Haberin yayım tarihi
2007-12-18
Haberin bulunduğu kategoriler

Brüksel'de bir hafta…17 Aralık 2007

AB - Türkiye
 
13-14 Aralık tarihinde gerçekleşen AB Liderler Zirvesi gündeminin "genişleme" bölümünde Genel İşler ve Dış İlişkiler Bakanlar Konseyi'nin "genişleme stratejisi" konusunda 10 Aralık tarihinde aldığı kararlar değiştirilmeden kabul edildi. 10 Aralık tarihli kararların Türkiye ile ilgili bölümü:
 
• Türkiye'deki anayasa ve siyasi krizin çözümlenmesi olumludur. Kriz demokrasinin daha da güçlenmesi şeklinde sonuçlanmıştır. Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler hukukun üstünlüğü ve demokratik standartlara saygılı bir şekilde gerçekleştirilmiştir.
 
• 2007 yılında Türkiye'de siyasi reformlar alanında sınırlı ilerleme sağlanmıştır. Konsey, Türk hükümetinin reform sürecine devam edileceği yönündeki taahhüdüyle ilgili somut eylemler görmeyi beklemektedir.
 
• Anayasanın yenilenmesi çalışmaları yakından izlenmekte ve bu süreç Avrupa standartlarının Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na konulması için bir fırsat olarak değerlendirilmektedir. Ancak Anayasa çalışmaları özellikle ifade ve dini özgürlüklerle ilgili reformların bekletilmesine sebep olmamalıdır
.
• Adli reform, yolsuzlukla mücadele, kültürel hakların güçlendirilmesi, kadın ve çocuk hakları, sendikal haklar, ordu üzerinde sivil yönetimin denetiminin sağlanması alanlarında daha fazla çaba gereklidir.
 
• Türk sınırlarına yapılan terörist saldırılar kınanmakta ve Türkiye'nin halkını teröre karşı koruma çabaları anlayışla karşılanmaktadır.
 
• Türkiye; Müzakere Çerçevesi, AB Konseyi ve AB Bakanlar Konseyi, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi (BM) ve gerekli olduğu durumlarda da Uluslararası Adalet Divanı kararları doğrultusunda komşularıyla iyi ilişkiler içinde olmalıdır. Bu çerçevede iyi komşuluk ilişkilerine zarar verecek tehdit ve eylemlerden kaçınmalıdır.
 
• AB Konseyi'nin 11 Aralık 2006'da aldığı kararlar yeniden hatırlatılmakta ve Türkiye'nin Ek Protokol ve Katılım Anlaşması'ndan kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirmeyip, G.Kıbrıs ile ilişkilerini normalleştirmediği tekrarlanmaktadır. Konsey bu süreci izlemeye devam edecektir.
 
• Müzakere Çerçevesi uyarınca Konsey, Türkiye'nin 8 Temmuz'da üzerinde anlaşmaya varıldığı gibi Kıbrıs sorununun BM çatısı altında çözümü sürecini desteklemeye devam etmesini beklemektedir.
 
- Avusturya Başbakanı Alfred Gusenbauer, Der Standard gazetesine yaptığı açıklamada Türkiye konusunda AB'de görüş birliğinin bulunmadığını belirterek, Avusturya gibi bazı ülkelerin "Türkiye için üyelik perspektifinin fazla" olduğunu düşündüğünü iddia etti
 
AB - Kıbrıs
 
- Avrupa Parlamentosu (AP) ve AB Konseyi, 2008 yılı AB bütçesi çerçevesinde ortak bir karar alarak, K.Kıbrıs'ta bulunan dini ve tarihi mirasın korunması konulu bir araştırma yapılabilmesi için 500 bin €'luk bir kaynak sağladı. AP Hıristiyan Demokratlar Grubu üyesi G.Kıbrıslı Panayiotis Demetriu'nun konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamaya göre söz konusu araştırmada dini ve tarihi eserlerin durumu ayrıntılı olarak belirtilecek.
 
