Haberin yayım tarihi
2008-07-10
Haberin bulunduğu kategoriler

Brüksel'de Bir Hafta..7 Temmuz 2008

AB – Türkiye

- AB Dönem Başkanlığı'nı 1 Temmuz tarihinde devralan Fransa'da gazetecilere açıklamalarda bulunan üst düzey yetkililer, Fransa'nın AB Dönem Başkanlığı süresince Türkiye'nin müzakere sürecini engellemeyeceğini, 2008 yılı içerisinde iki ya da üç yeni dosyanın daha açılacağını, ancak üyelik ile doğrudan ilişkili olan dosyalara altı aylık Başkanlık süresince öncelik tanınmayacağını kaydettiler.

Fransa'nın bu yaklaşımının başarılı olması durumunda, Kıbrıs sorunu nedeniyle askıya alınan müzakere başlıkları dışında beş yeni başlıkta daha müzakerelere başlanması mümkün olmayacak. Fransa geçen yıl ekonomi ve para politikası ile ilgili müzakerelerin ancak AB'nin gelecekteki sınırları belirlendikten sonra başlayabileceğini belirtmiş ve bu başlıkta müzakerelerin başlamasını veto etmişti.

- AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, İrlanda'da gerçekleşen halkoylaması sonucunda Lizbon Antlaşması'nın reddedilmesinin AB'de bir kriz yaratmadığını, genişleme sürecinin devam edeceğini, bu süreci durdurmanın AB'nin aleyhine olacağını ifade etti. Rehn İrlanda'daki "hayır" oyundan birkaç gün sonra Bosna-Hersek ile bir istikrar ve işbirliği antlaşmasının imzalandığını, Hırvatistan ve Türkiye ile yeni müzakere alanlarının açıldığını belirtti ve bu gelişmelerin Avrupa'nın kararlılığını yansıttığını kaydetti.
 
Rehn Türkiye'ye duyduğu güvenin 2007 yılına göre azaldığını belirterek, Türkiye'nin yeni krizler yerine üyelik sürecini hızlandıracak çalışmalara yöneleceğini umduğunu ifade etti. Rehn, AB-Türkiye ilişkilerindeki gerginlikten kurtulabilmek için adil ve kararlı olunması gerektiğini,. Türkiye'nin şu anki problemlerini çözmenin Türk halkına düştüğünü belirtti.
 
Rehn, AB'de farklı görüşler nedeniyle genişleme konusunda tutarlı bir çizgide ilerlemenin zorlaştığını kaydederek, bugüne kadarki tüm genişleme kararlarının oybirliğiyle alındığını hatırlattı. Aday ülkelerin üyeliklerinin gerçekleşeceği tarihe kadar AB'deki kurumsal sorunların çözümlenebileceğini belirten Rehn, Hırvatistan'la teknik müzakerelerin 2009 sonbaharından önce tamamlanamayacağını söyledi.
-
 Avrupa Parlamentosu (AP) Sosyalist grup Başkan Yardımcısı Jan Marinus Wiersma, ABHaber'e yaptığı açıklamada demokratik ülkelerde gazetecilerin gözaltına alınmasının ve tutuklanmasının normal olmadığını, bunun nedenlerinin açıklanması gerektiğini söyledi ve Türkiye'de düşünce ve ifade özgürlüğünün mutlaka tesis edilmesi gerektiğini belirtti. AB reformlarına devam ederek demokrasinin güçlendirilmesi gerektiğini ifade eden Wiersma, dinin ve askerin siyasette hiç bir rolü olamayacağının altını çizdi.
 
- Avrupa Parlamentosu (AP) Alman Sosyal Demokratların grup toplantısında İrlanda referandumu sonrası genişlemenin durdurulmasıyla ilgili tartışmada söz alan parlamenter Vural Öger, Lizbon Antlaşması'na ilişkin zorlukların faturasının genişleme sürecine kesilmemesi gerektiğini belirtti. Yeni anayasa üzerinde uzlaşı sağlanıncaya kadar yeni üye alınmayabileceğini ancak müzakere süreçlerinin mutlaka devam etmesi gerektiğini ifade eden Öger, bunun AB'nin geleceği, saygınlığı ve Batı Balkanların istikrarı ve güvenliği açısından hayati önem taşıdığını vurguladı.
 
