Haberin yayım tarihi
2010-05-04
Haberin bulunduğu kategoriler

Brüksel'de Bir Hafta..3 Mayıs 2010 Tüsiad Raporu.

BU SAYIDA:

AB – TÜRKİYE
AB - RUSYA
AB KURUMLARI
REKABET
VERGİ
OTOMOTİV
ULAŞIM
EKONOMİ
 
AB – Türkiye

 
- Avrupa Yatırım Bankası (AYB) AB dışındaki yatırımlara verdiği destekleri ele almak üzere Avrupa Parlamentosu'nda bir konferans düzenledi. Konferansa AYB Başkanı Philippe Maystadt, kalkınmadan sorumlu AB Komiseri Andris Piebalgs, AYB Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Michel Camdessus, Brüksel Üniversitesi'nden André Sapir, Avrupa Parlamentosu Bütçe Komitesi'nden Ivailo Kalfin, AB Komisyonu Ekonomi ve Mali İşler Genel Müdürlüğü'nden Giorgio Chiarion-Casoni, AYB'den Martin Curwen, Fas'ın AB nezdinde Büyükelçisi Menouar Alem, TÜSİAD Uluslararası Koordinatörü Bahadır Kaleağası ve Bankwatch isimli düşünce kuruluşundan Mark Fodor konuşmacı olarak katıldı.
 
Philippe Maystaadt AYB'nin AB dışındaki faaliyetlerinin AB'nin komşularıyla ilişkilerine yönelik izlediği politikaları desteklemek ve bu ülkelere teknik yardımlarda, danışmanlıklarda bulunmayı amaçladığını belirtti. AB'nin kalkınma politikalarını da desteklemeyi amaçlayan AYB, halihazırda kurulma aşamasında olan Avrupa Dış Faaliyetler Dairesi'nin çalışmalarıyla da uyum içinde olmayı hedefliyor. Konferansa TÜSİAD'ı temsilen konuşmacı olarak katılan Bahadır Kaleağası Gümrük Birliği ve üyelik müzakereleri nedeniyle Türkiye'nin AB müktesebatının yaklaşık %65'ini halihazırda kabul etmiş durumda bulunduğunu, AYB'nin faaliyetleriyle AB'ye uyum sürecindeki Türkiye'yi desteklediğini, bir tür danışmanlık hizmeti vererek ekonomideki aktörleri bilgilendirdiğini, AB'nin Türkiye'de tanıtımını yaparak kamuoyunu olumlu etkilediğini, Türkiye'nin AB'ye üyeliği sürecinin itici güçlerinden biri olduğunu belirtti.
 
- Avrupa Parlamentosu üyesi Emine Bozkurt (Sosyalist/Hollanda) "AB Yolunda Türk Kadını" konulu bir panel düzenledi. Başbakan'ın eşi Emine Erdoğan ile Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın konuşmacı olarak yer aldığı paneli izlemek üzere Türkiye'den yaklaşık 250 kişi geldi. Genişlemeden sorumlu AB Komiseri Stefan Füle de bir konuşma yaparak Türkiye'de kadın-erkek eşitliği konusunda bazı ilerlemeler sağlandığını ancak bunların yeterli olmadığını, toplumsal cinsiyet eşitliğine ilişkin konuların AB'nin tüm politikalarında dikkate alındığını söyledi. "Haydi Kızlar Okula" gibi kampanyaları başarılı bulduğunu belirten Füle, bu uygulamaların kız çocuklarının ileriki yaşlarda da okula gitmelerini temin edecek ve okulu terk nedenlerini ele alacak şekilde sürdürülmesi ve daha da geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Kadının işgücüne katılımı açısından Türkiye'nin OECD ülkeleri arasında son sırada yer aldığının altını çizen Füle, araştırmaların çok sayıda kadının kayıt dışı sektörde istihdam edildiğini ortaya koyduğunu söyledi.
 
Füle Türk Hükümeti'nin kadın hakları konusunda tam bir bilinçlendirme ile aile içi şiddet mağduru kadınlara yönelik sığınma evlerinin sayısını artırması gerektiğini belirtti ve yargı sistemi, kolluk kuvvetleri ve kamu idarelerinin de aile içi şiddet vakaları konusunda duyarlılıklarının artırılması gereğine işaret etti.
 
