Haberin yayım tarihi
2009-02-10
Haberin bulunduğu kategoriler

Brüksel'de Bir Hafta..10 Şubat 2009

BU SAYIDA:

AB - TÜRKİYE
AB – TÜRKMENİSTAN
AB – ÇİN
AB - GENİŞLEME
ENERJİ
AB – KARADENİZ
AB UYUM POLİTİKASI
DEVLET YARDIMLARI
EKONOMİ

AB - Türkiye
 
- Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi Dış İlişkiler çalışma grubunun 5 Şubat'ta yapılan toplantısında AB genişleme politikası konusu görüşüldü. Komisyon'un genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, konuşmacı olarak davetli olduğu toplantıda genişleme ile ilgili gündemdeki konuları değerlendirdi. Rehn, genişleme politikası Türkiye'nin AB'ye katılım süreci ile ilgili olarak şunları söyledi:

• Türkiye, AB'nin stratejik öneme sahip bir ortağıdır.

• Türkiye'nin katılım müzakereleri ölçülü fakat istikrarlı bir şekilde ilerliyor.

• Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesinde yapılan değişiklikler ve azınlık haklarındaki yeni düzenlemeler gibi ifade özgürlüğü ve insan hakları alanında kaydedilen gelişmeler umut verici.

• Vergi, sosyal politika, istihdam ve sendikal hakların AB'ye uyumuna ilişkin yapılacak yasal reformları bekliyoruz.
 
Toplantıda söz alan Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi AB-Türkiye Ortak İstişare Komitesi Eşbaşkanı Sandy Boyle ise konuşmasında Olli Rehn'e hitaben Türk meslektaşlarının AB'nin Türkiye'nin katılımıyla ilgili samimiyetinden kuşku duyduklarını dile getirdi ve istişare toplantılarına Komisyon'un, Genişleme Genel Müdürlüğü'nden bir katılımcı yollanmasını önerdi. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Brüksel ziyaretine de değinen Boyle, Erdoğan'ın Nabucco konusunu Kıbrıs ve enerji ile ilgili müzakere başlığının açılmasıyla ilişkilendirmesinin ortak çabalar açısından faydalı olmadığını vurguladı. Ayrıca Erdoğan'ın Uluslararası Çalışma Örgütü standartlarına uyum konusunda hükümet programını açık bir şekilde ortaya koymadığını belirtti ve Komisyon'un özellikle işçi hakları ve kamusal haklar konusunda Türkiye'yi teşvik etmesi gerektiğinin altını çizdi.

AB – Türkmenistan

- AB Dönem Başkanlığı'nı yürüten Çek Cumhuriyeti ve AB Komisyonu, AB Parlamentosu'nu Türkmenistan'la ilişkilerini düzeltmeye yönlendiriyor. Çek Dönem Başkanlığı'nın AB Parlamentosu üyelerine gönderdiği mektupta, Rusya'nın Türkmenistan'ın doğalgaz ihraçları üzerindeki tekelini sağlamlaştıracağına dair endişeler dile getirilirken, bunun sonucunda AB'nin Nabucco boru hattı projesiyle Türkmenistan'ın kaynaklarından yararlanma planlarının zorlaşabileceği vurgulanıyor.

Çek Başbakanı Mirek Topolanek 13 Şubat'ta Aşkabat'ı ziyaret edecek. Çek Dönem Başkanlığı, Türkmenistan ile imzalanması planlanan Geçici Ticaret Anlaşması'nın AB Parlamentosu'nda 9 Mart'ta yapılacak oylamada onaylanması halinde, 16 Mart'ta Türkmenistan dışişleri bakanını bir görüşme için Brüksel'e çağırmayı planlıyor. Türkmenistan Cumhurbaşkanı Kurbankulu Berdimuhammedov ise Prag'da 7 Mayıs'ta gerçekleşecek olan Nabucco ülkeleri zirvesine davetli.

