Haberin yayım tarihi
2007-11-21
Haberin bulunduğu kategoriler

Babacan:Fiziksel kapasiteyle siyasi irade birleşmeli.

Türkiye-AB Troykası dışişleri bakanları toplantısına Ankara'nın terörle mücadele faaliyetleri damgasını vurdu. Komisyonun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn Türkiye'nin vatandaşlarını koruma hakkı bulunduğunu belirtti.
 
Türkiye-AB Troykası toplantısında AB tarafını dönem başkanı Portekiz Dışişleri Bakanı Luis Amada, gelecek dönem başkanı Slovenya Dışişleri Bakanı Dimitrij Rupel, AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn ve AB ortak dış politika ve güvenlik yüksek temsilcisi Javier Solana temsil etti.

Toplantıda Türkiye-AB müzakere sürecini ilgilendiren konuların yanında Irak, İran ve Orta Doğu barış süreci gibi bölgesel konuların ele alındı.
 
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Türkiye'nin AB ile Kıbrıs konusunda olduğu gibi Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetim konusunda da görüş ayrılığı yaşadığını söyledi.

Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, terörizmle mücadelede fiziksel kapasiteyle siyasi iradenin birleşmesinin gerektiğini belirterek, "Maalesef biz bunu Irak'ın ne merkezi hükümetinde ne yerel yönetiminde görüyoruz" dedi.

Türkiye-AB Troykası dışişleri bakanları toplantısının ardından AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn ve dönem başkanı Portekiz Dışişleri Bakanı Luis Amada ile ortak basın toplantısı düzenleyen Babacan, "yararlı ve verimli görüşmeler yaptıklarını" söyledi.

Türkiye'nin AB'den beklentisi
Toplantıda Türkiye'nin AB reform sürecindeki kararlılığını vurguladıklarını anlatarak, "AB'li dostlarımızın Türk hükümetinin kararlılığını kabul etmesinden memnuniyet duyduk" diyen Babacan, şunları kaydetti: "AB'den beklentimiz müzakere sürecinin siyasi amaçlara alet edilmemesi, fasıllar arasında ayrım yapılmaması ve teknik açıdan hazır fasılların geciktirilmeden müzakerelere açılması" diyen Babacan, küresel koşulların Türkiye ile AB arasındaki iyi ilişkileri zorunlu kıldığını vurguladı.

"AB süreciyle Türkiye'den taviz koparılamaz" 
Bakan Babacan, toplantıda "Irak'ta yuvalanan terör örgütü PKK'yla mücadele konusunda Türkiye'nin beklentilerini" anlattıklarını ve AB tarafının bu konuda destek veren ifadelerinden memnuniyet duyduklarını belirtti.
 
Babacan, güçlendirilmiş siyasi diyalog başlığı altında toplantıda Kıbrıs sorununu da konuştuklarını aktararak, "BM sürecine destek beklentimizi AB'li dostlarımıza ilettim. AB sürecini kullanarak Türkiye'den taviz koparılamayacağını anlattım. AB'nin, bu sorunun ancak BM sürecinde çözülebileceğini ifade ettiğini görmekten memnun oldum" dedi.
  
"ABD ile çalışma içine girdik"

Basın toplantısında terör örgütüyle ve Irak'la ilgili soruları cevaplandıran Babacan, Türkiye olarak Irak'ın birliğine ve toprak bütünlüğüne değer verdiklerini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Terörizmle mücadelede siyasi iradeyle fiziksel kapasitenin birleşmesi gerekiyor. Maalesef biz bunu Irak'ın merkezi hükümetinde ve yerel yönetiminde göremiyoruz. Bu nedenle Irak'ta kontrolü elinde bulunduran ABD ile bir çalışma içine girdik. Bunun birçok boyutu var.
 
Türkiye, terörizmle mücadelede kararlı ve bunun için pek çok enstrümanı bir arada kullanıyor. Bunlar diplomatik, sosyo-kültürel, ekonomik ve askeri enstrümanlar. PKK terör örgütüyle mücadelede kararlılığımızı her türlü enstrümanı zamanı ve zemini geldiğinde kullanarak göstereceğiz ve bu konuda uluslararası toplumdan destek bekliyoruz."

"Hedef etnik köken değil, PKK'dır" 
Babacan, Türkiye'nin terörle mücadelesinin asla Türkiye ile Irak ya da farklı etnik kökenliler arasındaki bir sorun olarak görülmemesini isteyerek, "Hedef, dünyadaki pek çok ülke gibi AB tarafından da terör örgütü olarak ilan edilen PKK'dır" diye konuştu.

Türkiye'nin terörle mücadelesini ABD'ye, AB'ye ve yakın bölgesine anlattığını ve bu konuda "giderek artmakta olan dayanışmayı takdirle karşıladığını" belirten Babacan, şunları kaydetti: "Doğrusu AB'ye üye olan bazı ülkelerin özellikle İnterpolun kırmızı bültenle aradığı teröristleri kısa bir gözaltıdan sonra serbest bırakması, Türkiye için kabul edilemeyecek bir gelişmedir. Artık bu konudaki sıkıntılarımızın anlaşılmasını bekliyoruz."

"Partiler terörle aralarına net sınırlar koymalı"
Babacan, hakkında kapatılma davası açılan DTP'yle ilgili bir soru üzerine, "Türkiye'deki bütün siyasi partilerin terör örgütüyle aralarına net sınırlar ve net duruşlar koyması gerektiğini" vurguladı. Babacan, Türkiye'nin son 5 yılda "zor durumlarda başarılı sınavlar verdiğini ve bundan sonra da vermeye devam edeceğini" sözlerine ekledi.

Rehn: "Türkiye'nin vatandaşını koruma hakkı var"
Avrupa Birliği Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn de, Türkiye'nin vatandaşlarını koruma hakkı bulunduğunu belirtti. PKK'nın terörist bir örgüt olduğunu vurgulayan Rehn, bu örgütle doğrudan ya da dolaylı bağlantı içinde olunmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. Rehn, DTP'nin kapatılmasına ilişkin yargı sürecini de bu açıdan izlediklerini ifade etti.

18 Aralık'ta iki başlık açılabilir
Portekiz Dışişleri Bakanı Amado ise, müzakere sürecine değinerek, teknik olarak hazır olan iki başlığı 18 Aralık'ta açmayı ümit ettiklerini, ancak gelişmelerin beklenmesi gerektiğini kaydetti.
 
Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, daha sonra AB Konseyi'nde AB ortak dış politika ve güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana ile bir araya geldi.

Kaynak:Ajanslar
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.