- AB Dış İşleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton Türkiye ve Ermenistan ilişkilerine yönelik olarak bir basın bildirisi yayınladı. Ermenistan'ın Türkiye ile imzaladığı ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik protokolün onay sürecini tek taraflı olarak askıya almasına ilişkin olarak Ashton Ermenistan'ın sürecin devam etmesi konusunda taahhüdünü tutacağından memnun olduğunu ancak, sürecin hızını kaybetmesinden ötürü duyduğu endişeyi belirtti.
 
Catherine Ashton AB'nin her iki ülkeden aradaki diyaloğu sürdürmelerini ve herhangi bir zaman çizelgesi ya da ön koşul ileri sürülmeksizin ilişkilerin normalleştirilmesi konusundaki taahhütlerini yerine getirmelerini beklediğini bildirdi. Türkiye ve Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesinin Güney Kafkasya'da güvenlik, istikrar ve işbirliği açısından önemli olduğunu belirten Ashton, AB'nin de bu sürece siyasi ve teknik destek vermeye devam edeceğini yineledi.
 
- AB Genel İşler Konseyi Türkiye'ye katılım öncesi AB fonlarının kullandırılmasıyla ilgili olarak AB Komisyonu'nun performansını değerlendiren 16/2009 sayılı Sayıştay raporuna ilişkin bir karar aldı.
 
Kararda Sayıştay'ın AB Komisyonu'nun Türkiye'ye mali yardımların yönetiminde özellikle 2002-2006 döneminde bazı zayıf noktaları tespit ettiğine işaret edildi ve bu durumun sadece Türkiye'ye yönelik olmadığı, aynı dönemdeki diğer programlar için de geçerli olduğu belirtildi. AB'nin Genişleme Politikası'nın mali yardım programlarıyla desteklenmesinin genişleme sürecine olumlu katkı sapladığına işaret edilerek, mali yardımların etkin bir şekilde yönetilmesinin önemi vurgulandı. Bu noktada Komisyon'u Sayıştay'ın tavsiyesine uymaya davet ederek, Türk makamlarını gerçekçi zaman çizelgelerine uyacak projeler geliştirmeye teşvik etmesini önerdi. AB üyesi ülkelerden eşleşme yöntemiyle sağlanan yardımlarda ise yardım sağlayıcılar arasında eşgüdümün sağlanmasının önemine dikkat çekildi.
 
AB - Rusya
 
- Avrupa Birliği ve Rusya arasında Mart 2005'ten beri yapılan insan hakları danışma toplantılarının 11. turu 28 Nisan 2010 tarihinde Brüksel'de gerçekleştirildi. Toplantıda iki bölgede insan haklarının durumu ve gelişimi değerlendirildi; Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, AGİT gibi uluslar arası insan hakları platformlarında oluşabilecek işbirliği olanakları konusunda görüş alışverişinde bulunuldu. Toplantıda işler durumda bir sivil toplum, hukukun üstünlüğü, yargı reformu, terör ve aşırı hareketlerle mücadele ederken insan haklarının korunması, ırkçılıkla mücadele, yabancı düşmanlığı ve cinsel yönelim ya da cinsiyet üzerinden ayırımcılık, çocuk ve kadın hakları konuları ele alındı.

Rusya'nın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 14 numaralı Protokolü'nü onaylamasının memnuniyetle karşılandığını belirten AB yetkilileri, Rusya'da bazı insan hakları konularındaki (Kuzey Kafkaslar sorunu ile adil yargılama hakkı ve gözaltında himaye) endişelerini dile getirdi. AB yetkilileri aynı zamanda Rusya'nın AB'deki insan hakları konusundaki endişelerine de cevap verdi. AB yetkilileri üçüncü ülkelerle yapılan insan hakları toplantılarında sivil toplumun sesini de duyurma çabası dahilinde, Rus ve uluslararası sivil toplum temsilcileriyle 23 Mart'ta Moskova'da buluşmuştu. Rusya ile yapılan olağan insan hakları danışma toplantılarının bir sonraki tarihi 2010 yılı sonbaharı olarak belirlendi.
 
