Haberin yayım tarihi
2010-02-02
Haberin bulunduğu kategoriler

Brüksel'de Bir Hafta..Tusiad 1 Şubat 2010 Raporu..

BU SAYIDA:

AB - TÜRKİYE
AB - KIBRIS
AB - ÜRDÜN
AB - ORTA AMERİKA
TİCARET
TELEKOMÜNİKASYON
KIRSAL KALKINMA
KÜRESELLEŞME FONU
 
AB - Türkiye

 
- Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye Raporu Dış İlişkiler Komitesi'nde 11 çekimser oya karşılık 60 oyla kabul edildi. Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten (Hollanda/Hıristiyan Demokrat) tarafından hazırlanan raporda AB Komisyonu'nun 2009 İlerleme Raporu'na atıfta bulunuluyor ve Komisyon'un bu raporunda siyasi reformlar alanında sınırlı ilerleme kaydedildiğini belirttiği hatırlatılıyor.
 
AP raporunda Türkiye'nin Ek Protokol'den kaynaklanan yükümlülüğünü dört yıldır yerine getirmediği belirtiliyor. Kürt asıllı vatandaşın ve Alevilerin hakları, askerin rolü ve Türkiye'nin komşularıyla ilişkileri gibi alanlarda süregelen geniş kapsamlı tartışmalar olumlu gelişme olarak değerlendiriliyor. Toplumdaki ve siyasi partiler arasındaki kutuplaşma endişe verici bulunuyor. 'Ergenekon' suç ağının boyutlarından endişe edildiği ifade edilerek, Türkiye'nin bu süreci demokratik kurumlarının saygın işleyişine ve hukukun üstünlüğüne güveni artırmak için bir fırsat olarak kullanması gerektiği belirtiliyor. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun temsil gücünü, objektifliğini, tarafsızlığını ve saydamlığını güçlendirecek şekilde yeniden yapılandırılması öneriliyor.
 
Raporda yer alan diğer bazı önemli noktalar:
 
• Türk hükümeti Kıbrıs'ta devam eden müzakerelere destek olmaya ve Kıbrıs sorununun iki toplumlu ve iki merkezli bir federasyon şeklinde kapsamlı bir çözüme kavuşturulmasına katkıda bulunmaya çağrılıyor. Ayrıca müzakerelerin devamını cesaretlendirmek üzere Türk askerinin geri çekilmesi öneriliyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 550 sayılı kararı uyarınca Maraş'ın Rumlara verilmesi isteniyor.
 
• Doğu Akdeniz'de petrol arayan Rum gemilerinin Türk hükümeti tarafından engellenmemesi isteniyor.
 
• Irak ile ilişkilerin geliştirilmesi olumlu karşılanıyor.
 
• Ermenistan ile ilişkiler normalleştirilerek sınır açılmalı ve protokoller ön koşul koyulmaksızın onaylanmalıdır.
 
• Yeni atanan Dış İşleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton AB ve Türkiye arasında nasıl bir sinerji yaratılabileceğine ve bu şekilde dünyadaki barış ve istikrara ne gibi katkılarda bulunulacağına ilişkin incelemede bulunmaya davet ediliyor. 
 
- Avrupa Yatırım Bankası (AYB) Türkiye Temsilcisi Alain Terraillon, AYB Kıdemli İletişim Sorumlusu Helen Kavvadia ile birlikte bazı gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda yaptığı konuşmada, AYB'nin Türkiye'de KOBİ'ler, enerji ve altyapı olmak üzere üç alanı öncelik verdiğini, KOBİ'lerin kriz nedeniyle ilk sıradaki önceliği oluşturduğunu belirtti. Terraillon, 2009 yılında olduğu gibi 2010 yılında da KOBİ'lere uzun vadeli fon verebilmeleri için bankalara kaynak sağlamaya devam edeceklerini açıkladı.
 
Türkiye'de ikinci önceliğin enerji sektörü, özellikle yenilenebilir enerji projeleri olduğunun altını çizen Terraillon, yabancı yatırımcıların bu sektörde yatırım yapmalarını arzu ettiklerini, bu bağlamda AYB olarak Türk ve Avrupalı şirketler arasındaki işbirliğini destekleyeceklerini belirtti. Terraillon, AYB için bir diğer öncelikli alan olan altyapı kapsamında maddi kaynak sağladığı projeler arasında Ankara-İstanbul arasında hızlı tren projesinin bulunduğunu da hatırlattı.
 
