Haberin yayım tarihi
2008-05-27
Haberin bulunduğu kategoriler

Brüksel'de Bir Hafta…26 Mayıs 2008

AB – Türkiye

- Hollandalı Hıristiyan Demokrat Parlamenter Ria Oomen Ruijten tarafından hazırlanan Türkiye Raporu Avrupa Parlamentosu, (AP) Genel Kurulu'nda yapılan oylamada 61 çekimser ve 62 "hayır" oyuna karşı 467 oyla kabul edildi. Bağlayıcı niteliği olmayan, tavsiye özelliği taşıyan rapor için, siyasi gruplar 28 değişiklik önergesi sunmuştu.
 
Raporda Türkiye'de demokratikleşme ve reform sürecinin hızlandırılması çağrısında bulunuluyor. Raporda belirtilen bazı noktalar:
 
• Katılım Ortaklığı Belgesi (KOB) üçüncü defa yenilenmiş, yerine getirilmemiş birçok öncelik bu belge ile daha ileri bir zamana ertelenmiştir. Reformların geciktirilmesinin müzakerelerin işleyişini ciddi bir şekilde etkileyeceğini Türk hükümetinin bilmesi gerekmektedir.
 
• AKP'nin kapatılması istemini içeren davanın etkileri endişe vericidir. Türk Anayasa Mahkemesi'nin hukukun üstünlüğü, Avrupa standartları ve Venedik Komisyonu'nun siyasi partilerin yasaklanmasına ilişkin kılavuzuna uyması beklenmektedir.
 
• Türk hükümeti reformları sürdürürken çoğulculuğa, demokratik ve laik Türkiye'de çeşitlilikler olduğuna saygı göstermelidir. Ülkenin çağdaşlaştırılmasında önemli adımlar atılırken siyasi partiler yapıcı bir şekilde uzlaşı aramalıdır.
 
• Ceza Yasası'nın 301. maddesiyle ilgili değişikliklerin TBMM'ne sunulması bu maddeyle ilgili köklü bir değişikliğin ilk adımıdır. Bu ve benzeri diğer yasa maddelerinin ifade özgürlüğüyle ilgili kısıtlamalar getirmeyecek şekilde değiştirilmesi gerekmektedir.
 
• TBMM'nin Dernekler Yasası'nı onaylaması olumludur. AB Komisyonu incelemesinde bu yasanın gayrı Müslim azınlıkların mülk edinme, üçüncü kişilerce kullanılan mülkler gibi sorun ve ihtiyaçlarına karşılık verip vermediğine dikkat etmelidir.
 
• Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatı çerçevesinde bütün dini azınlıkların Türkiye'de faaliyetlerini sürdürebilmesi, din adamlarını yetiştirebilmesi, ibadet yerleri kurabilmesi ve din eğitimleri gerçekleştirebilmesine izin verilmelidir.
 
• Kürt sorununun çözümlenmesi, Kürt kökenli vatandaşlar için kültürel, ekonomik ve sosyal fırsatlar alanında gelişmeler, bu vatandaşların kamu ve özel okullarda Kürtçe öğrenebilmesi, yayın yapabilmesi sağlanmalıdır.
 
• DTP milletvekilleri ve belediye başkanları kendilerini PKK terör örgütünden açık bir şekilde uzaklaştırmalı ve Kürt sorununa demokratik Türk devleti içinde siyasal çözüm arayışı içinde olmalıdır.
 
• Oluşturulacak yeni anayasa cinsiyet eşitliğini güvence altına almalı, kadın hakları öncelikle birey hakları olarak ele alınmalıdır.
 
• Oluşturulacak yeni anayasa cinsiyet eşitliğini güvence altına almalı, kadın hakları öncelikle birey hakları olarak ele alınmalıdır. Sivil toplum sivil anayasa hazırlanması sürecine dahil edilmelidir.
 
• Anayasa Mahkemesi Ombudsman makamının kurulması için gerekli yasayla ilgili son kararını oluşturmalıdır.
 
• Müzakere Çerçeve Belgesi'nde yer alan azınlık haklarının korunması yönünde verilen Türkçe dışındaki dillerin öğrenilmesi ve bu dillerde kamu hizmetlerine erişim ile birlikte Türkçe dışındaki dillerde yayın konularında verilen taahhütler yerine getirilmelidir.
 
