Haberin yayım tarihi
2008-11-18
Haberin bulunduğu kategoriler

Brüksel'de Bir hafta… 1 7 K a s ı m 2008

AB – Türkiye 

- Avrupa Parlamentosu üyesi Cem Özdemir, (Yeşiller/Almanya) Almanya'da Yeşiller Partisi Başkanlık seçimleri öncesinde yaptığı açıklamada Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin görüşlerini de dile getirdi. Özdemir gerçekçi bir değerlendirmeyle Türkiye'nin 10 yıl içinde AB'ye katılabilecek bir duruma gelebileceğini belirtti.
 
Cem Özdemir Türkiye'nin bugün henüz AB'ye üye olabilecek olgunluğa erişmemiş olduğunu, özellikle kadınerkek eşitliğinin ülke çapında hukuki açıdan tam olarak güvence altına alınması gerektiğini belirtti.
 
Cem Özdemir Alman Yeşiller Partisi'nin Erfurt kentinde yapılan kurultayında Claudia Roth'un yanı sıra partinin diğer eş başkanı olarak seçildi.
 
- Türkiye – AB Karma İstişare Komitesi'nin (KİK) 25'inci toplantısı, 18-19 Kasım tarihlerinde Paris'te gerçekleşecek. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, Türkiye-AB KİK Türkiye Kanadı Eşbaşkanı ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik ile AB Kanadı Eşbaşkanı Sandy Boyle'un açılış konuşmalarını yapacakları toplantıda, sivil toplum örgütlerinin Türkiye'nin katılım sürecindeki rolü, AB ve Türkiye'de KOBİ'lerin finansmana erişimi ile AB ve Türkiye'de tüketici ve sağlık politikaları konuları ele alınacak.
 
AB – Rusya zirvesi
 
- AB Dönem Başkanı Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Rusya Devlet Başkanı Dmitri Medvedev ile 14 Kasım'da Fransa'nın Nice kentinde düzenlenen zirvede biraraya geldi.
 
Zirvede özellikle Gürcistan, uluslararası mali kriz ve Avrupa'nın güvenliği konuları görüşüldü. AB, Gürcistan ile ilgili olarak Rusya'nın taahhütlerinin önemli bir bölümünü (ateşkes, geri çekilme, uluslararası gözlemcilerin çalışma yapabilmesi ve Cenevre'de yapılan görüşmeler) yerine getirdiğini belirtti.
 
Cumhurbaşkanı Sarkozy Rus birliklerinin Güney Osetya'daki Akhalgori Vadisi ve Batı Osetya'daki Perevi köyünden çıkması gerektiğini vurguladı.
 
Dağlık Karabağ'da barışın tesis edilmesine yönelik Rus girişimini olumlu karşılayan AB, aynı tutumun Abhazya ve Osetya'da da izlenmesini istediğini ifade etti.
 
Avrupa'nın güvenliği konusunda ise Başkan Medvedev'in Berlin'de yapmış olduğu konuşmasının endişe verici olduğu, Avrupa güvenliğinin gerektirdiği jeopolitik koşullar tartışılmadan Rus füzelerinin konuşlandırılmasının doğru olmayacağı belirtildi. Sarkozy 2009 yılı ortasında bu konu özelinde bir toplantı yapılarak, Avrupa güvenliğinin geleceğinin tartışılmasını ve ABD'nin bu sürece dahil edilmesini önerdi.
 
Uluslararası mali krizle ilgili olarak da taraflar 15 Kasım'da ABD'de gerçekleştirilen G20 zirvesi öncesinde yaklaşımlarının genel olarak birbirine paralel olduğunu belirtti. Ayrıca AB ve Rusya arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin giderek arttığı, Rusya'nın dış ticaretinin yaklaşık %50'sinin AB ile gerçekleştiğine dikkat çekildi.
 
Komisyon Başkanı Barroso ise ara verilen ortaklık anlaşması görüşmelerine yeniden başlanmasını önerdi. Barroso ayrıca AB'nin Rusya'nın Dünya Ticaret Örgütü'ne üyeliğini desteklediğini hatırlattı.
 
