Haberin yayım tarihi
2008-07-05
Haberin bulunduğu kategoriler

Avrupa İş Dünyası Gündemi..Temmuz 2008 Raporu..

AVRUPA İŞ DÜNYASI GÜNDEMİ /2008/6 4 Temmuz 2008

BUSINESSEUROPE, Avrupa Özel SektörKonfederasyonu olarak AB üyesi ve adayülkelerden özel sektör temsil kuruluşlarınıbünyesinde topluyor. Avrupa iş dünyasının ortaksesi olarak AB kurumları ve hükümetleri tarafından resmen Avrupa özel sektörünün temsil kuruluşu olarak tanınıyor.
 
Uzman komiteleri, ihtisas komisyonları ve en üst düzey siyasal ve ekonomik girişimleriyle
BUSINESSEUROPE AB siyaset oluşturma ve karar alma sürecinin temel direklerinden biri olarak etkinliklerini sürdürüyor. Türkiye'den TÜSİAD ve TİSK BUSINESSEUROPE'un tam üyesidirler. Bu bültende aylık olarak Avrupa iş dünyasının öncelikli konularını ve bunlar etrafında oluşan siyaset gündemini özetlemeyi hedefliyoruz.
 
Dr Bahadır Kaleağası
 
AB ve BUSINESSEUROPE nezdinde TÜSİAD ve TİSK Daimi Temsilcisi – Brüksel BUSINESSEUROPE - TÜSİAD ve TİSK
 
- Avrupa iş dünyasının temsil örgütü Avrupa Özel Sektör Konfederasyonu (BUSINESSEUROPE) Başkanlar Konseyi Toplantısı 12-13 Haziran 2008 tarihlerinde Slovenya'nın Maribor kentinde gerçekleştirildi. BUSINESSEUROPE Başkanı Ernest- Antoine Seilliere, Slovenya Başbakanı Janez Jensa ile 25 ülkeden üye konfederasyonların katıldığı toplantıya Türkiye'den TÜSİAD Brüksel Temsilcisi Bahadır Kaleağası ile TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Kutadgobilik katıldı.
 
Maribor Sarayı'nda Cumhurbaşkanı Dr. Danilo Türk tarafından da kabul edilen BUSINESSEUROPE üyeleri başta İrlanda'nın Lizbon Antlaşması'nı reddetmesinin doğuracağı belirsizlikler olmak üzere, ekonomik gelişmeler ile enerji ve iklim değişikliği gibi konularda görüşerek 19-20 Haziran'da gerçekleşen AB Liderler Zirvesi'ne vermek istedikleri mesajlarını içeren bir açıklama yayınladı.
 
Açıklamada özetle şu konular yer alıyor:
 
- İrlanda'da gerçekleştirilen halk oylamasındaki olumsuz sonuca rağmen Lizbon Antlaşması'nın onaylanma süreci devam etmelidir.
 
- Gıda fiyatlarındaki artış, yükselen enflasyon oranları gibi zorluklarla başa çıkmak için Lizbon Stratejisi çerçevesinde gerçekleştirilmesi planlanan reformların bir an önce gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
 
- AB Ortak Tarım Politikası modernleştirilerek açığa çıkacak bütçe, araştırma, yenilikçilik, hareketlilik gibi alanlara kaydırılmalıdır.
 
- Artan hammadde ve enerji fiyatları ile AB'nin iklim değişikliği alanındaki hedeflerinin Avrupa sanayisi üzerinde yarattığı yükü en aza indirgemek için bu alanda uluslararası bir anlaşmaya varılıncaya kadar enerji-yoğun sanayilere kolaylık sağlanmalıdır.
 
- Doha Kalkınma Gündemi çerçevesinde gerçekleştirilen müzakerelerde sanayi ürünleri alanında alınması öngörülen önlemler gelişmekte olan ülkelere AB şirketlerine göre haksız menfaat sağladığından taslak metnin gözden geçirilmesi gerekmektedir.
 
