Haberin yayım tarihi
2009-01-20
Haberin bulunduğu kategoriler

Brüksel'de Bir Hafta…20 Ocak 2009

AB - Türkiye
 
- Başbakan Recep Tayip Erdoğan Brüksel'e yaptığı ziyaret çerçevesinde Avrupa Politika Merkezi (EPC) tarafından düzenlenen toplantıda bir konuşma yaptı. Başbakan konuşmasının büyük bir bölümünde İsrail ve Hamas'a arasında yaşanan soruna değindikten sonra Türkiye'nin AB üyeliği süreciyle ilgili olarak şu noktaları belirtti:
 
• 2009 yılı Türkiye'nin AB sürecinde önemli adımların atılacağı bir yıl olacak.
 
• Ulusal Program'ın kabulü ve yürürlüğe konulması AB sürecinin birinci öncelikli olduğunun bir göstergesidir.
 
• Türkiye için AB üyeliğine alternatif başka bir şey bulunmamaktadır.
 
• Son bir yıl içinde TBMM otuzdan fazla yasayı karara bağlamıştır.
 
• TCK'nın 301. maddesiyle ilgili değişiklik yapılırken AB ülkelerindeki uygulamaların bir "ortalaması" alınmıştır.
 
• Halen Türk Ticaret Kanunu ve sendikalar kanunu da dahil olmak üzere otuza yakın yasa TBMM'de görüşülmektedir.
 
• Güneydoğu Anadolu Eylem Planı ve Doğu Anadolu Eylem Planı yürürlüğe konulmuştur.
 
• 1 Ocak 2009'da yayına başlayan ve 24 saat yayın yapan TRT-6 kanalı önemli bir gelişmedir.
 
• Türkiye'nin üyeliğiyle ilgili olarak AB'den gelen olumsuz sesler Türk halkının bakış açısını etkilemektedir. Sürece olan halk desteği %70'lerden %50'ler seviyesine düşmüştür.
 
• Her AB Dönem Başkanlığı'nda yalnızca iki başlığın müzakerelere açılması artık rutin bir hale gelmiştir. Türkiye'nin üstüne düşen görevi yerine getirdiği ve ikiden fazla başlıkta müzakerelere başlamaya hazır olduğu dönemlerde dahi yalnızca iki başlığın açılması bir türlü anlaşılamamaktadır.
 
• Enerji sorunuyla ilgili olarak AB kesin tavrını ortaya koymalıdır.
 
• Nabucco projesinde AB'nin siyasi sebeplerle bölgedeki her ülkeden gaz almayı kabul etmemekte, bu nedenle de proje ilerleyememektedir.
 
• AB'ye uyumda ve reformların halk tarafından benimsenmesi için kapsamlı çalışmalar sürdürülmektedir.
 
• Bakanlar Kurulu toplantılarının gündem maddelerinden en az bir tanesi AB'ye uyum sürecinde alınan mesafeye ilişkindir.
 
• Türkiye AB'ye yük olmaya değil, AB'nin yükünü hafifletmeye gelmektedir.
 
Toplantının soru-cevap bölümünde kendisine yöneltilen yeni çalışma yasasının ne gibi sosyal sonuçları olacağına ilişkin soruyu Başbakan Erdoğan, söz konusu yasa taslağının Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmeleri dikkate alınarak hazırlandığını ve bur süreçte Türkiye'deki sendikalarla da görüşüldüğünü söyleyerek cevapladı.
 
CHP'nin AB Temsilcisi Kader Sevinç partisinin AB üyeliğine olan desteğini açıkladı ve "Bilgi Toplumu ve Medya" başlığı müzakereleri başlamışken Türkiye'de Avrupa standartlarında medya özgürlüğü konusunda Başbakan'ın tutumunu sordu. Başbakan basın özgürlüğünden yana olduğunu fakat basının yanlış haber yapma hakkı olmadığını söyledi.
 
ABD'deki yeni yönetimle Türkiye arasındaki ilişkilerin nasıl olacağına ilişkin bir soruyu ise daha önceki dönemlerde olduğu gibi iki ülke arasındaki ilişkilerin stratejik işbirliği çerçevesinde devam edeceği şeklinde cevapladı.