• Türk ekonomisinde, siyasette ve akademik çevrelerde önemli kademelerde birçok kadın bulunmasına karşın kadınların toplam iş gücüne katkısının %23,8 gibi düşük bir seviyede kalması yeterli değildir. Türk hükümeti kadınların, kırsal kesimdeki kadınlara özel bir önem vererek, iş gücüne katılımının artırılması için gerekli önlemleri almalıdır. Cinsiyet eşitliği alanında çalışmak üzere750 çalışan kapasiteli bir kurum kurulmasına yönelik AB ve Türkiye'den ortakların yürüttüğü eşleştirme projesi olumlu bir gelişmedir.
 
• Türk hükümeti ve sivil toplum, özellikle kızların okula devam etmesine yönelik kampanyaları desteklemelidir. Çocukların nüfusa kaydı ve çocuk işçi çalıştırılması alanlarında gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
 
• Türk makamları yolsuzlukla mücadele alanında kapsamlı bir strateji izlemelidir.
 
• Bölgeler ve kırsal – şehirsel yöreler arasındaki gelir farklılığının azaltılması için kapsamlı bir strateji uygulanmalıdır.
 
• Tarihi ve kültürel mirasları tehdit eden baraj, maden kazısı çalışmaları gibi projelerin hazırlık ve sürdürülmesinde AB standartları ve kuralları dikkate alınmalıdır.
 
• Kıbrıs sorununa BM çatısı altında ve AB ilkeleri doğrultusunda kapsamlı bir çözüm getirilmesi gereklidir. 21 Mart 2008'de adadaki iki toplumun liderlerinin çözüm arayışı için anlaşmaya varması olumludur.
 
• Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis'in Türkiye ziyareti iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi açısından olumludur.
 
• Türk hükümeti Ermenistan'a uyguladığı ekonomik ambargoyu kaldırmalı ve aradaki sınır kapısını açmalıdır. Her iki ülke de geçmişteki olayları açık bir şekilde tartışmak üzere bir uzlaşı sürecine girmeli, AB Komisyonu bu süreci kolaylaştırmalıdır.
 
• Türkiye AB'nin Karadeniz'deki dış politika hedefleri açısından önemli bir ortaktır.
 
• Türkiye AB-Türkiye Ortaklık Antlaşması ve Ek Protokol'den kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirmelidir. Türkiye'nin Avrasya enerji bağlantı merkezi olma ve Avrupa'nın enerji güvenliğine katkıda bulunma isteği de göz önünde bulundurulduğunda Türkiye'nin Avrupa Enerji Topluluğu'na katılması ve böylece AB-Türkiye arasında enerji işbirliğinin güçlendirilmesi önemli olacaktır. AB Komisyonu ve Türkiye vize kolaylaştırma anlaşması görüşmelerine başlamalıdır. Türkiye'nin Orta Doğu ve Güney Asya'dan Avrupa'ya doğru göç rotasında yer aldığı göz önünde bulundurularak ve göç yönetimi alanında sınırlı ilerleme sağlandığı da dikkate alınarak, Komisyon ve Türkiye arasında geri iade anlaşması görüşmelerine başlanmalıdır.
 
• Komisyon, AB-Türkiye arasındaki sivil toplum diyaloğu kapsamında gerçekleştirilen faaliyetler hakkında bir rapor hazırlamalıdır. İnternet bağlantısı için
 
- AB Dışişleri Bakanlarından oluşan AB Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi, 27 Mayıs'ta toplanacak olan Türkiye-AB Ortaklık Konseyi için AB ortak tutum belgesini 26 Mayıs'ta onayladı.
 
Türkiye'yi, Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan'ın temsil edeceği Ortaklık Konseyi toplantısında, AB'nin istekleri arasında reformların hızlandırılması, Ek Protokol yükümlülüklerinin yerine getirilmesi, sivil-asker ilişkilerinin AB standartlarına ulaştırılması, Doğu ve Güneydoğu için kapsamlı bir yaklaşım geliştirerek karşılaşılan toplumsal ve ekonomik sorunların çözülmesi bulunuyor.
 
Toplantıda Türkiye'nin ise, müzakere sürecinin siyasal yaklaşımlarla yavaşlatılmaması, vize kolaylığı anlaşmasında müzakereci ülke olan Türkiye'ye ayrımcılık yapılmaması, AB'nin üçüncü ülkelerle serbest ticaret anlaşmalarına Gümrük Birliği kapsamında Türkiye'nin de dahil edilmesi ve taşımacılık kotalarının artırılmasını gündeme getirmesi bekleniyor.
 
