BU SAYIDA:

AB – TÜRKİYE
AB – KIBRIS
AB – SUDAN
GENİŞLEME POLİTİKASI
AB KURUMLARI
MALİ İŞLER
REKABETÇİLİK
YATIRIM
TİCARET
KAMU YÖNETİMİ
İNSAN HAKLARI
SANAT
EKONOMİ
 
AB – Türkiye
 
- AB Dış ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Catherine Ashton bu hafta Türkiye'ye bir ziyaret gerçekleştirecek. Catherine Ashton 13 Temmuz'da bakanlar düzeyinde gerçekleştirilecek olan "Siyasi Diyalog" toplantısına katılacak. Toplantıda İran, Ortadoğu, Türkiye-İsrail ve Türkiye – Ermenistan ilişkileri gibi konular üzerinde durulması bekleniyor.
 
AB tarafından Catherine Ashton'ın yanı sıra Genişleme Politikası'ndan sorumlu AB Komiseri Stefan Füle'nin katılacağı toplantıda Türkiye'yi Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış temsil edecek.
 
Lizbon Antlaşması'nın 1 Aralık'ta yürürlüğe girmesiyle birlikte önceki dönemde Türkiye'nin AB süreci ve başlıca dış politika konularının ele alındığı "Troyka" toplantılarının yerine "Siyasi Diyalog" görüşmeleri gerçekleştirilmeye başlandı.
 
İstanbul'da gerçekleştirilecek olan Siyasal Diyalog toplantısında Anayasa değişiklik paketi ile ilgili sürecin yanı sıra İran'ın nükleer programı, Orta Doğu'da yeni barış görüşmelerinin başlama olasılığı ve Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerde son dönemde yaşanan gerginlik gibi konular görüşülecek.
 
- Almanya Dışişleri Eski Bakanı ve Yeşil Parti Eski Lideri Joschka Fischer, İspanyol El Pais gazetesinde yayımlanan "Türkiye'yi kim kaybetti" başlıklı makalesinde Türkiye'nin geçen ay Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde İran'a yönelik yaptırımlar ile ilgili oylamada "hayır" oyu kullanmasının Batı'dan ne ölçüde uzaklaştığını gösterdiğini savundu ve yine bazılarınca "neo-Osmancılık" olarak nitelenen Türkiye'nin dış politikasına ilişkin kaygıların "abartılı" olduğunu düşündüğünü, Türk dış politikasının hiçbir biçimde Batı'nın çıkarlarına ters düşmediğini, Türkiye'nin komşu ülkelerdeki sorunları çözmeyi amaçladığını kaydetti. Fischer batı dünyasının ve özellikle Avrupa'nın, Türkiye'yi önemli bir ortak olarak kabul etmesi gerektiğini vurguladı.
 
Avrupa'nın Türkiye'ye yönelik politikasının Türkiye'yi Avrupa'ya yaklaştırmak yerine uzaklaştırdığını ve Rusya ve İran'a ittiğini ileri sürdü.
 
AB – Kıbrıs
 
- Avrupa Parlamentosu (AP) üyesi Nikos Houtis tarafından Kıbrıs sorunu ile ilgili yöneltilen soruya cevap veren Genişleme Politikası'ndan sorumlu AB Komiseri Stefan Füle, Kıbrıs sorununa çözüm amacıyla gerçekleştirilen doğrudan müzakerelerde halen ele alınmayan bir takım konular olduğunu belirtti. Füle, Magosa Limanı'nın açılması konusunda iki tarafın da yapıcı adımlar atması gerektiğini vurgulayarak, Kıbrıs'ta iki toplum temsilcileri ve ilgili tarafları bu konu kapsamında bir araya getirecek bir toplantı davetinde bulunabileceğini kaydetti.
 
- Avrupa Parlamentosu'ndaki (AP) tüm siyasi grup temsilcilerinin katılımıyla oluşan ve AP'nin en yüksek karar organı olan Başkanlık Konferansı, görüş almak üzere Kuzey Kıbrıs ile Doğrudan Ticaret Tüzüğü'nü AP Hukuk İşleri Komisyonu'na gönderdi. Hukuk İşleri Komisyonu'ndan görüş alındıktan sonra AP Başkanlık Konferansı Doğrudan Ticaret Tüzüğü hakkındaki son kararını verecek.
 
