Haberin yayım tarihi
2008-02-26
Haberin bulunduğu kategoriler

Brüksel'de bir hafta…25 Şubat 2008

AB - Türkiye
 
- Fransa'nın AB Dönem Başkanlığı'nı 1 Temmuz'da üstlenmesi öncesinde yaptığı hazırlıklar çerçevesinde Fransa Başbakanı François Fillon Avrupa Parlamentosu'nu (AP) ziyaret etti. AP Başkanı Hans Gert Poettering ile yaptığı görüşme sonrasında basınla görüşen Fillon, enerji güvenliği, küresel ısınma ve göç politikalarının Fransa dönem başkanlığında öncelikli olarak ele alınacak konular olduğunu söyledi. Türkiye'nin AB'ye üyelik müzakerelerine ilişkin bir soru üzerine Fillon, müzakerelerin devam etmesinden yana olduklarını, ancak tam üyelikle sonuçlanmasını istemediklerini söyledi.
 
- Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy'nin AB danışmanı ve AP üyesi Alain Lamassoure ABHaber ile yaptığı görüşmede Sarkozy'nin Cumhurbaşkanı seçilmesinden önce Türkiye ile müzakerelerin durdurulacağını söylediğini ve şimdi bunu yapacağını iddia etti. Lamassoure, AB'nin coğrafi bir sınırı olması gerektiğini, Türkiye'nin üye olması durumunda bu sınırın genişleyeceğini ve dolayısıyla artık AB'nin bir anlamı kalmayacağını ileri sürdü. Bugüne kadar Türkiye'nin AB'ye kabul edilmemesi gerektiğini pek çok kişinin düşündüğünü ancak, bunu ilk Sarkozy'nin açıkça dile getirdiğini, Almanya, Slovakya, Avusturya ve G.Kıbrıs'ın da bu görüşü desteklediğini iddia etti ve Türkiye'ye "imtiyazlı ortaklık" statüsü verilmesinin çok daha iyi olacağı görüşünü savundu.
 
- Genişlemeden sorumlu AB Komiseri Olli Rehn'in basın sözcüsü Krisztina Nagy AB Komisyonu'nun olağan basın toplantısında gazetecilerin Türkiye'nin Kuzey Irak'a kara harekatı yapmasının nasıl değerlendirildiği sorusuna karşılık olarak Komisyon'un bu durumu başından beri takip ettiğini, AB'nin Türkiye'nin vatandaşlarını terörist saldırılardan koruma ihtiyacını anladığını söyledi. Türkiye'nin bu çerçevede orantısız güç kullanmaması gerektiğini hatırlatan Nagy, AB Komisyonu'nun Türkiye'den insan hakları ve uluslararası hukuk kurallarına uygun davranmasını beklediğini ve uluslararası arenada her zaman Türkiye'ye yardımcı olma taraftarı olduğunu belirtti.
 
AB - Kıbrıs
 
- G. Kıbrıs'ta yeni başkanı belirlemek için seçimlerin ikinci turu 24 Şubat'ta yapıldı. AKEL Partisi lideri Dimitris Christofias oyların %53,5'ini alarak başkan seçildi. Christofias seçimler öncesinde başkan seçilmesi halinde ilk olarak K. Kıbrıs Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile görüşmek istediğini ve bu konuda BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Temsilcisi Michael Möller'i devreye sokacağını belirtmişti.
 
AB Komisyonu Başkanı Barroso bir mesaj yayınlayarak Dimitris Christofias'ı kutladı ve Aralık 2007'de kendisiyle yaptığı görüşmede Christofias'ın sergilemiş olduğu AB'nin bütünleşmesine olan bağlılık ve Kıbrıs sorununa bir çözüm bulunması konusunda kararlılığın ümit verici olduğunu belirtti. Christofias'ın seçilmesinin Kıbrıs sorununun çözümlenmesi için bir fırsat olduğunu hatırlatan Barroso, Birleşmiş Milletler gözetiminde görüşmelere derhal başlanması çağrısında bulundu.
 
AB - Karabağ
 
- AB, Karabağ vatandaşlarına vizesiz seyahat olanağı sağlanması için görüşmelere başladı. 1 Ocak 2008'den itibaren Karadağlılar AB'nin sağladığı kolaylaştırılmış vize sürecinden yararlanmaya başlamıştı. Kolaylaştırılmış vize sürecinden öğrenciler, sporcular, kadınlar, kültürel etkinliklerde görevli kişiler, gazeteciler ve AB ülkelerindeki yakınlarını ziyaret edecek kişiler, tıbbi tedavi amaçlı AB'ye seyahat edecek olan kişiler ve AB şirketlerinde çalışanlar yararlanabiliyor. Kolaylaştırılmış vize süreci ile bu kişilere 5 yıla kadar ve çok girişli vize verilebiliyor.
 
Komisyon'un başlattığı vizesiz seyahat süreci diyaloğu ile bu süreci tüm Karadağlı vatandaşları kapsayacak şekilde uygulamak için gereken önlemler belirlenecek.
 