AYB Kıdemli İletişim Sorumlusu Helen Kavvadia ise 1965 yılından beri faaliyet gösterdikleri Türkiye'de 2000-2004 yılları arasında farklı projelere toplam 400 milyon € destek sağladıklarını, 2004-2008 arasında bu rakamın 2,1 milyar €'ya ulaştığını kaydetti.
 
AB - Kıbrıs
 
- AP Dış İlişkiler Komitesi'nde onaylanan Türkiye Raporu'nu değerlendiren Hollandalı Sosyalist milletvekili Emine Bozkurt raporda Kıbrıs ile ilgili maddelerin Kıbrıs sorununun çözümüne katkı sağlamaktan uzak olduğunu söyledi. Kıbrıs'ta kapsamlı çözüm müzakerelerinin sürdüğünü ve bu nedenle müzakerelerin gidişinin etkilenmemesi gerektiğini belirten Bozkurt, AB Bakanlar Konseyi'nin 2004'te Kıbrıslı Türklere yönelik tecritin kaldırılması kararını aldığını hatırlattı ve konuyla ilgili tüm tarafların sorunun çözümünde sorumluluğu bulunduğunu vurguladı. Raporda Kıbrıs paragrafının daha dengeli olması gerektiğini belirten Emine Bozkurt, şu an Türkiye-AB ilişkileri çerçevesinde her şeyin Kıbrıs sorunu etrafında döndüğünü, bu nedenle müzakerelerin desteklenmesi gerektiğini, bu sorun çözülürse Türkiye AB sürecinin de önünün açılacağını söyledi.
 
Bulgar Liberal milletvekili Metin Kazak ise Türkiye Raporu'nda Kıbrıs ile ilgili olarak yer alan paragrafların büyük siyasi gruplar tarafından verildiğine işaret etti ve Kıbrıs sorununun yalnızca Türkiye'ye baskı yapılarak çözülmesinin mümkün olmadığını belirtti. Kazak Kıbrıs'taki iki toplum arasındaki sorunlara AP Türkiye raporu çerçevesinde müdahale edilmesinin yanlış olduğunu savundu.
 
- Avrupa Merkez Bankası (AMB) ve AB Komisyonu, AB'ye aday ve potansiyel aday ülkelere yönelik teknik yardım programının uygulanmasına dair bir anlaşma imzaladı. Batı Balkan ülkelerinde ve Türkiye'de makro ve mikro düzeyde mali sektörde denetimin kuvvetlendirilmesi amaçlı iki yıllık programın maliyeti 2,65 milyon € tutarında olacak.
 
Program çerçevesinde AMB, Euro Bölgesi'ndeki ulusal merkez bankalarıyla birlikte Hırvatistan, Makedonya, Arnavutluk, Bosna Hersek, Karadağ, Türkiye, Sırbistan ve Kosova'daki merkez bankaları ve bankacılık denetim kurumlarının faydalanacağı bir teknik yardım programı düzenleyecek.
 
2010 yılı boyunca AMB banka denetimcilerine yönelik, yoğun bölgesel eğitim programları düzenleyecek. Bu kapsamda ilki 2-4 Şubat 2010 tarihleri arasında olmak üzere toplam 20 eğitim faaliyeti gerçekleştirilecek. Bu eğitimlerin yanı sıra, karar alıcılara yönelik olarak da ilki Avrupa Banka Denetçileri Komitesi tarafından 27-29 Ocak 2010 tarihlerinde gerçekleşecek olan toplam üç çalıştay düzenlenecek.
 
- Avrupa Parlamentosu üyesi Kıbrıslı Rum Marina Yangoudaki'nin Kıbrıs'taki kayıp kişilere ilişkin sorusunu yanıtlayan AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Kıbrıs Kayıp Kişiler Komitesi'nin yaptığı çalışmaların başarılı olduğunu belirtti. Barroso, AB Komisyonu'nun Kıbrıs'ta faaliyet gösteren bu komitenin önemli çalışmaları hakkında bilgi sahibi olduğunu belirtti ve Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Kıbrıs'taki kayıp kişilerle ilgili kararını uygulaması gerektiğini hatırlattı. Barroso, Türkiye'nin kayıp kişilerin akıbetinin belirlenmesi için yapılan çalışmalara daha çok yardımcı olması gerektiğine işaret etti.
 
AB - Ürdün
 
- İspanya Hükümet Başkanı Zapatero, 26 Ocak'ta Ürdün Kralı II. Abdullah ile buluşmasında AB ile Ürdün arasında Ayrıcalıklı Statü Anlaşması imzalanması konusunda görüş alışverişinde bulundu.
 
