Haberin yayım tarihi
2010-08-04
Haberin bulunduğu kategoriler

Brüksel'de Bir Hafta..Tusiad 26 Temmuz 2010 Raporu

BU SAYIDA:

AB – ÇİN
AB – ZİMBABVE
AB OMBUDSMANI
GÜMRÜK POLİTİKASI
BANKACILIK
REKABETÇİLİK
ÇEVRE
TERÖRİZMLE MÜCADELE
ADALET VE YOLSUZLUKLA MÜCADELE
ULAŞIM
DEVLET YARDIMLARI
EKONOMİ
 
AB – Çin
 
- 19 – 21 Temmuz 2010 tarihlerinde Çin'in Chongqing kentinde gerçekleşen 7nci Çin – AB Sivil Toplum Yuvarlak Masa Toplantısı'nda ilk kez çocuk hakları konusu da ele alındı.

Toplantıda görüşülen diğer konuları su kaynaklarının azlığı, sürdürülebilir  kalkınma ve göç oluşturdu. Toplantıda hem Çin'in, hem de AB'nin Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne taraf oldukları ve çocuk haklarının korunması ve geliştirilmesi için birçok kanun, politika ve eylem planı hazırlayarak uygulamaya koymuş oldukları kaydedildi. Ancak, çocuk haklarının tam olarak gerçekleşmesi için kökteki fakirlik, eğitim olanaklarına erişimin kısıtlılığı ve ebeveynlerin yeterli gelir sahibi olması gibi sorunların hala çözüme ulaştırılmadığı vurgulandı.
 
Bununla birlikte ülkelerin kabul ettikleri kanunları ve yürüttükleri politikaları çocukların çıkarlarına en yararlı olacak biçimde uygulamaları gereğine dikkat çekildi.
 
AB – Zimbabve
 
- AB Komisyonu Zimbabve'deki insani ihtiyaçları karşılamak için 15 milyon € tutarında yardım sağlanmasına karar verdi. Yardım paketi ülkede temel sağlık ve su arzı hizmetlerinin tekrar
sağlanması ile gıda desteği, kısa vadeli gıda güvenliği konularına destek vermek için kullanılacak.
 
Komisyon'un yeni yardım kararı temel sağlık hizmetlerinin verilmesine, hayati önem taşıyan ilaçların ve temel tıbbi malzemelerin sağlanmasına, su güvenliği, temizlik ve sağlık alanında acil durum yönetimine destek sağlamayı amaçlıyor. 2000 yılında Zimbabve hükümeti tarafından uygulanmaya başlanılan Toprak Reformu Programı'nın sonucunda ülkenin ekonomisi iflas etmiş, tarımda verimlilik ciddi şekilde azalmış, enflasyon yükselirken, yakıt sıkıntısı yaşanmaya başlanmıştı. Zimbabve ekonomisinde dolar kullanılmaya başlanması genel anlamda ülkede gıda varlığını artırsa da, yabancı para birimini elinde bulundurmayan kişiler için bu gıdalara erişim hala ciddi bir sorun olarak görülüyor.

Bu nedenleKomisyon gıda yardımını doğrudan yapmak yerine Mart 2010'da İnsani Gıda Yardımı konusundaki Tebliğ'inde de belirttiği üzere yerel satın alımlarla gıda güvenliğini artıracak kaynak aşılaması yöntemini kullanmayı öngörüyor. AB Komisyonu Zimbabve'de ihtiyaç duyan bireylere en çok yardım sağlayan bağışçı olarak 2002 yılından bu yana ülkeye hem insani hem de kalkınma yardımı olarak 572 milyon € kaynak sağladı.

