Haberin yayım tarihi
2011-07-19
Haberin bulunduğu kategoriler

Brüksel`de Bir Hafta..18 Temmuz 2011..Tusiad Raporu

BU SAYIDA:

AB - TÜRKİYE

AB – KIBRIS

AB – GÜRCİSTAN

AB – UKRAYNA

AB – MOLDOVA

AB – ERMENİSTAN

GENİŞLEME POLİTİKASI

EĞİTİM

SAĞLIK

GÜVENLİK

BALIKÇILIK

EKONOMİ

 

AB - Türkiye

- Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammarberg Türkiye’ye 27-29 Nisan 2011 tarihleri arasında gerçekleştirmiş olduğu ziyaret sonrasında Türkiye’de ifade ve basın özgürlüğü konulu bir rapor yayımladı. Hammarberg Türkiye’nin son yıllarda insan haklarına ilişkin birçok konuda daha özgür bir tartışma ortamı oluşması yolunda attığı adımları memnuniyetle karşıladığını belirtti. Bununla birlikte birçok Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararında Türkiye’nin ifade özgürlüğünü ihlal ettiğinin belirlendiğini belirten Hammarberg, ancak benzer ihlallerin önlenmesi için gerekli tedbirlerin henüz alınmamış olduğunu vurguladı. Komiser Hammarberg, son dönemde gazetecilere karşı açılan cezai davaların ve tutukluluk hallerinin özellikle AİHM kararlarında dikkat çekilen temel sorunların etkin bir şekilde giderilememiş olmasının bir sonucu olduğunu kaydetti. Hammarberg tarafından hazırlanan rapor Türkiye’de ifade ve basın özgürlüğü açısından önem taşıyan bazı sorunlara odaklanıyor:

1. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve mevcut yasal çerçevenin ifade özgürlüğüne etkisi,

2. Ulusal yargı sisteminde ifade özgürlüğünü olumsuz yönde etkileyen ciddi sorunlar,

3. Devlet dışı örgütlerin eylemleri, internet sansürü ve medyanın durumu gibi diğer sorunlar.

Rapor ifade ve basın özgürlüğünü olumsuz yönde etkileyen sorunların yanı sıra bir sonuçlar ve öneriler bölümü de içeriyor. Türk makamlarının rapor konusundaki yorum ve cevapları ise raporun eklerinde yer alıyor.

- Genişlemeden sorumlu AB Komiseri Stefan Füle, Avrupa Parlamentosu üyesi Bastiaan Belder’in (Hollanda, Özgürlük ve Demokrasinin Avrupası) Türkiye’deki dini özgürlüklere ilişkin soru önergesini yanıtladı. Belder soru önergesinde Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yüksek bütçe ve büyük bir kadroyla çalıştığını ve Türkiye’de Sünni İslam’ı temel alan öğretileri sunduğunu kaydederek, bu durumun ülkedeki din özgürlüğünün sağlanması önünde bir engel olduğu görüşünü dile getirdi. Belder ayrıca diğer dinlere ve misyoner faaliyetlere düşmanca davranıldığını ve bu durumun Türkiye’nin AİHM uyarınca hayata geçirmesi gereken tarafsız devlet olma taahhüdü ve insan haklarına dair yükümlülükleriyle bağdaşmadığını savundu.

Genişlemeden sorumlu AB Komiseri Füle Belder’e yanıtında Türkiye’nin Müslüman olmayan dini toplulukların tüzel kişilikte eksiklikler yaşadığı, din adamı yetiştirme ve emlak konularında da kısıtlamalara tabi olduklarını bildirdi. Füle din kültürü ve ahlak derslerinin ilk ve orta dereceli okullarda halen zorunlu olduğunu ve nüfus cüzdanları gibi kişisel belgelerin din ile ilgili haneler içerdiğini, bu uygulamaların ise ayrımcılığa neden olabileceğini belirtti. Füle Cemevleri’nin ibadethane olarak tanınmasında sıkıntıların devam ettiğini ve Aleviler ile Müslüman olmayan dini cemaatlerle başlatılan diyalog sürecinin henüz somut sonuçlar doğurmadığını ifade etti. Füle yine AİHM içtihadının tam olarak uygulamaya konmadığını belirtti. Füle cevabında AB Komisyonu’nun Türkiye ile yapılan görüşmelerde bu konuyu düzenli olarak dile getirdiğini kaydetti.

AB – Kıbrıs

- KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve beraberindeki heyet 12 – 15 Temmuz tarihleri arasında Brüksel’e bir ziyarette bulundu. Heyet Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Jerzy Buzek, AB Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso ve Genişlemeden sorumlu AB Komiseri Stefan Füle ile bir araya geldi.