AP Sosyalistler Grubu üyesi G.Kıbrıslı milletvekili Kyriacos Triantaphyllides ise AB Dışişleri Bakanlar Konseyi'nin G.Kıbrıslı Rumların K.Kıbrıs'taki mallarının yasadışı kullanımı konusuna tahammül gösterdiğini ileri sürdü ve K.Kıbrıs'taki inşaatların G.Kıbrıslı Rumlara ait mallar üzerine yapıldığını iddia etti. 
 
AB Liderler Zirvesi
 
- 13-14 Aralık tarihinde gerçekleşen AB Liderler Zirvesi'nde görüşülen konular ve alınan kararlar:
 
• AB Düşünce Grubu: 25 Mart 2007 tarihli Berlin Bildirgesi'nde belirtilen güçlükleri dikkate alarak 2008 yılında çalışmaya başlayacak olan grubun başkanı İspanya'nın Eski Başbakanı Felipe Gonzalez olacak. Lizbon Stratejisi paralelinde çalışacak olan toplam 9 kişilik grup, ilk raporunu Haziran 2010 AB Konseyi'ne sunacak.
 
• Göç: Etkin bir göç politikasının ekonomik büyüme potansiyeli ve istihdama olumlu katkısı olacaktır. Polis ve adli güçler arasında işbirliğinin sağlanması önceliklidir.
 
• Güvenlik: Eurojust ve Europol'un işleyişi geliştirilmeli ve Europol'un kuruluşuna ilişkin karar 2008 Haziran ayına kadar alınmalıdır. 8-9 Kasım 2007 tarihli Konsey kararları uyarınca siber-suçlarla ilgili daha kapsamlı bir AB politikası oluşturulmalıdır.
 
• Ekonomi: Eğitim, araştırma ve yenilikçilik Avrupa'nın geleceği için önemini korumaya devam etmektedir. Bilim ve teknoloji alanında daha fazla insan kaynağı gereklidir. Ekonomik büyüme ve istihdam yaratmak için turizm sektörüne önem verilmelidir. KOBİ'lerin iş koşullarıyla ilgili düzenlemeler yapılmalıdır. Üye ülkelerde kamu yönetiminin çağdaşlaştırılması gereklidir.
 
• Enerji: Yenilenebilir enerji ve iklim değişikliği konularında Komisyon'un Ocak 2008'de yayınlayacağı yasama paketi kısa süre içinde uygulamaya konulmalıdır.
 
• Çevre: 2012 sonrası düzenlemeler için müzakerelere 2009 yılında başlanmalıdır. AB, ulaşım hizmetlerinin çevre açısından sürdürülebilir olması için çalışmalarını sürdürmelidir. Komisyon Haziran 2009'da yayınlayacağı Sürdürülebilir Kalkınma Stratejisi İlerleme Raporu'nda kapsamlı bir yol haritası oluşturmalıdır. Komisyon Haziran 2009'a kadar Baltık Denizi'ne özel bir AB stratejisi oluşturmalıdır.
 
• Kosova: Troyka'nın başlattığı Kosova'nın statüsüyle ilgili müzakere sürecinin artık işlemediği açıktır. Tarafların barışçıl yaklaşımlarını sürdürmesi bölgenin istikrarı açısından önemlidir. AB Konseyi Kosova'nın istikrarı ve Kosova'nın statüsünün belirlenmesi için lider olacak ve ayrıca ekonomi ve politika alanlarında destek sağlayacaktır. Kosova için çerçevesini Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi'nin çizeceği bir sivil misyon oluşturulacaktır.
 
• Sırbistan: Batı Balkan ülkelerinin geleceği AB'dedir. İstikrarlı ve refah bir Sırbistan'ın AB'yle tümüyle bütünleşmesi bölgenin istikrarı açısından önemlidir. Sırbistan AB ile İstikrar ve Ortaklık Anlaşması koşullarını imzalamak için gerekli koşulları sağlamalıdır.
 