Enerji alanında diyaloğun güçlendirilmesi gerektiğine işaret eden Barroso, Rusya'nın bazı orman ürünleri ihracatında artış yapılması kararını ertelemesini olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi.
 
AB-Rusya arasında imzalanacak olan yeni anlaşmanın müzakerelerine 2 Aralık'ta yeniden başlanacak.
 
Küresel Ekonomik Kriz
 
- G20 ülkeleri liderleri, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, Uluslararası Para Fonu (IMF) Genel Direktörü, Dünya Bankası Başkanı, AB Dönem Başkanı ve Mali İstikrar Forum Başkanı'nı küresel ekonomik krizle ilgili ortak karar almak üzere biraraya getiren zirve 15 Kasım'da ABD'de gerçekleştirildi.
 
AB Dönem Başkanı Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy zirve öncesinde yaptığı açıklamada USD'nin tek para birimi olmaması gerektiğini, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan Bretton Woods Sistemi'nin günümüz koşullarını karşılamadığını belirtti.
 
AB Dış Politikası
 
- AB kurumları daha önce Türkmenistan'a karşı yönelttikleri insan hakları ile ilgili eleştirileri bürokratik süreçlere bırakarak, bu ülke ile ilişkilerini normalleştirmeye hazırlanıyor.
 
Avrupa Parlamentosu (AP) Uluslararası Ticaret Komitesi, konuya dair 2 Aralık'ta yapılacak toplantıda Komisyon'u, AP üyelerine diktatörlükle yönetilen ülkedeki politik durumu açıklamaya davet etti. Bu açıklama, Parlamento'nun Aşkabat ile yapılan geçici ticaret anlaşmasını onaylanmasının yolunu açacak. Durumun değerlendirmesini yapan İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) uzmanı Maria Lisitsyna, Türkmenistan'a yöneltilen insan hakları ile ilgili eleştirilerle ilgili herhangi bir gelişme olmadığını, Türkmenistan'ın, saygınlığı için AB ile ortaklık yapmak istediğini belirterek, AB'nin tutarlı hareket etmesi gerektiğini söyledi.'
 
AB Komisyonu dış ilişkiler sözcüsü Christiane Hohman da konuya ilişkin olarak, Türkmenistan'ın çabalarının desteklenmesi ve bu ülke ile daha yakın ilişkiye girilmesini gerektiğini belirterek, geçici ticaret yasasının onaylanmamasının yanlış bir mesaj olarak algılanabileceğine işaret etti.
 
Söz konusu ticaret anlaşmasının imzalanması sonucunda AB ile Türkmenistan arasındaki ikili toplantıların sayısında bir artış olabilecek. Ayrıca ilerde AB'nin Türkmenistan'da bir temsilcilik açması da söz konusu olabilecek. AP üyeleri Şubat 2008'de Türkmenistan'ın siyasi tutukluları salması ve Birleşmiş Milletler işkence gözlemcilerinin çalışma yapmasına izin vermesi, eğitim sisteminin çağdaşlaştırılması ve Türkmenlerin yurtdışına çıkışlarının kolaylaştırılması koşulları sağlanana kadar ticaret anlaşmasının imzalanmasının askıya alınmasına karar vermişti. Hali hazırda Türkmenistan bu koşulların hiçbirini yerine getirmemiş bulunuyor.
 
- AB Libya ile bir Çerçeve Anlaşması imzalamak üzere müzakereleri başlatıyor. Dış ilişkiler ve Komşu Ülkeler Politikası'ndan sorumlu Komiser Benita Ferrero-Waldner, AB Dönem Başkanı Fransa'nın, Avrupa işlerinden sorumlu sekreter Abdulati Elobeidi liderliğindeki Libyalı temsilciler ve Libya Dış İlişkiler ve Uluslararası İşbirliği Genel Sekreter vekili Mohamed Tahar Siala ile yaptığı görüşme, Çerçeve Anlaşması için resmi müzakerelerin başlatılmasını amaçlıyor. Söz konusu anlaşmanın gelecekte AB-Libya ilişkilerinin ana hatlarını oluşturması bekleniyor.
 