Başkanlık Konferansı'nın tüzüğü Hukuk İşleri Komisyonu'na gönderme kararı ile Rumların tüzüğün AP'de ele alınmasını engellemek ve süreci zamana yaymak yönündeki çabalarının bir bölümü gerçekleşmiş oldu.
 
Bundan sonraki aşamada AP Hukuk Komisyonu AP'nin hukuk bölümünden tüzükle ilgili görüşünü göndermesini isteyecek. Hukuk bölümünün vereceği görüş doğrultusunda AP Hukuk Komisyonu'nda hazırlanacak olan rapor ışığında AP Başkanlık Konferansı Doğrudan Ticaret Tüzüğü konusunda nihai kararını oluşturacak.
 
AB – Sudan
 
- Avrupa Birliği Sudan'da yaşanan iç çatışmalardan etkilenen kişiler için kullanılmak üzere 150 milyon €'luk mali kaynak ayrılmasına karar verdi. AB bu şekilde AB'nin Afrika, Karayip ve Pasifik ülkeleri ile ilişkilerinin çerçevesini çizen Cotonou Anlaşması'nı imzalamayan Sudan hükümetine rağmen, yardıma en çok ihtiyaç duyan Sudan vatandaşlarına ulaşmayı planlıyor. Sudan hükümetinin gözden geçirilmiş Cotonou Anlaşması'nı imzalamayı reddetmiş olması ülkeye 10. AB Kalkınma Fonu'ndan kalkınma yardımı yapılmasını hukuken imkansız kılıyor. Bu nedenle Sudan'a gönderilecek yardım, 9. AB Kalkınma Fonu'ndaki harcanmamış toplamdan karşılanacak.
 
AB tarafından sağlanan yardım Sudan'ın güneyi ve Darfur ile Kuzey ve Güney arasında kalan sınır bölgeler ve Doğu Sudan gibi iç çatışmalardan en çok zarar gören bölgelerde yaşayan Sudanlılar'ın ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılacak. AB Sudan'a 2005'ten bu yana gönderilen 500 milyon €'luk kalkınma yardımı ve 2003'ten beri gönderilen olan 750 milyon €'luk insani yardım da dahil olmak üzere devam eden kalkınma ve insani yardım projelerine ek destek sağlamayı amaçlıyor.
 
Genişleme Politikası
 
- AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy Zagrep'e yapacağı ziyaret öncesinde Hırvat Jutarnji List gazetesine verdiği demeçte Batı Balkan ülkelerinin AB ile bütünleşmesinin bölgenin güçlenmesi açısından gerekli olduğunu söyledi. AB ile bütünleşmenin bölgenin istikrarı için anahtar olduğunu ve bu nedenle de bu sürecin etkin bir biçimde devam etmesi gerektiğini belirten Van Rompuy, AB'nin genişleme süreci ve Batı Balkanlar'ın AB perspektifine bağlılığını pek çok kere yinelediğini vurguladı.
 
AB Kurumları
 
- Lizbon Antlaşması'nın öngördüğü Avrupa Dış Faaliyetler Dairesi'nin (EEAS) kurulması için hazırlanan plan Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu'nda 78 oya karşılık 549 oyla kabul edildi. 1 Aralık 2010'da faaliyetlerine başlaması öngörülen kurum AB Komisyonu'nun 136 dış temsilciliğinin eşgüdümünü gerçekleştirecek ve AB dış ve güvenlik politikasına yön verecek faaliyetleri geliştirecek. AB dış politikasıyla ilgili önemli kararlar AB Konseyi tarafından 27 ülkenin oybirliğiyle alınmaya devam edecek. Dış Faaliyetler Dairesi'nin bütçesi Avrupa Parlamentosu tarafından onaylanacak. 

Bu aşamadan sonra Dış ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Catherine Ashton'ın Dış Faaliyetler Dairesi üst yönetimine gerekli atamaları yapmak üzere aday isimleri belirlemesi gerekiyor.
 
Mali İşler
 
- Bankacılık sektöründe çalışanlar için verilen primler konusunda katı kurallar öngören teklif Avrupa Parlamentosu (AP) tarafından onaylandı. Ön ödeme olarak verilen nakit primlere üst limit getirilirken, herhangi bir primin en az yarısının bankanın mali sorun yaşadığı durumlarda ilk kullanılacak yedek akçe sermayesi ve hisse olarak ödenmesi kararlaştırıldı. AP üyeleri aynı zamanda bankaların ticari faaliyetlerinden kaynaklanan ya da karmaşıklık derecesi yüksek menkul kıymetler nedeniyle karşılaştıkları risklere karşı korunmaları için ellerinde bulundurmaları gereken sermaye yeterliliği oranının artırılmasına karar verdi.
 
