Haberin yayım tarihi
2011-01-12
Haberin bulunduğu kategoriler

Brüksel’de Bir Hafta..10 Ocak 2011 Tusiad Raporu..

BU SAYIDA:

AB - TÜRKİYE
AB KURUMLARI
AB – ÇİN
GENİŞLEME POLİTİKASI
SAĞLIK
İNSAN HAKLARI
ÇEVRE
EKONOMİ
EURO ALANI

AB - Türkiye

- Yunanistan'ın güvenlikten sorumlu Bakanı Christos Papoustis AB ülkelerinin Yunanistan'ın yasa dışı göç ile mücadele etme konusunda başarısız kaldığını söylerken diğer taraftan Türkiye ile ortak sınıra duvar inşa etme yönündeki planlarını olumsuz eleştirmelerini riyakârlık (hipokrasi) olarak değerlendirdi.

Yunanistan geçtiğimiz hafta Türkiye ile ortak sınıra duvar inşa ederek yasa dışı göç ile mücadele etme kararı aldığını açıklamıştı. AB Komisyonu ise duvar ve engeller inşa etmenin kısa dönemli geçici çözümler olduğunu ve yasa dışı göç sorununu çözmekten uzak olduğunu belirtmişti. Yunanistan'ı göçmen barınaklarındaki insanlık dışı koşullar nedeniyle ağır bir şekilde eleştiren Birleşmiş Milletler ise Yunanistan'ı bu planıyla ilgili olarak uyarmıştı.

Papoustis Yunanistan'ın artık daha fazla yasa dışı göçmen kabul edemeyeceğini, sınırların korunması için ne gerekiyorsa yapılacağını ve ayrıca ülke içinde de yasa dışı göçmen bırakılmayacağını ileri sürdü. Yunanistan Başbakanı George Papandreou ise inşa edilecek engellerin Türk vatandaşlarına yönelik olmadığını vurgulayarak Türkiye ve Yunanistan arasında bu konuda güçlü bir işbirliğinin bulunduğu yönünde AB'yi ikna etmeyi istediğini belirtmişti.

AB Kurumları

- AB Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso AB Dönem Başkanı Macaristan'ı 1 Ocak'ta uygulamaya konulan basın yasası konusunda uyardı. Basın özgürlüğünün kutsal bir konu olduğunu ve AB'nin temel değerlerinden biri olduğunu hatırlatan Barroso Komisyon'un bu konu hakkında araştırmalar yaparak bir açıklık getirilmesini beklediğini belirtti.

Yeni yasa devletin basın üzerindeki denetimini medya izleme makamı aracılığıyla genişletici düzenlemeler içeriyor. Medya denetleme makamı medya kuruluşlarına 720 bin €'ya kadar ceza vermeye, belgeleri inceleme ve gazetecileri bilg kaynaklarını açıklamaya zorlama yetkisine sahip hale getiriliyor.

Yasa insan hakları ve medya örgütleri tarafından eleştirilerle karşılandı. Fransa ve Almanya da yasayı eleştiren AB üyeleri arasında ilk sırada yer alıyor.

Fransa Devlet Başkanı Nicolas Sarkozy'nin basın sözcüsü yaptığı bir açıklama ile Macaristan'ın basın yasasını değiştirmesi gerektiği yönünde uyarmıştı.

Yasanın AB Komisyonu hukuk bölümüne ulaştırılan İngilizce çevirisi basın özgürlüğü konusu dikkate alınarak inceleniyor. Ancak Macar medya kuruluşu Origo'ya göre yasanın İngilizce çevirisinde basın özgürlüğüyle çelişen bölümler yer almıyor.

Macaristan Dış İşleri Bakanı Janos Martonyi ise yaptığı açıklamada AB Komisyonu'nun yapacağı incelemenin sonuçlarının beklenmesini önererek, bunun sonrasında ne gibi çareler bulunacağının düşünüleceğini belirtti.