Ferrero-Waldner, AB ile resmi anlaşma imzalamamış olan son Güney Akdeniz ülkesi olan Libya ile işbirliği ve diyaloğu sağlamlaştıracak, süreklilik arz eden bir yasal çerçevenin oluşturulmasından memnun olduklarını belirtti.
 
Libya ile imzalanacak Çerçeve Anlaşması'nın hedefleri arasında siyasi diyaloğu sağlanması ve güvenlik ve dış politika alanın yanı sıra, ortak hedefleri ele alan enerji, ulaşım, göç, vize, adalet ve iç işleri, çevre gibi konularda işbirliği yönelimleri yer alıyor. Ortak hedefler haricinde kalan balıkçılık ve denizcilik politikaları, eğitim ve sağlık konularını da içerecek olan anlaşma, insan haklarına saygı, demokrasi, ekonomi piyasası koşullarına uyum, kitle imha silahlarının yayılmasını engelleme gibi temel ilkeleri esas alarak hazırlanacak.
 
Mali Kurumlar
 
- AB Maliye Bakanları Konseyi, Ekim 2007'de vardıkları kararlarda kredi derecelendirme kuruluşlarının da mali krizde etkisi olduğunu belirtmiş ve bu kuruluşlarla ilgili yetersizliklere değinmişti. Bu sebeple AB Komisyonu, kredi derecelendirme kuruluşlarının faaliyetlerini düzenlemek için yeni bir taslak hazırladı. Bu taslak Komisyon'un mali kriz ile ilgili hazırladığı diğer taslak paketlerinin bir parçası olacak ve içereceği yeni kurallar kredi derecelendirmesinin yüksek kalitede yapılmasını sağlayacak.
 
İç pazar ve hizmetlerden sorumlu Komiser Charlie McCreevy yaptığı değerlendirmede, derecelendirme sektörünün tekrar güven temin edebilmesi için bu kuralların gerekli olduğunu, ayrıca Avrupa'nın bu alanda öncü bir rolde olmasını istediğini söyledi.
 
Yeni kurallara göre kredi derecelendirme kuruluşları:
 
• danışmanlık hizmeti sağlayamayacak;
 
• derecelendirmeyi yapabilecek kalitede yeterli bilgiye sahip değilse yatırım araçlarını değerlendirmesine izin verilmeyecek,
 
• derecelendirme faaliyetinde kullandıkları model, yöntem ve önemli varsayımları açıklamak durumunda olacak;  yıllık şeffaflık raporu yayınlama zorunluluğu bulunacak; yönetiminde en az üç adet bağımsız yönetici bulunacak, bu kişiler beş yıldan uzun süre görev yapmamak üzere bir defaya mahsus seçilecekler ve ücretleri derecelendirme kuruluşunun iş performansından bağımsız olarak belirlenecek.
 
Vergi
 
- AB Komisyonu vergi kaçaklarının önlenmesi ve vergi kanunlarındaki boşlukların ortadan kaldırılmasını sağlamak üzere Tasarrufların Vergilendirilmesi Yönergesi üzerinde değişiklikler öngören bir önerge hazırladı. Mevcut yönerge uyarınca 2005 yılından itibaren vergi mükelleflerinin diğer AB ülkelerinde elde  gelirlerini bildirmesi veya bu faiz gelirinin kaynağında kesilmesi için tarh edilmesi gerekmekteydi.
 
Komisyon'un öngördüğü değişiklikler ile vergiden muaf yapıları aracı olarak kullanan kişilerin de vergilendirilmesi söz konusu olabilecek. Ayrıca, bu değişiklik ile mevcut yönergenin kapsamı genişletilerek, bazı yenilikçi finans ürünlerine yapılan yatırımdan elde edilen faiz benzeri gelirler ve bazı hayat sigortası ürünleri de vergi kapsamına alınıyor.
 
