Haberin yayım tarihi
2013-07-07
Haberin bulunduğu kategoriler

Türkiye'nin AB dışında da seçenekleri var.

Hırvatistan, AB’nin üyesi oldu. O, müzakere sürecinde Brüksel’in ciddi anlaşmazlıklarla karşılanmadığı son bir ülke oldu.

Hırvatistan ile aynı zamanda AB üyeliği konusunda müzakerelere başlayan Türkiye bu aşamayı başarı ile atlatamadı. Türkiye Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış AB ile müzakereler sırasında, ‘’Türkiye’nin AB’ye üyeliği siyasi nedenlerle erteleniyor’ açıklamasında bulundu.

Söz konusu nedenlerden biri Türkiye’de yaşanan protesto gösterileri ve Avrupa’nın polislerin Taksim Meydanı’ndaki göstericilere karşı kullandığı orantısız şiddeti kınamasıdır.

Ama Ankara bundan önce de Bağış’ın kaydettiğine göre hiç bir ülkenin karşı karşıya gelmediği engeller ve zorluklarla karşılaşmıştı. Sonra ne olacak? Durumu iyimserlikle değerlendiren Avrupalı analistlere göre AB’nin üyeliğine kabul etmenin sonraki dönemi 2020 yılından önce başlamayacak. Bu arada karamsar analistler, Avrupa Birliği’nin artık hiç genişlemeyeceği, sınırlarını belirlediğinden eminler. Aksine, 2020 yılına doğru AB’nin eski entegrasyon temelinin dağılmasından dolayı Avrupa Birliği’nden ilk ülkeler çıkmaya başlayacağını tahmin ediyorlar. Mesela Londra Times Gazetesi, ‘AB dağılma aşamasına girdi’ diye yazıyor. Çok perspektifli aday ülke olan İzlanda AB’ye üye olmaktan vazgeçti.

Siyaset bilimci Stanislav Tarasov konu ile ilgili değerlendirmede bulundu:

‘Tabii yıllarca AB’ye üyelik müzakerelerini yapan Türkiye baştan beri başka türlü birliğin üyesi olmayı düşünüyordu, Brüksel kararlarına tamamen güvenip gelişme perspektiflerini kendi başına tayin etme hakkından vazgeçmek niyetinde değildi. 2009 yılı AB Lizbon Antlaşması kabul edilmeden önce bütün kararlar birlik çerçevesinde sadece bütün üye ülkelerin oy birliği ile alınırdı. Ama 2004 yılında Doğu Avrupa’nın hemen 10 ülkesinin AB’ye girmesinin ardından bu yöntem uygulanmaz oldu. 15 devlet arasında anlaşma sağlanabilirken, 25 devlet artık bunu başaramıyordu. Bu yüzden Brüksel için tek bir çözüm yolu – Merkez-başka devletler ilkesine dayanan mali-ekonomik politikayı tek standarta göre değiştirmektir. Bu fikir birliğin tüm üyeleri tarafından desteklenmiyor. Onlar egemenliğini feda edip Avrupa’nın taşrası olmaya hazır değil. Bu nedenle AB üye ülkelerinin birçoğu yeni Avrupa ile politikayı ‘temiz sayfa’dan izlemeye hazırlanıyor’.

Türkiye’nin de er ya da geç bu yolda tutumunu belirlemesi gerekecek. Ayrıca Brüksel’de ‘Türkiye’ye boş vaatlerde bulunacağı yerde bu ülke ile ortak ekonomik ve kültürel alanın kurulmasına odaklanması gerektiği’ kanısında bulunan siyasetçilerin pozisyonları güçlü kalıyor. Bu bağlamda Başmüzakereci Bağış çok güncel bir açıklamada bulundu. Egemen Bağış, ‘Türkiye için AB’ye üyelik müzakere süreci onun sonuçlarından daha önemlidir, çünkü bu süreç Türkiye’nin daha da demokratikleşmesi dönemine denk gelmiştir’ ifadesini kullandı.

Türkiye şu an birçok AB ülkesinden daha iyi bir halde bulunuyor ve projelerini kendi başına gerçekleştirmeye hazır. Geçenlerde Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmed Davutoğlu, Avrasya’da Avrupa Birliği’nin benzerini oluşturma fikrini ileri sürdü. Bu fikir Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in dile getirdiği Avrasya Ekonomi Birliği kurma projesi ile uyum içinde bulunuyor. Kısacası Türkiye’nin seçenekleri var.

Kaynak:S. Tarasov/Rusyanın Sesi

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.