12 Eylül 1963 tarihli Ankara Anlaşmasının 23. maddesi uyarınca kurulan ve kararların oybirliğiyle alınabildiği Ortaklık Konseyi, Türkiye, AB üyesi ülkeler, AB Komisyonu ve AB Konseyi temsilcilerinin katılımıyla toplanıyor. Ortaklık Konseyi'nde Türkiye'nin ve AB'nin 1'er oy hakkı bulunuyor.
 
Fransa'nın geçtiğimiz hafta belgeye girmemesi için çalıştığı "katılım" ve "üyelik" ifadelerine ortak tutum belgesinde birkaç kez yer veriliyor.
 
- Genişlemeden sorumlu AB Komiseri Olli Rehn Avrupa Parlamentosu'nda (AP) Türkiye raporunun oylandığı Genel Kurul'da bir konuşma yaptı. AB-Türkiye müzakere sürecinde hali hazırda altı başlıkta müzakerelerin açıldığını, Slovenya Dönem Başkanlığı süresinde "şirketler hukuku" ve "fikri mülkiyet hakları" başlıklarında müzakerelere başlanabileceğini belirtti. AB genişleme politikası uyarınca bir aday ülke ile müzakerelerin hızının o ülkenin yasal ve demokratik reformları uygulamaya koymasına bağlı olduğunu hatırlatan Rehn, Ria Oomen-Ruijten'in raporunda yer alan Türkiye'de reform hızının yavaşladığına dair eleştirilere Komisyon'un da katıldığını söyledi.
 
AP'nin isteği doğrultusunda Komisyon'un yeni Dernekler Yasası ve yasanın uygulanışı ile ilgili incelemelerini 2008 ilerleme raporuna dahil edileceğini belirten Rehn, Ceza Yasası'nın 301. maddesinde yapılan değişikliği de olumlu bir gelişme olarak değerlendirdi. Ombudsman Yasası'nın Anayasa Mahkemesi tarafından son iki yıldır engellendiğini ileri süren Rehn, AP'nin bununla ilgili uyarısını olumlu bulduğunu belirtti.
 
Barselona Süreci: Akdeniz için Birlik

- AB Komisyonu Akdeniz ülkeleri ve AB arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi için bir bildirge yayınladı. Bildirgede bir sekreterlik ve Euro-Med temsilcilerinden oluşacak daimi bir komite kurulacağı belirtiliyor.
 
Bölgede yaşayan vatandaşların günlük yaşantılarının iyileştirilmesi için somut çabaları içerecek olası projelere yönelik tasarıları da içeren bildirgenin hazırlanması 13-14 Mart tarihli AB Konseyi'nde AB liderleri tarafından istenmişti.
 
AB-Akdeniz ülkeleri arasındaki ilişkiler AB'nin Komşu Ülkeler Politikası kapsamında ele alınıyor; "Akdeniz için Birlik' girişimi ile bu ilişkinin güçlenmesi hedefleniyor. Bu yapı altında bölgedeki ülkeler ile AB ülkelerinin başbakan ve devlet başkanlarının yılda iki defa biraraya gelmesi öngörülüyor. Yeni girişimin odağında ilişkilerin güçlendirilmesine yönelik projeler yer alıyor. Bildirgede bu projelerin özellikle ekonomik büyüme, bölgesel uyum ve ekonomik bütünleşme alanlarında olacağı belirtiliyor.
 
AB - Genişleme
 
- AB ve Bosna Hersek arasında Bosna Hersek vatandaşlarına yönelik vize işlemlerinin ortadan kaldırılmasına ilişkin "vize serbestisi diyaloğu" 26 Mayıs'ta başlatıldı ve Bosna Hersek makamlarına vize zorunluluğun tamamen ortadan kaldırılması için gerçekleştirmeleri gereken reformlar iletildi.
 
Bosna Hersek vatandaşları 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren AB ülkelerine seyahat için basitleştirilmiş vize uygulamalarından yararlanmaya başladı. Bu kapsamda vatandaşlar 60 € yerine indirimli tutar olan 35 € ödeyerek vize başvurusunda bulunuyor.
 