Rekabet ve Devlet Yardımları
 
- AB Komisyonu, kartel oluşturarak pazarlama kurallarını ihlal ettikleri ve ticari hassas bilgileri paylaştıkları gerekçesiyle, Avrupa'nın en büyük oto camı üreticileri olan Saint-Gobain, Asahi, Pilkington ve Soliver'e 1 milyar 384 milyon € tutarında para cezası verdi. Yapılan açıklamada, bu dört şirketin 1998 ve 2003 yılları arasında 2 milyar €'luk Avrupa oto camı pazarının %90'ını kontrol ettiği bildirildi.
 
Komisyon kartel soruşturmasını bir ihbar üzerine başlatmıştı. Dünyanın en büyük oto camı üreticisi olan Fransız Saint-Gobain'in cezası, daha önce de kartel oluşumuna dahil olması nedeniyle %60 artırılırken, Japon Asahi'nin cezası ise soruşturmaya yardımcı olmasından ötürü %50 azaltıldı. En yüksek para cezası 896 milyon € olarak Saint-Gobain'e, en düşük ceza ise Belçikalı Soliver'e verildi.
 
- Komisyon, Eylül 2008'de Polonya'nın PZL Hydral'a vermeyi düşündüğü devlet yardımına ilişkin başlatmış olduğu soruşturmanın kapsamını, AB'nin şirket kurtarma ve yeniden yapılandırmaya yönelik devlet yardımları kurallarına uygunluğunu tespit etmek için genişletti. İçeriği genişletilen soruşturma esnasında, ek önlemlerin alınması gerekliliği, söz konusu yardımların tutarının 37,5 milyon €'dan 46,5 milyon €'ya çıkarılmasına neden oldu.
 
Komisyon soruşturma esnasında, özellikle şirketin içinde bulunduğu mevcut durumda tek seferde verilmesi gereken yeniden yapılandırmaya yönelik yardımı almasının uygunluğu üzerinde çalışacak.
 
Ayrıca, söz konusu şirketin daha önceleri benzeri bir yardımdan faydalanıp faydalanmadığı, yeniden
yapılandırma projesinin şirketi uzun vadede yaşayabilir kılabilmek için yeterli olup olmadığı da araştırılacak.
 
- Komisyon'un 12 Kasım 2008 tarihli kararı uyarınca, İtalyan havayolu şirketi Alitalia'nın varlıklarının piyasa koşullarına uygun satılması halinde, söz konusu firmaya mali durumunun zorda olması sebebiyle İtalyan makamlarınca önceki dönemde verilmiş olan 300 milyon € tutarındaki kredi devlet yardımı kapsamında değerlendirilmeyecek. Ancak İtalyan makamlarının Alitalia ile ilgili vermiş oldukları tüm taahhütler geçerliliğini korumaya devam edecek.
 
Böylece AB Komisyonu, şirketin varlıklarının satımına devam etmesi için İtalya'ya izin vermiş oluyor.
 
Komisyon 23 Nisan 2008 tarihinde İtalyan makamlarınca Alitalia firmasına sağlanan 300 milyon € tutarlı kredinin kanuna aykırı devlet yardımı olduğunu ve serbest piyasa ile bağdaşmadığını karara bağlamış, ayrıca paranın geri ödenmesini istemişti.
 
Ulaştırmadan sorumlu Komiser Tajani, havayolu şirketinin varlıklarının satılmaya başlanmasının firmanın nakit durumu açısından öncelikli olduğunu ve Komisyon'un alım satım işlemlerinin piyasa fiyatından yapılması için gözlemci olacağını belirtti.
 
- AB Komisyonu Hollanda hükümetinin acil durum müdahalesi şeklinde ING Groep NV'nin sermaye yapısını güçlendirmesinin, devlet yardımları kurallarına uygunluğunu onayladı. Bilindiği üzere 22 Ekim 2008 tarihinde Hollanda makamları, ING Groep NV.'nin sermayesinin özel bir tip devlet tahvili ile 10 milyar € tutarında arttırılacağını açıklamıştı.
 