AB – Kıbrıs
 
- Kıbrıs'ta 21 Mart 2008'de başlayan yeni süreç çerçevesinde, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas 1 Temmuz'da üçüncü kez bir araya geldi.

Çalışma grupları ve teknik komitelerin bugüne kadar yaptığı çalışmaların masaya yatırıldığı görüşmede taraflar 25 Temmuz'da yeniden bir araya gelmeyi kararlaştırdı.
 
Toplantı sonrasında yaptığı konuşmada "iki kurucu eyalete sahip, iki toplumlu, iki kesimli federasyon" konusunda anlaştıklarını yineleyen Talat, müzakerelerin başlama tarihinin kesinleşmediğini ancak takvim üzerinde anlaşma sağlandığını belirtti. 21 Mart'ta başlayan yeni süreçte, kapsamlı müzakerelerin 21 Haziran'da başlaması gerekiyordu.

- Avustralya'nın eski Dışişleri Bakanı Alexander Downer'in Birleşmiş Milletler'in Kıbrıs Özel Temsilcisi olacağı açıklandı. Downer, yeni göreviyle ilgili yaptığı açıklamada "Kıbrıs konusunu çözüme ulaştırmanın kolay olmayacağını ancak bu alanda sahip olduğu zengin deneyimini yeni görevine taşıyacağını" belirtti. Downer, Yeni Zelanda hükümetiyle birlikte Papua Yeni Gine'deki iç savaşı sona erdiren bir barış anlaşmasına varılmasını sağlamıştı. 
 
AB - Rusya
 
- AB – Rusya arasında geçtiğimiz hafta üzerinde siyasi görüş birliğine varılan yeni stratejik işbirliği anlaşması ile ilgili müzakereler 4 Temmuz'da Brüksel'de başladı. Tarafların AB Komisyonu'nun Dış İlişkiler Genel Müdürü Eneko Landaburu ve Rusya Federasyonu'nun AB nezdinde Büyükelçisi Vladimir Chizhov tarafından temsil edildiği ilk toplantıda müzakere takvimi ve müzakere edilecek alanlar kararlaştırıldı. Anlaşma çerçevesinde taraflar arasında enerji, güvenlik, adalet, eğitim ve bilim alanlarında işbirliğinin artırılması hedefleniyor.
 
Rusya, AB'nin üçüncü büyük ticaret ortağı iken Rusya'nın ihracatının yarısı da AB ülkelerine yönelmiş durumda. Yeni anlaşma, 2007 yılında süresi dolan, daha önceki on yıllık anlaşmanın yerini alacak.
 
AB – Bosna Hersek
 
- 16 Haziran'da imzalanan AB ve Bosna Hersek arasındaki İstikrar ve İşbirliği Anlaşması yürürlüğe girene kadar uygulanacak olan ve anlaşmanın ticaretle ilgili bölümlerini içeren Geçici Anlaşma 1 Temmuz'da yürürlüğe girdi.
 
Anlaşma çerçevesinde neredeyse tüm ürünler Bosna Hersek'ten AB pazarına serbest bir biçimde girebilecek. Ayrıca Bosna-Hersek rekabet, fikri haklar, yatırım, kamu ihaleleri gibi alanlarda ilgili mevzuatını AB standartları ile uyumlu hale getirecek.
 
AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, anlaşmanın AB'nin Bosna ve Hersek'in Avrupa perspektifine bağlılığını bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti. AB, 2007 yılında 5 milyar €'luk hacimle Bosna-Hersek'in en büyük ticaret ortağı oldu. Bosna-Hersek'in ihracatının %71,4'ü ise AB ülkelerine gerçekleşti.  
 