Fransa Dönem Başkanlığı
 
- Fransa, 1 Temmuz 2008 tarihinde AB Dönem Başkanlığı'nı Slovenya'dan devraldı. 31 Aralık tarihinde sona erecek olan Dönem Başkanlığı süresince Fransa, AB Bakanlar Konseyi toplantılarına, liderler zirvesine ve AB'nin üçüncü ülkelerle gerçekleştireceği üst düzey toplantıları düzenleyecek ve başkanlık edecek. Fransa'nın belirlediği öncelikler arasında şu konular yer alıyor:
 
• Enerji ve iklim değişikliğini önleme yasa paketleri
 
• AB'nin ortak bir göç politikası geliştirmesi ve kaliteli işgücünün AB'ye gelmesini sağlamak üzere "Mavi Kart" uygulamasının yürürlüğe konulmasına yönelik çalışmalar;
 
• Barselona Süreci: Akdeniz İçin Birlik
 
• Avrupa güvenlik ve savunma politikası kapsamında bir AB ordusu kurulabilmesi için üye ülkelerin siyasi uzlaşıya varmasına yönelik çalışmalar;
 
• Ortak Tarım Politikası reformu
 
• Lizbon Antlaşması'nın onay süreci.   www.ue2008.fr
 
- BUSINESSEUROPE, Avrupa iş dünyasının 1 Temmuz'da başlayan ve 31 Aralık 2008'e kadar sürecek olan Fransa Dönem Başkanlığı'ndan beklentilerini açıklayan bir bildiri yayınladı. Ayrıca Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'e de bir mektup gönderen BUSINESSEUROPE, Avrupa iş dünyasının 6 ay sürecek olan başkanlık sırasında hangi konulara öncelik vermesini beklediğine ilişkin bir mektup iletti. Avrupa iş dünyasının Fransa Dönem Başkanlığı'ndan başlıca beklentileri:
 
• Lizbon Antlaşması'nın halkoyuna sunulduğu İrlanda'da reddedilmesinin Avrupa iş dünyası tarafından endişe verici bulunduğu;
 
• Lizbon Antlaşması'nın onay sürecinin devam etmesi ve Avrupa Parlamentosu seçimleri ile AB Komisyonu'na yeni komiserlerin atanması sonrasında Antlaşma'nın yürürlüğe girmesi;
 
• Ekonomik büyüme istihdam artışını sağlamaya yönelik önlemler;
 
• Hizmetler ve enerji sektörlerine özel bir önem verilerek iç pazarın bütünleşmesinin sağlanmasına yönelik ulusal reformların önceliklendirilmesi;
 
• Daha etkin ve düşük maliyetli AB patent sisteminin oluşturulması sayesinde ar–ge'nin
güçlendirilmesi;

• AB Komisyonu'nun KOBİ'lere yönelik girişimlerinin desteklenmesi ve kararlılıklar
sürdürülmesi; 

• Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kapsamındaki müzakerelerde AB'nin oynadığı belirleyici rol de göz önünde bulundurulduğunda, Avrupa şirketlerinin müzakerelerden olumsuz etkilenmemesi için Fransa'ya büyük görev ve sorumluluk düşmektedir.
 
• Ticaret anlaşmalarının her türlü korumacılığı ortadan kaldırmaya yönelik olması ve tarafların karşılıklı olarak pazarlarını birbirine açması koşulunu içermesi gereklidir.
 
• AB'nin enerji politikasıyla ilgili tartışmaların gerçekleşeceği ve belki de karara bağlanacağı bu dönemde, emisyon ticareti sistemiyle ilgili gözden geçirmelerin özellikle enerji yoğun sektörler açısından olumsuz etkilere yol açabilecektir.
 
• Gıda ve enerji fiyatlarında son dönemde gözlenen artış da Ortak Tarım Politikası'nda köklü reformlar yapılması gereğini ortaya koymuştur. Tarım sektörünün rekabete açılması, yatırım, yenilikçilik ve küreselleşmenin bir parçası olmak gibi konular gözden kaçırılmamalıdır. 

• Göç ile ilgili sorunlara AB çapında ortak bir yaklaşım altında toplanması yönündeki girişim olumludur. Göçün Avrupa'nın ihtiyaç duyacağı kaliteli işgücüne ulaşmasında etkili bir rol oynayacağı açıktır. Bu nedenle "Mavi Kart" girişimi Avrupa iş dünyası tarafından desteklenmektedir.
 