Mevcut AB-Ürdün Eylem Planı'nın geçtiğimiz Haziran ayında süresinin dolması üzerine Ürdün ile ilişkileri düzenleyen yeni bir eylem planı hazırlıklarına girişen İspanya Dönem Başkanlığı, bu çerçevede Ürdün'ün Ayrıcalıklı Statü Anlaşması görüşmelerine başlanması önerisini de değerlendirmeye aldı.
 
Zapatero görüşmede Ürdünlü diplomat Ahmad Masa'nın Akdeniz için Birlik Genel Sekreterliği'ne getirilmesi dolayısıyla Kral II. Abdullah'ı tebrik etti. 'Akdeniz İçin Birlik' Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi' Haziran ayında Barselona'da gerçekleşecek.
 
AB - Orta Amerika
 
- AB Komisyonu, Honduras'taki siyasi kriz nedeniyle 1 Temmuz'da durdurduğu AB-Latin Amerika Ortaklık Anlaşması müzakerelerine Honduras'taki seçimler ve Porfirio Lobo'nun başkan seçilmesi ile bölgedeki siyasi krizin sona ermesi sonucunda Şubat 2010'da tekrar başlanabileceğini belirtti.
 
AB İspanyol Dönem Başkanlığı, Latin Amerika ve Karayip (LAK) ülkeleri ile ilişkilerin stratejik öneme sahip olduğu görüşünü yineleyerek, AB ve Orta Amerika arasındaki Ortaklık Anlaşması'nın altıncı AB-LAK zirvesiyle eş zamanlı olarak 18 Mayıs'ta Madrid'de onaylanabileceğini belirtiyor.
 
Komisyon, Orta Amerika Ortaklık Anlaşması'nı üye devletler adına Costa Rica, El Salvador, Guatemala ve Nicaragua hükümetleri ile müzakere ediyor. Ortaklık Anlaşması AB'nin bir ülke veya bir bölgeyle imzalayabileceği en gelişmiş anlaşma olarak ancak AB'nin ortak değerler ve ilkeler paylaştığı ve ikili güvene dayalı ilişkiler geliştirmek istediği ortaklarla imzalanıyor.
 
Ticaret
 
- AB Komisyonu, 2009-2010 yılında olağanüstü piyasa durumundan ötürü kota dışı ek şeker ihracatı yapılmasını öneriyor. Böylelikle AB üreticileri için kota sınırlaması kalkmış olacak.
 
AB Komisyonu Perşembe günü 500.000 ton kota dışı şekerin ihracatı için Yürütme Kurulu'na bir taslak sunacak. Bu geçici durum AB'nin uluslararası anlaşmalarına uyuyor ve AB ve dünya çapında görülen olağandışı piyasa durumundan dolayı uygulanıyor. Şekerin şu an ki pazar durumunun bu seneye mahsus olacağı ve ileride tekrarlanmayacağı düşünülüyor.
 
Dünya piyasasında şeker fiyatları şu an rekor seviyelerde ve AB kota şeker fiyatının da üstünde bulunuyor. Hindistan ve Brezilya'daki kötü hava koşulları şeker açığını arttırırken, AB'deki iyi hasat şekerin öngörülenden daha fazla üretimini sağladı. 2005 yılındaki şeker reformunun da etkisiyle fiyatlar düşük referans fiyatlarına uyum gösteriyor. Buna bağlı olarak, Komisyon AB şeker piyasasında herhangi bir tavan fiyatı koymaya gerek duymadı.
 
Telekomünikasyon
 
- AB Komisyonu, Fransa'nın telekomünikasyon operatörlerine uygulamaya başladığı vergiye karşı harekete geçerek ihlal davası açtı. Devlete ait televizyon kanallarında reklamların kaldırılmasından doğan gelir boşluğunu doldurmak için, Fransa telekom operatörlerinin (internet ve mobil telefon hizmetleri de dahil olmak üzere) cirosuna göre vergi koydu. Ancak, AB Komisyonu bu verginin Avrupa hukukuna uymayan ek bir idari masraf yarattığını bildirdi.
 
Yeni vergiden 400 milyon €'luk ek gelir bekleyen Fransa hükümetinin resmi uyarıya cevap vermek için iki ay süresi bulunuyor. Fransa'nın cevap vermemesi veya cevabının tatmin edici bulunmaması halinde Komisyon ikinci aşamaya geçme ve daha sonra Avrupa Adalet Divanı'na başvurma hakkına sahip.
 