Fransa Dönem Başkanlığı
 
- Fransa, 1 Temmuz 2008 tarihinde AB Dönem Başkanlığı'nı Slovenya'dan devraldı. 31 Aralık tarihinde sona erecek olan Dönem Başkanlığı süresince Fransa, AB Bakanlar Konseyi toplantılarına, liderler zirvesine ve AB'nin üçüncü ülkelerle gerçekleştireceği üst düzey toplantıları düzenleyecek ve başkanlık edecek. Fransa'nın belirlediği öncelikler arasında şu konular yer alıyor:
             
            • Enerji ve iklim değişikliğini önleme yasa paketleri
            • AB'nin ortak bir göç politikası geliştirmesi ve kaliteli işgücünün AB'ye gelmesini sağlamak üzere "Mavi Kart" uygulamasının yürürlüğe konulmasına yönelik çalışmalar;
            • Barselona Süreci: Akdeniz İçin Birlik
            • Avrupa güvenlik ve savunma politikası kapsamında bir AB ordusu kurulabilmesi için üye ülkelerin siyasi uzlaşıya varmasına yönelik çalışmalar;
            • Ortak Tarım Politikası reformu;
            • Lizbon Antlaşması'nın onay süreci.
 
www.ue2008.fr

Lizbon Antlaşması
 
- G. Kıbrıs Rum Yönetimi Parlamentosu 3 Temmuz'da Lizbon Antlaşması'nı 31 "evet" oyuna karşı 17 "hayır" oyu ile onayladı. Böylece 20 AB üyesi parlamento Lizbon Antlaşması'nı onaylamış oldu.

İrlanda'da gerçekleştirilen halk oylamasında İrlanda halkının antlaşmaya hayır demesinin ardından çıkan tartışmalar ise devam ediyor. Polonya Cumhurbaşkanı Leh Kaczynski, geçen ay İrlanda'da yapılan halk oylamasında reddedilen Lizbon Antlaşması'nı imzalamayacağını açıkladı.
 
Kaczynski, İrlanda halkının kararına ve AB'de "oybirliği" ilkesine saygı gösterilmesi gerektiğini savundu. Kaczynski'nin antlaşmayı imzalamanın anlamsız olduğunu söyleyerek bunun için İrlanda'nın onayını şart koşmasına, Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Vaclas Klaus da destek verdi. Reform Antlaşması'na destek veren Almanya Cumhurbaşkanı Horst Köhler ise, Federal Alman Parlamentosu tarafından kabul edilen antlaşmayı onaylamadan önce, Anayasa Mahkemesi'nin kararını bekleyeceğini açıkladı.

Lüksemburg Başbakanı Jean-Claude Juncker ise Lizbon Antlaşması'nın Haziran 2009'da gerçekleştirilecek olan Avrupa Parlamentosu seçimleri zamanında yürürlüğe girmesinin olası gözükmediğini kaydetti.
 
Rekabet

 
- AB Komisyonu, rekabet politikasına ilişkin temel gelişmeleri değerlendiren 2007 yılı Yıllık Rekabet Politikası Raporu'nu 1 Temmuz'da yayınladı. Rekabet politikası araçlarının Avrupa'nın rekabetini sağlamlaştırmada ve tüketicileri ve işadamlarını rekabeti önleyici tutumlardan korumada nasıl kullanıldığını somut örnekler kullanarak gösteren rapor ile ilgili bir açıklama yapan AB Komisyonu'nun rekabetten sorumlu üyesi Neelie Kroes, Avrupalı tüketicilerin ve işadamlarının yararı için pazarın işleyişinin iyileştirilmesinin Avrupa projesinin merkezinde yer alacağını dile getirdi.
 
Kartellerle mücadelenin küresel anlamda giderek zorlaştığı belirtilen raporda, AB Komisyonu'nun bu alanda yine de önceki senelere göre daha başarılı olduğu ifade ediliyor. Komisyon'un aynı zamanda rekabet kültürünü AB'nin ötesine taşıma çalışmalarına devam ettiği, örneğin, 2007 yılında Çin'in yeni Rekabet Kanunu'nun hazırlanmasında yoğun görüş alışverişi içinde olduğu belirtiliyor.
 
Mali hizmetler, telekomünikasyon, gaz ve elektrik konularının rekabet politikasının odak noktasını oluşturduğu, 2005 yılında başlatılan Devlet Yardımları Eylem Planı'nın üye ülkelerin devlet yardımlarını bölgesel kalkınma, Ar-Ge ve KOBİler gibi alanlara yönetilmesine yardımcı olduğu ifade ediliyor.
 