AB - Çin

- AB Komisyonu Başkanı Barroso'nun davetlisi olarak Brüksel'e gelen Çin Başbakanı Wen Jiabao'nun da katılımıyla, genel AB - Çin ilişkileri, uluslararası mali kriz ve küresel ısınmanın tartışıldığı görüşmeler yapıldı ve çeşitli alanları kapsayan dokuz anlaşma imzalandı. Barroso, AB - Çin ilişkilerinin küresel sorunlarla başa çıkabilme aşamasındaki önemini vurgularken, Kopenhag'da kapsamlı bir küresel ısınma anlaşmasının imzalanmasına yardımcı olacağına inandığını belirtti.

Wen ve Barroso, 11. AB - Çin zirvesinin Çek Cumhuriyeti'nin AB Dönem Başkanlığı süresi içinde, yani en kısa zamanda başlaması gerektiğini vurguladılar. Ayrıca serbest piyasalara olan inançlarını dile getiren taraflar, Doha turu müzakerelerine devam edilmesinin özellikle kriz ortamında önemli olduğunu belirtti.

İmzalanan anlaşmaların listesi:

• Erasmus Mundus İşbirliği
• AB - Çin Politika Diyalogları Destek Programı (PDSF+)
• Sivil Havacılık İşbirliği Programı
• AB- Çin Kamu Yönetimi Projesi II (CEPA II)
• AB- Çin Temiz Enerji Merkezi (EC2)
• Orman Kanunu Yaptırım ve Yönetimi İkili Koordinasyon Mekanizması (FLEG)
• Mesleki Sağlık ve Güvenlik Anlaşması
• Fikri mülkiyet haklarının uygulanmasına yönelik Gümrük İşbirliği Eylem Planı
• İlaç Ana Maddeleri Ticareti Anlaşması
İnternet bağlantısı için
 
AB - Genişleme

- AB Komisyonu, Batı Balkanlardaki ülkelerin gelişimini desteklemek ve AB'ye üyelik süreçlerini hızlandırmak amacıyla bölgedeki girişimlerini güncelleme kararı aldı.

Ulaşım ve ticaret gibi konularda bölgesel işbirliğinin ilerletilmesi, sivil toplumun gelişiminin desteklenmesi, doğal afetlere karşı donanımın artırılması, uluslararası mali krizin etkilerine dikkat çekilmesi, AB ve diğer uluslararası bağışçılar tarafından sağlanan ekonomik yardımların daha iyi düzenlenmesi, gerçekleştirilen gelişimin bir kısmını oluşturuyor.

Genişlemeden Sorumlu Komiser Olli Rehn'e göre Batı Balkanlar geçtiğimiz yıl büyük ilerleme kaydetti ve AB bu başarıda büyük rol oynadı. Rehn, 2009'un AB ile Batı Balkanlar arası yakınlaşmada çok önemli bir yıl olacağının altını çizdi.

Batı Balkan ülkeleriyle 2008 yılında başlanmış olan vize serbestleştirmesi ve serbest dolaşım hakkındaki görüşmeler, AB Komisyonu'nun, bölge ülkelerindeki gelişimleri göz önünde bulundurarak, 2009 yılı süresince, vize zorunluluğunu kaldırmayı önermesiyle sonuçlanabilir. AB'de eğitim görecek öğrencilere verilecek bursların iki katına çıkarılmasına dair karar ise 2009-2010 yıllarında uygulamaya geçirilecek.

Bölgesel İşbirliği Konseyi'nin tam faaliyete geçmesi ve Orta Avrupa Serbest Ticaret Anlaşması'nın (CEFTA) Eylül 2008'den itibaren tam faaliyete geçmiş bir genel sekreterliğe sahip olması, bölgesel işbirliği alanında gerçekleştirilmiş gelişmeler arasında sayılabilir.

AB Komisyonu, Batı Balkanlar Ekonomik Kurtarma Planı'nı (küresel ekonomik krizden etkilenen Batı Balkanlar'daki ülkelerle AB'nin bütünlüğünün güçlendirilmesi amacıyla) genişletme önerisinde bulundu. Bölgenin ekonomik ve sosyal bütünleşmesinin desteklenmesi amacıyla, en az 129 milyon € Katılım Öncesi Mali Yardım (IPA) tahsis edilecek.
- Genişlemeden Sorumlu Komiser Olli Rehn, İzlanda için önerdiği hızlandırılmış AB üyeliği konusunda AB Parlamentosu Başkanı Hans-Gert Pöttering tarafından itham edildi.