AB Kurumları
 
- AB Dış İşleri Bakanlar Konseyi bilişim suçlarını tespit edecek bir AB kurumu oluşturulması kararı aldı. Konsey'in kararı üzerine İnternet üzerinden gerçekleştirilen sahtekarlık, dolandırıcılık ve çocuk pornosu gibi bilişim suçlarını önlemek üzere, AB üyeleri arasında bilgi paylaşımını sağlayacak, suçluların yakalanmasını kolaylaştıracak bir makamın oluşturulması için AB Komisyonu bir değerlendirme çalışması yapacak.
 
Halihazırda İnternet üzerinden gerçekleştirilen suçlar için sınır ötesi inceleme ve soruşturmalar yapılıyor. Ancak 27 AB ülkesinde yasaların farklı olması nedeniyle suçlular kolaylıkla açıkları bularak saklanma olanağı yakalayabiliyor.

Kurulacak olan makamın halihazırda bünyesinde bir "Avrupa Siber-suçlar Platformu" geliştirmiş olan Europol kapsamında çalışması düşünülüyor. Diğer taraftan AB ülkelerinin 2001 tarihli Avrupa Siber Suç Sözleşmesi'ni onaylaması gerekiyor.
 
- AB üyeleri AB'nin diplomatik faaliyetlerini bünyesinde toplayacak olan Avrupa Dış Faaliyetler Dairesi'nin nasıl bir yapıya sahip olacağı konusunda siyasi uzlaşıya vardı.

Kurallara göre AB Komisyonu, AB Konseyi Genel Sekreterliği ve üye ülkelerden eşit sayıda memurun kurulacak olan yapıda çalışması gerekiyor. Ancak AB üyeleri kendilerine öngörülen kotalar gerektiği şekilde doldurulana kadar uzun bir süre geçebileceği ve bu süre içinde de kurulacak olan yapıda eşit temsil edilemeyebileceklerini ileri sürüyordu. Uzun süren tartışmalar sonuçlandı ve kurumun oluşturulması için Avrupa Parlamentosu'nun ikna edilmesi süreci de böylece başlamış oldu. 
 
Rekabet
 
- AB Komisyonu ürün ve hizmetlerin dağıtımı konusundaki rekabet kurallarını gözden geçirerek, yeni bir düzenleme paketinin kabul edilmesine karar verdi. Yeni düzenleme ve uygulama kılavuzları son 10 yılda internet alanında yaşanan gelişmeleri dikkate alarak hazırlandı. Komisyon bu sayede tüketicilerin seçme şansını ve fiyatlarda rekabeti artıran internet üzerinden satışlar ve sınır ötesi ticaret olanaklarının desteklenmeyi hedefliyor.
 
Yeni düzenleme paketi ürünlerin dağıtımının nasıl yapılacağı konusunda firmaların özgürce karar verebilmesi temel ilkesine dayanıyor. Ancak, bu kararın verilmesinde fiyatları sabitlemeyi amaçlayan kısıtlamalar ya da diğer katı kısıtlamalar kullanılmaması ve üretici ile dağıtıcının %30'dan yüksek pazar payını elinde bulundurmaması gerekiyor. Onay alan dağıtıcılar internette miktar, tüketici ikamet yeri ya da fiyat kısıtlaması olmadan özgürce satış yapabilecekler.
 
Vergi
 
- AB Komisyonu girişimci sermayenin AB içinde sınır ötesi yatırımlarda kullanıldığında karşılaştığı çifte vergilendirme sorununu inceleyen ve olası çözüm önerilerine yer veren bir rapor yayımladı. Raporda, AB Komisyonu tarafından girişimci sermayenin sınır ötesi yatırımda karşılaştığı vergi engelleri sorununun değerlendirilmesi için 2007 yılında görevlendirilen ve AB vergi uzmanlarından oluşan bağımsız heyetin bulguları ve önerilerine yer veriliyor. Raporda girişimci sermayenin sınır ötesi yatırımlarda karşılaştığı iki temel sorun olduğu belirtiliyor.
 
İlk olarak, yatırımın yapılmakta olduğu üye ülkede yerel bir girişimci sermaye fon yöneticisi olması vergilendirilebilir bir varlık olarak değerlendirilebiliyor. Bu durumda, eğer yatırımdan elde edilen gelirler girişimci sermaye fonunun ya da girişimcilerin bulunduğu ülkede de vergilendiriliyorsa, çifte vergilendirilme sorunu ortaya çıkıyor. Raporu hazırlayan heyet, çifte vergilendirmeyi engellemek amacıyla yerel fon yöneticilerinin vergilendirilebilir bir varlık olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirtiyor.
 