Sosyal İşler
 
- AB Komisyonu AB'nin sosyal alandaki politikalarının küreselleşmeden kaynaklanan yeni zorluklara ve fırsatlara daha uyumlu hale getirilmesini amaçlayan yenilenmiş Sosyal Gündem paketi önerisini 2-3 Temmuz tarihlerinde açıkladı. İstihdam, eğitim ve yetenek gelişimini desteklemeyi, ayrımcılıkla mücadeleyi güçlendirmeyi, istihdam piyasasında hareketliliği artırmayı ve Avrupalıların daha uzun, daha sağlıklı bir şekilde yaşamalarını sağlamayı hedefleyen bir dizi önlem içerdiği belirtilen pakette 19 adet yeni girişim bulunuyor. Girişimlerin ana öncelikleri ise şu başlıklar altında toplanıyor:
             
            - Yarına Hazırlık: Çocuklar ve Gençler
            - İnsan Kaynaklarına Yatırım: Değişim Yönetimi
            - Daha Uzun ve Daha Sağlıklı Yaşam
            - Ayrımcılıkla Mücadele
            - Güçlendirme Araçları
            - Uluslararası Gündemi Şekillendirme
            - Yoksulluk ve Sosyal Dışlanma ile Mücadele
 
2007 yılı sonunda başlatılan geniş kapsamlı bir danışma süreci sonunda oluşturulan pakette yer alan başlıca öneri, bildirge ve raporlar ise şunlar:
             
            - Avrupa Çalışma Konseyleri'nin rollerinin güçlendirilmesine yönelik bir yönerge önerisi
            - Ürün ve hizmetlere erişimde din, engellilik, yaş, cinsel yönelim gibi nedenlerle ayrımcılıkla mücadeleye ilişkin bir yönerge önerisi
            - Hasta kişilerin kendi ülkeleri dışındaki AB ülkelerinde tedavi hizmetleri almalarını kolaylaştırmayı amaçlayan bir yönerge önerisi
            - Sosyal ortaklar arasındaki Tele-çalışma Anlaşması'nın uygulanışına ilişkin bir rapor
            - Göçmen çocukların eğitimine ilişkin bir Yeşil Kitap
 
Eurobarometre tarafından 2 Temmuz'da yayımlanan araştırma sonuçlarına göre AB vatandaşlarının %49'u 20 yıl içinde yaşam şartlarının daha kötü olacağını, %80'i insanların daha ileriki yaşlara kadar çalışacağını, yine %80'i sosyal eşitsizliklerin artacağını düşünüyor. 
 
- AB Komisyonu, yenilenmiş Sosyal Gündem paketi çerçevesinde Avrupa Çalışma Konseyleri'nin (AÇK) kurulmasına ilişkin 94/95/EC sayılı yönergenin gözden geçirilmesi ile ilgili önerisini 2 Temmuz'da açıkladı. Ulusal ve sınır ötesi iletişimi artırarak çalışanlara yönelik bilgilendirme ve danışma süreçlerinin daha etkin hale getirilmesi ve AÇK sayısının artırılarak yasal statülerinin ve görev tanımlarının güçlendirilmesini amaçlayan Komisyon'un önerisi Avrupa Parlamentosu ve AB Bakanlar Konseyi'nde görüşülecek.
 
AÇK'ler günümüzde AB çapında 820 şirkette yaklaşık 14,5 milyon çalışanı kapsıyor. AB Komisyonu, Avrupa Çalışma Konseyleri'nin kurulmasına ilişkin 94/95/EC sayılı ve 22 Eylül 1994 tarihli yönergenin gözden geçirilmesi için 20 Şubat'ta bir danışma süreci başlatmıştı.
 
- AB ve Asya'dan 43 ülkeden yaklaşık 150 işveren ve işçi temsil grubunun katıldığı Asya-Avrupa Sosyal Ortaklar Forumu'nun ilk toplantısı 1 Temmuz'da Brüksel'de gerçekleştirildi. Taraflar arasında işbirliğini artırmayı ve dünyada istihdam ve yaşam standartlarını yükseltmeyi hedefleyen forumda küreselleşmeden kaynaklanan zorluklar ve fırsatlar çerçevesinde izlenmesi gereken politikalar tartışıldı. Eğitim, yoksullukla mücadele, sosyal güvenlik, istihdam yaratılması, güvenceli enseliğe dayanan istihdam piyasaları, çalışma koşulları gibi konuların görüşüldüğü toplantının sonuçları 2008 Kasım ayında Bali ve Pekin'de gerçekleştirilecek olan AB-Asya Çalışma Bakanları Zirvesi'nde değerlendirilecek.
 