• Genişleme: Dış İlişkiler Bakanlar Konseyi'nin "genişleme stratejisi" konusunda aldığı 10 Aralık tarihli kararlar değiştirilmeden kabul edildi. Bu kararlarda 11 Aralık 2006 Bakanlar Konseyi kararlarına atıfta bulunuluyor ve AB Komisyonu'nun 6 Kasım'da yayınladığı genişleme stratejisi bildirgesinin kabul edildiği belirtiliyor. Teknik hazırlıkları tamamlanan başlıklarda müzakerelerin Müzakere Çerçeve Belgesi'nde belirtilen süreçlere göre başlatılacağı ve bu noktada Aralık ayı sonunda Hırvatistan ve Türkiye ile birlikte Hükümetler Arası Konferans yapılacağı hatırlatılıyor.
 
• Komisyon Nisan 2008'e kadar Binyıl Kalkınma Hedefleri alanında sağlanan ilerlemeleri ve AB'nin neler yapması gerektiğini raporlamalıdır.
 
AB Kurumları
 
- Avrupa Birliği Antlaşması, Avrupa Topluluğu'nu Kuran Antlaşma ve Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu'nu Kuran Antlaşma üzerinde değişiklikler yaparak AB'deki karar alma mekanizmalarını hızlandırmayı hedefleyen ve Hollanda ve Fransa halk oylamalarında reddedildikten sonra rafa kalkan Avrupa Anayasası'nın yerini alacak olan "Lizbon Antlaşması" 13 Aralık'ta Portekiz'in başkenti Lizbon'da AB liderleri tarafından imzalandı. Antlaşmanın temel unsurları ve çerçevesi yılın ilk yarısındaki Almanya Dönem Başkanlığı'nda belirlenmiş, 18-19 Ekim tarihlerinde Lizbon'da düzenlenen gayri resmi Konsey toplantısında son şeklini almıştı. Sadece İrlanda'nın halk oylamasına sunacağını götüreceğini açıkladığı Lizbon Antlaşması'nın gelecek yıl içinde üye ülkelerce onaylanması ve 1 Ocak 2009'da yürürlüğe girmesi bekleniyor.
 
- AB Temel Haklar Şartı 12 Aralık'ta AP'de gerçekleştirilen bir törenle AB Komisyonu, AB Konseyi ve AP Başkanı tarafından imzalandı. Lizbon Antlaşması'nda da atıfta bulunulan metin, hukuki olarak bağlayıcı hale gelerek AB vatandaşlarının insan onuru, temel özgürlükler, eşitlik, dayanışma, vatandaşlık ve adalet gibi alanlardaki temel haklarını güçlendiriyor. Temel Haklar Şartı 2000 yılında aynı kurumlar tarafından ilan edilmiş ancak hukuki bir bağlayıcılığı olmayan siyasi bir taahhüt olarak sınırlandırılmıştı.
 
Lizbon Stratejisi

- AB Komisyonu "Ekonomik Büyüme ve İstihdam İçin Lizbon Stratejisi Raporu"nu yayınladı. Yapılan gözden geçirme sonrasında 2005'te yayınlanan Lizbon Ekonomik Büyüme ve İstihdam Stratejisi'nin üye ülkelerdeki uygulamasının ne derece başarılı olduğunu incelemek üzere hazırlanan rapor, uygulamaların hedefler doğrultusunda başarılı olduğunu ve AB ekonomisine olumlu katkılarda bulunduğunu gösteriyor. Yapısal reformların ekonomik büyümeye katkıda bulunacağı belirtilen raporda özellikle son 12 ayda bazı üye ülkelerde "reform yorgunluğu" gözlendiğine dikkat çekiliyor. Raporda belirtilen önemli gelişmeler:
 
• 2006'da %3 olan ekonomik büyümenin 2007'de 2,9 olacağı öngörülüyor.
 
• Son iki yıl içinde 6,5 milyon yeni istihdam yaratıldı. 2009'a kadar 5 milyon yeni işin daha yaratılacağı ve işsizlik oranının %7'nin altına düşeceği tahmin ediliyor.
 
• Birçok AB üyesinde yeni bir işyeri kurmak için gereken süre bir haftaya inmiştir.
 