Komisyon onay kararını incelerken devlet yardımlarına ilişkin aşağıdaki ölçütlerin uygunluğunu değerlendirdi:
 
• Gereklilik: ING'nin Hollanda finans sektöründeki öncü rolü dikkate alındığında böyle bir kuruma karşı güven kaybının ekonominin tümünü etkileyebilecek düzeyde bir tahribata yol açabilme olasılığı;
 
• Yardım kapsamının sınırlılığı: Hollanda makamlarının yardımın süresini altı ay olarak belirlemesi;
 
• Firma katkısının uygunluğu: ING'nin devlete geri ödeme koşullarının uygun olması ve beklenen getirinin %10'u aşması;
 
• Piyasada rekabetin olumsuz etkilenmemesi: Devlet yardımının kötüye kullanımına karşı önlemlerin pakette yer alması.
 
Komisyon söz konusu yardımın, son dönemde yaşanan küresel mali krizden etkilenen mali kuruluşlara yapılacak devlet yardımlarında uyulması gereken kuralları belirleyen 13 Ekim tarihli kılavuza uygun olduğuna karar verdi.
 
Bilgi Toplumu
 
- AB Komisyonu, Alternatif Deney Yöntemlerini Gözden Geçirmek ve Onaylamak için Takip Sistemi (TSAR) isimli internet sitesini hayata geçirdi. Halihazırda kullanılan hayvan deneklerin yerine geçebilecek, bu yöntemleri tasfiye edebilecek veya azaltabilecek alternatif yöntemler artık bu siteden izlenebilecek
(http://ihcp.jrc.ec.europa.eu/tsar).
 
İnternet sitesinin hayata geçirilmesini değerlendiren bilim ve araştırmadan sorumlu Komiser Janez Potočnik, hayvanların deneylerde kullanılmasının hem ahlaki hem de hayvan sağlığı açısından engellenmesinin herkesin yararına olduğunu söyledi.
 
TSAR sayesinde vatandaşlar ve konuya ilgili kişiler alternatif deney yöntemlerinin gözden geçirilmesi ve onaylanması süreçlerini daha şeffaf bir ortamda takip edebilecekler.
 
- EURANET, çok dilli yayınlarını "web topluluğu" adlı internet platformu üzerinden de devam etmek için girişimlerini başlattı. Deutsche Welle, Radio France Internationale, Radio Netherlands, Polskie Radio, Punto Radio ve Belçika ulusal kanalı RTBF ortaklığında kurulan EURANET, önümüzdeki beş yıllık programını gerçekleştirmek üzere Komisyon'dan destek sözü aldı.
 
AB Komisyonu girişimleri ve maddi desteği ile kurulmuş olan EURANET, AB ile vatandaşlar arasındaki ilişkileri kuvvetlendirmeyi amaçlıyor ve Nisan 2008'den bu yana 15 üye ülkede AB konuları ile ilgili bilgilendirilme yayınları yapıyor. On ayrı dilde (Bulgarca, İngilizce, Fransızca, Almanca, Yunanca, Macarca, İspanyolca, Portekizce, Romence ve Lehçe) yapılan yayınların yakında 23 dile ulaşması planlanıyor.
 
Tüm yayın dillerinin bulunacağı platform, vatandaşların katılımıyla programları daha etkileşimli hale getirmeyi, halkın AB konuları ile ilgili bilgisini artırmayı ve üye ülkelerden farklı görüş ve fikirlere yer vererek tartışma ortamları yaratmayı amaçlıyor.
 
Enerji
 
- AB Komisyonu'nun yayınladığı Avrupa enerji ağlarına ilişkin Yeşil Kitap'a göre, enerji politikalarının uyumlu hale getirilmesi altyapı yatırımlarına olumlu olarak yansıması ve AB vatandaşlarının yenilenebilen enerji kaynaklarından ve daha etkili bir enerji piyasasından yararlanmasını sağlayacak.
 
Çalışmada enerji kaynakları uzun vadede kısıtlı olan AB'nin, arz güvenliğini sağlamak için yeni açılımlara ve yaklaşımlara başvurması gerekliliği üzerinde duruluyor. Bu bağlamda Komisyon, talebi karşılayabilmek ve altyapıyı yenileyebilmek için 2030 yılına kadar yılda bu alana yaklaşık 1 trilyon € yatırılması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca gaz ağları için de 150 milyar €'luk yatırım gerekiyor.
 
