Haberin yayım tarihi
2009-01-27
Haberin bulunduğu kategoriler

Brüksel'de Bir Hafta…26 ocak 2009

AB - Türkiye

- Başbakan Recep Tayip Erdoğan 19 Ocak tarihinde Brüksel'de bazı temaslarda bulundu. Başbakan Erdoğan AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso'nun daveti üzerine geldiği Brüksel'de Avrupa Politika Merkezi (EPC) ve Avrupa'nın Dostları (Friends of Europe) isimli iki ayrı düşünce kuruluşunda sivil toplum temsilcileri, AB çevrelerinden bürokratlar, gazeteciler, iş dünyasından ve düşünce kuruluşlarından temsilciler ile biraraya geldi. AB Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana ile yaptığı görüşmenin ardından Başbakan Erdoğan AB Komisyonu Başkanı Barroso, genişlemeden sorumlu AB Komisyonu üyesi Olli Rehn ve Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Hans-Gert Pöttering ve AP'deki tüm siyasi grup temsilcilerinin katılımıyla oluşan AP Başkanlık Divanı ile de birer görüşme gerçekleştirdi.
 
Başbakan Erdoğan ve Barroso yaptıkları görüşme sonrasında ortak bir basın toplantısı düzenledi. Erdoğan Barroso ile görüşmelerinde Türkiye'nin başlattığı reform sürecini kararlılıkla devam ettirdiğini, AB ile işbirliğinin nasıl geliştirileceği ve müzakere sürecine nasıl ivme kazandırılacağını ele aldıklarını bildirdi. Erdoğan Türkiye'nin hedefinin AB'ye tam üyelik olduğunu belirtti.
 
Barroso ise Türkiye'nin çağdaşlaşma yönündeki çalışmalarının önemini vurgularken, TRT'nin çok dilli yayına geçişi ve Egemen Bağış'ın Başmüzakereci olarak atanmasından duydukları memnuniyeti ifade etti. Başbakan Erdoğan ile görüşmelerinde Kıbrıs konusunun gündeme geldiğini bildiren Barroso, çözüm sürecinin AB ve Türkiye açısından önemli olduğunun altını çizdi.
 
Enerji dosyasını da ele aldıklarını, Rusya ve Ukrayna arasındaki anlaşmazlıktan kaynaklanan sorunları değerlendirdiklerini söyledi. Müzakere süreciyle ilgili olarak Türkiye'nin önündeki bazı tıkanmaların önünün açılması için çaba harcayacakları mesajını veren Barroso, AB kamuoyunun Türkiye'nin üyeliği konusunda ikna edilmesi gerektiğini vurguladı.
 
Başbakan Erdoğan'ın Brüksel temasları Avrupa basınında da geniş yer buldu. Başbakan'ın enerji başlığının müzakerelere açılmasında olası bir vetoyla karşılaşılması durumundan Nabucco Boru Hattı Projesi'nde Türkiye'nin konumunun yeniden değerlendirilebileceği yönündeki açıklamaları Avrupa basınında tartışılan konular arasında ilk sırada yer aldı.
 
Erdoğan'a, Brüksel ziyaretinde Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Devlet Bakanı, Başmüzakereci Egemen Bağış ve Devlet Bakanı Mustafa Said Yazıcıoğlu eşlik etti.
 
- Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış 19-21 Ocak tarihlerinde Brüksel'de bir dizi temaslarda bulundu. AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso'nun davetlisi olarak Brüksel'e gelen Başbakan Erdoğan'a 19 Ocak'ta gerçekleştirdiği görüşmelerde eşlik eden Bağış, AB Komisyonu Genişleme Genel Müdürü Michael Leigh, Genişleme Genel Müdürlüğü Türkiye Masası yetkilileri, vergi ve Gümrük Birliği'nden sorumlu AB Komiseri Laszlo Kovacs, genişlemeden sorumlu Komiser Olli Rehn, enerjiden sorumlu Komiser Andris Piebalgs, istihdam ve sosyal politikadan sorumlu Komiseri Vladimir Spidla ve Belçika Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Karel De Gucht görüşmelerde bulundu.
 