İkinci sorun olarak da girişimci sermaye fonlarının farklı üye ülkelerde farklı uygulamalara tabi olmaları gösteriliyor. Bu durumda yine çifte vergilendirmeye neden olabiliyor. Raporda AB üyesi ülkelerin girişimci sermaye fonları için ortak vergilendirme usulleri belirlemesinin bu sorunu çözeceği kaydediliyor.

Vergilendirme, gümrük, denetleme ve sahtekarlıkla mücadeleden sorumlu AB Komiseri Algirdas Šemeta, AB 2020 stratejisi dahilinde KOBİler için iş ortamını iyileştirmek açısından girişimci sermayenin kilit konumda olduğunu ve var olan vergi engellerinin kaldırılarak Avrupa girişimci sermaye pazarının verimli hale getirilmesi gerektiğini berlitti. Girişimci sermaye KOBİler için en hayati büyüme kaynaklarından biri. Bu nedenle, AB içinde girişimci sermayenin dolaşımını kolaylaştırmak AB'nin iktisadi büyüme hedefleri açısından da son derece önemli. AB Komisyonu, rapordaki bulgular ışığında neler yapılması gerektiğini AB içinde çifte vergilendirmenin ortadan kaldırması için geliştirmiş olduğu geniş çerçeve içerisinde değerlendirecek.
 
Otomotiv
 
- AB Komisyonu elektrikli otomobillerin üretimine ilişkin bir plan oluşturdu. Sanayi ve şirket işlerinden sorumlu AB Komiseri Tajani elektrikli araçların üretimi ve kullanımı için standartlaşmanın şart olduğunu, standartların oluşturulup bunlara uyulması sonrasında ancak Avrupalı elektrikli araç kullanıcılarının kendi ülkeleri dışında da araçlarını şarj ederek kullanmaya devam edebileceklerini belirtiyor. Elektrikli araçlarla ilgili güvenlik standartları 2010 yılı sonuna kadar oluşturulacak. 2011 yılında bu araçların şarj edilebilmesi için gerekli araç-gereçlere ilişkin standartlar tamamlanacak. 2012 yılında ise bu araçların kazaya uğraması halinde ne gibi riskler barındırdığı incelenecek.
 
Ulaşım
 
- Avrupa ülkelerine seyahat edecek olan havayolu yolcularının uçuş sırasında yanlarında sprey, jel, su şişesi gibi sıvıları bulundurmalarıyla ilgili yasak Nisan 2013'ten sonra kaldırılacak. Yolcuların uçağa binerken yanlarında sıvı bulundurmalarına halihazırda izin verilmiyor. Ancak havaalanlarına yerleştirilecek olan daha ileri teknikle çalışan denetleme cihazları sayesinde bu yasak ortadan kaldırılabilecek.
 
Yolcuların uçağa binerken yanlarında sıvı bulundurmaları 2006 yılında İngiliz makamları kıtalararası uçuş yapan bir uçakta sıvı patlayıcıların yerleştirildiği iddiaları sonrasında yasaklanmıştı. 2009 yılında üç İngiliz vatandaşı meşrubat şişeleri içine yerleştirdikleri sıvı patlayıcılarla bir gün içinde yedi uçağı havaya uçurmayı planlamış ancak eylemlerini tamamlayamadan yakalanmışlardı.

Halihazırda Avrupa ülkelerine yapılan uçuşlarda 100 ml'yi geçmeyen içecekler, jeller, diş macunları, losyon ve spreylerin saydam plastik torbalar içinde uçağa alınmasına izin veriliyor.
 
Ekonomi
 
- Euro Alanı işsizlik oranı bir önceki ayla karşılaştırıldığında değişmeyerek, Mart 2010'da, Şubat 2010'da olduğu gibi %10 seviyesinde seyretti. İşsizlik oranı, geçtiğimiz yılın aynı döneminde %9,1 seviyesindeydi. AB27 işsizlik oranı ise yine bir önceki aya göre değişmeyerek, Mart 2010'da %9,6 olarak gerçekleşti. AB27 işsizlik oranı Mart 2009'da %8,5 olarak gerçekleşmişti.
 