Finlandiya gazetesi Aamulehti'ye konuşan Pöttering, Rehn'in İzlanda'nın AB'deki geleceği için yaptığı açıklamaların zamanlamasının kötü olduğunu söyledi.

İzlanda'nın yeni başbakanı Johanna Sigurdardottir, küresel mali kriz sebebiyle çöken mali sistemlerinin ardından, AB'ye girmenin ve Euro kullanmaya başlamanın ülkesi için en iyi seçenek olduğunu söyledi. Pöttering ise gelecekte öngörülen genişlemelere takılıp kalmak yerine önceliğin, AB'nin gelecekteki genişlemesi açısından zaruri olan Lizbon Antlaşması onay sürecinin tamamlanması için verilmesi gerektiğini belirtti.

Almanya Şansölyesi Angela Merkel ve Fransa Başbakanı Nicolas Sarkozy ise Hırvatistan hariç olmak üzere, yeni anlaşma yürürlüğe girmeden yeni üyelerin bloğa katılmasını reddediyor.

Rehn'in genişleme ile ilgili görüşleri AB Parlementosu üyeleri tarafından ilk defa eleştirilmiyor. Daha önce de Türkiye'nin Avrupa Birliğine giriş sürecinin geri dönülemez olması gerektiği konusundaki fikrini açıklaması sebebiyle, Parlemento Üyesi Elmar Brok tarafından yetkisini aştığı öne sürülerek eleştirilmişti.

Enerji

- AB Parlamentosu, AB'nin gelecekteki enerji politikası için kapsamlı önerilerde bulundu. AB Parlamentosu üyeleri, gaz arzındaki olası açığa karşın zorunlu acil eylem planlarını, üye devletler arasında daha güçlü şebeke bağlantıları oluşturulmasını, nükleer enerji yatırımları için belirgin bir yol haritası olmasını ve sera gazı emisyonunun %80 oranında azaltılmasını da içeren 2050 yılında ulaşılacak yeni iklim hedefleri belirlenmesini talep ediyor. Söz konusu rapor, 406 lehte, 168 aleyhte ve 87 çekimser oyla kabul edildi.

AB parlamentosunun önerileri kısaca şöyle:

• Rusya ve Ukrayna arasındaki doğalgaz arz krizinin ardından AB Komisyonu'nun, "2004 Gaz Arzı Güvenliği Yönergesini" bu yıl bitmeden gözden geçirmesi. Ayrıca, gözden geçirmenin "zorunlu ve etkili bir ulusal ve AB acil eylem planları" içermesi.

• AB'nin şu an tükettiği enerjinin %50'sinin ithal ediliyor olması sebebiyle, Rusya'dan Ukrayna aracılığıyla gelen gaz arzının güvence altına alınmasının sağlanması için AB, Rusya ve Ukrayna arasında üçlü bir anlaşma imzalanması.

• Nabucco, Türkiye-Yunanistan-İtalya ve Güney Akımı Boruhattı gibi projelerin arz yollarının ve kaynaklarının çeşitlendirilmesi bağlamında desteklenmesi.

• 2050 yılına kadar sera gazı emisyonunda en az %80 azalma, enerji verimliliğinde %35 artma ve AB toplam enerji tüketiminde %60 oranında yenilenebilir enerji kullanımı.

• Kuzey Denizi'ndeki rüzgâr enerjisi potansiyelinden yararlanılmasının sağlanması ve Kuzey Denizi, Akdeniz ve Baltık bölgelerini birleştirecek bir deniz şebekesinin kurulması.

• Güvenlik açısından en yüksek teknoloji seviyesinde olacak nükleer enerjinin de AB enerji karması içinde yer alması ayrıca AB'ye komşu ülkelerde de kurulacak veya yenilenecek nükleer santrallerin aynı teknolojik seviyeyle uyumunun sağlanması.
 
AB - Karadeniz

- BM yüksek mahkemesi, Romanya ile deniz sınırı konusunda anlaşmazlık yaşayan Ukrayna aleyhine karar verdi. Karar, Karadeniz'deki petrol ve doğalgaz kaynakları açısından kritik önem taşıyor.