AB – Orta Amerika
 
- AB Komisyonu, Kosta Rika, El Salvador, Guatemala, Honduras, Nikaragua ve Panama yetkilileriyle 26-30 Ocak tarihlerinde biraraya gelerek, AB ve bölge ülkeleri arasında bir ortaklık anlaşması imzalamak üzere devam eden altıncı tur müzakereleri gerçekleştirecek. Komisyon Orta Amerika ülkelerinde bölgesel kurumların güçlendirilmesi için de 15 milyon €'luk bir yardım paketi oluşturulduğunu açıkladı. 26-30 Ocak tarihleri arasındaki müzakerelerde 2009 yılı sonuna kadar imzalanması hedeflenen anlaşmada yer alacak olan siyasi diyalog, işbirliği ve ticaret başlıkları alanında ele alınacak konular görüşülecek.
 
2009 yılı sonuna kadar kapsamlı bir anlaşma imzalanarak, AB ve Orta Amerika ülkeleri arasında bir serbest ticaret alanı oluşturulması hedefleniyor. İki taraf arasındaki müzakereler Ekim 2007'de başladı. Komisyon 2008 Orta Amerika Eylem Planı çerçevesinde "Orta Amerika Bölgesel Bütünleşme Desteği Programı" başlığı altında (PAIRCA II) bir eylem planı oluşturdu. Bu program bölge ülkelerinde parlamento, adalet divanı, genel sekreterlik ve benzeri kurumların kapasite ve işleyişinin güçlendirilmesini, saygınlığının ve güvenilirliğinin artırılmasını hedefliyor. Ayrıca sivil toplumun bu süreçlere katılımı da program çerçevesinde yer alıyor.
 
AB - Genişleme
 
- Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi,Balkan ülkeleri arasındaki ikili sorunların, Hırvatistan ve Makedonya'nın AB'ye üyelik süreçlerini ve AB içi bütünleşme çabalarını etkilememesi gerektiğine ilişkin kararları 21 Ocak'ta onayladı.
 
Hırvatistan ile sürdürülen müzakerelerin 2009 yılında sona erebileceğinden emin olan Komite'de, bu bağlamda örgütlü suçlar ve yolsuzlukla mücadelenin en hassas konu olduğunu vurgulandı.
 
Katılım müzakerelerinin Slovenya tarafından ikili sorunlar dolayısıyla durdurulmasıyla ilgili hayal kırıklığı yaşandığı da bildirildi.
 
Ülkeler arası ikili sorunlar, Makedonya'nın ilerleme raporunda da büyük yer kaplıyor. Parlamento'nun aldığı kararda, Yunanistan'ın Makedonya'nın AB ve NATO ile bütünleşmesini veto etmeye son vermesi umudu dile getiriliyor. Parlamenterler ayrıca AB Konseyi'nin Makedonya ile müzakerelere başlama kararını 2009 yılı içinde vermesini istiyorlar.
 
AB'nin Güvenlik ve Savunma Politikası çerçevesinde Kosova'da görevlendirmeyi planladığı, hukukun egemenliğini kurma çalışmaları yürütecek sivil temsilciliğin Sırp hükümeti tarafından kabul edilmesi de Komite tarafından onaylandı. Parlamenterler, Sırbistan'ı bu tip yapıcı ve AB üyeliğine yönelik tutarlı adımlar atmak konusunda teşvik ediyorlar.
 
- AB Komisyonu Hırvatistan ve Slovenya arasındaki sınır sorununun çözümü için özel bir grup kurulmasını önerdi. Genişlemeden sorumlu AB Komiseri Olli Rehn'in basın sözcüsü Kristina Nagy Olli Rehn ve Finlandiya Eski Cumhurbaşkanı ve Nobel Barış Ödülü sahibi Martti Ahtisari'nin görüştüğünü, Ahtisari'nin kurulacak gruba başkanlık edebileceğini belirtti. Nagy henüz Hırvatistan ya da Slovenya'nın böyle bir çözüm grubu oluşturulmasını henüz resmi olarak kabul etmediğini, bu nedenle de söz konusu grupta başka kimlerin yer alacağını açıklamak için henüz erken olduğunu söyledi.
 