AB - Çin
 
- Ticaretten sorumlu AB Komiseri Peter Mendelson Çin'e giderek AB-Çin zirvesinde karar verilen AB-Çin Ekonomi ve Ticaret Mekanizması'nın başlatılması için Ticaret Bakanı Chen Deming ile görüşmelerde bulundu. Söz konusu temas grubunun kurulması Çin tarafından önerilmişti. Ekonomi ve ticaret alanındaki stratejik konular görüşüleceği bu yüksek düzeyli temas grubunda Çin ve AB Komisyonu'ndan yetkililer yer alacak. Çin'de faaliyet gösteren Avrupa merkezli şirketlerin yatırım, pazar erişimi ve fikri mülkiyet haklarının korunması gibi konularda karşılaştığı sorunların çözümü için de çalışmalar yapılacak.
 
AB Çin'in küreselleşme, ekonomi ve ticaret alanlarında başarılı olmasını sağlamak için destek olmayı amaçlıyor. Ayrıca Çin'in küresel ticaret mekanizmalarıyla bütünleşmesini, ekonomik büyümenin Çin'in sosyal ve çevresel yapısını olumsuz etkilememesini sağlamayı hedefliyor.
AB'nin Çin'den gerçekleştirdiği ithalat geçtiğimiz 5 yıl içinde her yıl yaklaşık %27 artış gösterdi. 2006 yılında AB'nin ithalatı 191 milyar €; Çin'e ihracatı ise 63 milyar € olarak gerçekleşti.
 
AB - Genişleme
 
- Belçika İçişleri Bakanı Patrick Dewael 2004 ve sonrasında AB'ye üye olan ülke vatandaşlarına Belçika'nın istihdam pazarını açmak üzere hazırlıklarını yaptığını söyledi. Dewael'in açıklamasına göre 2004 yılında AB'ye üye olan ülke vatandaşları 1 Mayıs 2008; Bulgaristan ve Romanya vatandaşları ise 1 Ocak 2009'dan itibaren Belçika'da çalışabilecek. Belçika hangi sektörlerde işgücü ihtiyacı olduğunu gösteren bir de rapor hazırlayacak.
 
1 Mayıs 2004'te AB'ye katılan Orta ve Doğu Avrupa ülkesi üyelerin vatandaşlarına halihazırda çalışma izni vermeyen ülkeler arasında Avusturya, Belçika, Danimarka, Fransa ve Almanya yer alıyor.
 
Enerji
 
- Enerjiden sorumlu AB Komiseri Piebalgs 21-22 Şubat tarihlerinde gerçekleştirilen Avrupa İş Zirvesi'nde Avrupa'nın enerji güvenliği politikasıyla ilgili bir konuşma yaptı.
 
Dünyadaki petrol ve doğal gaz kaynaklarının %80'inin devlet denetimindeki şirketlerin elinde olduğunu söyleyen Piebalgs, AB'de artan enerji talebi nedeniyle önümüzdeki beş yıl için enerji kaynaklarının yeterliliğinin şüpheli olduğunu belirtti. 500 milyon tüketiciden oluşan AB'nin enerji güvenliği açısından enerji talebinin iyi yönetilmesi gerektiğini, bunun enerji konusunda AB'nin denetleyebilecek tek nokta olduğunu vurguladı. Piebalgs, AB'nin komşu ülkelerinde de enerji verimliliği ve tasarrufu alanında önlemler almaya teşvik etmesi gerektiğini hatırlattı.

Enerji kaynağının çeşitlendirilmesinin enerji güvenliğini sağlamak açısından büyük önem taşıdığını, buna enerjinin Avrupa'ya ulaştırılması ve dağıtılması konularının da dahil olduğunu belirtti. Bu noktada Nabucco gibi Almanya, Polonya ve Letonya arasındaki enerji şebekesinin de büyük önem taşıyan bir proje olduğunu söyledi. Piebalgs, AB'nin doğal gaz talebinin yılda %3 arttığını ve bu nedenle Nabucco projesinin AB'ye bir fırsat penceresi açtığını belirtti.
 
- AB'de gerçekleştirilen Hyways projesi kapsamındaki bir araştırmaya göre mevcut enerji sistemlerine "hidrojen"in dahil edilmesiyle birlikte 2050 yılına kadar karayolu taşımacılığında toplam petrol tüketiminin %40 azaltılması mümkün olabilecek. "Hyways projesi" kapsamında yapılan araştırmalar kapsamında ortaya çıkan sonuç dünya çapında hidrojen teknolojilerinde lider

konumunu alması halinde AB'nin yeni ekonomik fırsatlar yakalayabileceğini ve rekabet gücünü artırabileceğini gösteriyor.
 
Hyways projesi Finlandiya, Almanya, Fransa, Yunanistan, İtalya, Hollanda, Norveç, Polonya, İspanya ve İngiltere'den araştırma enstitülerini ve devlet kurumlarını hidrojenin enerji sistemlerine dahil edilmesiyle ilgili uzun ve kısa dönemli çalışmaları yapmak üzere bir araya getiriyor.
 