Macaristan basın yasasını yanı sıra yabancı şirketlere özellikle ülkede faaliyet gösteren Alman şirketlere yönelik yeni vergi uygulamaları nedeniyle de ağır eleştirilere hedef oldu. Komisyon yeni uygulamaları inceleme altına aldı. Ayrıca muhalefet partileri de yakın zamanda gündeme gelen anayasa değişikliklerinin kürtajın yasaklanması gibi aşırı sağ eğilimi destekleyen ve denetim ve denge gibi anayasanın içinde barındırması gereken unsurları ortadan kaldıran unsurlar içerdiğini gündeme getirmişti.

AB – Çin

- AB'nin Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton AB'nin 1989 yılından beri Çin'e karşı uyguladığı silah ambargosunun artık kaldırılması için üye ülkeleri ikna etmeye çalışıyor. Çin'in ekonomik güçlükler çekmekte olan bazı AB ülkelerine devlet tahvillerini satın alma sözü vermesi gibi dolaylı olarak AB içinde etki alanı oluşturmaya çalışması da bazı üyeler tarafından eleştiriliyor. Ashton Çin'i ve AB'nin Çin'e yönelik politikalarını eleştiren İngiltere gibi ülkeleri bu konuda ikna edemeyen Ashton, Fransa ve İspanya gibi silah ambargosunun artık kaldırılmasın isteyen ülkelerden yoğun baskıya maruz kalıyor. Diğer taraftan Çin'e yönelik ambargoların kaldırılmasının AB-ABD ilişkilerini olumsuz etkileme ve savunma alanında gelecekte gerçekleştirilecek işbirliklerini tehlikeye düşürme potansiyeli bulunuyor. ABD Çin'e uyguladığı ambargoyu kaldırmayı hâlihazırda istemiyor.

AB Çin'in 1989 yılında Tiananmen Meydanı'nda gösteri yapan kişilere karşı orantısız güç kullanması, ateş açması ve ölümlere sebep olması nedeniyle ambargo uygulama kararı almıştı. Ambargonun sürdürülmesini savunan AB ülkeleri öncelikle Çin'in kişisel hak ve özgürlükler alanında ilerleme kaydetmesi gerektiğini ileri sürüyor. Catherine Ashton ise AB liderlerine Aralık ayında sunduğu raporda Çin'e yönelik ambargoların artık geçerli olmaması gerektiğini, ambargonun sürdürülmesinin AB-Çin arasındaki ilişkileri olumsuz etkilediğini belirtmişti.

Çin Portekiz ve Yunanistan'a krizden etkilenen ekonomilerinin iyileşme sürecine destek olmak için devlet tahvillerini satın alma sözü vermişti. Bunu yaparken de AB ülkelerinin büyükelçilerinden Çin'li rejim muhalifi Liu Xiaobo'ya ödül verilecek olan Oslo'daki Nobel Barış Ödülleri törenini boykot ederek katılmamalarını istemiş, törene katılmaları halinde de bunun sonuçlarına katlanacakları yönünde tehdit etmişti. Sonuç olarak Portekiz ve Yunanistan'ın büyükelçileri ödül törenine katılmıştı.

Genişleme Politikası

- Schengen Alanı içine hâlihazırda dâhil edilmeyen Romanya Hırvatistan'ın AB üyeliğini müzakere konusu yapmaya başladı. Schengen Alanı'na katılımı geciktirilen Romanya'nın Dış İşleri Bakanı Teodor Baconschi Fransa ve Almanya'yı hedef alarak Schengen'e katılım konusunda çifte standart uygulanmaması, daha önce dikkate alınan kuralların Romanya'yı da kapsaması gerektiğini ileri sürdü.

Baconschi Romanya'nın teknik gereklilikleri yerine getirdiğini, daha önce Schengen'e dâhil olan ülkelerde olduğu gibi teknik koşulları sağlamanın katılım için yeterli olması gerektiğini söylüyor.

AB Romanya ve Bulgaristan'ın Schengen Alanı'na dâhil olmasından önce organize suçlarla mücadele alanında ilerleme sağlanarak bu sorunların ortadan kaldırılmasını istiyor. Hırvatistan'ın durumuna dikkat çeken Romanya Dışişleri Bakanı, AB'nin Batı Balkanlar'a genişlemesini desteklediklerini, İşbirliği ve Onaylama Mekanizması'nın Romanya ve Bulgaristan'ın AB'ye katılımı öncesinde gündeme getirilmiş olduğunu, Hırvatistan'ın da bu gerekliliği üyelik öncesinde yerine getirmesi gerektiğini iddia etti.