Kırsal Kalkınma
 
- AB Ortak Tarım Politikası bünyesinde toplanan Kırsal Kalkınma Komitesi, AB İyileştirme Planı, Ortak Tarım Politikası Sağlamlık Denetimi Fonu ve Ortak Tarım Politikası içerisindeki diğer ödemelerin ekonomik kriz, süt krizi ve iklim değişikliği gibi sorunların çözümünde kullanımıyla ilgili önerileri değerlendirdi. Değerlendirmeden sonra AB'nin Kırsal Kalkınma Programlarına 5 milyar € tutarında kaynak aktarılmasına karar verildi.
 
5 milyar €'luk ek fonun kırsal kesimlerde tarım, çevre ve geniş bant yatırımları için kullanılması öngörülüyor. Fonların büyük bir kısmının biyo-çeşitlilik (tüm fonların %31,2'si oranındaki 1,5 milyar €'su) ve su yönetimi (fonların %26,9'u oranındaki 1,3 milyar €'su) alanlarına harcanması öngörülüyor.
 
Bunun yanı sıra, süt sektörünün yeniden yapılandırılması için 700 milyon € tutarında yatırım ayrılırken, iklim değişikliğine karşı önlemler için de yine 700 milyon € ve yenilenebilir enerji kullanımı teşviki olarak da 300 milyon €'luk kaynak ayrıldı. Kırsal kesim için önem taşıyan geniş bant altyapısının gelişimi için ise AB İyileştirme Paketi'nden 360 milyon € ayrılacak.

Küreselleşme Fonu
 
- AB Komisyonu Litvanya'nın Avrupa Küreselleşme Fonu (AKF) çerçevesinde yaptığı yardım başvurusunu kabul etti. Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi'nin onaylarının alınması durumunda, yaklaşık 1,2 Milyon €'luk kaynak ile işten çıkarılan 491 giyim sektörü işçisi ve 636 mobilya sektörü işçisine yeniden işe girebilmeleri için kariyer danışmanlığı ve eğitim gibi yardımlar sağlanacak.
 
Litvanya AB içinde işsizlik oranı en yüksek olan ülkeler arasında; ülkedeki işsizlik oranı ekonomik krizin başlangıcını takip eden 12 ay içerisinde %10,9 artarak, Temmuz 2009'da %16,7'ye ulaştı. İşsizlik oranı en yüksek sektörlerden biri olan tekstil sektöründe istihdam, 2007 yılının ikinci yarısından 2008 yılının aynı dönemine kadar %21,1 oranında azaldı.
 
Ocak 2007'de AB Komisyon Başkanı Barroso'nun önerisi üzerine kurulmasına karar verilen Avrupa Küreselleşme Fonu'na toplam 46.000 işçiye yardım sağlamak üzere 43 başvuru yapıldı. Bunun sonucunda otomotiv, telekom, tekstil, inşaat gibi farklı sektörlerde çalışanlar için toplam 247,5 milyon €'luk kaynak sağlandı.
 
BRÜKSEL'DE GELECEK AY
 
AB Kurumları
 
• 15 Şubat, Eğitim, Gençlik ve Kültür Bakanları Konseyi
 
• 16 Şubat, Ekonomi ve Maliye Bakanları Konseyi
 
• 16 Şubat, AB-Brezilya Bakanlar Konseyi
 
• 22-23 Şubat, Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyi
 
• 22 Şubat, Balıkçılık Bakanlar Konseyi
 
Konferanslar
 
• 4-9 Şubat, "Security Jam – A Global Online Brainstorm on Security Issues", www.securitydefenceagenda.org  
 
• 4 Şubat, "EBF 50th Anniversary. Debate: The Future of European Banking", European Banking Federation, www.fbe.be  
 
• 10 Şubat, "The Greek case: The straw on the Stability Pact's back?", CEPS, www.ceps.be 
 
• 17 Şubat, "After the elections what scenarios for Ukraine?" www.ceps.be  
 
• 22 Şubat, "Monitoring the EU's Central Asia Strategy", CEPS, www.ceps.be  
 
• 22 Şubat, "Security & stability on the South Caucasus – the Turkey-Armenia-Azerbaijan triangle", EPC, www.epc.eu  

HAZIRLAYANLAR :

Dilek İştar Ateş – Gamze Erdem Türkelli

bxloffice@tusiad.org  www.tusiad.org  
 
Dr Bahadir Kaleagasi
International Coordinator
TUSIAD - Turkish Industry & Business Association
 
BRUSSELS :
Representation to the EU and BUSINESSEUROPE
(The Confederation of European Business)
T: +32 2 7364047      twitter.com/kaleagasi
kaleagasi@tusiad.org          www.tusiad.org  

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.