Bankalar tarafından çalışanlarına ön ödemeli verilen nakit primlerin, toplam verilen primin %30'unu, çok büyük primlerde ise %20'sini geçmemesi şartı getiriliyor. Bununla birlikte verilen her primin %40 - %60 oranındaki bölümünün en az üç sene temdit edilerek, bankanın yaptığı yatırımlar beklenilen düzeyde başarıya ulaşmazsa geri alınması öngörülüyor. Primlere aynı zamanda maaşın belirli bir yüzdesi olarak üst limit getiriliyor.
 
Her banka AB genelinde kabul edilen ilkeler ışığında maaşlara göre prim üst limitleri belirleyecek. Kabul edilen katı kurallar primlerin finans piyasasında oynadığı orantısız rolü azaltmayı amaçlıyor. Kabul edilen kuralların arasında prim işlevi gören emeklilik planlarına da kısıtlamalar getirilmesi öngörülüyor.
 
Kanunda mali krizden devlet yardımı alarak çıkan bankalar için özel bir takım uygulamalar da yer alıyor. AP Genel Kurulu'nda kabul edilen teklif şimdi Konseyi'ne onay için gidecek.
 
Primlerle ilgili kurallar Ocak 2011 tarihinde yürürlüğe girerken, sermaye yeterliliği ile ilgili kuralların en geç 31 Aralık 2011'e kadar uygulanmaya başlanması gerekiyor.
 
Rekabetçilik
 
- Avrupa Birliği Komisyonu AB Birleşmeler Tüzüğü çerçevesinde ABD'li yaşam bilimleri şirket grubu Millipore'un Alman ecza ve kimya şirketi Merck tarafından satın alınması işlemini onayladı.
 
Komisyon, alımın Avrupa Ekonomik Alanı'nındaki etkin rekabeti önemli bir ölçüde etkilemeyeceğine karar verdi. Önerilen alım satım işlemiyle Merck, Millipore'dan hisse satın alarak şirketin yönetimini ele alacak.
 
- AB Komisyonu AB Birleşmeler Tüzüğü çerçevesinde Privileg markasının ABD'li Whirlpool tarafından satın alınması işlemini onayladı. İşlemi inceleyen Komisyon, alımın Avrupa Ekonomik Alanı'nındaki etkin rekabeti önemli bir ölçüde etkilemeyeceğine karar verdi. Önerilen alım satım işlemiyle Whilpool "Privileg" (ve beraberinde "Privileg Rights") adını oluşturan tüm marka, marka uygulamaları ve alanlarını bünyesine katacak.
 
- Boeing'e ABD hükümeti tarafından sağlanan sübvansiyonları inceleyen Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Araştırma Kurulu Başkanı Avrupa Birliği Komisyonu'na konuyla ilgili gizli ara dönem raporunun yayınlanmasında ek bir gecikme olacağını ve raporun en geç Eylül ortası yayınlanacağını bildirdi. AB Komisyonu yetkilileri bu ek nedeniyle hayal kırıklığına uğradıklarını belirtirken, bu inceleme ile ABD tarafından açılan ve Airbus'a verilen sübvansiyonlarla ilgili inceleme arasındaki zaman farkının altı yıldır açıldığını ve son dönemde bir yıla kadar çıktığını ifade ettiler.
 
Halihazırdaki durumda DTÖ ilgili araştırma kurulunun Airbus ile ilgili inceleme sonuçları
yayımlanırken, Boeing ile ilgili incelemenin sonuçlarının açıklanması bir kez daha ertelendi.
 
Bu açılan zaman farkı nedeniyle iki konudaki inceleme sonuçlarının ortaya konulamaması sonucunda durumun kapsamlı olarak değerlendirilmediğini belirten AB Komisyonu yetkilileri, gecikmenin yaşandığı bu zaman aralığında Airbus'ın DTÖ kurallarıyla örtüşmeyen bir destek aldığı ve Boeing'in böyle bir destek almadığı gibi yanlış bir intiba yaratılabileceğinin altını çizdiler. AB Komisyonu yetkilileri AB'nin başlattığı hukuki sürecin dayanaklarının kuvvetli olduğunun, ancak raporun yayımlanmasında oluşan gecikmelerin iki tarafın da arzusu dahilinde üzerinde müzakere edilerek varılacak bir çözümü güçleştirdiğinin altını çiziyorlar.
 