AB Ombudsmanı
 
- AB Ombudsmanı P. Nikiforos Diamandouros AB Komisyonu'nu 2008 yılında Brezilya'dan yapılan dana eti ithalatına şap hastalığı nedeniyle oluşabilecek riskleri önlemek için kısıtlamalar getirmekte gecikmesinden ötürü eleştirdi. Ancak Ombudsman Diamandouros bir İngiliz ve İrlandalı tarım örgütleri federasyonundan gelen ve Komisyon'un 2007 yılından itibaren Brezilya'dan dana eti girişini tamamen yasaklaması gerektiğine dair çağrıyı kabul etmedi. AB Komisyonu Kasım 2007'de Brezilya'dan gelen dana etini denetim mekanizmalarında bir takım eksiklikler olduğunu açıklamıştı. Bunun sonucu olarak da Brezilya'dan dana eti ithalatına sıkı denetim ve önemli kısıtlamalar getirilmiş, ancak tamamen yasaklamanın gerekli olmadığına karar verilmişti.
 
Ombudsman bu kararın Komisyon'un elindeki kanıtlar dahilinde doğru olduğunu belirtirken, ancak Şubat ve Mart 2008'de Brezilya'daki tescillenmemiş çiftliklerden yapılan dana eti ithalatının yeniden yapılandırılmasının gecikmesini eleştirdi. Söz konusu zaman diliminde Brezilya'nın bazı bölgelerinde şap hastalığı vakalarının görüldüğünü kaydeden Ombudsman, AB'de günümüzde böyle bir sorunun olmadığını fakat AB'deki hayvan ve toplum sağlının korunması için şap ve benzeri hastalıklara karşı önlemlerin zaman kaybedilmeden alınması gerektiğini vurguladı.

Gümrük Politikası
 
- AB Komisyonu AB Gümrük Politikası kapsamında 2009 yılında alınan önlemleri ve başlatılan incelemeleri konu alan "AB Gümrük Uygulama ve  Fikri Mülkiyet Hakları" yıllık raporunu yayımladı.

Rapora göre AB Gümrükleri 2009 yılında AB'nin dış sınırlarında sahte ya da korsan olmasından şüphelenilen 43,500 giriş durdurularak toplam 118 milyon ürün hakkında inceleme başlatıldı. Raporun bulgularına göre daha önceki yıllarda fikri mülkiyet haklarının ihlalinden lüks mallar daha çok etkilenirken, bu ihlallerden günümüzde vatandaşların her gün kullandığı ürünler de etkilenmeye başladı. Gümrüklerde alıkonulan malların %19'unu sigara, %16'sını diğer tütün ürünleri, %13'ünü markalar ve %10'unu ilaçlar oluşturuyordu.

Çin'den gelen ürünler fikri mülkiyet haklarını ihlal ettikleri için alıkonulan tüm malların %64'ünü oluştururken, bazı ürünlerin çoğunlukla Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır'dan geldiği bildirildi.

Alıkonulan malların %77'si yok edildi veya ihlallerin belirlenmesi için mahkemede açılan davalara konu oldu.

Bankacılık

- AB genelinde gerçekleştirilen 2010 tarihli banka stres testinin sonuçları açıklandı. 2009 yılındaki banka stres testine AB'de sınır ötesi faaliyet gösteren 26 ana banka tabi tutulurken, 2010 yılındaki testte AB bankacılık sektörünün toplam varlıklar açısından %65'ini oluşturan 91 banka tabi tutuldu. Bir bankanın stres testini geçmiş sayılması için sermaye yapısının yeniden düzenlenmesi ihtiyacını anlamak için sermaye oranı %6 ve sermaye yeterliliği tabanı olan %4 kullanıldı.
 
Sonuçlara göre 7 banka stres testini geçemedi. Bu bankalar ile bankaların bulunduğu AB üye ülkelerindeki ulusal denetimciler yakın ilişki içerisinde çalışarak, sermaye yapısının yeniden düzenlenmesine ihtiyaç olup olmadığına karar verecek. Bu bankalar ayrıca bir zaman çizelgesi dahilinde stres testinde ortaya çıkan zayıflıklarını gidermek için ulusal denetimcilerle işbirliği içerisinde olacak.

AB tarafından birkaç yıldır uygulanan banka stres testi bankaların ve mali sistemlerin olası şoklara ve krizlere karşı dayanıklılığını ölçmek için kullanılan önemli bir risk yönetimi aracı halinde geldi. Stres testleri farklı risklerin neden olabileceği olumsuz ve beklenmedik sonuçların ve bu şoklar nedeniyle ortaya çıkacak kayıpların karşılanması için ne kadar sermaye gerektiğini gösteriyor. Stres testleri çok sert bir takım şokların oluştuğu senaryolara dayalı analizler yapılarak gerçekleştiriliyor.