Başbakan, Türkiye'nin İran ile ilişkileri konusundaki soruyu iki ülke arasında 10 milyar USD'lık ticaret hacmi olduğu ve Türkiye'nin İran'dan doğal gaz aldığını hatırlatarak, konunun bir de bu açıdan değerlendirilmesi gerektiği yönünde cevaplandırdı.
 
AB - Genişleme
 
- Hırvatistan'da yayınlanan haftalık haber dergisi Globus'un 14 Ocak tarihli sayısında yayınlanan araştırma sonuçlarına göre Slovakların %47,5'i Hırvatistan'ın AB üyeliğine karşı çıkıyor, %36,8'i ise destekliyor.
 
Slovakya, iki ülkenin 1991 yılında Yugoslavya'nın dağılmasından beri süre gelen sınır anlaşmazlığını çözmemesi durumda Hırvatistan'ın AB'ye üyeliğini halkoylamasına götürme tehdidini sürekli olarak öne sürüyor. Slovakya, Hırvatistan'ın kasıtlı olarak Slovak gemilerinin Adriyatik Denizi'nden uluslararası sulara çıkışını engellemekle suçluyor. Ayrıca Macaristan sınırında yer alan küçük bir toprak parçası yüzünden de iki ülke arasında anlaşmazlık bulunuyor.
 
AB – Kafkas Ülkeleri
 
- Dış ilişkiler ve Avrupa Komşuluk Politikası'ndan sorumlu Komiser Benita Ferrero-Waldner, 19-22 Ocak tarihleri arasında Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan ziyaretlerinde bulunacak. Komiserin ziyareti sırasında Avrupa'nın doğudaki komşuları ile "Yeni Doğu Ortaklığı" çerçevesinde politik yakınlaşmanın hızlı şekilde arttırılması tartışılacak.
 
Doğal gaz krizi sebebi ile Azerbaycan ziyaretinde enerji konusuna odaklanılacak ve güney gaz koridorunun geliştirilmesi üzerinde durulacak. Komiser, medya bağımsızlığı ve "Avrupa Komşu Ülkeler Politikası'nın" gerçekleştirilmesi konularını da tartışacağı ziyaretinde ayrıca Karabağ sorununun çözümü için son gelişmeler konusunda bilgi alacak.
 
Ermenistan ziyareti sırasında Komiser Ferrero-Waldner bu ülkedeki reform çabalarına desteklerini bildirerek, Ermenistan kurumlarına AB uzmanlarının yerleştirilmesinden duyduğu memnuniyeti bildirecek. AB, Ermenistan'da özellikle adalet reformu ve medya bağımsızlığı konusuna önem veriyor. Ayrıca, AB'nin Karabağ sorunun çözümü için OSCE Minsk'in çabalarına desteği ve Türkiye ile Ermenistan ilişkilerinin gelişmesi konuları da ajandada yer alacak.
 
Gürcistan'da ise Komiser, Gürcistan'ın toprak bütünlüğü konusunda desteğini teyit ederek Cenevre tartışmaları kapsamında Gürcistan'ın yapıcı yaklaşımını destekleyecek. Ayrıca, geçen yaz yaşanan olaylar sebebiyle evlerinden ayrılmak zorunda kalan insanlar ve Gürcistan ekonomisinin canlandırılabilmesi için AB tarafından 500 milyon € tutarına kadar verilecek taahhüdün uygulamaları tartışılacak.  
 
AB - Kamerun
 
- AB ve Kamerun arasında imzalanan Ekonomik Ortaklık Anlaşması bir yandan ticaret anlaşması niteliği taşırken, diğer yandan büyüme ve gelişim hedefli kalkınma desteğini de içeriyor. İlk defa bir Orta Afrika ülkesiyle bu tip bir anlaşma imzalandığı belirtilirken, rekabet, büyüme, yatırım ve bölgesel bütünleşme amacıyla hareket eden bütün Orta Afrika ülkeleri ve AB arasında benzer adımların atılması amaçlanıyor.
 