• Üye ülkelerin büyük bir bölümünde esnekliğe dayalı (flexicurity) istihdam piyasası politikaları geliştirilmiş ve temel ilkeler konusunda üye ülkeler arasında görüş birliğine varılmıştır.
 
• Bütün üye ülkeler ar-ge için ulusal hedefler belirlemiştir. Bütün bu hedeflerin yakalanması halinde AB genelinde ar-ge yatırım seviyesi 2010 yılı gayri safi milli hasılasının %2,6'sına ulaşmış olacaktır. (Bu seviye 2005'te %1,9 idi)
 
Yeterli ilerleme sağlanamayan konular:
 
• Özellikle Euro Alanı'nda üye ülkelerin kamu borcu ve bütçe açıklarında gözlenen iyileşmeler ve ekonomik büyüme, yapısal zayıflıkların ortadan kaldırılmasına yönelik değerlendirilememiştir.
 
• İş dünyası koşullarının özellikle KOBİ'ler yararına geliştirilmesi ve idari gerekliliklerin azaltılması gereklidir. Hizmetler ve şebeke sektörlerinin rekabete açılmasında istenen hıza ulaşılmamıştır.
 
• Eğitim sistemleri işverenlerin ihtiyacını karşılamaktan uzaktır.
 
• İşgücünün dolaşımı istenen düzeyde değildir. AB'nin aktif işgücü nüfusunun sadece %2'si kendi ülkesi dışında bir üye ülkede çalışmaktadır.
 
• Avrupa'da bilgi ve iletişim teknolojileri ile bu teknolojilerin üretimde verimliliğin artırılmasına dönük kullanımına ilişkin yatırımlar dünyanın diğer önde gelen ekonomilerinin oldukça gerisindedir.
 
• Birçok üye ülke Kyoto hedeflerini karşılama yolunda ilerleme sağlayamamıştır. Komisyon'un Ocak 2008'de sunacağı enerji ve iklim değişikliği paketinin uygulamaya konulması bu açıdan önem taşımaktadır.
 
Lizbon Paketi'nde önümüzdeki dönemde öncelikli olarak insan kaynağına yatırım yapılması ve işgücü piyasasının çağdaşlaştırılması, iş ortamının KOBİ'ler lehine geliştirilmesi gerektiği, eğitim, ar-ge ve yenilikçilik alanlarında gelişme sağlanması gerektiği, enerji ve iklim değişikliği alanında başarı sağlanması için iç pazarın bütünleşmesi gerektiği belirtiliyor

AB Bütçesi 

- AB'nin 2008 yılı bütçesi onaylandı. 129,1 milyar € olarak belirlenen 2007 bütçesinin %2,2 fazlasına karşılık gelen bu rakam AB'nin toplam gayri safi milli hasılasının %1,03'ü tutarında. 2008 yılında AB bütçesinin ilk defa %45'i ekonomik büyüme ve AB27'nin sosyal ve ekonomik olarak bütünleşmesi için kullanılacak. Bütçenin %40'ı ise tarımsal harcamalar için ayrılıyor. Enerji ve enerji iletim hatları için yapılacak yatırımların kısmi finansmanı için ayrılan tutar geçen yıla göre %93 artırılarak 2 milyar Euro olarak belirlendi. Galileo projesi ve Avrupa Teknoloji Enstitüsü için ayrılan kaynak ise 940 milyon €.

-AB'nin sınırları dışındaki bölgelerde özgürlük, göç, sağlık ve güvenlik harcamaları 2008'de %16,7 artırılarak 0,7 milyar €'ya çıkarıldı. AB'nin Ortak Güvenlik ve Dış Politikası için ayrılan bütçe ise %80 artırıldı. AP, AB Komisyonu ve AB Bakanlar Konseyi'nin üzerinde anlaşmaya vardığı AB bütçesinin resmi imza töreni 18 Aralık tarihinde gerçekleştirilecek.
 