Yatırım
 
- AB Komisyonu yapmış olduğu iki girişimle AB genelinde kapsamlı bir uluslararası ticaret politikası geliştirilmesi için ilk adımı atmış oldu. Komisyon tarafından hazırlanan bir belge doğrudan yabancı yatırımın ve rekabetin desteklenmesinin, ticaretin artırılmasının ve bu atılımların istihdam üzerinde yaratacakları etkilere ilişkin sonuçları ortaya koyuyor. Bu ilk belge en iyi yatırım politikasının nasıl geliştirileceği, sürdürülebileceği ve 2020 Avrupa stratejisi hedeflerinden olan kapsayıcı büyümeyi içinde nasıl barındıracağına ilişkin 'Avrupalı uluslararası yatırıma ilişkin kapsamlı politika' adı altında sunuluyor. Komisyon ayrıca AB üye ülkelerince üye olmayan ülkelerle yapılan ya da yapılmakta olan ikili yatırım anlaşmalarına teminatlı bir geçiş süreci sunan bir yasa taslağı da hazırladı.
 
Lizbon Antlaşması gereğince yatırım politikaları AB düzeyinde hazırlanarak, yönetilecek ve bu şekilde AB'nin yatırıma ilişkin müzakerelerde eli güçlendirilerek Avrupa iş dünyası için daha kapsamlı yatırım teminatları sağlanabilecek.
 
AB Komisyonu tarafından açıklanan yatırım paketi iki belgeden oluşuyor. İkinci belge ise Lizbon Antlaşması öncesi AB üye ülkeleri ve üçüncü ülkeler arasında yapılmış ikili yatırım anlaşmaları için geçiş dönemi kurallarını içeren, Avrupa ve diğer ülke yatırımcılarına yasal güvenceler sağlayan yasa taslağı.
 
Kamu Yönetimi
 
-AB Komisyonu AB üye ülkeleri kamu idareleri arasındaki elektronik işbirliğini desteklemek amacıyla 26 milyon € tahsis edilmesini öngören bir çalışma programını yürürlüğe koydu.
 
Çalışma programı çerçevesindeki eylemler kamu idarelerinin daha kolay bilgi alışverişinde bulunmalarını, vatandaşlar ve ticaret kuruluşlarına daha iyi hizmet verebilmelerini sağlamayı hedefliyor. Çalışma programı resmi olarak "Avrupa kamu idareleri için birlikte işlerlik çözümleri programı" şeklinde adlandırılıyor. Kurumlararası İlişkiler ve Yönetimden sorumlu AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Maros Sefcovic geliştirilen çalışma programının kamu idareleri arasında ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde sınır ötesi elektronik işbirliğini artırarak, kamu hizmetlerinin maliyet verimliliği içerisinde gerçekleştirilmesine hizmet ettiğini kaydetti.
 
Sefcovic bu sayede AB hukukunun uygulamasının daha kolaylaşacağını ve ortak tek pazarın destekleneceğini de belirtti. Çalışma programı AB Komisyonu tarafından üye ülkelerle yakın işbirliği içerisinde geliştirilerek, 6 Mayıs 2010 tarihinde üye ülkeler tarafından oybirliği ile kabul edildi.
 
İnsan Hakları
 
- Avrupa Birliği'nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne (AİHS) taraf olması için resmi görüşmeler Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjørn Jagland ve AB Komisyon Başkan
Yardımcısı Viviane Reding tarafından Strazburg'da başlatıldı. AB'nin AİHS'ye taraf olması AB'yi temel insan haklarının korunması sorumluluğu açısından üye ülkeler ile aynı seviyeye taşıyacak. Bu şekilde AB üye ülkeleri ile ilgili davalar Strazburg'daki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) götürüldüğünde, AB'nin de söz hakkı olması öngörülüyor. AB'nin AİHS'ye taraf olacak 48. İmzacı olması bekleniyor.
 