AB - ABD
 
- AB-ABD Zirvesi 10 Haziran'da Slovenya'nın Brdo şehrinde gerçekleşti. ABD Başkanı George Bush, Slovenya Başbakanı Janez Jansa, AB Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana ve AB Komisyonu Başkanı Manuel Barroso'un katıldığı zirvede dış politika, iklim değişikliği, enerji, ekonomik işbirliği gibi konular görüşüldü.
 
Zirve sonrasında düzenlenen basın toplantısında Türkiye'nin AB üyeliği konusuna değinen George Bush, Türkiye'nin AB üyesi olması gerektiğine güçlü bir şekilde inandıklarını ve Türkiye'nin demokrasi ve serbest piyasa alanında gerçekleştirdiği reformları ve AB yolunda yaptığı çalışmaları takdir ettiklerini ifade etti.
 
Zirvenin önemli gündem maddeleri arasında yer alan iklim değişikliği ve ABD'ye vizesiz giriş kolaylığı sağlanması konularında önemli bir ilerlemenin sağlanmadığı zirvede Transatlantik Ekonomik Konseyi'nin önemine dikkat çekildi.
 
Ayrıca zirve sonunda bir bildiri yayımlanarak, ABD ve Avrupalı müttefiklerinin, İran'ın uranyum zenginleştirme programının muhtemel sonucu olarak nükleer silah elde etmesine izin verilmemesi konusunda hemfikir oldukları belirtildi.
 
Lizbon Antlaşması
 
- Avrupa Özel Sektör Konfederasyonu BUSINESSEUROPE, İrlanda'da gerçekleştirilen halk oylamasının olumsuz sonuçlanmasına ilişkin bir açıklama yaparak Avrupa iş dünyasının İrlanda'nın Lizbon Antlaşması'nı reddetmesinden kaygı duyduğunu, ancak onaylama sürecinin devam etmesi gerektiğini belirtti.
 
Avrupalı şirketlerin başarısının Avrupa'nın başarısına bağlı olduğunu belirten BUSINESSEUROPE Başkanı Ernest-Antoine Seillière, İrlanda'da alınan sonucun AB'nin vatandaşlarla iletişimdeki başarısızlığını gösterdiğini belirtirken AB liderlerinin 2009 yılında gerçekleştirilecek Avrupa Parlamentosu seçimlerinden önce bir çözüm bulması gerektiğini ifade etti.
 
AB Dış Ticareti
 
- Avustralya, Kanada, AB, Japonya, Ürdün, Kore, Meksika, Fas, Yeni Zelanda, Singapur, İsviçre, Birleşik Arap Emirlikleri ve ABD'nin katılımıyla Sahtecilikle Mücadele Ticaret Anlaşması (Anti-Counterfeiting Trade Agreement-ACTA) müzakereleri 3 Haziran'da başladı. Toplantılarda sınırlarda uygulanacak önlemler, geniş çaplı ve suç örgütleriyle ilintili ve aynı zamanda da halkın sağlığını tehdit eden fikri mülkiyet hakları ihlalleri ile nasıl başa çıkılması gerektiği konularında tartışmalar gerçekleştirildi.
 
BUSINESSEUROPE, AB Komisyonu Ticaret Genel Müdürlüğü Daire Başkanı'na bir mektup
göndererek, Komisyon'un ACTA görüşmelerinin başlatılmasına yönelik girişimlerini desteklediğini bildirdi. ACTA'nın sivil ve cezai yaptırımlar içerecek bir şekilde ve aynı zamanda da uluslar arası işbirliğini güçlendirecek maddeler içermesinin önemine dikkat çekilen mektupta Avrupa iş dünyasının ACTA'nın yalnızca birkaç katılımcı ülkenin destekledi bir girişim değil; dış ticaret alanında faaliyet gösteren bütün ülkeleri kapsaması yönündeki isteği vurgulandı.
 
- BUSINESSEUROPE, aralarında Avustralya Sanayi Birliği, Kanada İmalatçılar ve İhracatçılar Birliği, Çin Sanayi Federasyonu, Yeni Zelanda Sanayi ve İş Federasyonu ve Japonya İş Federasyonu'nun da bulunduğu dünyanın önde gelen sanayi ve iş federasyonları ile DTÖ Doha Müzakereleri konusunda ortak bir bildiri yayınladı. Bildiride DTÖ müzakerelerinin kritik bir aşamaya geldiği, Doha Müzakereleri'nin küresel anlamda bir kalkınma ve ekonomik büyüme açısından büyük bir fırsat olduğu, bütün küresel aktörler tarafından desteklenebilmesi için müzakerelerin sanayi ürünleri piyasalarına erişim, hizmetler, ticaretin kolaylaştırılması gibi alanlarda gerçekçi sonuçlara ulaşması gerektiğine dikkat çekildi. Ayrıca tarıma verilen önemin tarım dışı sanayi ürünleri ve hizmetler sektörlerine de gösterilmesi
gerektiği vurgulandı.
 