Küreselleşme Fonu
 
- AB Komisyonu Malta'nın AB Küreselleşme Fonu'ndan yararlanmak için yaptığı başvuruyu kabul etti ve son kararın verilmesi için AP ve Bakanlar Konseyi'ne iletti. Malta'nın başvurusu işsiz kalan 675 tekstil işçisinin yeniden istihdam piyasasına kazandırılması amacıyla AB Küreselleşme Fonu'ndan 681.207 €'luk katkı alınmasını kapsıyor.
 
Söz konusu başvuru Malta merkezli olup da Malta'daki faaliyetlerinin bazı bölümlerini aniden kapatmak durumunda kalan Bortex ve VF isimli iki tekstil şirketinden geldi. Bu şirketlerin faaliyetlerini durdurmaları sonucunda Temmuz 2007'de toplam 675 işçi işini kaybetmişti. Bu rakam Malta'nın işgücü piyasasında aktif nüfusunun %0,4'ünü oluşturuyor.
 
Malta'nın başvurusu Ocak 2007'den itibaren yürürlükte olan AB Küreselleşme Fonu'ndan yararlanmak üzere yapılan başvurular arasında Komisyon'un kabul ettiği 5. başvuru. İlk dört başvuru Fransa'da otomotiv sektörü, Almanya ve Finlandiya'daki mobil telefon üretimindeki işçilere yönelikti.
 
Enerji
 
- AB Komisyonu'nun ulaştırma ve enerjiden sorumlu üyesi Andris Piebalgs 10 Aralık'ta Brüksel'de düzenlenen Akdeniz Enerji Gözlemevi toplantısına katılarak Akdeniz bölgesindeki enerji ilişkilerine değindi. Piebalgs bölgedeki şirketleri 2008-2013 dönemi için Avrupa-Akdeniz Enerji İşbirliği'nde etkin bir rol oynamaya davet etti.
 
-1988'de Komisyon'un desteğiyle kurulan Akdeniz Enerji Gözlemevi, Barselona süreci çerçevesinde enerji konusundaki işbirliğini teşvik etmeyi amaçlıyor. Kuruma Akdeniz bölgesinde faaliyet gösteren Botaş, DEPA, EDF, Egyptian General Petroleum Corporation, SUEZ-Electrabel, ENEL, ENI, la Compagnie générale d'électricité de Libye, GdF, Sonatrach, Total gibi yaklaşık otuz büyük enerji şirketi üye bulunuyor.
 
Mali işler
 
- AB Komisyonu AB mali hizmetler sektörünün bütünleşmesini inceleyen yıllık Avrupa Mali Bütünleşme Raporu'nu yayınladı. Yayınlanan bu rapor önceki senelerde birbirinden ayrı yayınlanan "Mali Bütünleşme Raporu" ve Tek Pazar Mali Hizmetler İlerleme Raporu"nu kapsıyor. Raporun ana bölümünde AB'nin mali bütünleşmesi ve bunun ilgili pazarlar üzerindeki etkileri inceleniyor. Raporda yer alan başlıca konular: 
 
-Mali bütünleşme: Mali piyasaların bütünleşmesinde hızlı bir ilerleme kaydedilmiştir. Özellikle sermaye piyasalarında daha fazla bütünleşme sağlanması için öncelikle menkul kıymetler takas ve teslim işlemlerinde ilerleme sağlanması gereklidir. Mali piyasaların perakende tarafında ise bütünleşmenin yeterince sağlanamamış olması nedeniyle sınır ötesi işlemlerin hacminin düşük seviyede kaldığı gözlenmektedir. 
 
-Pazarın yapısı ve rekabet: AB'de mali bütünleşme çalışmaları, şirketler arası birleşmeler ve satın almalar piyasa yapısının değişmesine neden olmuştur. Rekabet açısından bakıldığında ise bu bütünleşme nedeniyle artan rekabetten kobilerin ve tüketicilerin kazançlı çıkacağı anlaşılmaktadır. 
 
-Verimlilik ve yenilikçilik: Özellikle AB'ye yeni üye olan ülkelerde mali hizmetler sektöründe verimliliğin ve etkinliğin artırılmasına ihtiyaç vardır.
 