İşbirliği ve Onaylama Mekanizması'nın dört yıldır uygulanır olmasına karşın Romanya Avrupa'da yolsuzluğun en fazla olduğu ülke durumunda bulunuyor. Alman ve Fransız iç işleri bakanları AB Komisyonu'na yazdıkları birer mektupla Romanya ve Bulgaristan'ın Schengen Alanı'na dâhil edilmeden önce İşbirliği ve Onaylama Mekanizması kapsamında ilerleme kaydetmesi gerektiğini bildirmişti. Bir AB üyesinin Schengen Alanı'na girebilmesiyle İşbirliği ve Onaylama Mekanizması arasında yasal bir bağlantı bulunmuyor. Ancak Almanya ve Fransa'nın bu önerisi Hollanda ve kuzey ülkeleri tarafından da destekleniyor. Bu ülkeler Romanya ve Bulgaristan'da reform sürecinin devam edebilmesi için Schengen Alanı üyeliğinin bir hedef olarak elde tutulması gerektiği görüşünü paylaşıyor.

Sağlık

- Almanya'da üretilen ve dioksin içeren yumurtaların Hollanda ve İngiltere'de satışa sürülmüş olduğu belirlendi. Yumurtaların mayonez ve kurabiye gibi ürünlerde kullanılmış olabileceğinden ve bu nedenle de tespit edilmesinin daha da güçleşeceğinden şüpheleniliyor. Almanya Tarım Bakanlığı 4700'den fazla çiftliğin hayvanların yemlerine dioksin bulaştığı endişesiyle önlem amacıyla kapatıldığını açıkladı.

Dioksin kanser ve gebelerde düşüklere yol açıyor. AB'nin sağlıktan sorumlu Komiseri John Dalli ise dioksin içeriğinin çok düşük olduğunu, 1999 senesinde Belçika'da ortaya çıkan dioksin zehirlenmesinden on kat daha düşük olduğunu, sağlık problemleri yaşanması olasılığı için bir kişinin çok fazla yumurta yemesi gerektiğini ileri sürüyor.

Dalli, önümüzdeki günlerde hayvan yemlerinde dioksin olup olmadığının belirlenmesi için yeni yöntemler belirlenmesi için AB çapında bir planlama yapılacağını açıkladı.

Dioksinli yumurtalar konusundaki endişeler Alman Harles & Jentzsch firmasının dioksin bulaşmış 3 bin tondan fazla yağ asidini hayvan yemi üreticisine satmış olduğunu açıklaması sonrasında başlamıştı.

Bu olay sonrasında Hollanda'daki üretim çiftliğinden 136 bin yumurtanın 3 Aralık'ta çeşitli üreticilere satılmış olduğu ortaya çıkmıştı. Bu olay sonrasında 86 bin zehirli yumurtanın Hollanda'da üretilen yumurtalarla karışık bir şekilde İngiltere'ye ihraç edildiği belirlenmişti.

Hollanda gıda güvenliği makamı ise ilk ortaya çıkan 136 bin yumurtanın çok az bir bölümünün gıda şirketleri tarafından işlenmiş olduğu için artık bir tehlike oluşturmadığını açıklamıştı.

İnsan Hakları

- Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi'nin onaylanmasıyla birlikte Avrupa Birliği tarihinde ilk kez insan haklarına yönelik kapsayıcı uluslar arası bir anlaşmaya bir bütün olarak dâhil oldu. AB'nin 97. taraf olarak imzaladığı BM Engelli Hakları Sözleşmesi, engelli kişilerin diğer tüm vatandaşlarla eşit bir şekilde haklarından yararlanabilmelerini sağlamayı öngörüyor.