AB ile Orta Afrika ülkeleri arasındaki ticaret hacmi 11 milyar € düzeyinde. AB ağırlıklı olarak ilaç, motorlu araç ve yedek parça, tahıl ve süt ürünleri ithal ederken, bu bölgeden ihraç ettiği mallar arasında petrol ve ahşap, kakao, muz, ananas gibi tarım ürünleri yer alıyor.
 
Anlaşma dahilinde verilmesi planlanan kalkınma desteği şu alanları kapsayacak: Temel altyapının geliştirilmesi, tarım ve gıda güvenliği, üretime dayalı sektörlerde çeşitlendirme ve kapasitelerin genişletilmesi, bölgesel bütünleşme teşvikleri, anlaşmalarda geçen ticaret kurallarının uygulanması.  
 
Enerji
 
- AB Enerji Bakanları Konseyi olağanüstü gündemle 12 Ocak'ta toplandı. Rusya ve Ukrayna'nın aralarındaki sorunları çözerek bir an önce AB'ye gaz akışını yeniden başlatması gerektiğini vurgulayan bakanlar her iki tarafından güvenilirliklerini yeniden kazanmaları ve AB vatandaşlarına ve ekonomisine verilen zararı bir an önce sona erdirmeleri için çağrıda bulundu. Konsey toplantısında görüşülen konular:
 
• Teknik denetim mekanizmasının oluşturulması için atılan adımlar olumludur. Enerji Bakanları Konseyi denetim grubunun çalışmalarını takip edecektir.
 
• Rusya ve Ukrayna mevcut sorunların yeniden ortaya çıkmasını engellemek üzere uzun dönemli bir çözüm bulmak üzere çalışmalıdır. Her iki ülke de sorumluluklarını yerine getirmeli ve AB'ye gaz akışını sürdürmelidir.
 
• Mevcut kriz enerji politikasının AB ve üye ülkeler düzeyinde güçlendirilmesi gerekliliğinin altını çizmiştir.
 
• Üye ülkelerde, geçiş ülkelerinde gaz akımı, talep ve depolanan tutarın saydam bir şekilde takip edilebilmelidir. Bunun için de güvenilir ölçümleme sistemleri kurulmalıdır.
 
• Enerji arzının azalması durumları için bölgesel ve ikili dayanışma uygulamaları oluşturulmalıdır. AB Komisyonu bu uygulamanın nasıl olacağı konusunda çalışma yapacaktır.
 
• AB'nin mali açıdan destekleyeceği ulaşım rotaları, likit doğal gaz terminallerinin yapımı gibi projelerin seçiminde TEN ağının ve üye ülkelerin kolay erişimi dikkate alınmalıdır.
 
• AB Komisyonu Rusya ve Ukrayna arasındaki mevcut enerji krizinden etkilenen üye ülkeleri belirlemek ve krizin ekonomik ve sosyal sonuçlarını ortaya koymak üzere bir çalışma gerçekleştirmelidir. Devlet yardımı kuralları da dahil olmak üzere gerekli önlemler alınmalıdır. 
  
Kimyasal Maddeler
 
- Avrupa Parlamentosu (AP) tarafından hazırlanan önerge-raporun 17'ye karşı 674 oyla kabul edilmesi sonrasında boya sökücülerin içeriğinde bulunan diklorfenatin adındaki tehlikeli kimyasal maddenin (Dichloromethane-DCM) son tüketici ve birçok meslek grubu tarafından kullanımı yasaklanacak. Renksiz bir kimyasal madde olan Diklorfenatin 3. derece kanserojen madde sınıfında yer alıyor. AP'nin bu konudaki kararı aşağıdaki uygulamaları içerecek:
 
• Diklorfenatin'in tehlikeli olduğunu bilmeyen ve bu maddeden korunmayı sağlayacak gereçlere erişimi olmayan tüketiciler tarafından kullanımının yasaklanması;
 
• Sanayi tesisleri dışında faaliyet gösteren meslek gruplarının bu kimyasalı kullanmasının yasaklanması. Ancak üye ülkeler konuya ilişkin eğitim almış profesyonellerin bazı kısıtlı koşullarda bu maddeyi kullanmasına izin verebilecek.
 
