örgütü (EuroCommerce) 3 Haziran tarihinde AB Komisyonu'nun tüketici haklarından sorumlu üyesi Meglena Kuneva'ya ortak bir mektup göndererek tüketici sözleşmeleri ile ilgili yapılması planlanan yasal değişikliklerde "hukukun üstünlüğü" ve "daha iyi yasal düzenleme" (beter regulation) esaslarına dikkat edilmesini istedi.
 
Tüketicilerin sözleşmelerden doğan hakları alanında AB çapında geçerli bir yasal çerçeve olmasının sınır ötesi ticaretin artması ve tüketicilerin piyasalara olan güveninin pekiştirilmesi açısından çok önemli olduğunu vurgulayan örgütler, farklı ulusal sistemlerden doğan zorluklar ve KOBİ'lerin iç pazara erişimi konularına dikkat edilmesi gerektiğini vurguladılar.
 
Ekonomi
 
- Eurostat tarafından açıklanan 2007 yılı rakamlarına göre AB27'ye gelen doğrudan yabancı yatırım miktarı %89 artarak 2006'daki 169 milyar €'luk seviyeden 319 milyar €'ya çıktı. AB27 toplamının AB dışındaki ülkelere yaptığı doğrudan yatırım ise %53 artarak 2006'daki 275 milyar €'luk seviyeden 420 milyar €'ya çıktı.
 
2007 yılında AB27'nin ABD'de yaptığı yatırımların tutarı 113 milyar €; Kanada'ya yaptığı yatırımlar 58 milyar €'ya ulaştı. Bu rakamlar 2006 yılında sırasıyla 79 ve 30 milyar € olarak gerçekleşmişti. 2007'de ABD'nin AB27'ye yaptığı doğrudan yatırım ise 145 milyar €; Kanada'nın yatırımı 9 milyar € tutarında; 2006 yılında bu rakamlar sırasıyla 74 ve 9 milyar € idi.
 
AB üyesi ülkeler arasında AB dışına en fazla doğrudan yatırım gerçekleştiren ülkeler İngiltere (121 milyar €); Lüksemburg (78 milyar €) ve Almanya (52 milyar €) oldu. Tüm dünyadan en fazla doğrudan yatırım alan AB ülkeleri ise İngiltere (87 milyar €); Lüksemburg (50 milyar €) ve Fransa (23 milyar €) oldu. Lüksemburg'un doğrudan yatırımlar alanında bu kadar etkin olması ve önemli bir pay alması ağırlıklı olarak bu ülkede gösterilen finansal aracılık faaliyetlerinden kaynaklanıyor.
 
Dr Bahadir Kaleagasi                    
TUSIAD                    
Turkish Industrialists' & Business Association    
Representative to the EU and BUSINESSEUROPE        
(The Confederation of European Business)          
     
Avenue des Gaulois, 13 - 1040 BRUSSELS    
T: +32 2 7364047    F: +32 2 7363993            
kaleagasi@tusiad.org     www.tusiad.org  

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.