Engelli kişilerin kamusal, politik, sosyal ve ekonomik haklarını geniş kapsamda korumak ve bu hakları garanti altına almak amacıyla standartlar belirleyen sözleşmenin birlik tarafından onaylanması, AB Komisyonu'nun engelliler stratejisinde koyduğu 2020 yılına kadar AB'nin 80 milyon engelli vatandaşına engel-siz bir Avrupa oluşturma hedefine bağlılığının bir göstergesi olarak görülüyor.

Sözleşme, AB'nin tüm yürütme, politika ve programlarının imzalanan sözleşmenin engelli haklarıyla ilgili hükümlerine uymasını birliğin sorumluluğuna veriyor. Bu bağlamda sözleşmeyi onaylayan ülkelerin: eğitim görme, iş edinme, ulaşım olanakları, altyapı ve kamuya açık binaların kullanımı, oy kullanma hakkı, politik yaşama katılımın geliştirilmesi ve engelli kişilerin yasal varlıklarının garanti altına alınması gibi alanlarda önlem almaları gerekiyor. Sözleşme taraflarının aynı zamanda düzenli olarak uygulamaya koydukları önlemler hakkında BM Engelli Hakları Komisyonu'nu bilgilendirmeleri öngörülüyor.

AB vatandaşlarının yaklaşık olarak 80 milyon kişiye denk gelen altıda biri, hafiften ağıra değişik seviyelerde engelli statüsünde yer alıyor. 75 yaş üstü nüfusun üçte birinden fazlası onları sınırlayan engellerden muzdarip.

Yaşlanan Avrupa nüfusu bu sayının ileride daha da artacağını işaret ediyor. Bu insanların çoğu toplumsal ve ekonomik yaşama tam anlamında katılımdan fiziksel engeller ve ayrımcılıktan dolayı mahrum kalıyor.

Çevre

- AB bölgesinin en değerli ve soyları tehlikede olan türleri ve habitatlarının korunması için oluşturulan doğal kaynakları koruma bölgeleri ağı olan Natura 2000 yaklaşık 27 bin km2 genişletildi. Bu son genişlemede özellikle Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Fransa, İspanya ve Polonya'daki doğal alanlar koruma altına alınmış bulunuyor. Korumaya alınan karasal alanlar içerisinde Çek Cumhuriyeti'ndeki dağlık kayın ormanları ve çiçek örtüsü bakımından zengin çayırların yanı sıra Polonya'daki göller ve sulak alanlar da bulunuyor. Natura 2000'e yeni eklenen alanların 17,5 km2'sini ise deniz ve su kaynakları oluşturuyor. Bu kaynakların arasında Fransa'nın Loire bölgesinin Atlantik kıyısında balıkların yoğunlukla çoğaldığı ve somon ve tirsi balığı gibi uzun mesafeli göçmen balıkların mola verdiği alanlar ve İspanya'nın kuzeyindeki Kantabria Denizi kıyısındaki alanlar da yer alıyor.

Natura 2000 AB'nin biyo-çeşitlilik kaybını önlemek ve ekosistemi sürdürülebilir kılmak için en büyük aracı. Natura 2000 şu anda AB'nin kara kütlesinin %18'ini ve denizlerinin 130 bin km2'sinden fazlasını içine alıyor. Natura 2000 ağı kapsamında koruma altındaki alanlarda çiftçilik, turizm, ormancılık ve dinlence gibi faaliyetler doğal ortamla uyum halinde ve sürdürülebilir şekilde gerçekleştirildikleri sürece devam edebiliyor.

Ekonomi

- Euro Alanı işsizlik oranı bir önceki ayla karşılaştırıldığında değişmeyerek, Kasım 2010'da, Ekim 2010'da olduğu gibi %10,1 seviyesinde seyretti. İşsizlik oranı, geçtiğimiz yılın aynı döneminde %9,9 seviyesindeydi. AB27 işsizlik oranı Kasım 2010'da yine bir önceki aya göre değişmeyerek, %9,6 olarak gerçekleşti. AB27 işsizlik oranı Kasım 2009'da %9,4'di. Eurostat tahminlerine göre, Kasım 2010'da 15,9 milyonu Euro Alanı'nda olmak üzere AB genelinde yaklaşık 23,2 milyon kişi işsizdi. Bir önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında, Euro Alanı'nda işsiz kişi sayısında yaklaşık 39 bin, AB27'deki toplam işsiz kişi sayısında ise 35 bin düşüş gerçekleşti.