Çalışmada Avrupa enerji altyapısını güçlendirme stratejisi üç ana temele dayandırılıyor:
 
• Enerji ağlarının düşük yakıtlı ve yenilenebilir enerji sistemine geçişte engel teşkil etmemesi.
 
• Bölgeler arası ve sınır ötesi enerji ağları altyapılarının kurulmasına tam destek verilmesi.
 
• AB fonlarından en iyi şekilde yararlanılması. AB on üç yılı aşkın zamandır Avrupa enerji ağlarını geliştirmek amacıyla Trans-Avrupa Enerji Ağları (TEN-E) programını destekliyor. Komisyon, AB'nin bu alanda gerçekleştirdiği çalışmalardan bir tanesi olan TEN-E'nin, gözden geçirilip yeniden uyarlanmasını istiyor.
 
AB enerji altyapısını güçlendirmek için öngörülen ve pek çok ülkede uygulamaya konması beklenen projeler arasında:
 
• Kuzey ve Baltık denizleri çevresinde bulunan AB ülkeleri arası enerji bağlantısına ilişkin bir plan oluşturulması;
 
• Sıvılaştırılmış doğal gaz stratejileri geliştirilmesi;
 
• Kuzey Denizi'nde rüzgar enerjisi şebekesi kurulması;
 
• Kuzey Afrika yenilenebilir enerji kaynakları ve gaz rezervlerini geliştirilmesi ve bunlardan yararlanabilmek için bir Akdeniz enerji ağı oluşturulması;
 
• Hazar Denizi'nden AB ülkelerine gaz getirmek için bir Güney Koridoru kurulması;
 
• Orta ve Güneydoğu AB ülkelerinin gaz ve elektrik sistemlerini de içine alan bir birlik mekanizmasının geliştirilmesi yer alıyor.
 
Sağlık
 
- AB Komisyonu Alternatif Deney Yöntemlerini Gözden Geçirmek ve Onaylamak için Takip Sistemi'ni (TSAR), hayata geçirdi. İnternet üzerinden ulaşılabilen bu sitede denek hayvanı kullanımının yerine geçebilecek ve denek hayvanı kullanımını tümüyle ortadan kaldırabilecek ya da azaltabilecek alternatif yöntemler yer alacak.
 
Siteye: http://ihcp.jrc.ec.europa.eu/tsar adresinden ulaşılabiliyor.
 
TSAR sayesinde vatandaşlar ve konuya ilgili diğer çıkar grupları, alternatif deney yöntemlerinin gözden geçirilmesi ve onaylanması süreçlerini saydam bir şekilde takip edebilecek.
*
B R Ü K S E L ' D E G E L E C E K A Y
 
AB Kurumları

 
• 27 Kasım, Telekomünikasyon Bakanlar Konseyi
• 27-28 Kasım, Adalet ve İçişleri Bakanlar Konseyi
• 1 Aralık, AB – Çin Zirvesi
• 2 Aralık, AB Maliye Bakanları Konseyi
 
Konferanslar-Seminerler
 
• 19 - 20 Kasım, "Sustainable Manufacturing Summit Europe - Towards Sustainable Consumption and Production in European Manufacturing – Green Power conference", Brüksel
www.greenpowerconferences.com/corporateclimateresponse/sms_europe.html 
 
• 25 - 27 Kasım, "The European Paper Industry – Fit for the Future", Brüksel
www.cepi.org/Content/Default.asp?PageID=73 
 
• 26 - 28 Kasım, "ECTA 9. Annual Regulatory Conference", Brüksel
www.ectaportal.com/regulatory08/ 
 
• 27 - 28 Kasım, "CIAA Congress 2008: The Food and Drink Industry in the 21st Century", Brüksel,
www.ciaacongress2008.eu/ 
 
HAZIRLAYANLAR :
Dilek İştar Ateş – Suna Orçun
bxloffice@tusiad.org 
www.tusiad.org 
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.