Rekabet ve Devlet Yardımları
 
-AB Komisyonu Fransız Gaz de France şirketi hakkında pazardaki hakim durumunu kötüye kullandığı ve rekabeti sınırlayıcı uygulamalarda bulunduğu gerekçesiyle resmi soruşturma başlattı. Komisyon şirketin gaz tedarikini pazardaki rekabeti bozacak şekilde sınırladığından şüpheleniyor.
 
- AB Komisyonu telekomünikasyon sektöründe faaliyet gösteren Fransız France Telecom şirketi hakkında devlet memuru statüsündeki çalışanlarının emeklik sistemi ile ilgili bir soruşturma başlattı. Fransa 1997 yılında telekomünikasyon sektörünün özelleştirilmesine yönelik reformlar sırasında çalışanların bir kısmına özel bir statü vermişti. İnternet bağlantısı için
 
- AB Komisyonu'nun onayladığı devlet yardımları:
 
- Çek Cumhuriyeti'nde yük taşıma gemisi işletmecilerine verilmesi planlanan 17,33 milyon €'luk devlet yardımı,
 
- Finlandiya'da İsveççe ve diğer azınlık dillerinde çıkartılan gazetelere verilmesi planlanan yıllık 500 bin €'luk devlet yardımı,
 
- Fransa'da MaXSSIMM Ar-Ge programına verilmesi planlanan 35,2 milyon €'luk devlet yardımı.
 
Kamu ihaleleri
 
- AB Komisyonu 23 Mayıs'ta özellikle KOBİler olmak üzere şirketlerin AB çapında kamu ihalelerine girişini kolaylaştırmak amacıyla 8 üye ülke ile beraber bir pilot proje başlatacağını açıkladı.
 
Proje çerçevesinde ilgili ülkeler arasında elektronik ihale sistemlerinin birbirine bağlanması sağlanarak işlemlerden doğan idari masrafların azaltılması hedefleniyor. Avusturya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, Macaristan, İtalya ve Norveç in (Avrupa Ekonomik Alanı üyesi olarak) katılacağı ve toplam bütçesi 19 milyon € olacak projenin yaklaşık yarısı Rekabetçilik ve Yenilikçilik Programı'ndan karşılanacak.
 
Günümüzde KOBİler AB'nin toplam cirosunun %58'ini, istihdamın %67'sini oluştururken sadece %42'si kamu ihalelerini kazanıyor.
 
Tek Pazar
 
- AB Komisyonu 26 Mayıs'ta inşaat ürünleri ile ilgili 1989 tarihli yönergenin yeni bir yönetmelikle değiştirilmesine yönelik bir öneri kabul etti. İnşaat ürünlerinin serbest dolaşımına ilişkin tüm idari ve teknik engellerin ortadan kaldırılmasını hedefleyen yeni öneri çerçevesinde "ortak bir teknik dil" yaratılarak ürünlere ilişkin bilgilerin daha anlaşılır hale getirilmesi, EC sınıflandırmasına ilişkin süreçlerin kolaylaştırılması, ürünlerin performansına ilişkin bildirimlerin daha güvenilir ve hassas hale getirilmesi planlanıyor.
 
İnşaat sektörü AB'nin toplam GSYH'nın %10'unu temsil ediyor. Sektöre 15 milyon kişi, 2,7 milyon şirket faaliyet gösteriyor. İnşaat ürünleri ise GSYH'nın %3'üne denk gelirken 5 milyon kişiye istihdam yaratıyor.
 
Çevre
 
- AB Komisyonu'nun 23 Mayıs'a yayımladığı verilere göre üye ülkelerin AB Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) çerçevesinde gerçekleştirdikleri CO2 salınımı 2007 yılında %0,68 arttı. Konuyla ilgili bir açıklama yapan AB Komisyonu'nun çevreden sorumlu üyesi Stavros Dimas, salınımdaki artışı AB'de 2007 yılında %2,8 olan büyüme rakamının oldukça gerisinde olmasına rağmen yine de büyük bir artış olarak değerlendirerek daha güçlü emisyon sınırlama politikalarına ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.
 
2007 yılında AB25'den 2.050 milyar ton CO2 salınımı gerçekleşti. 2006 yılında aynı rakam 2.034 milyar ton olmuştu.
 
ETS'nin 1 Ocak 2008 tarihinde başlayan ikinci dönemi 31 Aralık 2012 tarihinde sona erecek. 2012 yılında Kyoto Protokolü'nün de sona ermesiyle yeni bir sistem oluşturulması öngörülüyor.
 