Üye ülkeler arasından işsizliğin en düşük olduğu ülkeler Hollanda (%4,4), Lüksemburg (%4,8) ve Avusturya (%5,1) iken, en yüksek olduğu ülkeler İspanya (%20,6), Lituanya (2010'un üçüncü çeyreğinde %18,3) ve Letonya (2010'un üçüncü çeyreğinde %18,2) oldu.

Erkek nüfusta işsizlik Kasım 2009 ile Kasım 2010 arasında Euro Alanı'nda %9,8'den %9,9'a yükselirken, AB27'de %9,6 olarak sabit kaldı. Kadın nüfusta işsizlik oranı ise Euro Alanı'nda %9,9'dan %10,2'ye ve AB27'de %9,2'den %9,6'ya yükseldi.

Kasım 2009'da Euro Alanı'nda %20,1 ve AB27'de %20,5 olan 25 yaş altı gençlerin işsizlik oranı Kasım 2010'da sırasıyla %20,7 ve %21 olarak gerçekleşti.

Genç nüfusta işsizlik oranının en düşük olduğu ülkeler Hollanda (%8,4), Almanya (%8,6) ve Avusturya (%10,3) iken, en yüksek olduğu ülkeler İspanya (%43,6), Slovakya (%36,6) ve Lituanya (2010'un üçüncü çeyreğinde %35,2) oldu.

- Üretici fiyatları endeksi Kasım 2010'da bir ay öncesine göre Euro Alanı'nda %0,3 ve AB27'de %0,5 artış gösterdi. Ekim ayında fiyatlar sırasıyla %0,4 ve %0,5 oranında artmıştı. Kasım 2010 verileri bir önceki senenin aynı dönemi ile karşılaştırıldığında üretici fiyatlarının Euro Alanı'nda %4,5, AB27'de ise %4,8 oranında arttığı gözlendi.

Fiyatlar enerji sektörü dışındaki tüm sektörlerde bir önceki aya kıyasla Euro Alanı'nda %0,1 ve AB27'de %0,2 oranında arttı. Enerji sektöründe ise fiyatlar sırasıyla %0,9 ve %1,3 artış sergiledi. Ara mallar ve dayanıksız tüketim malları fiyatlarında ise Euro Alanı'nda %0,2 ve AB27'de %0,3 artış görüldü.

Dayanıklı tüketim malları Euro Alanı'nda %0,2 ve AB27'de %0,1 artarken, yatırım mallarının fiyatları her iki alanda %0,1 oranlarında düştü.

- Perakende ticaret hacmi, Kasım 2010'da bir önceki aya kıyasla Euro Alanı'nda %0,8 ve AB27'de %0,4 oranında azaldı. Ekim ayında perakende ticaret Euro Alanı'nda sabit kalırken, AB27'de %0,1 oranlarında artmıştı. Perakende satış endeksi Kasım 2010'da bir önceki yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında Euro Alanı'nda %0,1, AB27'de ise %0,8 artış gösterdi.

Kasım 2010'da "Yiyecek, içecek ve tütün" bir önceki aya göre Euro Alanı'nda %0,9 ve AB27'de %0,4 azalırken, yiyecek dışındaki sektörlerde sırasıyla %0,8 ve %0,4 gerileme kaydedildi. Üye ülkeler arasında perakende ticaret hacmindeki en sert düşüşler Portekiz (%4,2), Lituanya (%1,9) ve Belçika'da (%1,5), en yüksek artışlar ise Malta (%5,5), Fransa (%0,9) ve Estonya'da (%0,7) kaydedildi.

- 2010 yılı Ekim ayı verileri bir önceki ayla karşılaştırıldığında endüstriyel yeni siparişlerde Euro Alanı'nda (AB16) %1,4 oranında artış gözlendi.