• Boya sökücülerin endüstriyel kullanımında, işçilerin bu maddeye karşı korunmasının arttırılması;
 
• Üye ülkelerin tüketici koruması dikkate alınmaksızın iç pazarın işleyişini engelleyecek farklı uygulamalarda bulunmasının engellenmesi.
 
Diklorfenatin içeren boya sökücüler yerine kullanılabilecek başka alternatifler piyasada mevcut durumda. Bu anlamda, fiziksel/mekanik sökücüler, termal sökücüler ve DCM dışında başka kimyasal madde içeren sökücüler geniş çapta kullanılmakta.
 
Bilgi Toplumu
 
- Avrupa Bölgesel Kalkınma Fonu tarafından hayata geçirilen Avrupa Mekansal Planlama ve Gözetim Ağı (ESPON) programı, "Bölgesel Gözlem" serisinin ilk sayısını yayınladı. Avrupa'da nüfusun gelişimi, göçün bölgesel ve bütünsel sonuçları gibi konularda derinlemesine bilgi sağlamayı hedefleyen program, bölgesel uyum ve rekabet alanlarında etkisi büyük olan bu konularda derinlemesine bilgi sağlamayı hedefliyor. Araştırmanın sonuçlarından bazıları şunlardır:
 
• Nüfusu doğal yollardan veya göç nedeniyle artan bölgelerin alanı 1996-1999 ve 2001-2005 yılları arasında genişledi.
 
• Nüfusu düşüş halinde olan bölge sayısı gittikçe azalıyor. Nüfus azalması konusunda özellikle dikkat edilmesi gereken bölgeler çoğunlukla Doğu ve Kuzey Avrupa'da bulunuyor.
 
• Göç, Avrupa'nın nüfus artışı açısından önemli bir rol oynuyor ve birçok bölgede azalan nüfus dolayısıyla yaşanan sorunları dengeliyor.
 
• Nüfus gelişiminde Doğu ve Batı Avrupa arası kutuplaşmayı 2001-2005 yılları arasında gözlemlemek mümkün, Doğu Avrupa'da göç dengesi negatif, Batı Avrupa'da ise pozitif.
 
- ".EU" internet alanı üç milyon kullanıcıya ulaştı. Nisan 2006'da piyasaya sunulan ".eu", AB'de dördüncü, dünyada ise dokuzuncu en çok kullanılan domain olarak yerini kısa sürede sağlamlaştırdı. AB ülkelerinde kayıtlı birçok çokuluslu şirket, KOBİ, sivil toplum kuruluşu ve "think tank" artık internette bu adresi kullanıyor.
 
Savunma
 
- Savunma ve güvenlik ekipman ve hizmetlerinin tek bir pazarda toplanmasını hedefleyen yönerge Avrupa Parlamentosu tarafından kabul edildi. Halen üye ülkelerin yetki alanına dahil olan savunma ekipmanları alımına ilişkin ihaleler söz konusu yeni yasa ile AB genelinde uyumlu hale getiriliyor. 90 milyar € büyüklüğündeki savunma sektörü, AB'nin kamu alımlarına ilişkin 2004 yılında kabul ettiği yönerge kapsamında yeterince dikkate alınmamıştı. AB savunma ekipmanları üretiminin %90'ı Fransa, İngiltere, Almanya, İtalya ve İsveç olmak üzere beş üye ülkede yoğunlaşmış durumda. Yönerge, savunma harici güvenlik hizmetleri ile ilgili alımları da kapsıyor.
 
Adalet ve İçişleri
 
- Avrupa Birliği'nde 29 Haziran 2009'dan itibaren biyometrik pasaportlar kullanılmaya başlanılacak. Bu uygulama kapsamında Avrupa Parlamentosu 12 yaş altındaki çocukların parmak izlerinin AB'de verilecek biyometrik pasaportlara konulmaması yönünde bir karar aldı. Ancak, çocukların insan ticaretine konu olmasını engellenmek amacıyla "bir kişi, bir pasaport" ilkesi çerçevesinde çocuklara biyometrik pasaport verilecek.
 