Derviş Eroğlu ile görüşmesinden sonra bir bildiri yayımlayan Stefan Füle, Eroğlu’nun BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ve G. Kıbrıs lideri Demetris Hıristofyas ile Cenevre’de bir araya geldiği üçlü zirvede edinmiş olduğu izlenimleri kendisiyle paylaştığını kaydetti. Füle görüşmede AB Komisyonu olarak Kıbrıs’taki iki toplumun liderlerinin Kıbrıs Sorunu’nun kapsamlı çözümü için sarf ettikleri çabayı her zaman desteklediklerini belirtti.

Füle ayrıca Eroğlu’yla geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen üçlü toplantı sonrasındaki beklentileri ve Ekim’e kadar halen müzakere edilmekte olan temel konularda bir anlaşmaya varılmasının önemi konusunu görüştüklerini ekledi.

Füle Ekim ayına kadar görüşmelerden olumlu bir sonuç çıkması için uzlaşı ruhu ve liderliğin önemine dikkat çektiğini vurguladı. Toplantıda müzakereler dışında Yeşil Hat’ta ilişkin ticaret konularının ve K. Kıbrıs’a yapılan AB yardımının da ele alındığı belirtildi.

AB – Gürcistan

- AB Komisyonu Gürcistan için 2011 Yıllık Eylem Programı’nı kabul ederek, 50,73 milyon € tutarında kredi verilmesini onayladı. AB desteği daha önceki senelerde cezai adalet sistemi, ihtilafların çözümü ve Gürcistan’daki yerinden edilmiş kimseler için yapılan çalışmaları devam ettirmek için kullanılacak.

AB – Ukrayna

- AB Komisyonu Ukrayna hükümetinin idari reform çalışmalarını desteklemek için ülkeye bir mali yardım paketi tahsis edilmesine karar verdi. 2011 Yıllık Eylem Programı 30 milyon € tutarında olacak ve Derin ve Kapsamlı Serbest Ticaret Alanı, sağlık koşullarının geliştirilmesi, devlet yardımları ve göç alanlarında yapılacak reform çalışmaları için kullanılacak. Bu yapılacak mali yardım AB’nin 2011 yılı için AB’nin doğu sınırındaki ve Akdeniz’deki komşuları için geliştirilmiş olan Komşuluk ve Ortaklık Aracı kapsamında verilecek.

AB – Moldova

- AB Komisyonu 2011 yılı için Moldova’ya verilecek mali desteğin 78,6 milyon € olacağını açıkladı. Moldova Cumhuriyeti 2011 Yıllık Eylem Programı dâhilinde açıklanan bu kaynak ülkedeki enerji ve adalet sisteminin geliştirilmesi için kullanacak. Enerji alanında ülkedeki yenilenebilir enerji potansiyeli konusunda kapsamlı araştırmalar yapmak ve enerji verimliliği ile yenilenebilir enerji konularında kamuoyunu bilinçlendirme kampanyaları yürütmek için kullanılacak olan AB fonlarının, adalet sisteminin verimliliğinin artırılmasını teşvik eden projelerde kullanılması amaçlanıyor.

AB – Ermenistan

- AB Komisyonu Ermenistan için Ermenistan – AB arasında gelecekte oluşacak ticaret işbirliği, vize serbestîsi, sosyoekonomik reformlar ve yönetişimin iyileştirilmesi alanında önemli rol oynayan kurumların teknik ve idari kapasitelerinin geliştirilmesini hedefleyen 2011 Yıllık Eylem Programı’nın ilk bölümünü onayladı.

Genişleme Politikası

- AB Komisyonu Arnavutluk, Bosna-Hersek, Hırvatistan, İzlanda, Makedonya, Karadağ, Sırbistan, Türkiye ve Kosova’da devam etmekte olan reformlar için 2011-2013 döneminde yapacağı mali desteğin planlarını nihai hale getirdi.

Hazırlanan Çok Yıllı Belirleyici Planlama Belgeleri, AB’nin Katılım Öncesi Mali Destek çerçevesinde verilen fonlar için yeni bir strateji öngörüyor. 2011-2013 yılları arasında AB fonları yargı ve kamu reformunun yanı sıra, organize suç ve yolsuzluğa karşı mücadelede bölgesel işbirliğinin artırılması, sivil toplumun desteklenmesi, eğitim alanında reform ve bölgesel işbirliğinin desteklenmesi ve stratejik altyapı projelerine yapılacak yatırımlarla sürdürülebilir ekonomik iyileşme yakalanabilmesi amacıyla tahsis edilecek. Katılım Öncesi Mali Destek çerçevesinde verilen fonların yaklaşık %10’u Batı Balkanlar ve Türkiye’de Avrupa’nın istikrarı için kilit konumda bulunan alanlarda çok taraflı bölgesel ilişkileri geliştirmek için gerçekleştirilecek projelerde kullanılacak. Bu amaçla sağlanacak toplam mali destek tutarı 521 milyon € olacak.