Rekabetçilik

- Avrupa Birliği Airbus'a verilen yardımlar konusunda Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) tarafından 30 Haziran 2010 tarihinde açıklanan heyet raporunu temyiz amacıyla DTÖ İstinaf Dairesi'ne başvuruda bulundu. AB yetkilileri DTÖ tarafından hazırlanan rapor genel anlamıyla ABD'nin iddialarını reddederek karşı AB'nin tezlerine destek verse de, raporda düzeltilmesi ya da açığa kavuşturulması gereken hususlar olduğunu bildirdi.

AB temyiz başvurusu DTÖ heyeti tarafından raporda belirtilen bir takım bulgular ile ilgili olarak yapıldı. Temyiz başvurusunda Airbus A380 modeli için yapılan bazı geri ödemeli başlangıç yatırımlarının ihracat sübvansiyonu olduğu, Airbus'a yapılan yardım ile Boeing üzerinde oluşan olumsuz etkilerin arasında bir nedensel ilişki kurulabileceği ve AB üye ülkelerinin gerçekleştirdiği ve Airbus'ın piyasa fiyatından kira ödediği bazı altyapı önlemlerinin sübvansiyon olduğu yolundaki bulgulara kaşı hukuki düzeltmeler yapılması isteniyor. AB yetkilileri DTÖ Uyuşmazlıkların Çözümü Dairesi'nde ele alınan Airbus ve Boeing uyuşmazlıklarının DTÖ'nün daha önce ele almadığı birçok konuyu da içinde barındıran son derece karmaşık davalar oldukları için, bu konuda hazırlanan raporların ve alınan kararların emsal yaratma güçlerine dikkat çekiyor.

AB bu nedenle hukuki olarak açıklığa kavuşturulması ya da düzeltilmesi gerektiğine inandığı maddeleri temyize götürüyor.

- AB Komisyonu hayvan yemi fosfatları üreticilerinin oluşturduğu kartel konusundaki davayı sonuçlandırdı. Davanın gelişiminde hem uzlaşma hem de sıradan usul yöntemleri kullanıldı. Bu açıdan dava Komisyon tarafından karma yöntemlerle sonuçlandırılan ilk kartel davası olma özelliği taşıyor.

Komisyon otuz yıldan uzun bir süre boyunca ve Avrupa Ekonomik Alanı'nın (AEA) büyük bir kısmını etkileyecek şekilde bir kartel kurup, işlettikleri için hayvan yemi fosfatı üreticilerine toplam 175,640,000€ tutarında ceza verilmesine karar verdi. Davada bir şirket dışındaki bütün şirketler uzlaşma yöntemini kullanarak kendilerine verilen cezada %10 oranında indirim sağladılar.

Hayvan yemi fosfatları adıyla adlandırılan kimyasal bileşikler sığır, kümes hayvanları, domuz, balık ve evcil hayvan beslenmesinde kullanılıyor. Komisyon araştırması sonucunda kartelin Mart 1969'dan olayın ortaya çıkmasını takip eden Şubat 2004'e kadar devam ettiği, kartel üyelerinin AB'nin çoğunu ve AEA'nın büyük bölümünü kapsayacak şekilde Pazar bölüşme ve fiyat belirleme eylemlerine katıldığı tespit edilmişti.

Çevre

- AB Komisyonu 2007 – 2013 yılları arasında devam edecek AB'nin çevre konusundaki mali kaynağı LIFE+ Programı için üçüncü proje çağrısı altında 210 yeni projeye kaynak sağlanmasına onay verdi.