- AB Komisyonu 22 Mayıs'ta her sene çevre dostu bir kent yaşamı oluşturulmasında öncülük eden bir şehre verilecek "Avrupa Çevreci Sermaye Ödülü" adında yeni bir girişim başlattığını duyurdu.
 
AB, Avrupa Ekonomik Alanı ile Türkiye, Makedonya ve Hırvatistan'dan nüfusu 200.000'i geçen her şehrin başvurabileceği yarışmanın ilk ödülü 2010 yılında verilecek. Kazanan şehri ise AB Komisyonu, AB Çevre Ajansı, AB Başkentler Birliği, AB Bölgeler Komitesi, Sürdürülebilirlik için Yerel Yönetimler gibi kurumlar tarafından oluşturulan bir jüri, iklim değişikliği, ulaştırma, hava, su ve atık yönetimi gibi kriterler çerçevesinde belirleyecek. 2010 ve 2011 yılları için son başvuru tarihi 1 Ekim 2008 olarak belirlendi.
 
- AB Komisyonu'nun çevreden sorumlu üyesi Stavros Dimas, 22 Mayıs'ta kutlanan "Dünya Biyo-Çeşitlilik Günü" çerçevesinde bir açıklama yaparak biyo-çeşitliliğin ekonomi için de çok önemli olduğunu ifade etti ve AB'nin bu alandaki politikalarının önemine dikkat çekti. AB Komisyonu'nun konu ile ilgili yeni bir rapor hazırladığını belirten Dimas, AB biyo-çeşitlilik eylem planı ve önlem paketi ile 2010 yılına kadar biyo-çeşitlilik kaybını duydurmayı hedeflediklerini belirtti.
 
AB'nin bu alandaki en önemli girişimlerinden biri olan Natura 200 Ağı çerçevesinde AB çapında 25.000 doğal hayat alanı koruma altına alındı.
 
Enerji
 
- Avrupa Nükleer Enerji Forum'un (ENEF) ikinci toplantısı 22-23 Mayıs tarihlerinde Prag'da gerçekleşti. AB Komisyonu Başkanı Barroso ve enerjiden sorumlu AB Komiseri Piebalgs'in de katıldığı forumda:
 
• Düşük karbonlu enerji karması içinde nükleer enerjinin rekabetçi gücü;
 
• Yeni nükleer enerji tesisleri kurulması için gerekli mali finansmanın nasıl sağlanabileceği;
 
• Nükleer enerji kullanımı için yasal bir kılavuz hazırlanması gerekliliği;
 
• Nükleer güvenlik unsurunun uyumlaştırılması gereği, atık yönetimi, yeterli insan kaynağının varlığının güvence altına alınması;
 
• Kamuoyunun nükleer enerjiye güven duyması için kamuoyu ve nükleer enerji alanında faaliyet gösteren kuruluşlar arasında nasıl bir diyalog oluşturulacağı gibi konular görüşüldü.
 
Nükleer enerjinin taşıdığı riskler ve sağlayacağı faydaların tartışılması için ENEF'in kurulması AB Komisyonu'nun tarafından öneri olarak sunuldu ve Mart 2007'de AB Bakanlar Konseyi tarafından piyasalar, sivil toplum örgütleri, enerji üreticileri, enerji yoğun faaliyet gösteren sektörlerin yılda iki kere biraraya gelerek, nükleer enerji kullanımı ve üretiminin taşıdığı potansiyel riskler ve fırsatları tartıştıkları bir platform olma niteliği taşıyor. kabul edildi. ENEF nükleer enerji sektörü, mali orum'da söz alan enerjiden sorumlu AB Komisyonu Komiseri Andris Piebalgs AB Komisyonu'nun nükleer enerji konusundaki tartışmaların açık ve saydam bir şekilde devam etme taahhüdünü tutacağının altını çizdi.
 
- AB Komisyonu'nun enerjiden sorumlu üyesi Andris Piebalgs daha önce Azerbaycan, Kazakistan ve Türkmenistan Cumhurbaşkanı Gurbankuly Berdymuhammedov 26 Mayıs'ta enerji alanında iki taraf arasındaki işbirliğini artırmayı amaçlayan bir mutabakat zaptı imzaladı. Mutabakat zaptı çerçevesinde yatırım, üretim, enerji teknolojileri, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji ürünleri ticareti gibi alanlarda daha güçlü ikili ilişkiler kurulmasını hedefleniyor.
 