Eğitim

- AB Komisyonu için öğretim yaklaşımları, okuryazarlık önündeki engellerin aşılması, öğretmenlerin eğitimi ve okul dışında okumanın özendirilmesi konularına odaklanarak yapılan bir araştırma üye ülkelerin okur-yazarlık seviyesini artırmak için yaptıkları çalışmalara ve bu çalışmaların sonuçlarına dikkat çekiyor. Araştırma 27 AB üye ülkesinin yanı sıra İzlanda, Lihtenştayn, Norveç ve Türkiye’yi de kapsıyor. Araştırma sonuçları okuryazarlık politikaları geliştirilmesinde aşama kaydedildiğini gösterse de, bu politikalar özellikle erkek çocuklar, kısıtlı olanaklara sahip hanelerden gelen çocuklar ve göçmen çocuklar gibi daha yüksek risk altında olan çocuklara yeterli düzeyde odaklanmıyor. AB genelinde 15 yaşındaki her beş kişiden birinin yazma ve okuma becerisinden yoksun olduğu, bu nedenle iş bulmada zorluklar yaşadığı ve sosyal hayatın dışında kaldığı biliniyor.

AB Eğitim Bakanları nüfus içinde okuma güçlüğü çeken oranını 2020 yılına kadar %20’den %15’e düşürmek için bir hedef koydu. Bu hedefe mevcut durumda sadece Belçika’nın Felemenk bölgesi, Danimarka, Estonya, Finlandiya ve Polonya ulaşmış bulunuyor. Bununla birlikte, 2011 yılı başlarında AB tarafından kurulan ve Hollanda Prensesi Laurentien’in başkanlık ettiği Yüksek-Düzey Uzman heyeti her yaş grubunda okur-yazarlık oranının yükseltilmesi için çalışmalarını sürdürüyor. Uzman heyetinin 2012 ortalarında politika tekliflerini AB yetkilileriyle paylaşması bekleniyor.

Sağlık

- AB Komisyonu tarafından hazırlanan rapora göre yeni sentetik uyuşturucuların piyasaya sürülmesi sorunu AB genelinde büyüyerek devam ediyor. AB raporunda 2010 yılında piyasada ekstasi ya da kokain gibi tehlikeli uyuşturucuların etkilerini taklit eden ve yasal olarak satılan 41 farklı psikoaktif madde bulunduğu belirlendi. Geçtiğimiz sene bu sayı 24’tü. Yasaklanmış maddeler kadar tehlikeli olabilecek bu ürünler özellikle internet üzerinden ya da bu konuda uzmanlaşmış mağazalar aracılığıyla satılıyor. Yeni bir Eurobarometre anketine göre yasadışı uyuşturucuların etkilerini taklit eden yeni maddelerin kullanımı artıyor. Avrupalı gençlerin %5’i bu maddeleri kullandıklarını söylerken, bu oranın en yüksek olduğu ülkeler arasında İrlanda (%16), Polonya ve Letonya (her ikisinde de %9), İngiltere (%8) ve Lüksemburg (%7) bulunuyor. Yine aynı anketin sonuçlarına göre 27 AB üye ülkesinde 15-24 yaş arası gençlerin büyük bir çoğunluğu bu maddelerin yasaklanmasına destek veriyor.

AB Komisyonu raporunda AB’nin mevcut kuralları çerçevesinde yeni psikoaktif uyuşturucularla nasıl mücadele edilebileceği konusu ele alınıyor. AB Komisyonu, rapor ışığında bu tehlikeli maddelerin piyasada serbestçe satılmasını önlemek için AB kurallarını güçlendirmeyi planlıyor. Bu doğrultuda cezai yaptırımlara alternatifler, bu maddelerin piyasaya sürümünü denetlemek için daha etkin yöntemler ve uyuşturucu denetim tedbirlerinin gıda ve ürün güvenliği kurallarıyla uyumlu hale getirilmesi gibi tedbirler değerlendirilecek.