Toplantıda biraraya gelen ülkeler küresel ticaret ve istihdamın %60'ını, GSYH'nın %50'sini temsil ediyor.
 
Enerji
 
- AB Komisyonu'nun AB vatandaşlarının nükleer enerji ve atıklarla ilgili tutumları hakkında gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçları 3 Temmuz'da yayımlandı. Rapora göre AB içinde nükleer enerjiye destek son 3 yıl içinde önemli ölçüde arttı. Vatandaşların %45'i nükleer enerjiye karşı olduklarını belirtirken %44'ü nükleer enerjiyi desteklediklerini ifade etti. Bu rakamlar 2005 yılında sırasıyla %37 ile % %55 olarak belirlenmişti. Vatandaşların %39'u ise nükleer atık sorununa güvenli bir çözüm bulunması halinde nükleer enerji ile ilgili fikirlerinin değişeceğini belirtti.
 
Araştırmaya göre vatandaşların %93'ü nükleer atık sorununun bugün çözülerek ileriki kuşaklara bırakılmaması gerektiğini düşünüyor. AB Komisyonu geçtiğimiz aylarda radyoaktif atıkların yönetimine ilişkin bir Yüksek Düzey Uzman Grubu oluşturarak bu alandaki muhtemel çözüm önerilerini masaya yatırmıştı. Şu anda 15 AB ülkesinde nükleer enerji tesisi bulunuyor ve AB'de

elektrik enerjisinin yaklaşık 3'te 1'i nükleer enerjiden sağlanıyor.
 
Ortak Tarım Politikası (OTP)
 
- 30 Haziran'da toplanan Tarım Özel Komitesi, üye ülkelerin büyük çoğunluğunun Ortak Tarım Politikası'nın (OTP) daha verimli hale getirilmesini hedefleyen ve "sağlık kontrolü" olarak adlandırılan önlemler dizisi çerçevesinde AB Komisyonu tarafından önerilmiş olan "zorunlu alan koruması" (compulsory set-aside) uygulamasının kaldırılması konusunda uzlaşmaya varacakları sonucuna vardı. Uygulamanın kaldırılmasıyla, çiftçilere zorunlu koruma alanı olarak ayrılan ve boş bırakılan alanlar için hektar başına yapılan alan ödemeler normal ödemelere dönüştürülecek. Böylece çiftçiler işleyecekleri tarlalarla ilgili kararlarda daha serbest bir hale getirilirken yeni piyasa şartlarına ayak uydurmaları da kolaylaştırılacak.
 
"Alan koruması" uygulaması, 1988/89 yıllarında tahıl üretimini sınırlamak için oluşturulmuş ve 1992'deki reformlarla zorunlu hale gelene kadar gönüllülük temelinde yürürlükte kalmıştır. AB'ye 2004 tarihinde üye olan Bulgaristan, Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Macaristan, Letonya, Litvanya, Polonya, Romanya ve Slovakya'da bulunan çiftçiler bu uygulamadan muaflardı.
 
Çevre
 
- AB Komisyonu 2007 yılı Çevre Politikası Gözden Geçirme Raporu'nu 2 Temmuz'da kabul etti. Geçtiğimiz yıl içinde gerçekleştirilen ilerlemeler ve geleceğe yönelik hedeflerin incelendiği raporda konuyla ilgili bir açıklama yapan AB Komisyonu'nun enerjiden sorumlu üyesi Stavros Dimas, 2007 yılının AB çevre politikaları açısında bir dönüm noktası olduğunu, çevre konusunun siyasi gündemin en ön sıralarına yerleştiğini belirtti.
 
Raporda 2007 yılına ait başarılar arasında 6. Çevre Eylem Planı çerçevesinde belirlenen hedeflerin neredeyse tamamına ulaşıldığı, AB Kimyasal Maddeler Yönetmeliği ve AB Çevresel Sorumluluk Yönergesi'nin yürürlüğe girdiği, 2.413 milyon € bütçesi olan LIFE+ gibi önemli programların faaliyete başladığı belirtiliyor.
 