11 Eylül 2001 olaylarının kötü sonuçları üzerine AB Komisyonu belge güvenliğinin arttırılması amacıyla Avrupa pasaportlarında biyometrik özelliklerin yer almasına karar vermişti. Sahtecilik ve dolandırıcılıkla daha etkin mücadele edilmesi için pasaportlara yüz suretinin ve parmak izinin dahil edilmesi istenmişti.
 
Ancak, bazı üye ülkelerin yürüttüğü pilot projelerde çocukların parmak izlerinin büyüdükçe çok değişmesi sebebiyle yeterli kalite standardının tutturulamadığı belirlenmesi üzerine AB Komisyonu 12 yaşından küçük çocukların parmak izlerinin biyometrik pasaportlarda yer almamasını önermişti. Ayrıca parmak izi veremeyecek bir fiziksel engele sahip kişiler de parmak izi kuralından muaf tutulacak.
 
Ortak Tarım Politikası
 
- Süt ve süt ürünleri fiyatlarındaki düşüşler dolayısıyla, AB Komisyonu'nun tarımdan sorumlu Komiseri Mariann Fischer Boel konuda yeni önlemler alınmasına yönelik çalışmalarını başlattı. Tereyağı, peynir, tam yağlı ve yağsız süt tozunda ihracat iadesi uygulamasına geçilmesi planlanıyor. Dünya piyasalarında fiyatların uzunca bir dönem yüksek kalması sonucu Temmuz 2007'de durdurulan ihracat iadesi uygulaması, fiyatların Avrupa piyasası fiyatlarından düşük oluşu ve mali kriz dolayısıyla yeniden başlatılacak.
 
Ayrıca Komisyon'un Mart ayından itibaren yapacağı tereyağı ve yağsız süt tozu müdahale alımlarında da gerekli olduğu takdirde ihale yoluyla alınacak miktarların artırılması planlanıyor. Müdahale kapsamında 1 Mart - 31 Ağustos tarihleri arasında yapılacak alımlarda ilk 30.000 ton tereyağı ve ilk 109.000 ton yağsız süt tozunun önceden belirlenmiş fiyatlardan alınması, bunun üzerindeki miktarlar için on beş günlük ihaleler ile fiyat belirlenmesi planlanıyor. 
 
– Ekonomi
 
- Euro Alanı'nın dünyanın geri kalan ülkeleriyle ticaret dengesi Kasım 2008 için yapılan hesaplarda 7 milyar € ticaret açığı olarak belirlendi. Bu rakam Kasım 2007'de 2,3 milyar € ticaret fazlası olarak belirlenmişti. AB27 için yapılan tahminlerde ise Kasım 2008 ticaret açığı 23,8 milyar € olarak hesaplandı. Kasım 2007'de ise ticaret açığı 17 milyar € dolayındaydı.
 
- Avrupa Merkez Bankası (AMB) yaşanan ekonomik kriz ve enflasyon oranının düşmesi sebebiyle faiz oranları %2,5'tan %2'ye çekerek, tarihinin en düşük seviyesine indirdi. AMB Yönetim Kurulu'nun oybirliği ile aldığı faiz indirim kararı Ekim ayından beri birbirini izleyen dördüncü indirim oldu. Euro Alanı'nda Ekim 2008'de faiz oranı %3,75'di.
*
BRÜKSEL'DE GELECEK AY

AB Kurumları
 
• 26-27 Ocak, Genel İşler ve Dış İlişkiler Bakanlar Konseyi
 
Konferanslar-Seminerler
 
• 22 Ocak, "How to deal with Russian Gas?" CEPS,
 
www.ceps.be 
 
• 29 Ocak, "Turkish R&D Day. Boosting R&D Excellence in Times of Economic Downturn: Insights from Turkey" TUR&BO, ALDE,
 
www.turboppp.org 
 
• 9-13 Şubat, "Sustainable energy week", DG Enterprise and Industry,
 
http://www.eusew.eu/ 

HAZIRLAYANLAR :

Dilek İştar Ateş – Suna Orçun

bxloffice@tusiad.org 

www.tusiad.org


 
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.