Projeler AB'nin çeşitli bölgelerinde gerçekleştirilecek ve doğal hayatı koruma, çevre politikası ve bilgilendirme – iletişim alanlarını kapsayacak. 210 projenin toplam yatırım bütçesi olan 515 milyon €'nun 249,8 milyon €'su AB tarafından LIFE+ Programı kapsamında karşılanacak. AB Komisyonu Kasım 2009'da yaptığı üçüncü tur proje teklifleri çağrısı sonucunda 27 üye ülkedeki kamu ve özel kuruluşlarından 600'ü aşkın başvuru aldı. Bu başvurular arasından 210 projeye LIFE+ Programı'nın üç öğesi olan LIFE+ Doğa ve Biyoçeşitlilik, LIFE+ Çevre Politikası ve Yönetim, LIFE+ Bilgilendirme ve İletişim aracılığıyla ortak kaynak sağlanmasına karar verildi.

LIFE+ Doğa ve Biyoçeşitlilik projeleri nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya bulunan türlerin ya da doğal ortamların korunmasına katkı sağlamayı amaçlıyor. Komisyon tarafından üçüncü tur çağrı kapsamında kaynak sağlanmasına karar verilen projelerin 84'ü bu alanda gerçekleştirilecek ve AB'den 124 milyon € tutarında destek alacak. LIFE+ Çevre Politikası ve Yönetim projeleri ise yenilikçi yönetim fikirleri, teknolojiler, yöntemler ve araçların gelişimine destek sağlayacak pilot projelerden oluşuyor. Komisyon bu alanda seçilen 116 projeleye 120 milyon € tutarında kaynak sağlayacak.

LIFE+ Programı'nın son öğesi olan Bilgilendirme ve İletişim projeleri ise çevre ile ilgili konular hakkında bilgi sağlayarak, bu konuların kamuoyu tarafından daha fazla takip edilmesinin yanı sıra orman yangınlarını önlemek için eğitim ve bilgi verme amacını taşıyor. Üçüncü çağrı kapsamında seçilen 10 projeye 6,3 milyon € destek verilmesi öngörülüyor.

Terörizmle Mücadele

- AB Komisyonu AB Terörizmle Mücadele Stratejisi ile ilgili bir belge yayınlayarak, kaydedilen gelişmeleri ve başarıları değerlendirirken, önümüzdeki dönemde beklenilen zorluklar ve 2010 yılı sonbaharında hazırlanması beklenen daha geniş bir İç Güvenlik Stratejisi'nin temellerini atmak için atılması gereken adımları inceledi. AB Komisyonu'nun incelemesinde hâlihazırda terörist tehditleri önlemek, bu tehditlere karşı koruma sağlamak, tehditlerin takip edilmesi ve gerektiğinde cevap verilmesi için kullanılan önlemler değerlendiriliyor. Değerlendirmede terörist propagandaya ve terör örgütlerine yeni üye katılmasına karşı alınması gereken önlemlerin altı çizilirken, patlayıcı maddeler kullanılan saldırıların engellenmesi ve kimyasal, biyolojik ve nükleer tehditlerin önlenmesi konularına vurgu yapılıyor.

Yeni dönemde AB'nin karşı karşıya kalacağı zorluklar arasında ise radikalleşme, kriz yönetimi ve tehditlere cevap gibi hususlar yer alıyor.

Komisyon değerlendirmesinde atılan ve atılması gereken adımlar ile ilgili şu sonuçlar ortaya çıktı:

·2008 yılında AB Komisyonu Terörizmle Mücadele Çerçeve Stratejisi'ni yeniden düzenleyerek, teröristlerin interneti iletişim, kaynak toplama, eğitim, yeni üye edinme ve propaganda için nasıl kullandığı gibi konuları daha kapsamlı ele almak için bir temel oluşturuldu. Bu yönde çabaların artırılması gerekiyor.
·
Komisyon patlayıcıların kullanıldığı terörist saldırı riskini minimuma indirgemek için 50 somut eylem içeren bir AB Eylem Planı oluşturdu. Bireyleri ve altyapıyı bu tür saldırılardan korumak için çalışmaların devam etmesi gerekiyor.
·
Kasım 2009'da onaylanan AB Kimyasal, Biyolojik ve Radyolojik/Nükleer Maddeler Eylem Planı ile bu maddelerin kullanılacağı vakalara karşı önlem, erken uyarı ve cevap alanlarında eylemler belirlendi.
·
AB Sivil Savunma Mekanizması terörist saldırıların da içinde bulunduğu her türlü krize koordinasyon içinde üye ülkelerin yetilerini kullanarak cevap verilmesini sağlıyor. Komisyon şu anda hızlı kriz koordinasyonu ve işbirliği ile doğal afet yönetimi konularında daha güçlü bir takım düzenlemeler yapıyor.
·
AB dışındaki ortaklarla, özellikle ABD ile işbirliğinin artırılması gerekiyor. Europol ve Eurojust gibi AB kurumlarının AB dışındaki muadilleriyle daha da yakın işbirliği içerisinde çalışması öngörülüyor.