Güvenlik

- Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi tarafından yapılan çağrıya cevap veren AB Komisyonu bir Avrupa Terörist Finansmanı İzleme Sistemi oluşturulması konusundaki farklı olanakları ortaya koyan bir belge hazırladı. Belge AB’de böyle bir sistem kurulması için gereken hukuki ve teknik çerçevenin hazırlanması için bir altyapı çalışması oluşturuyor. AB Komisyonu çalışmaları ışığında Avrupa Terörist Finansmanı İzleme Sistemi iki önemli amaç taşıması öngörülüyor:

· ABD ile paylaşılan kişisel veri miktarının kısıtlanması,

· Teröristlerin finansman kaynaklarına ve malzemeye erişiminin engellenmesi ve yaptıkları ticari işlemlerin takip edilebilmesi. AB Komisyonu’nun hazırlamış olduğu belge böyle bir sistem oluşturulmadan üzerinde mutabakata varılması gereken AB vatandaşlarının temel haklarına saygı duyulması, verilerin korunması ve veri güvenliğinin yanı sıra maliyetler gibi bir takım önemli konular olduğunu da vurguluyor.

Balıkçılık

- AB Komisyonu AB Ortak Balıkçılık Politikası’na kapsamlı bir reform yapılması yolundaki teklifini ortaya koydu. Komisyon tarafından kamuoyuna açıklanan yeni teklif paketi Avrupa’da balık stoklarının sürdürülebilirliği ve balıkçıların da gelecekteki gelir kaynaklarının güvenliği için gereken önlemleri içeriyor. Teklif bu bağlamda aşırı avlanmayı ve balık stoklarının tüketilmesini engellemeyi amaçlıyor. Reform kapsamında balıkçılık yönetimi için bilimsel ve yerel bir biçimde bölge ve deniz havzası temelinde bir yaklaşım oluşturulacak. AB Komisyonu tarafından hazırlanan teklifte sürdürülebilir balıkçılık anlaşmaları ile AB genelinde ve uluslararası düzeyde daha iyi yönetişim standartları oluşturulması gereğine de yer veriliyor.

Teklifte yer alan önemli noktalar şu şekilde:

· 2015’e kadar tüm balık stokları, AB’nin uluslararası alandaki yükümlülükleri uyarınca, sürdürülebilir seviyelere getirilecektir;

· Tüm balıkçılık alanları için bir ekosistem yaklaşımı ve mevcut en doğru bilimsel tavsiyeler doğrultusunda uzun vadeli yönetim planları oluşturulacaktır;

· Gıda kaynaklarının israfı ve istenmeyen balıkların denize dökülmesiyle oluşan ekonomik kayıplar kademeli bir şekilde sona erdirilecektir. Balıkçılar avladıkları tüm balıkları limanlara getirmekle yükümlü olacaktır;

· Aşırı avlanmanın önüne geçilmesi için açık hedefler ve zaman çerçevesi oluşturulması; piyasa tabanlı yaklaşımlar izlenmesi; küçük ölçekli balıkçılık işletmelerinin desteklenmesi; veri toplamanın daha etkin hale getirilmesi; Avrupa’da sürdürülebilir su ürünleri yetiştiriciliği için stratejiler oluşturulması gibi önerilerin değerlendirilmesi gerekmektedir;

· Tüketiciler satın aldıkları ürünlerin niteliği ve sürdürülebilirliği konusunda daha iyi bilgilendirilmelidir;

· Genel politika ilkeleri ve hedefleri Brüksel’de belirlenirken, balık türlerinin korunmasının en uygun şekilde hangi tedbirler uygulanarak gerçekleştirileceği kararı üye ülkeler tarafından verilmelidir;

· Balıkçılık sektöründe faaliyet gösteren teşebbüsler balık avlama olanakları ışığında kendi ekonomik kararlarını vermeli ve filo büyüklüklerini kendileri ayarlamalıdır. Bu kapsamda balıkçı örgütleri de piyasa arzını belirlemekte ve balıkçıların karlarını artırmada daha etkin rol üstlenmelidir;

· Mali destek sadece akıllı ve sürdürülebilir büyümeye katkıda bulunacak çevre dostu girişimlere verilmelidir;

· AB uluslararası kurumlar ve üçüncü ülkelerle ilişkilerinde kendi sınırları içinde olduğu gibi dünyadaki denizler için de iyi yönetişim ve doğru yönetim için çalışmalıdır.

Ekonomi

- Mayıs 2011’de sanayi üretimi Nisan ayına göre Euro Alanı’nda (EA17) %0,9, AB27’de ise %0,4’lük artış sergiledi. Nisan ayında ise üretim Euro Alanı’nda %0,2, AB27’de ise %0,1 oranında artmıştı.