AB Komisyonu daha önce Azerbaycan, Kazakistan ve Ukrayna ile benzer mutabakat zaptları imzalamıştı.

Ortak Tarım Politikası (OTP)

AB Komisyonu 20 Mayıs'ta Ortak Tarım eform planlarında süt üretimindeki kotalarının Politikası'nın daha verimli hale getirilmesini ve modernleştirilmesini hedefleyen bir dizi öneri içeren reform paketini kabul etti. OTP'nın "sağlık kontrolü" diye adlandırılan reform çerçevesinde tarım politikasının 2003'ten bu yana kazanılan deneyimlerden yararlanılarak geliştirmesi ve 27 üyeli bir AB'ye daha uygun hale getirilmesi hedefleniyor. Ayrıca tarım sektörünün çevreye daha duyarlı ve daha üretken hale getirilmesi, çiftçilerin ise dünya pazarlarında rekabet edebilir duruma getirilmesi amaçlanıyor.
 
2015 yılına kadar kaldırılması ve çiftçilere ürettikleri gıda miktarına göre değil, çevreye saygı, AB Komisyonu, %5 ile başlamayı planladığı gıda güvenliği, hayvan refahı gibi kriterler üzerinden destekleme ödemeleri yapılması gibi öneriler yer alıyor.
 
AB kısıntılarla 2013 yılına kadar çiftçiye ödediği tarım teşviklerini adım adım %13 kadar azaltmayı hedefliyor. Büyük işletmeler için öngörülen kısıntılar ise %22'ye kadar çıkabilecek. 

Avrupa Yatırım Bankası (AYB)

Avrupa Yatırım Bankası (AYB) ve AB Komisyonu YB'nın 2007-2013 döneminde üçüncü ülkelere en Türkiye ve Hırvatistan: 8,7 milyar € a: 3,7 milyar € milyon € YB'nın günümüzde 59 ülkeyi kapsayan kredi 26 Mayıs'ta AB'nin üçüncü ülkelere ilişkin kredi politikaları ile ilgili işbirliğinin güçlendirilmesi amacıyla bir mutabakat zaptı imzaladı. Anlaşma ile AYB tarafından verilen kredilerin AB'nin dış ilişkilerinde yürüttüğü politikalar ile daha uyumlu hale getirilmesi hedefleniyor.
 
AYB'nin 2007-2013 döneminde üçüncü ülkelere  az 25,8 milyar €'luk kredi vermesi öngörülüyor.

• Türkiye ve Hırvatistan:8,7 milyar €
• Akdeniz ülkeleri: 8,7 milyar €
• Doğu Avrupa, Kafkaslar, Rusy
• Latin Amerika. 2,8 milyar €
• Asya: 1 milyar €
• Güney Afrika: 900
 
AB yardımlarının yakın gelecekte Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan'a da genişletilmesi planlanıyor.
 
* B R Ü K S E L ' D E  G E L E C E K  A Y

AB Kurumları

• 30-31 Mayıs, İstihdam ve Sosyal İşler Konseyi an, Ulaştırma, Enerji ve Telekom Konseyi  
 
• 11-13 Haziran, Ulaştırma, Enerji ve Telekom Konseyi

•18-19 Haziran Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi

•19-20 Haziran AB Liderler Zirvesi

Konferanslar-Seminerler

•27-28 Mayıs, "The European refining and fuels n fuels implementation"

http://www.hartenergyconferences.com/index.php?area=d
 
 
•.3-6 Haziran "Greenweek"

http://ec.europa.eu/environment/greenweek/home.html
 
• 11-12 Haziran "Employment Week"

http://ec.europa.eu/employmentweek.com/
 
• 12 Haziran, "SME Day", Micrososoft

http://www.smeday.eu/2008/smeday/programme.htm 
  
 • 12-13 Haziran, "Corporate Social Responsibility er conference",

http://www.csr-confence.eu/index.php 
 
• 20 Haziran, "Cutting red Tape for Europe",
 
http://www.cuttingredtape.eu/ 
  
Dr Bahadir Kaleagasi                  
TUSIAD                  
Turkish Industrialists' & Business Association    
Representative to the EU and BUSINESSEUROPE        
(The Confederation of European Business)          
     
Avenue des Gaulois, 13 - 1040 BRUSSELS    
T: +32 2 7364047    F: +32 2 7363993            
kaleagasi@tusiad.org     www.tusiad.org  

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.