Eylül 2010'da ise endekste %4,2'lik bir düşüş gözlenmişti. AB27'de Eylül ayında görülen %2,5'lik düşüşün ardından, Ekim ayında %0,6 oranında bir artış kaydedildi. Değişikliklerin daha yoğun olarak yaşandığı gemi, demiryolu ve uzay gereçleri yapımı dışarıda bırakıldığında, endüstriyel yeni siparişler Euro Alanı'nda %0,9, AB27'de ise %0,8 oranında arttı.

2010 yılı Ekim ayı bir önceki senenin aynı dönemi ile kıyaslandığında, endüstriyel yeni siparişler Euro Alanı'nda %14,8 ve AB27'de %14,3 oranında arttı.

Gemi, demiryolu ve uzay gereçleri yapımı haricen genel endüstri her iki alanda da %14,4 oranında arttı.

Ekim ayında dayanıklı tüketim mallarında endüstriyel yeni siparişler Euro Alanı'nda %5, AB genelinde %4,1; dayanıksız tüketim mallarında Euro Alanı'nda %1,6 ve AB genelinde %1,3 oranında artış gözlendi. Ara mallarda Euro Alanı'nda %1,3, AB genelinde %1,1'lik artış gözlenirken, bu oranlar sermaye mallarında sırasıyla %1,3'lük artış ve %0,2'lik düşüş olarak kaydedildi.

Endüstriyel yeni siparişlerde aylık en yüksek artışlar Lituanya (%16), Letonya (%9,8), Yunanistan'da (%9,5), en sert düşüşler ise Hollanda (%6,8), Lüksemburg (%3,6) ve Belçika'da (%2,7) yaşandı.

Euro Alanı

- AB Komisyonu İrlanda'ya verilecek AB/IMF ortak mali desteğinin ilk dilimi için 5 milyar € tutarında tahvil ihraç etti. İrlanda'ya verilen kredinin nihai faiz oranı %5,51 olacak; bu oranın %2,59'unu AB için borç faizi, geri kalan %2,925'ini ise AB Konseyi tarafından 7 Aralık 2010 tarihinde kararlaştırılan marj oluşturuyor. Bu marj AB bütçesine geri dönerek, her yılsonunda 27 AB üye ülkesi arasında dağıtılacak. AB Komisyonu bu süreçte herhangi bir ücret ya da kendi kullanımı için marj talep etmiyor.

Tahvil ihracından elde edilen fonlar İrlanda'ya 12 Ocak tarihinde iletilecek. AB'nin tahvil ihracına yatırımcı ilgisi yoğundu. İhracı takip eden 1 saat içerisinde yatırımcı talebi tahvil tutarının üç katına ulaşmıştı.
*
B R Ü K S E L ' D E   G E L E C E K   A Y

AB Kurumları

· 17 Ocak, Eurogroup Toplantısı
· 18 Ocak, Ekonomik ve Mali İşler Konseyi
· 27 Ocak, Tarım ve Balıkçılık Konseyi
· 31 Ocak, Dış İlişkiler Konseyi
· 31 Ocak, Genel İşler Konseyi
· 4 Şubat, AB Liderler Zirvesi
· 14 Şubat, Eurogroup Toplantısı
· 14 Şubat, Eğitim, Gençlik ve Kültür Konseyi

Konferanslar

· 11 Ocak, Does crisis Europe need more skilled migrants? The debate on intra-corporate transferees, EPC, http://www.epc.eu

· 13 Ocak, Skating on Thin Ice: What deposit insurance scheme for Europe?, CEPS, http://www.ceps.be

· 13 Ocak, The economy in 2011, EPC, http://www.epc.eu

· 26 Ocak, Voting Behaviour in the European Parliament: How MEPs Vote after Lisbon, CEPS, http://www.ceps.be

· 27 Ocak, Skills for growth and Well-Being in Europe: is the Europe 2020 plan on the right path? , EPC, http://www.epc.eu

HAZIRLAYANLAR :

Dilek İştar Ateş – Gamze Erdem Türkelli

bxloffice@tusiad.org  
www.tusiad.org
 
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.