- AB Komisyonu Ödeme Hizmetleri Yönergesi'nin (ÖHY) uygulanması ve üye ülkelerin ulusal mevzuatına aktarılması konusunda iyi uygulamaların paylaşımı için bir dizi çalıştay düzenleyeceğini ve etkileşimli bir internet sitesi kuracağını duyurdu. ÖHY, AB çapındaki kredi transferleri ve doğrudan borç ve kart ödemeleri gibi elektronik ödemelerin ulusal bir sistemdeki kadar kolay, verimli ve güvenli hale getirilmesini amaçlıyor. Ayrıca Avrupa Tek Ödeme Alanı'nın (SEPA) oluşturulması açısından önemli bir adım olarak görülüyor. Oluşturulacak sistemde AB içindeki bütün ödemelerin talimatın verilmesinden sonraki 24 saat içinde gerçekleştirmesi zorunlu olacak.
 
-AB Komisyonu'na göre elektronik ödemeler konusunda üye ülkelerde farklı sistemlerin bulunması AB'ye yılda toplam GSH'nın %2-3'ü değerinde bir yük getiriyor. Sistemlerin uyumlu hale getirilmesinin ise AB ekonomisine 28 milyar €'luk bir katkı sağlayacağı öngörülüyor. AB Resmi Gazetesi'nde yayınlanan yönergenin en geç 1 Kasım 2009 tarihinde ulusal mevzuatlara aktarılmış olması gerekiyor.
 
Bilim ve Araştırma
 
- AP, AB Komisyonu'nun Ortak Teknoloji Girişimleri (OTG) adı altında ve AB çapında kamu-özel sektör ortaklıkları yaratılması önerisini onayladı. OTG çerçevesinde Avrupa sanayisinin ve kamu araştırma kurumlarının stratejik alanlarda ortaklaşa çalışacağı araştırma programları yaratılacak:
 
-ARTEMIS: 2010 yılında sayıları 16 milyonu bulması beklenen ve birçok elektronik aletin içine gömülü "görünmez bilgisayar" sistemlerinin geliştirilmesi. Programın AB ekonomisine 10 yıl içerisinde 100 milyar €'dan fazla katkı sağlaması hedefleniyor.
 
-ENIAC: gelişmekte olan nanoteknoloji bileşenleri ve yarı-iletkenler alanında araştırmalar.
 
-Yenilikçi İlaç Girişimi: yeni ilaçların daha hızlı, daha güvenli ve daha etkili geliştirilmesi için yeni bilgi, araç ve yöntemlerin oluşturulması. (7 yıllık bir süre için 2 milyar €)
 
-Temiz Gökyüzü: Avrupa havacılık sanayisinin daha rekabetçi ve çevre dostu hale getirilmesi. ( toplam 1,6 milyar €)
 
-ARTEMIS VE ENIAC girişimleri için öngörülen bütçenin en az %50'si AB sanayisi tarafından, 1,7 milyon €'luk kısmı üye ülkeler tarafından, 870 milyon€'luk kısmı ise AB Komisyonu tarafından karşılanacak. Girişimlerin AB Konseyi tarafından da onaylandıktan sonra ilk teklif çağrılarının 2008 bahar aylarında yapılması bekleniyor.
 
AB bütçesinin araştırmaya yönelik kısmını yönetmek üzere iki ayrı ajansın kurulmasına karar verildi. Bunlardan Avrupa Araştırma Konseyi Yönetim Ajansı, 7. Çerçeve Programı'nın (FP7) Fikirler Programı kapsamında 7 milyar €'luk bütçeyi yönetmek üzere kurulacak. Araştırma Yönetim Ajansı ise Marie Curie bursu, KOBİ'lere yönelik araştırmalar ile uzay ve güvenlik araştırmalarını yönetecek. Bu ajansın yöneteceği bütçe tutarı ise 6,5 milyar € olarak belirlendi.
 
Bu ajans ayrıca 7. Çerçeve Program'la ilgili proje tekliflerinin değerlendirmelerini de gerçekleştirecek.
 