Hırvatistan Başbakanı Ivo Sanader Komisyon'un bu teklifinin olumlu olduğunu, böylece halihazırda yavaş ilerleyen AB müzakere sürecinin hızlanmasının mümkün olabileceğini açıkladı.
 
Diğer taraftan Slovenya Dış İşleri Bakanı Samuel Zbogar ise Slovenya'nın bu öneriyi desteklediğini söylemek için henüz çok erken olduğunu, henüz bir "girişim" düzeyinde olan bu önerinin ayrıntılarının belli olmadığını belirtti.
 
Slovenya ve Hırvatistan arasında Yugoslavya'nın dağıldığı 1991 yılından bu yana süren bir sınır anlaşmazlığı bulunuyor. Slovenya Adriyatik Denizi kıyısındaki Piran şehrinin deniz sınırının Hırvatistan tarafından ihlal edildiğini ve Sloven gemilerinin uluslararası sulara doğrudan çıkışını engellediğini iddia ediyor. Ayrıca her iki ülkenin Macaristan'a olan sınırlarıyla ilgili de anlaşmazlıkları bulunuyor.
 
- Sırp Avrupa Entegrasyonu Bölümü'nün Sırpların AB sürecine verdiği desteği ölçmek için yaptığı ankete göre, Sırpların %61'i, ülkelerinin Avrupa Birliği girişimini destekliyor. 2007 Şubat ayında Politikum ajansının Sırbistan'da yaptığı ankette, Sırpların Avrupa ile bütünleşme sürecine verdiği desteğin %67 düzeyinde olduğu belirlenmişti. Söz konusu düşüşün Hollanda'nın İstikrar ve Katılım Antlaşması'nın onayını vetosundan kaynaklandığı düşünülüyor. Hollanda hükümeti Sırbistan'ın AB'ye AB'ye katılım sürecinde ilerleme kaydetmesi için Eski Yugoslavya için kurulan Uluslararası Ceza Mahkemesi ile uyumlu bir çalışma içine girmesi ve savaş suçlularını mahkemeye teslim etmesi gerektiğini ileri sürüyor.
 
AB Kurumları
 
- Alman Yeşiller Partisi Haziran ayında yapılacak olan Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılacak olan adaylarını belirledi. Yeşiller Partisi'nin listesinde Türkçe konuşan Alman Türkolog Ska Keller seçilebilecek bir sıralamada yer alıyor.
 
Listenin oluşturulması öncesindeki aday adayları arasında bulunan Türk kökenli Ali Yurttagül ile Deniz Anan ise listede seçilebilecek sıralamada yer alamadı. Alman Yeşiller 2004'te Avrupa Parlamentosu'na 13 milletvekili göndermişti. Parti bu yıl bu sayıyı artırmayı hedefliyor. Ancak sadece 13. sıraya kadar olan adayların seçilme şansının olduğu tahmin ediliyor.
 
Lizbon Antlaşması
 
- Almanya anayasa mahkemesi, 10-11 Şubat tarihlerinde Lizbon Antlaşması'na ilişkin alışılmadık uzunlukta bir oturum düzenliyor. İki gün sürecek oturumda yargıçlar, Anlaşma'nın Alman anayasasını ihlal edip etmediği konusunu görüşecekler.
 
Alman Parlamentosu'nun muhafazakar milletvekillerinden Peter Gauweiler, Lizbon Antlaşması'nın, yabancı bir mahkemeye (Avrupa Adalet Mahkemesi) Alman vatandaşlarının hakları ile ilgili karar verme yetkisi vererek Alman anayasasını ihlal ettiği gerekçesiyle verdiği şikayet bu oturumda değerlendirilecek.
 
Gauweiler ayrıca Anlaşma'nın Alman Parlamentosu'nun yetkilerini de kısıtladığı kanısında. Oturumun iki gün sürecek olması, konuya verilen öneme işaret ediyor. Lizbon Antlaşması Alman Parlamento tarafından kabul edilmiş ve Cumhurbaşkanı tarafından imzalanmış olmasına rağmen, son karar mahkemenin toplantısından sonra verilecek.
 
Çek Cumhuriyeti, İrlanda ve Polonya'da da Antlaşma henüz onaylanmadı.
 