AB Kimyasal Maddeler Yönetmeliği (REACH)
 
- AB'de kimyasal maddelerin kaydını, risk değerlendirmesini ve bu temelde kullanımlarını
izne bağlayacak AB Kimyasal Maddeler Yönetmeliği (REACH) için ön kayıt süreci 1 Haziran 2008 tarihinde başladı.
 
REACH kapsamındaki yeni kayıt süreçlerine göre AB'de üretilen ya da AB'ye her yıl bir tondan daha fazla miktarda ithal edilen kimyasal ürünlerin 1 Haziran 2008 tarihinden itibaren Avrupa Kimyasal Maddeler Ajansı'na kaydedilmesi gerekiyor. 1 Aralık 2008 tarihinden önce ön kayıt dosyası doldurulmamışsa, söz konusu kimyasal ürünün AB'de üretimi ya da AB'ye ithali durdurulabilecek.
 
1 Haziran 2008 ile 1 Aralık 2008 arasında olan yeni sistem çerçevesinde on binlerce üretici ve ihracatçının yaklaşık 180.000 ön kayıt dosyası yollayacağı tahmin ediliyor.
 
Vergi
 
- BUSINESSEUROPE 11 AB ülkesi ve İsviçre'de faaliyet gösteren 56 şirketi kapsayan bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırma, sınır ötesi faaliyetleri olan şirketlerin katma değer vergisi (KDV) yükümlülüklerini yerine getirirken karşılaştıkları operasyonel risk ve maliyetlerin, sadece yerel piyasada faaliyet gösteren şirketlere oranla çok daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Sınır ötesi faaliyet gösteren şirketlerin karşılaştığı en büyük engeller:
 
• KDV Yönergesi'nin (2006/112/EC) üye ülkelerde farklı şekillerde uygulanıyor olması,
 
• Üye ülkeler tarafından uygulanan faiz ve cezalar;
 
• Sınır ötesi işlemlerde, mal girdilerine uygulanan KDV'nin düşülmesinin engellenmesi;
 
• AB içi tedarik işlemlerinde daha geniş raporlama yapılmasının istenmesi. Raporda KDV uygulamasından kaynaklanan engellerin şirketler yararına ortadan kaldırılması için bazı öneriler getiriliyor:
 
• Üye ülkelere süreli çekince verilebilmesi için gerekli koşulların kapsamının azaltılması;
 
• Eğer söz konusu üye ülkenin KDV gelirlerinde bir azalma olmamışsa, faiz ve ceza uygulamalarının ortadan kaldırılması;
 
• KDV indirimi ve iadesi gibi işlemlerde süreçlerin hızlandırılarak, kuralların uyumlaştırılması ve basitleştirilmesi;
 
• 2006/112/EC sayılı yönergenin bütün üye ülkelerde aynı şekilde uygulanmasını sağlamak üzere AB çapında hizmet verecek bir merkezin kurulması;
 
• AB içi işlemlerde bürokratik maliyetlerin asgari bir seviyeye indirilmesi. 
 
Şirket İşleri
 
- AB Komisyonu 25 Haziran'da "Avrupa Küçük İşletmeler Girişimi" (Small Business Act for Europe) yönetmeliğini kabul etti. KOBİ'lere yönelik mevcut araçların birleştirilmesi sonucunda oluşturulan belgede KOBİ'leri ilgilendiren yasal ve idari düzenlemelerin geliştirilmesi ve basitleştirilmesine yönelik 10 konu başlığı yer alıyor:
 
• Girişimcilerin ve aile şirketlerinin büyümelerine destek olacak ve girişimciliğin ödüllendirildiği bir iş ortamı yaratmak;
 
• İflasla karşılaşan dürüst girişimcilerin hızlı bir biçimde ikinci bir şans elde etmesini sağlamak;
 