Çevre
 
- AP, AB Komisyonu'nun hava kalitesi konusundaki yönerge önerisini ikinci okumada onayladı. Yönerge varolan 4 yönerge ve bir AB Konseyi kararını birleştirerek hava kalitesi konusunda tek bir metin yaratıyor. Bu çerçevede üye ülkeler kentsel bölgelerde havadaki PM2.5 oranını 2020 yılına kadar %20 azaltmak zorunda olacaklar. Ayrıca ülke çapında 25 mikrogram/m3'lük sınırı geçemeyecekler.
 
- Avrupa Parlamentosu (AP), AB Komisyonu'nun deniz ve kıyı bölgelerinin korunması konusundaki yönerge önerisini ikinci okumada onayladı. Yönerge üye ülkeleri deniz sularını en geç 2020 yılında sağlıklı bir hale getirmeleri için önlemler almaya zorlayacak. Üye ülkeler ayrıca bölgesel koruma alanları oluşturarak biyo-çeşitlilik alanında da önlemler alacaklar.
 
Tüketici Hakları
 
- Adil Olmayan Ticari Uygulamalar Yönergesi çerçevesinde yanıltıcı reklam ve saldırgan (agresif) satış uygulamalarına karşı bir dizi önlem 12 Aralık'ta AB çapında yürürlüğe girdi. Özellikle "ücretsiz" ifadesinin kullanıldığı yanıltıcı reklamlar ve çocuklara yönelik reklamlarla ilgili yasaklamalar ve sınırlamalar getiren yönerge, zorlama, taciz, nüfuzu kötüye kullanma gibi saldırgan ticari uygulamalar konusunda AB standartlarını güçlendiriyor. Yönerge çerçevesinde oluşturulan "kara liste"deki uygulamalar şunlar:
 
-Bir ürünü stoklarda yeterince bulunmamasına rağmen müşterileri çekmek amacıyla ucuz fiyatla satışa sunan Yemlik reklam;
 
-"Ücretsiz" ifadesinin yanıltıcı bir biçimde kullanılması;
 
-Çocukları ailelerine baskı yapmaya itecek tür reklamlar;
 
-Ürünün sahte iyileştirici niteliklerini ön plana çıkaran reklamlar;
 
-Reklam bölümlerinde olmamasına rağmen reklam amaçlı olduğu belirtilmeden yapılan reklamlar;
 
-Piramit şeklindeki tüketim ve promosyon zincirleri;
 
-Tüketiciye bir ödül kazandığını düşündüren sahte reklamlar;
 
-Tüketici hakları ile ilgili yanlış bilgi veren reklamlar;
 
-Gerçek olmadığı halde ürünün sadece sınırlı bir zaman diliminde satın alınabileceğini belirten reklamlar;
 
-Satış sonrası hizmetlerin sadece yabancı bir dilde verilmesi;
 
-Ürünün kişiye talebi ya da siparişi olmaksızın postayla gönderilmesi ve faturalandırılması;
 
-Başka bir üye ülkede satış sonrası hizmet verilmediği halde Avrupa çapında garanti sözü verilmesi.
 
Adalet ve İçişleri
 
- AB Komisyonu üçüncü ülke vatandaşlarının bulundukları ülke toplumuyla bütünleşmesini teşvik etmeyi amaçlayan "Entegrasyon Fonu" adlı yeni bir topluluk eylemi için teklif çağrılarını yayınladı. 4,543 milyon €'luk bir bütçe ayrılan fon AB'de yaşayan ve değişik kültürel, etnik, dini ve dilsel köklerden gelen üçüncü ülke vatandaşlarının karşılaştığı istihdam ve kültürel uyum sorunlarını çözmeye yönelik işbirliği projeleri için kullanılacak. 2007-2013 dönemi için Entegrasyon Fonu'na, 768 milyonu üye ülkelere, 57 milyonu topluluk eylemlerine verilmek üzere 825 milyon € ayrıldı.
 