Adalet ve Yolsuzlukla Mücadele

- AB Komisyonu'nun Bulgaristan ve Romanya'nın adalet reformu ve yolsuzlukla mücadeleye ilişkin attıkları adımları değerlendirmek için hazırladığı raporlar iki ülkedeki durumun birbirinden ciddi farklılıklar gösterdiğini ortaya koydu. Bulgaristan'ın reform çabaları sayesinde önemli sonuçlar aldığı kaydedilirken, Romanya'da reformların ivme kaybettiği belirtildi. Komisyon raporların oluşumundaki analizini iki ülke makamları tarafından sağlanan veriler, uluslararası örgütler, bağımsız uzmanlar ve diğer kaynaklardan gelen bilgiler ışığında gerçekleştirdi. İşbirliği ve Denetleme Mekanizması, Bulgaristan ve Romanya'nın adalet reformu, yolsuzlukla mücadele ve Bulgaristan için organize suçla mücadele konusundaki taahhütlerinin durumunu denetlemek için AB Komisyonu tarafından 1 Ocak 2007 tarihinde kurulmuştu.

Mekanizmanın önceki raporları 22 Temmuz 2009 tarihinde yayımlanmıştı. 2010 tarihli Bulgaristan raporunda Bulgaristan'ın bir önceki seneye göre reform çabalarını artırdığına ve özellikle yüksek düzeyli kişilerin de içinde bulunduğu yolsuzluk ve organize suç davalarında daha yüksek sayıda yargılama yapmayı başardığına değinildi. Buna rağmen sonuçlanan davaların azlığına dikkat çekildi.

Bulgaristan'da polis, savcılık ve mahkemelerde görev yapan kişilerin profesyonel uygulamalarının geliştirilmesi gerektiği, bunun için ise dışarıdan desteğe ihtiyaç olduğu vurgulandı.

Romanya'daki durum ile ilgili raporda Romanya'nın ilerleme sağlaması için gereken çabaların eksikliğine dikkat çekerken, reform sürecini desteklemek için gereken siyasi kararlılığın gösterilemediği kaydedildi. Raporda Romanya'da kabul edilen yeni Medeni ve Ceza Usulleri Kanunları'nın olumlu gelişmeler olduğu belirtilirken, özellikle yüksek yargı makamlarının reformun faydalarından tam olarak yararlanmakta tereddütlü oldukları tespitinde bulunuldu. Komisyon Romanya'yı siyasetten ve yargıdan farklı aktörlerle yakın ve yapıcı işbirliği içerisinde olmaya ve yargı reformuna olan bağlılığını pekiştirmeye davet etti.

Raporda Romanya'nın geniş kitlelerin siyasi desteğini alarak, yolsuzluğa karşı etkin bir koruma sağlaması gerektiğinin de altı çizildi.

Ulaşım

- AB Komisyonu tarafından sonuçları açıklanan ankete göre AB vatandaşlarının büyük çoğunluğu yol güvenliğinin artırılması için AB üye ülkelerinin çabalarını yoğunlaştırmalarını istiyor. Ankete katılanlardan %94'ü yol güvenliğine en büyük tehdidin alkollü araç kullanmak olduğunu belirtirken, %78'i aşırı hız yapmanın önemli bir güvenlik sorunu olduğunu düşünüyor. Ankete katılanların çoğunluğu (%52) AB üye ülkelerinin ilk ya da ikinci öncelik olarak yol altyapısında iyileştirmelere gitmeleri gerektiğini düşünürken, %42'si trafik kanunlarının uygulamasının daha etkin yapılması gerektiğini, %36'sı ise kuralların trafik kurallarını çiğneyen yerli ve yabancı kişilere eşit kararlılıkta uygulanması gerektiğini belirtiyor. Sonuçları açıklanan yol güvenliği ile ilgili bu Eurobarometre anketi AB Komisyonu'nun AB genelinde trafik kazaları sonucunda yaşanan can kaybını önlemek için devam eden kampanyası kapsamında yapıldı.