Lizbon Antlaşması'nın 6. Maddesi AB'nin AİHS'ye taraf olmasını gerektiriyor. Bunu mümkün kılabilmek için ise AİHS'nin 59. Maddesi 14 no'lu Protokol ile değiştirilmişti. Resmi görüşmelerin başlaması ile birlikte AB Komisyonu'ndan müzakereciler ve Avrupa Konseyi İnsan Hakları Yönetim Kurulu'ndan uzamanlar düzenli olarak toplanarak, AB'nin AİHS'ye taraf olması ile ilgili anlaşma üzerinde çalışacaklar. Bu sürecin sonunda AB'nin imzacı olarak sözleşmeye taraf olması sözleşmenin halihazırdaki 47 üyesi ve AB'nin onayı ile olacak.
 
AB'nin sözleşmeyi onaylaması ise AB Konseyi ve Avrupa Parlamentosu'nun ortak kararıyla mümkün olacak.
 
Sanat
 
- AB Komisyonu'nun yayımladığı raporda Avrupa sessiz sinema eserlerinin %80'inin saklanamadan kaybolmuş olduğunu, yasal güçlükler nedeniyle çağdaş dijital teknolojiinin diğer film türlerinin ortadan kaybolmasına engel olamayacağı belirtiliyor. Yalnızca Latviya ve Danimarka'nın filmleri dijital ortama aktarma stratejileri oluşturduğu belirtilen raporda Macaristan'ın yüz adet filmi dijital ortama aktarma kararı verdiği, AB üyelerinin üçte birinin bu yönde çalışmalarını sürdürdüğü yer alıyor.
 
Fritz Lang ve Friedrich Wilhelm Murnau'nun filmlerinin çağdaş dijital filmler haline dönüştürülemediği için kurtarılamadan ortadan kaybolduğu belirtilen raporda 19. YY'ın son döneminde çevrilen yüzlerce filmin aynı şekilde ortadan kaybolduğu ileri sürülüyor. Eski film makaralarının mühürlü kutular içinde saklanmasının filmleri gelecek nesiller için korumak anlamına gelmediği vurgulanan raporda dijital çağın gerekliliklerine uygun bir model oluşturularak, gerekli çalışmalaırn yapılmasının önemine dikkat çekiliyor.
 
Ekonomi
 
- Eurostat tarafından açıklanan ikinci tahminlere göre, GSYİH, 2010'un ilk çeyreğinde bir önceki çeyreğe kıyasla Euro Alanı ve AB27'de %0,2 oranında arttı. 2009'un son çeyreğindeki büyüme Euro Alanı'nda %0,1, AB27'de ise %0,2 seviyesindeydi. 2010'un ilk çeyreğinde, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla GSYİH'de sırasıyla %0,6 ve %0,5 artış gözlendi. 2009'un son çeyreğinde bir önceki yıla kıyasla %2,1 ve %2,3 küçülme gözlenmişti.
 
2010'un ilk çeyreğinde hane halkı nihai tüketim harcamaları Euro Alanı'nda ve AB27'de ise %0,1 oranında düştü. Bir önceki çeyrekte iki bölgede de %0,2'lik artış meydana gelmişti.
 
Yatırımlar, Euro Alanı'nda %1,2, AB27 bölgesinde %1,3 oranında arttı. İhracat, Euro Alanı'nda %2,1, AB27'de ise %2 artarken, ithalat da sırasıyla %3,8 ve %3,4 oranında arttı.
 
*
 
B R Ü K S E L ' D E  G E L E C E K  A Y
 
AB Kurumları
 
· 13 Temmuz, İktisadi ve Mali İşler Konseyi
· 15 Temmuz, İktisadi ve Mali İşler Konseyi
· 19-20 Temmuz, Dışişleri Konseyi
· 19-20 Temmuz, Genel İşler Konseyi
· 26 Temmuz, Dışişleri Konseyi
· 26 Temmuz, Genel İşler Konseyi
 
Konferanslar

· 14 Temmuz, Ideas Factory, CEPS, http://www.ceps.be/  

· 16 Temmuz, Creating a Digital Single Market – from vision to action, EPC, http://www.epc.eu  

· 20 Temmuz, Priorities of the Belgian Presidency of the EU Council", CEPS, http://www.ceps.be/  
 
HAZIRLAYANLAR :
Dilek İştar Ateş – Gamze Erdem Türkelli
bxloffice@tusiad.org  
www.tusiad.org