Temyizi için başvurulamayacak karara göre Romanya, tartışmalı bölgede yer alan 100 milyar metreküp gazın ve 15 milyon ton ham petrolün yüzde 80'inden yararlanabilecek. Kaynakların kalan yüzde 20'sini ise Ukrayna kullanabilecek.

Uluslararası Adalet Divanı sözcüsü Maxim Schouppe'nin görüşlerine göre karar iki taraf arasında adil bir sınır çiziyor ama bu sınıra göre Romanya, Ukrayna'nın aldığından daha büyük bir toprak parçasına sahip oluyor.

Uzun süredir devam eden sınır tartışması her iki tarafın da bölgedeki kaynaklarla ilgilenen şirketlere ihale düzenlemesine engel olmaktaydı.

Ukrayna - Romanya arasındaki gibi birçok sınır tartışması, 2004 ve 2007'deki genişlemelerden sonra AB'ye de intikal etmiş durumda. Bu gibi sınır problemleri, Avrupa Komisyonu ve üye devletler tarafından ikili ilişkiler kapsamında ele alınıyor, ama bu tartışmalar AB düzeyindeki politikaları da etkiliyor.

AB Uyum Politikası

- Bölgesel politikalardan sorumlu Komiser Danuta Hübner, üye devletlere, AB'nin Yapısal Fonları ve Uyum Fonu vasıtasıyla 38 milyar €'dan fazla yardım yapıldığını açıkladı. Bu destek AB içindeki ulaşım, çevre ve enerji altyapısından yaratıcı büyük ve küçük ölçekli firmalara yatırım ve eğitime kadar binlerce bölgesel gelişim projesine de ekonomik destek verdi.

2000-2006 bütçe planlama sürecinde üye devletlere toplamda 257 milyar € tahsis edildi. Bu tutarın şu ana dek %87,5'i ülkelere ödendi. Üye devletler, bu süreç içinde Yapısal Fonlar için 30 Haziran 2009'a kadar ödeme yapabilirler. Uyum Fonu ödemeleri için son ödeme tarihi ise 2010 yılı sonu olarak belirlendi.

2007-2013 bütçe planlama sürecinde üye devletlere tahsis edilen tutar toplamda 347 milyar €'ya ulaştı. 2007 ve 2008'de, AB Komisyonu üye devletlere toplamda 18,1 milyar € ön ödemede bulundu. Geçerli yönetmeliklere göre 2009'da 5 milyar €'ya ulaşan ön ödemeler ön görülüyor.

AB Komisyonu, 2009'da Kurtarma Planı adı altında, fazladan 6,25 milyar € ön ödeme yapmayı teklif etti. AB Konseyi tarafından onaylanan ve 24 Mart'ta AB Parlamentosu tarafından oylanması beklenen bu teklif, parlamentoda hala tartışılıyor.

Devlet yardımları

- AB komisyonu, devlet yardımı kuralları çerçevesinde, kriz dolayısıyla İngiliz şirketlerine yönelik yardım önlemlerinin birincisini onayladı. Bu önlem, krizden dolayı zorluk yaşayan veya sermaye sorunu olan şirketlere 2009 ve 2010'da 500.000 €'ya kadar yardım sunuyor.

Yardım, devletlerin krizden dolayı şirketlere ayrıca sermaye erişimi sağlamasını öngören geçici komisyon çerçevesi kurallarına uyuyor.

- Komisyon, Alman risk sermayesi yönetmeliğini geçici olarak AB devlet yardımları çerçevesine uyguladı. Bu uygulama sayesinde 2010'a kadar mali ve ekonomik kriz sırasında risk sermayesine erişim kolaylaşacak.

- AB komisyonu, ayrıca şirketlere düşük faiz sunan geçici bir Fransız programını onayladı. Program sayesinde hükümet, yerel yönetim ve çeşitli devlet organları 2010'un sonuna kadar düşük faizli kredi ile yardımda bulunabilecekler. Program komisyonun geçici devlet yardımı çerçevesi dahilinde olacak.