Ortak Tarım Politikası
 
- AB Komisyonu AB'de ve küresel piyasalarda artan süt talebine çözüm olarak süt kotalarında Nisan 2008'den itibaren uygulanacak %2'lik bir artış önerdi. Toplam 2,84 milyon tonluk bu artış 27 üye ülke arasında eşit bir şekilde dağıtılacak. Komisyon bu öneriye ek olarak 2003'te Ortak Tarım Politikası'nın (OTP) Reformu sırasında AB Konseyi tarafından istenilen Avrupa süt sektörü ile ilgili bir rapor sundu. Rapor AB'de 2003-2007 arası süt talebinin arttığını ve 2007-2014 arası bu eğilimin süreceğini gösteriyor. Raporda kotalarda yapılacak %2'lik bir artışın piyasaları rahatlatacağı öngörülüyor. Yeni önlem AB Konseyi ve AB Parlamentosu tarafından onaylanması halinde 1 Nisan 2008'de yürürlüğe girecek.
 
Ekonomi
 
- Eurostat'ın son analizlerine göre AB'de 2007'nin üçüncü üç aylık döneminde mevsime göre ayarlanmış istihdam %0,3 arttı. Bu oran ikinci dönemde Euro alanında %0,6, AB27'de %0,5 olmuştu.
 
İstihdam geçen yılın aynı döneminde Euro alanında %1,9, AB27'de %1,7 artmıştı. Eurostat verilerine göre üçüncü dönemde AB27'de çalışan kişi sayısı 223 milyon oldu.
 
- Eurostat'ın son verilerine göre AB'de şirketlerin yaklaşık yarısı bilgi teknolojileri (ICT) alanındaki faaliyetlerini taşeron şirketlere devrediyor. Rapora göre ICT hizmeti sunan taşeron şirketlerin en yaygın olduğu ülke Danimarka (%76), en düşük olduğu ülke ise Macaristan (%20).

-Ocak 2007'de şirketlerin %94'ünün internet erişimi bulunurken erişimin en yaygın olduğu ülke Finlandiya (%99), en düşük olduğu ülke Romanya (2006'da %58) oldu. Aynı tarihte üye ülkelerin %65'i bir internet sitesine sahipken büyük şirketler söz konusu olduğunda (250'den fazla işçi) bu oran %92 oldu. Bu konuda en gelişmiş olan ülkeler İsveç (%85), Danimarka (%84) ve Finlandiya (% 81) iken, en az gelişmiş ülkeler arasında Romanya (2006'da %24), Bulgaristan (%31) ve Letonya (%39) yer alıyor.
 
Avrupa Yatırım Bankası (AYB)
 
- AYB ve Dünya Bankası'na bağlı Uluslararası Finans Kurumu (IFC), Orta Afrika bölgesinin ilk finansal holdingi Capital Financial Holdings SA'e yaklaşık 10 milyon €'luk yatırım yapacaklarını duyurdu. Bölgedeki bankacılık sisteminin gelişmesine ve KOBİ'lere destek olmayı amaçlayan AYB ve IFC, sermayenin %19'unu finanse edecek ve teknik destek sağlayacak. Capital Financial Holdings SA, Kamerun, Çad ve Orta Afrika bankalarının ortak girişimi ile kuruluyor.
 
BRÜKSEL'DE GELECEK AY
 
AB Kurumları
 
• 18-20 Aralık, Tarım ve Balıkçılık Konseyi
 
Konferanslar-Seminerler
 
• 29 Ocak 2008, Inter-Parliamentary Meeting on Renewable Energy and Energy Efficiency, EUFORES,

http://www.eufores.org/?id=108
 
 
• 31 Ocak 2008, "Europe's Looming Demographic Crunch", Friends of Europe

http://www.friendsofeurope.org/Activities/tabid/530/eventcalendaryear/2008/Default.aspx 
 
• 21-22 Şubat, European Business Summit,

http://www.ebsummit.org/ 
 
Dr. Bahadır Kaleağası        

TUSIAD        
Turkish Industrialists' & Business Association    
Representative to the EU and BUSINESSEUROPE
     
(The Confederation of European Business)        
     
Avenue des Gaulois, 13 - 1040 BRUSSELS    
T: +32 2 7364047    F: +32 2 7363993    

kaleagasi@tusiad.org

www.tusiad.org  

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.