• "Önce küçük düşün" ilkesine uygun kurallar oluşturmak;
 
• Kamu yönetiminin KOBİ'lerin ihtiyaçlarına cevap verir hale gelmesi;
 
• Kamu politikalarının KOBİ'lerin ihtiyaçlarına uygun hale getirilmesi ve böylece kamu ihalelerine girişin kolaylaştırılması;
 
• KOBİ'lerin mali kaynaklara erişiminin kolaylaştırılması;
 
• KOBİ'lerin tek pazarın sunduğu imkanlardan daha çok yararlanabilmesi;
 
• Yenilikçiliğin desteklenmesi;
 
• Çevresel zorlukların fırsata dönüştürülmesi için destek sağlamak;
 
• Pazarın büyümesinden KOBİ'lerin yararlanmasının desteklenmesi. Komisyon Avrupa Küçük İşletmeler Kanunu beraberinde ayrıca dört yasa değişikliği önerisi yayınladı:
 
1. KOBİ'lerin eğitim ve ar-ge alanlarındaki yardımlara erişimini artırmak ve idari yükleri
azaltmak amacıyla devlet yardımlarına ilişkin yeni bir Toplu Muafiyet Yönetmeliği oluşturulması;
 
2. Özellikle sınır ötesi faaliyetlerde bulunan KOBİ'lerin tüm üye ülkelerde aynı ilkeler çerçevesinde faaliyet gösterebilmesi ve böylece idari açıdan zaman ve para tasarrufu
yapmasını sağlayacak "Avrupa Şirketi" (European Private Company) statüsünün oluşturulması;
 
3. KOBİ'lerin tarafından özellikle emek yoğun hizmetler başta olmak üzere yerel olarak sağladığı hizmetlerde düşük KDV oranı uygulama seçeneği sunulması;
 
4. Geç ödemelere ilişkin yönergede 2009 yılında yapılacak bir değişiklik ile KOBİ'lere yapılacak ödemelerin şart koşulan 30 günlük süre içinde yapılmasının sağlanması. AB içindeki işletmelerin %99'unu KOBİ'ler oluşturuyor. Buna karşın yasalar ve idari süreçlerin büyük bir bölümü işletmelerin büyüklüğüne değişiklik göstermiyor. Dolayısıyla 23 milyon KOBİ Avrupa'nın 41.000 büyük ölçekli işletmesi ile aynı idari süreçlere ve maliyetlere maruz kalıyor.
 
Telekomünikasyon
 
- AB Komisyonu 26 Haziran'da cep telefonu sonlandırma ücretlerine ilişkin bir taslak önerge yayınlayarak 3 Eylül'e kadar sürecek bir halka açık danışma süreci başlattığını duyurdu. AB Komisyonu'nun bilgi toplumundan sorumlu üyesi Viviane Reding ve rekabetten sorumlu üyesi Neelie Kroes tarafından yapılan açıklamada sonlandırma ücretlerinin AB içinde 0,02 €/dk ile 0,18 €/dk arasında değiştiği, ortalama olarak ise sabit hatlardaki ücretlerin 9 katı olduğu, bunun da piyasada rekabeti olumsuz etkilediği belirtildi.
 
Önümüzdeki 3 yıl içinde cep telefonu operatörlerinin farklı operatörlerden gelen konuşmalara uyguladıkları toptan fiyatları %70 oranında azaltmayı hedeflediklerini belirten Reding tasarıların yasal bağlayıcılığı olmasa da ulusal telekomünikasyon düzenleyicilerinin aldıkları kararlarda etkili olacağını umduklarını ifade etti.
 
Sosyal İşler
 
- -AB Komisyonu, AB'nin sosyal alandaki politikalarının küreselleşmeden kaynaklanan yeni zorluklara ve fırsatlara daha uyumlu hale getirilmesini amaçlayan yenilenmiş Sosyal Gündem paketi önerisini 2-3 Temmuz tarihlerinde açıkladı. İstihdam, eğitim ve yetenek gelişimini desteklemeyi, ayrımcılıkla mücadeleyi güçlendirmeyi, istihdam piyasasında hareketliliği artırmayı ve Avrupalıların daha uzun, daha sağlıklı bir şekilde yaşamalarını sağlamayı hedeflediği belirtilen pakette 19 adet yeni girişim bulunuyor. Girişimlerin ana öncelikleri ise şu başlıklar altında toplanıyor:
 