2011 Mayıs ayı verileri bir önceki yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında sanayi üretiminin Euro Alanı’nda her iki alanda da %4 oranında arttığı gözlendi.

Mayıs 2011’de Nisan 2011’e kıyasla dayanıklı tüketim malların üretimi Euro Alanı’nda %0,5, AB27‘de ise %0,3 oranında azaldı. Sermaye malların üretimi de bir önceki aya göre Euro Alanı’nda %0,6, AB27’de %1 oranında arttı. Ara mal üretiminde Euro Alanı’nda %0,1’lik düşüş izlenirken, AB27’de %0,4 artış gözlendi. Dayanıksız tüketim mallarının üretimi Euro Alanı’nda %0,4, AB27’de ise %0,3 oranında azaldı. Enerji üretimi sırasıyla %0,9 ve %0,4 oranında arttı.

Üye ülkeler arasında en yüksek artışlar Lituanya (%5), Slovenya (%4,1), Portekiz (%2,8), Çek Cumhuriyeti ve Danimarka’da (her ikisinde de %2,7), en sert düşüşler ise Estonya (%2,5), Letonya ve Malta’da (%1,3) kaydedildi.

- Mayıs 2011’de %2,7 olan Euro Alanı (AB17) yıllık enflasyon oranı Haziran 2011’de değişmedi. Bir önceki yılın aynı döneminde enflasyon oranı %1,5 seviyesindeydi. Haziran 2011’de aylık enflasyon ise %0 olarak gerçekleşti.

Mayıs 2011’de %3,2 olarak hesaplanan AB27’deki yıllık enflasyon oranı Haziran ayında %3,1’e geriledi.

Bir önceki yılın aynı döneminde enflasyon oranı %1,9 seviyesindeydi. Mayıs 2011 AB27 aylık enflasyon oranı ise -%0,1 olarak gerçekleşti.

Üye ülkelerdeki enflasyon oranlarına bakıldığında Haziran 2011’de en düşük oranlar İsveç (%1,5), Slovenya (%1,6) ve Çek Cumhuriyeti’nde (%1,9), en yüksek oranlar ise Romanya (%8), Estonya (%4,9) ve Lituanya’da (%4,8) gözlendi.

*

B R Ü K S E L ’ D E    G E L E C E K   A Y

AB Kurumları

· 18-19 Temmuz, Genel İşler Konseyi

· 18-19 Temmuz, Dışişleri Konseyi

· 18-19 Temmuz, Tarım ve Balıkçılık Konseyi

· 28-29 Temmuz, Adalet ve İçişleri Konseyi

· 1 Eylül, Ekonomi ve Mali İşler Konseyi (Bütçe)

· 12 Eylül, Dışişleri Konseyi

· 12 Eylül, Genel İşler Konseyi

· 19-20 Eylül, Tarım ve Balıkçılık Konseyi

· 22-23 Eylül, Adalet ve İçişleri Konseyi

· 26 Eylül, Dışişleri Konseyi (Ticaret)

· 29-30 Eylül, Doğu Ortaklığı Zirvesi

· 3 Ekim, Eurogroup Toplantısı

· 3 Ekim, İstihdam, Sosyal, Sağlık ve Tüketici İşleri Konseyi

· 4 Ekim, Ekonomi ve Mali İşler Konseyi

Konferanslar

· 18 Temmuz, Eastern partnership on the eve of the Warsaw summit – time to deliver, EPC, http://www.epc.eu

· 20 Eylül, European and Japanese approaches to climate change and global governance, EPC, http://www.epc.eu

· 21 Eylül, Ukraine 20 years on: challenges for the future, EPC, http://www.epc.eu

· 22 Eylül, Roadmap to a resource – efficient Europe, EPC, http://www.epc.eu

· 23 Eylül, The future of nuclear energy, EPC, http://www.epc.eu

· 19 Ekim, Reform of the Common Fisheries Policy, EPC, http://www.epc.eu

HAZIRLAYANLAR :

Dilek İştar Ateş – Gamze Erdem Türkelli

bxloffice@tusiad.org

www.tusiad.org

***************************************

Dr Bahadir Kaleagasi

International Coordinator

TUSIAD - Turkish Industry & Business Association

 

President of the Institut du Bosphore - Paris

 

BRUSSELS :

TUSIAD Representation to

the EU and BUSINESSEUROPE

(The Confederation of European Business)

T: +32 2 7364047      twitter.com/kaleagasi

kaleagasi@tusiad.org          www.tusiad.org

 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.