AB üye ülkelerinde çevre alanındaki mevzuatın uygulanmasında gecikmeler ve eksiklikler olmasının ise eleştirildiği raporda uzun vadeli bir sürdürülebilir üretim/tüketim yaklaşımı oluşturulması, iklim değişikliği ve biyo-çeşitiliğin korunması konuları geleceğe yönelik önemli alanlar olarak nitelendiriliyor.
 
Adalet ve İçişleri
 
- AB Komisyonu adalet, özgürlük ve güvenlik alanlarında yürürlükte olan Lahey Programı'nın uygulanmasına ilişkin 3. yıllık raporunu yayınladı. 2007 yılı içinde göç ve sınır yönetimi ile terörle mücadele alanlarında önemli gelişmeler kaydedildiği belirtilen raporda, polis ve yargı alanında işbirliği alanında karar alma süreçlerinin geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor.
 
AB'de özgürlük, güvenlik ve adaletin güçlenmesi için benimsenen çok yıllık Lahey Programı (2005-2009) Aralık 2004'te AB Konseyi tarafından kabul edilmişti. Ab Komisyonu'nun önümüzdeki aylarda Lahey Programı'nın devamı niteliğinde olacak 2010-2014 dönemine ilişkin yeni program ile ilgili bir açık danışma süreci başlatması öngörülüyor.
 
Ekonomi


- Avrupa Merkez Bankası (AMB), 3 Temmuz'da %4 olan faiz oranını çeyrek puan artırarak %4,25 yaptı. Böylece, banka bir yıldan uzun süredir ilk kez faiz artırımı yapmış oldu. AMB Başkanı Jean-Clause Trichet faiz oranlarını artırma kararının Euro Alanı'nda yer alan 15 ülkede en yüksek seviyeyi gören enflasyon üzerinde ikinci tur etkileri önlemek amacıyla alındığını belirtti.

- Mevsimsel olarak ayarlanmış rakamlara göre Mayıs 2008'de Euro Alanı'nda işsizlik oranı %7,2; AB27'de ise %6,8 olarak belirlendi. Mayıs 2007'de Euro Alanı'nda işsizlik oranı %7,5; AB27'de %7,2 olarak tespit edilmişti. Mayıs 2008'de işsizliğin en düşük olduğu ülkeler ve Danimarka (%2,7) ve Hollanda (%2,9) en yüksek olduğu ülkeler ise Slovakya (%10,5) ve İspanya (%9,9) olarak belirlendi.
 
25 yaş altı kişiler arasında işsizlik oranı Euro Alanı için %15; AB27'de ise %14,9 olarak belirlendi. Bu oran Mayıs 2007'de sırasıyla %14,8 ve %15,5 olarak gerçekleşmişti. Bu grupta işsizliğin en düşük olduğu ülkeler arasında Hollanda (%5,6) ve Danimarka (%5,8); en yüksek olduğu ülkeler arasında ise İspanya (%23,9), Yunanistan (%22,7) ve İtalya (%20,8) yer aldı.
 
Eurostat verileri Mayıs 2008 itibarıyla AB'deki toplam 16,171 milyon işsizin 11,199 milyonunun Euro bölgesinde bulunduğunu ortaya koyuyor. Mayıs 2007'de işsizlik AB27'de 0,9 milyon; Euro Alanı'nda 0,2 milyon daha az bulunuyordu.
 
Mayıs 2008 itibarıyla ABD'de işsizlik oranı %5,5, Japonya'da %4 olarak gerçekleşti.
*
BRÜKSEL'DE GELECEK AY

AB Kurumları


            • 8 Temmuz, Ekonomik Mali Konsey
            • 22-23 Temmuz, Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi
            • 15 Temmuz, Tarım ve Balıkçılık Bakanlar Konseyi
            • 17 Temmuz, Ekonomik Mali Konsey
 
Konferanslar-Seminerler

            • 14 Temmuz, "What have EU Trade Policies done for Developing Countries? A look at the evidence", Center for Economic Policy Research,
             
             http://www.cepr.org/meets/ltm/2394/ 
              
            • 16 Temmuz, "Solutions to modernise and simplify the current tobacco tax rules", Europen Commission,
 
            http://ec.europa.eu/commission_barroso/kovacs/index_en.htm 
  
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.