- Yarına Hazırlık: Çocuklar ve Gençler
- İnsan Kaynaklarına Yatırım: Değişim Yönetimi
- Daha Uzun ve Daha Sağlıklı Yaşam
- Ayrımcılıkla Mücadele
- Güçlendirme Araçları
- Uluslararası Gündemi Şekillendirme
- Yoksulluk ve Sosyal Dışlanma ile Mücadele 2007 yılı sonunda başlatılan geniş kapsamlı bir danışma süreci sonunda oluşturulan pakette yer alan başlıca öneri, bildirge ve raporlar ise şunlar:
- Avrupa Çalışma Konseyleri'nin rollerinin güçlendirilmesine yönelik bir yönerge önerisi
- Ürün ve hizmetlere erişimde din, engellilik, yaş, cinsel yönelim gibi nedenlerle ayrımcılıkla mücadeleye ilişkin bir yönerge önerisi
- Hasta kişilerin kendi ülkeleri dışındaki AB ülkelerinde tedavi hizmetleri almalarını kolaylaştırmayı amaçlayan bir yönerge önerisi
- Sosyal ortaklar arasındaki Tele-çalışma Anlaşması'nın uygulanışına ilişkin bir rapor
- Göçmen çocukların eğitimine ilişkin bir Yeşil Kitap Eurobarometre tarafından 2 Temmuz'da yayımlanan araştırma sonuçlarına göre AB vatandaşlarının %49'u 20 yıl içinde yaşam şartlarının daha kötü olacağını, %80'i insanların daha ileriki yaşlara kadar çalışacağını, yine %80'i sosyal eşitsizliklerin artacağını düşünüyor.
- AB Komisyonu, yenilenmiş Sosyal Gündem paketi çerçevesinde Avrupa Çalışma Konseyleri'nin (AÇK) kurulmasına ilişkin 94/95/EC sayılı yönergenin gözden geçirilmesi ile ilgili önerisini 2 Temmuz'da açıkladı. Ulusal ve sınır ötesi iletişimi artırarak çalışanlara yönelik bilgilendirme ve danışma süreçlerinin daha etkin hale getirilmesi ve AÇK sayısının artırılarak yasal statülerinin ve görev tanımlarının güçlendirilmesini amaçlayan Komisyon'un önerisi Avrupa Parlamentosu ve AB Bakanlar Konseyi'nde görüşülecek.
 
BUSINESSEUROPE konuya ilişkin olarak Avrupa iş dünyasının görüşünü aktarmak üzere AB Komisyonu'na bir mektup gönderdi. Mektupta 800'den fazla büyük ölçekli şirketin mevcut taslak metin konusunda endişe taşıdığı, ETUC'ün (Avrupa Sendikalar Konfederasyonu) müzakerelere girmeme kararının ve Komisyon'un taraflı görüşlere sahip olmasının BUSINESSEUROPE tarafından anlaşılamadığı belirtildi. Söz konusu yönerge taslağının Lizbon Stratejisi, daha fazla ekonomik büyüme ve istihdam anlayışıyla çeliştiğine dikkat çekilen mektupta taslağın işçi sendikalarının yararına yönelik unsurlar içerdiği, işveren açısından ise altından kalkılması zor sorumluluklar yüklediğine ve bunun Avrupa iş dünyasının rekabet gücüne zarar vereceğine işaret ediliyor.
 
Avrupa Çalışma Konseyleri AB genelinde faaliyet gösteren her bir şirketten gelen işçi temsilcilerinin birleşerek, o şirkete ait tüm işyerlerinde sendikal haklar, imzalanan toplu sözleşme, sağlık ve güvenlik gibi temel işçi haklarının eşitlenmesi ve geliştirilmesi alanlarında beraber hareket etmelerini sağlıyor. AÇK'ler günümüzde AB çapında 820 şirkette yaklaşık 14,5 milyon çalışanı kapsıyor.
 
AB Komisyonu, Avrupa Çalışma Konseyleri'nin kurulmasına ilişkin 94/95/EC sayılı ve 22 Eylül 1994 tarihli yönergenin gözden geçirilmesi için 20 Şubat'ta bir danışma süreci başlatmıştı.
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.