Eurostat tahminlerine göre, Mart 2010'da 15,8 milyonu Euro Alanı'nda olmak üzere AB genelinde yaklaşık 23,1 milyon kişi işsizdi. Bir önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında, Euro Alanı'nda işsiz kişi sayısı yaklaşık 1,4 milyon civarında artarken, AB27'deki toplam artış 2,5 milyon civarında gerçekleşti.
 
Üye ülkeler arasından işsizliğin en düşük olduğu ülkeler Hollanda (%4,1) ve Avusturya (%4,9) iken, en yüksek olduğu ülkeler Letonya (%22,3) ve İspanya (%19,1) oldu. Bir önceki yıla kıyasla, Almanya dışındaki bütün üye ülkelerde işsizlik artış gösterdi. Almanya'da işsizlik %7,4'ten %7,3'e gerilerken; işsizlikte en az artışlar Lüksemburg ve Malta'da, en yüksek artışlar ise Letonya, Litvanya ve Estonya'da gerçekleşti.
 
Erkek nüfusta işsizlik Mart 2009 ile Mart 2010 arasında Euro Alanı'nda %8,9'dan %10'a, AB27'de ise %8,6'dan %9,8'e yükseldi. Kadın nüfusta işsizlik oranı ise Euro Alanı'nda %9,3'ten %10,1'e ve AB27'de %8,5'ten %9,4'e çıktı. Mart 2009'da Euro Alanı'nda %19 ve AB27'de %18,9 olan 25 yaş altı gençlerin işsizlik oranı Mart 2010'da sırasıyla %19,9 ve %20,6 olarak gerçekleşti. Genç nüfusta işsizlik oranının en düşük olduğu ülke Hollanda (%7,4) iken, en yüksek olduğu ülkeler Letonya (2010'un ilk çeyreğinde %44,9) ve İspanya (%41,2) oldu.
 
- 2009 yılının 4. çeyreğinde hem Euro Alanı, hem de AB27 özel sektör yatırım oranında düşüş gözlendi. Finans sektörü dışında faaliyet gösteren özel sektör şirketlerinin 2009 yılı . çeyrek yatırım oranları Euro Alanı'nda %20,4, AB27'de ise %20,3 seviyelerine geriledi. Bir önceki çeyrekte bu oranlar sırasıyla %20,7 ve 20,6 olarak gerçekleşmişti.
 
2009 yılı 4. çeyreği finans sektörü dışında faaliyet gösteren özel sektör şirketlerinin brüt kar payı ise Euro Alanı'nda %37,9, AB27'de %37,1 seviyelerine yükseldi. Bir önceki çeyrekte bu paylar sırasıyla %37,5 ve %36,9 olarak kaydedilmişti. Bu dönemde, çalışan maliyeti, vergi oranları ve sübvansiyonlarda değişim yaşanmazken, katma değer de %0,6 oranında arttı.
 
2009 yılının 4. çeyreğinde hane halkı tasarruf oranı Euro Alanı'nda bir önceki çeyreğe göre %0,1 azalarak %15,1, AB27'de ise bir önceki çeyreğe göre değişmeyerek %13,3 olarak gerçekleşti. Euro Alanı'nda hane halkı gerçek harcanabilir gelir seviyesi ise %0,2 oranında düşüş gösterdi.
 
Euro Alanı'nda hane halkı tarafından tüketilen mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki artış %0,5 olarak gerçekleşirken, hane halkı itibari harcanabilir gelirindeki artış %0,4 seviyesinde kaldı. Sonuç olarak, Euro Alanı'nda gerçek son tüketim harcamalarında da %0,1 oranında düşüş kaydedildi. Hane halkı itibari harcanabilir gelirindeki artışın temel nedenleri net sosyal faydalar ve vergiler olarak kaydedildi (her ikisinin olumlu etkisi %0,2 seviyesindeydi).
 
Hane halkı yatırım oranı ise her iki bölgede düşmeye devam etti. Euro Alanı'nda bir önceki çeyrekte %9,1 olan hane halkı yatırım oranı, 2009 yılının 4. çeyreğinde %8,9'a geriledi. Hane halkı yatırım oranı AB27'de ise2009 yılının 3. çeyreğinde %8,3, 4. çeyreğinde ise %8,1 olarak gerçekleşti.
 
