Bugünlerde Brüksel Bölgesi'nin 20 yaş kutlamaları yapılıyor.
Aslan gibi delikanlı.
Ama sorunları haddinden fazla.
Annesi ve babası arasında şiddetli geçimsizlik hüküm sürüyor.
Aynı evi paylaşıyorlar, ama yatakları ayırmışlar.
Yine de boşanamıyorlar.
Kolay değil.
Bu arada tek evlat Brüksel'e de geri zekalı asi çocuk muamelesi yapıyorlar sürekli olarak.
Büyümesini ve gelişmesini istemez gibi bir halleri var.
Sanki çok sevdikleri için kendi haline bırakamazlarmış gibi.
Belki de seviyorlardır canım, günahlarına girmeyelim…
***
Flaman ve Valon ebeveynler delikanlıyı çok fazla ihmal ediyorlar.
Olgunlaşma şansı verilmeyen hırçın ve gürültücü delikanlı sokağa çıkınca hemen fark ediliyor.
Sempatik "amcaları" AB ve NATO onun ilerde yakışıklı ve bağımsız bir adam olacağından emin görünüyorlar.
Kıs kıs gülüp, sessizce bekliyorlar.
Pek masumane bir bekleyiş olduğunu sanmıyorum.
***
Boşanma sürecindeki bütün çiftlerin çocukları gibi, Brüksel de anne ve babası arasında bocalıyor.
Özellikle cep harçlığı istediği zaman ping-pong oynanıyor çocukla.
Halbuki geleceğe ciddi bir şekilde hazırlanmak için delikanlının bağımsız bir bütçeye, yani finansmana ihtiyacı var.
Nasıl bir insan havaya, suya muhtaçsa, o da paraya muhtaç.
Herkes gibi.
Aksi takdirde büyüyemeyecek, hayırlı evlat olamayacak, ebeveynlerine bakamayacak.
Bu arada boşanma sürecindeki anne-baba çocuğa ödenecek nafakanın hesabıyla meşguller.
"Kotunun" kirasını ödüyoruz, öğrenci işi bul, çalış, oku, adam ol, bize bak havasındalar.
***
Brüksel'in tarihini anlatacak değilim.
Nüfusu yaklaşık bir milyon olan kent günümüzün Babil'i.
Egemen kültür Fransızca olmasına karşın, varılan uzlaşma sonucu Flamanlar anayasal anlamda hak ve söz sahibi.
Her konuda ve haddinden fazla.
Yetmiş iki buçuk milletten ve dilden insanlar burada karşılıklı sevgi ve saygı çerçevesinde bir arada yaşıyor.
Uluslararası kozmopolit bu kentte Fransızca, Flamanca, İngilizce, Arapça, Türkçe, İspanyolca, vb… her dil konuşuluyor.
Yeni Belçikalı vatandaşı olmuşlar dışında, nüfusunun % 30 u yabancılardan oluşuyor.
Her mutfak, her tat, her lezzet mevcut.
Bazı belediyelerde Türk varlığı kendisini her geçen gün biraz daha fazla hissettiriyor.
Özellikle ticari yönden.
Daha ileri atılımlar için ciddi eğitim ve formasyon gerek.
Günümüze kadar çok büyük ihmake uğrayan iki hayati konu.
Fakat gecikmeli de olsa eğitimli ve çok dilli bir kuşak geliyor geriden, gümbür gümbür.
Bazı kesimler rahatsız olsalar da, çıta her geçen gün yükseliyor…
Akademik araştırmaya göre Fransızca halkın % 60 ının anadili, % 95 inin ise iletişim dili.
Flamancaya uzun yıllardan beri egemen konumda.
***
Brüksel anne ve babasını seviyor, fakat kendi hayatını özgürce yaşamak istiyor.
Hayatına yön vermek, ihtiyaçlarını karşılamak için sadakalarla yetinmek veya dilenmek istemiyor.
Anne-babasının gürültülü ve gülünç kavgalarından usanmış durumda.
AB koridorlarında anne-babası hakkında anlatılanlardan utanıyor.
Fakat bir türlü kendi kanatları ile uçmasına izin vermiyorlar.
O anne ve babasının kendisine güvenmemesine anlam veremiyor.
20 yaşında kendisine hâlâ yapılan çocuk muamelesine isyan ediyor.
Yemeğini masadaki çocuk sandalyesinde yemek istemiyor.
AB desteğiyle kapıyı çarpıp çıkmak geliyor içinden, fakat cesaret edemiyor.
Genç ama hüzünlü.
Ya sabır çekiyor, şimdilik…
Belçika ailesinde statükoyu çok seviyorlar.
Sivrilen kelleler rahatsızlık yaratıyor ve hemen budanıyor.
***
Ailesi delikanlıya yardımcı olmuyor.
Belki iyi niyetle, ama yapması gerekenin tersini yapıyor.
Peki delikanlı günün birinde bağımsız olup, kendi başına hareket edebilecek mi ?
Anne-babası huzurevine düşünce onlara bakacak mı ?
Hayırlı bir evlat olacak mı ?
***
Brüksel korkuyu ve umudu aynı anda yaşıyor.
Hayallerini gerçekleştirmesi için gerekli bütçeye sahip değil.
Hayalleri ise uçuk, imkansız şeyler değil.
Parası yok, ama akli melekeleri sapasağlam, maşallah !
Kırıp dökmeden mantıklı bir şekilde on yıl sonrasını hayal ediyor.
***
Otuz yaşına geldiğinde anne-babasını barıştırmış, ciddi bir finansmana kavuşmuş, Avrupalı veya uluslararası bir nişanlı bulup anne-babasına tanıştırmış olduğunun ve anne-babasının da kendisiyle iftihar ettiğinin hayaliyle yaşıyor.
Halk Meclisi Toplantılarında bunlar tartışılıyor.
Pro Bruxsel halkın sesi olarak dinliyor, soruyor, cevaplar veriyor.
Her Pazartesi akşamı…
 
Yakup Yurt ©, Brüksel, 18.01.2009
Pro Bruxsel Partisi YK üyesi
yakup.yurt@skynet.be 
 
Kot : Belçika Fransızcasında öğrencilerin üniversite kampüslerinde kiraladıkları öğrenci odasına verilen isimdir. (Y.Yurt)