Ankete 27 AB üye ülkesinden yaşları 15 ve üzerinde 25,000'den fazla kişi katıldı.

Devlet Yardımları

- AB Komisyonu, bazı üye ülkelerin verdiği devlet yardımlarını inceleyerek, onay verdi. Komisyon tarafından onay verilen devlet yardımları şunlar:

·İsveç'in gazete yayıncılarını desteklemeyi  amaçladığı yenilenmiş 4,8 milyon € tutarındaki
yardım;
·
Fransa tarafından Fransa devlet televizyonlarının uzun-vadeli yıllık destekleme mekanizması aracılığıyla yapılacak yardım;
·
Estonya tarafından EstWin adını verdiği ülke genelinde yüksek hızlı geniş bant altyapısı kurma projesine verilen destek;
·
İspanya tarafından İspanyol kamu yayıncılığı kuruluşu RTVE için yapılandırılan yeni vergi bazlı kaynak sistemi;
·
İspanya tarafından İspanyol şirketi Silicio Solar SAU'ya yerel yatırım yardımı olarak verilen 8,5 milyon € tutarındaki destek;
·
Almanya tarafından Alman Solibro GmbH şirketine Bitterfeld-Wolfen bölgesinde solar modül üretimi için yerel yatırım yardımı olarak verilen 17 milyon € tutarındaki destek.

AB Komisyonu Fransa tarafından uygulamaya konulan Aero 2008 adı altında uçak ve uzay aracı üreticilerine yedek parça sağlayan şirketleri kur riskinden koruyan önlemler paketi için ise resmi bir soruşturma açılmasına karar verdi.

Ekonomi

- Endüstriyel yeni siparişler endeksi Mayıs 2010'da bir ay öncesine göre Euro Alanı'nda %3,8 oranında artarken, AB27'de ise %2,7 oranında arttı. Nisan 2010'da Euro Alanı ve AB27'de sırasıyla %0,6 ve %0,3 artış yaşanmıştı. Değişimlerin daha çabuk yaşandığı gemi, tren ve tren yolu ve uzay gereçleri yapımı dışarıda bırakıldığında, endüstriyel yeni siparişler Euro Alanı'nda %2,6, AB27'de ise %2,7 oranında arttı. Senelik karşılaştırmada ise endeks Mayıs 2010'da bir önceki yılın aynı dönemine göre sırasıyla %22,7 ve %20,1 artış gözlendi.

Aylık karşılaştırmada en yüksek artışlar Danimarka (%13,4), Estonya (%12,1) ve Çek Cumhuriyeti'nde (%7,5), en sert düşüşler ise Yunanistan ve Hollanda (her ikisinde de %6,1) ile İngiltere'de (%2,8) kaydedildi.
*
B R Ü K S E L ' D E G E L E C E K A Y

AB Kurumları


· 6-9 Eylül, Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu
· 13-14 Eylül, Dışişleri Konseyi
· 13-14 Eylül, Genel İşler Konseyi
· 20 Eylül, Eurogroup Toplantısı
· 20-23 Eylül, Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu
· 27 Eylül, Tarım ve Balıkçılık Konseyi

Konferanslar

6 Eylül, The Future of the Integrated Border Management Strategy: Towards a European Border Service?, CEPS, http://www.ceps.be/  

· 14 Eylül, A New Momentum for Climate Action in Europe?, EPC, http://www.epc.eu/  

· 14 Eylül, Citizen Consultations in Light of the Lisbon Treaty, EPC, http://www.epc.eu/  

· 12 Ekim, Role of the European Parliament: How does it function in reality?, CEPS, http://www.ceps.be/

HAZIRLAYAN :

Gamze Erdem Türkelli

bxloffice@tusiad.org  
www.tusiad.org  
 
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.