Ekonomi

- Avrupa Merkez Bankası 5 Şubat'ta yaptığı açıklamada, Euro bölgesi için faiz oranını değiştirmeyerek %2 olarak tuttuğunu belirtti. Bankanın 15 Ocak'ta yaptığı son toplantısından bu yana oluşan yeni verilerin, 2009 yılının ortasına kadar enflasyonun düşmeye devam edeceğini ve yılın ikinci yarısında ise artmaya başlayacağını düşündürmesi Banka Yönetim Komitesinin bu kararı vermesinde etkili oldu.

- Perakende ticaret hacmi, AB27'de ve Euro Alanı'nda Aralık 2008'de Kasım 2008'e oranla değişmedi. Kasım'da Euro ve AB27 alanlarında %0,1 düşüş görülmüştü.

Aralık 2008'de geçen yılın Aralık ayı ile kıyaslandığında perakende ticaret hacmi Euro Alanı'nda %1,6 ve AB27 alanında ise %0,8 azaldı.

2008 ortalama perakende ticaret hacmi 2007'ye göre Euro alanında %1,4, AB27 alanında ise %0,1 arttı.

Aralık 2008'de geçen yılın Aralık ayına göre perakende ticaret endeksi yiyecek, içecek ve tütün sektörü Euro Alanı'nda %1,0, AB27 alanında ise %1,3 oranında azaldı. Gıda dışı sektör ticaret  hacmi ise Euro Alanı'nda %2 azalırken, AB27 genelinde %0,4 azaldı. .

Aralık 2008'de, Kasım 2008'e göre perakende ticaret hacmi yiyecek, içecek ve tütün sektörü Euro Alanı'nda %0,2 artarken, AB27'de %0,3 azaldı. Gıda dışı sektör ticaret hacmi ise Euro Alanı'nda %0,4 azalırken, AB27 genelinde %0,1 artış gösterdi.

- Avrupa Demir ve Çelik Sanayicileri Konfederasyonu Eurofer, 2009 yılında %15 civarında bir talep azalması beklendiğini belirtti. Araba üretimindeki azalış çelik talebi azalışının asıl nedeni olmakla beraber, inşaat, çelik boru ve mühendislik sektörlerindeki düşüşlerin de önemli negatif etkisi bulunmakta.

2009 yılının ilk çeyreğinde tüketimin %29 düşmesi beklenirken ikinci çeyrekte düşüşün %23 olacağı belirtiliyor. Eurofer ayrıca çelik ithalatından oluşan baskının güçlü olacağını ve Avrupalı üreticilerin pazarda yeni denge oluşturmak için büyük fedakarlılıklara başvuracaklarını söyledi.

Avrupa çelik sanayii yılda 160 milyar € ciro ve yılda 200 milyon ton üreten 430 bin kişilik istihdamı ile dünyanın en büyük çelik sanayii.
*
BRÜKSEL'DE GELECEK AY

AB Kurumları

• 23-24 Şubat, Genel İşler ve Dış İlişkiler Bakanlar Konseyi
• 2 Mart, Çevre Bakanları Konseyi
• 5-6 Mart, Rekabetçilik Konseyi
• 9 Mart, Eurogroup toplantısı
• 9-10 Mart, İstihdam ve Sosyal Politikalar Konseyi
• 16-17 Mart, Genel İşler ve Dış İlişkiler Bakanlar Konseyi
 
Konferanslar-Seminerler

• 10 Şubat, "EU-Turkey Relations : The opposition's vision", EPC, Residence Palace

• 9-13 Şubat, "Sustainable energy week", DG Enterprise and Industry,

http://www.eusew.eu/ 

• 18 Şubat, "The legacy of the French Presidency –what's next for Europe"

www.ceps.be

•18-20 Şubat, "E-health conference",

http://ec.europa.eu/information_society/newsroom/cf/itemdetail.cfm?item_id=4507 
  
HAZIRLAYANLAR :

Suna Orçun – Serhan Salman

bxloffice@tusiad.org 
www.tusiad.org

Dr Bahadir Kaleagasi
International Coordinator
TUSIAD - Turkish Industry & Business Association
 
BRUSSELS :
Representation to the EU and BUSINESSEUROPE
(The Confederation of European Business)
T: +32 2 7364047    F: +32 2 7363993
kaleagasi@tusiad.org         www.tusiad.org 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.