- 2 Mayıs'ta Brüksel'de gerçekleştirilen Euro Alanı ekonomi ve maliye bakanları olağanüstü toplantısında Euro Alanı'nın mali istikrarını korumak için IMF ortaklığında Yunanistan'a 3 yıl içerisinde 110,000 milyon € tutarında uluslar arası mali yardım sağlanmasına karar verildi. Bu yardımın 80,000 milyon € tutarındaki bölümü Euro Alanı ülkeleri tarafından karşılanacak. Bu yardımın 30 milyon €'a kadar bir kısmı 3 yıllık mali istikrar programının ilk yılında sağlanacak. İlk kaynak aktarımı Yunanistan'ın yüklü bir iç borç ödemesi yapması gereken 19 Mayıs tarihinden önce gerçekleşecek.
 
Yunanistan'ın bu mali istikrar programı çerçevesinde uygulaması gereken tedbirler için ana çerçeve AB Komisyonu ve IMF tarafından Avrupa Merkez Bankası'nın desteğiyle belirlenerek, Yunan hükümetiyle yapılan müzakereler sonucu kabul edildi. Euro Alanı ülkeleri tarafından alınan kararın bazı ülkelerde parlamento oylamasına sunulması gerekiyor. Yardım kararının parlamento oylamalarında hızlı bir biçimde onaylanmasının ardından mali desteğin ilk bölümünün salıverilmesi bekleniyor.
 
Konu hakkında ortak bir açıklama yapan Ekonomi ve Parasal İşlerden sorumlu AB Komiseri Olli Rehn ve IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn, Yunan hükümeti tarafından yapılan açıklamaları memnuniyetle karşıladıklarını belirtirken, alınan zorlu önlemlerin Yunan ekonomisine olan inancı tekrar tesis etmek ve Yunan halkına daha iyi bir gelecek sunmak için gerekli olduğunu kaydettiler. AB Komisyonu ve IMF tarafından desteklenen programın Yunan toplumu içinde adil bir yük paylaşımı gerektirdiğine inandıklarını belirten Rehn ve Strauss-Kahn, bu şekilde Yunanistan'ın borçlarını ödeyerek rekabetçilik konusunda atılımlar yapabileceğini vurguladılar. AB Komisyon Başkanı José Manuel Barroso ve AB Konsey Başkanı Herman van Rompuy da yaptıkları açıklamalarla Euro Alanı ülkelerinin bu kararlarından duydukları memnuniyeti ve Yunan hükümetinin kararlı bir biçimde mali istikrarı sağlayacağına olan inançlarını dile getirdiler.
 
BRÜKSEL'DE GELECEK AY
 
AB Kurumları
 
• 10 Mayıs, Genel İşler Konseyi
• 10-11 Mayıs, Eğitim, Gençlik ve Kültür Konseyi
• 10-11 Mayıs, Dışişleri ve Kalkınma Konseyi
• 17-18 Mayıs, Tarım ve Balıkçılık Konseyi
• 18 Mayıs, Ekonomik ve Mali İşler Konseyi
• 19 Mayıs, AB – Latin Amerika ve Karayipler Zirvesi
 
Konferanslar

• 5 Mayıs "Gender Perspective for the EU and Turkey", ALDE-KAGIDER-TUSIAD, www.alde.eu   

• 6 Mayıs, "Corruption and governance in the South Caucus", EPC, www.epc.eu  

• 11 Mayıs, "From Worse to Worst? How Late Payments Squeeze SMEs' Liquidity", CEPS, www.ceps.be  

• 18 Mayıs, "Future Prospects for Over-the-Counter Derivatives Markets", CEPS, www.ceps.be  

• 27 Mayıs, Breakfast policy briefing with Karel de Gucht", EPC, www.epc.eu  
 
HAZIRLAYANLAR :
Dilek İştar Ateş – Gamze Erdem Türkelli
bxloffice@tusiad.org  
www.tusiad.org



 
 
Dr Bahadir Kaleagasi
International Coordinator
TUSIAD - Turkish Industry & Business Association
 
BRUSSELS :
Representation to the EU and BUSINESSEUROPE
(The Confederation of European Business)
T: +32 2 7364047      twitter.com/kaleagasi
kaleagasi@tusiad.org          www.tusiad.org  

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.