- Polonya Cumhurbaşkanı Lech Kaczinski, İrlanda'da Lizbon Antlaşması'na ilişkin yapılacak ikinci referandumun sonucu belli olmadan Antlaşma'yı onaylamayacağını bildirdi. İrlanda'da anayasanın referandum gerektirdiğini ve bunun İrlanda halkının hakkı olduğunu söyleyen Kaczinski, geçmişte Lizbon Antlaşması'nı "büyük bir deney" olarak nitelendirmişti.
 
Şirket İşleri
 
- AB'de sınırlar ötesi şirket kuruluşlarını kolaylaştırmayı amaçlayan Avrupa Özel Şirket kanununa, Avrupa Parlamentosu yeşil ışık yaktı. Parlamento'nun yasal işler komitesinde 20 Ocak'ta yapılan oylamaya göre 16 parlamenter AB Komisyonu'nun önerdiği yasa metnine olumlu oy verirken, Sosyalist gruptan yedi parlamenter çekimser kaldı. Yasa metnine karşı oy kullanan olmadı.
 
İlgili hükümetlerden onay alınması gerekliliği korunurken, söz konusu şirketlerin en az iki AB ülkesinde kurulması şartı getirildi. Parlamentodaki Sosyalist grubun bu şartları şirketin kuruluşundan itibaren geçerli olmasını istiyorlardı, fakat varılan son uzlaşmada şirketlerin kuruluş aşamasında sınır ötesi faaliyet gösterme isteklerinin yeterli olacağı ve bu faaliyetlerin kuruluştan sonra iki yıl içinde hükümet tarafından onaylanması kararına varıldı.
 
Enerji
 
- 22-23 Ocak tarihlerinde Nabucco Boru Hattı Projesi'ne ortak ülkelerin katılımıyla Brüksel'de bir Hükümetler Arası Konferans (HAK) düzenlendi.
 
Avusturya, Macaristan, Romanya, Bulgaristan ve Türkiye katılımıyla gerçekleştirilen HAK'ta Nabucco'nun inşası için gerekli uluslar arası anlaşmalar, vergi ve yasal çerçeve konuları ele alındı. HAK'ta görüşülen uluslararası anlaşmalar, proje kapsamındaki yatırımcıların uzun dönemli mali getiri güvencesi ve vergilendirme konularını aydınlığa kavuşturmayı amaçlıyor.
 
Ulaştırma
 
- AB Komisyonu, deniz taşımacılığında AB içi sınırların kaldırılmasına ilişkin eylem planını 21 Ocak'ta kabul etti. Planın gerçekleştirilmesi için, Birlik içi çeşitli yönetim formalitelerinin kolaylaştırılması ve denizcilik şirketlerinin üzerindeki idari yükün azaltılmasını içeren çeşitli yasal düzenlemeler yapılması gerekiyor.
 
Yapılması planlanan değişiklikler sonucunda karayolu taşımacılığına olan talebin azalması ve deniz taşımacılığında maliyetlerin düşmesi hedefleniyor. Gümrük, vergi ve sağlık alanlarındaki düzenlemelere uyumu kontrol eden liman teftiş birimlerinin verimliliğinin artırılmasını, maliyetlerin düşürülmesinde önemli bir etken olarak gören Komisyon, üye ülkelere bu alandaki uygulamaları gözden geçirmelerini öneriyor.

Gümrük uygulamalarının kolaylaştırılması ile bitki ve hayvan kontrollerinin hızlandırılmasına ilişkin önlemlerin 2009 yılı içinde kabul edileceği belirtiliyor.
 
Mali Piyasalar
 
- AB Komisyonu AB mali piyasalarının daha sıkı bir şekilde denetlenmesi ve üye ülkelerdeki mali piyasalar denetleme kurumlarının arasındaki işbirliğini güçlendirmek için bir dizi kararı onayladı.
 