Hyways projesi bulgularına göre hidrojenin kara taşımacılığında kullanılması için teknoloji maliyetlerinin azaltılması gerekiyor ve 2025-2030 yılları arasında başa baş noktasına gelinebileceği ve 2030 yılında 16 milyon adet hidrojen otomobili olacağı tahmin ediliyor.
 
- AB'nin bölgesel politikalarından sorumlu Komisyon üyesi Danuta Hübner 2007-2013 döneminde AB'nin uyumlaştırma politikasının yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği alanlarında önemli sonuçlar alınması için katkı sağlayacağını belirtti. Bölgesel politika çerçevesinde yenilenebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi ve enerji verimliliğinin artırılmasıyla ilgili sektörlere yaklaşık 9 milyar €'luk kaynak sağlanacak. Ayrıca AB Komisyonu bölgeler arasında bu konular üzerinde bilgi ve tecrübe paylaşımının sağlanması için aracı görevi üstlenecek.
 
2007-2013 döneminde AB uyum politikası kapsamında ve enerji konusuyla ilgili 450 program gerçekleştirilecek. Bu programlar için sağlanan toplam 9 milyar €'luk kaynağın 4,8 milyar €'su yenilenebilir enerji; 4,8 milyar €'su ise enerji verimliliği ve enerji yönetimi konularındaki projelerin finansmanı için kullanılacak.
 
Ar - Ge
 
- AB Komisyonu Ortak Teknoloji Girişimi kapsamında ARTEMİS olarak adlandırılan programını başlattı. Toplam 2,5 milyar €'luk bir bütçeye sahip program kapsamında otomobil, uçak, telefon, çamaşır makineleri ve televizyonlar gibi günlük hayatta kullandığımız tüm araçlara bilgisayar sistemlerinin yerleştirilmesiyle ilgili uygulamalar geliştirilecek.

Günümüzde "görünmez bilgisayar" olarak adlandırılan sistemlerin mümkün olan tüm sanayi gereçlerine, makine ve elektrikli aletlere monte edilmesi mümkün ve halihazırda uygulanmakta. Bu uygulamaların ekonomik olarak daha az maliyetli olması ve uygulama alanlarının genişletilmesi çalışmalarına ARTEMİS programı kapsamında öncelik verilecek. Belçika, Danimarka, Almanya, Estonya, İrlanda, Yunanistan, İspanya, Fransa, İtalya, Macaristan, Hollanda, Avusturya, Portekiz, Romanya, Slovenya, Finlandiya, İsveç ve İngiltere ARTEMİS'e katılan ülkeler arasında yer alıyor.
 
İnşaat Sektörü
 
- AB Komisyonu 2010 yılı itibarıyla bina tasarımı ve diğer inşaat işlerinde 10 Avrupa standardının geçerli olmasını hedefliyor. Bu "Eurocode"ların uygulamaya konulması sayesinde inşaat sektöründe ürün ve hizmet ticaretiyle ilgili engelleri ortadan kaldırması öngörülüyor.

Standartlar ürün ve hizmetlerin kalitesinin artmasını sağlayacak. İnşaat işlerinin genel anlamda tasarımıyla ilgili teknik kurallar Eurcode'lar ile belirlenecek. Ancak inşaat işleriyle ilgili güvenlik seviyelerinin belirlenmesi üye ülkelerin kendi iç düzenlemeleri kapsamında bırakılıyor.
 
Sağlık
 
- Son dönemde ortaya çıkan domuz vebası (swine fever) vakaları nedeniyle AB Komisyonu Hırvatistan'a acil olarak bir veteriner ekibi gönderdi. Veterinerlerden oluşan acil yardım ekibi hastalığın yayılmasını önlemek ve ortadan kaldırmak için Hırvat makamlarına bilimsel, teknik ve idari destek sağlayacak. Domuz vebası vakaları Hırvatistan'ın kuzeyinde Slovenya'ya yakın bölgede bulunan Crecan'da ortaya çıkmıştı.

*
BRÜKSEL'DE GELECEK AY

AB Kurumları

• 25-26 Şubat, Rekabetçilik Konseyi
• 28 Şubat, Ulaştırma, Telekom ve Enerji Konseyi
• 3 Mart, Çevre Konseyi
• 4 Mart, Ekonomi ve Mali İşler Konseyi
• 13-14 Mart, AB Liderler Zirvesi
 
Konferanslar-Seminerler

• 26 Şubat, "Does the Treaty of Lisbon Promise a New Era?", Friends of Europe, www.friendsofeurope.org
• 28 Şubat, "Europe's Water",
www.europeanvoice.com 
• 5 Mart, "Towards a more rational use of energy in Europe", The EPC,
www.epc.eu 
• 6-7 Mart, "Healthcare 2008",
www.europeanvoice.com 
• 31 Mart-3 Nisan, "European Wind Energy Conference",
http://www.ewec2008.info/ 
 
Dr Bahadir Kaleagasi                
TUSIAD
               
Turkish Industrialists' & Business Association    
Representative to the EU and BUSINESSEUROPE        
(The Confederation of European Business)          
     
Avenue des Gaulois, 13 - 1040 BRUSSELS    
T: +32 2 7364047    F: +32 2 7363993            
kaleagasi@tusiad.org     www.tusiad.org  

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.