Yeni kurallar kapsamında menkul kıymetler, bankacılık ve sigortacılık alanlarındaki denetleme kurumları işleyişlerini daha açık ve anlaşılır bir çerçeveye oturtacak, karar verme mekanizmalarını daha etkin işleyen bir sürece oturtacak. Ayrıca bu denetim kurumları ve AB ve ulusal düzeyde mali raporlama ve denetim süreçlerini belirleyen makamlara AB bütçesinden mali destek verilmesi mümkün olabilecek. Komisyon'un düzenlediği bu kurallar AB Bakanlar Konseyi ve Avrupa Parlamentosu'nda görüşülerek karara bağlanacak.
 
Ar-Ge
 
- AB Komisyonu'nun 22 Ocak'ta yayınladığı 2008 yılında ilişkin raporda, AB'nin araştırma ve yenilikçilik alanında yaptığı girişimlerin yabancı araştırmacıları AB ülkelerine çekmek açısından etkili olduğu, ancak, ABD ve Japonya ile karşılaştırıldığında özellikle şirketlerin ar-ge yatırımlarının çok düşük düzeyde kaldığı belirtiliyor. AB'nin küresel mali kriz öncesi dönemde yenilikçilik alanında ilerleme kaydetmiş oluşu ve özellikle G. Kıbrıs, Romanya ve Bulgaristan gibi yeni üye ülkelerdeki atılımların dikkat çekici olduğu da raporda yer alıyor.
 
Özellikle kriz zamanında ar-ge harcamalarının kısılmasının yanlış olduğuna değinen AB yetkilileri, şirketlerin ar-ge yatırımlarını artırmak ve yüksek teknoloji piyasalarını hareketlendirmeye yönelik girişimlerinin devam edeceğini vurguluyorlar.
 
Raporda Avrupa ülkeleri, yenilikçilik performanslarına göre şu şekilde gruplandırılıyor:
 
• AB ortalamasının çok üzerinde olan ülkeler: İsviçre, İsveç, Finlandiya, Almanya, Danimarka ve İngiltere.
 
• AB ortalamasının üzerinde olan ülkeler: Avusturya, İrlanda, Lüksemburg, Belçika, Fransa ve Hollanda.
 
• AB ortalamasına yakın ülkeler: G. Kıbrıs, İzlanda, Estonya, Slovenya, Çek Cumhuriyeti, Norveç, İspanya, Portekiz, Yunanistan ve İtalya.
 
• AB ortalamasının altında olan ülkeler: Malta, Macaristan, Slovakya, Polonya, Litvanya, Hırvatistan, Romanya, Letonya, Bulgaristan ve Türkiye.
 
İstihdam
 
- Avrupa Adalet Mahkemesi'nin, 1993 Çalışma Süresi Önergesi'nin ilgili maddesine ilişkin yayınladığı yoruma göre, işçilerin hakkı olan ücretli yıllık izinlerin hastalık nedeniyle kullanılamayan bölümünün işveren tarafından telafi edilmesi zorunluluğu getirildi.

Düsseldorf Eyalet Çalışma Mahkemesi ve İngiliz Lordlar Kamarası'nın başvuruları üzerine yapılan değerlendirme, hastalık izinlerinin düzenlenmesi ile ilgili olarak uzun zamandır süren tartışmaları takiben konuya açıklık getiriyor.
*
B R Ü K S E L ' D E G E L E C E K A Y
 
AB Kurumları

 
• 26-27 Ocak, Nabucco'ya ilişkin Bakanlar Konseyi
 
• 26-27 Ocak, Genel İşler ve Dış İlişkiler Bakanlar Konseyi
 
Konferanslar-Seminerler
 
• 27 Ocak, 7. Yıllık Avrupa Finansal Hizmetler Konferansı, Forum Europe, Brüksel
 
• 29 Ocak, "Turkish R&D Day. Boosting R&D Excellence in Times of Economic Downturn: Insights from Turkey" TUR&BO, ALDE, Brüksel
 
www.turboppp.org 
 
• 9-13 Şubat, "Sustainable energy week", DG Enterprise and Industry,
 
http://www.eusew.eu/ 
 
• 18-20 Şubat, "E-health conference",
 
http://ec.europa.eu/information_society/newsroom/cf/itemdetail.cfm?item_id=4507 
  
 
HAZIRLAYANLAR :
Dilek İştar Ateş – Suna Orçun
bxloffice@tusiad.org 
www.tusiad.org 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.