Anvers şehrinin değişik semtlerinde 8 bin civarında Türk kökenli vatandaşın yaşadığı sanılıyor.
Anvers Belçika'nın stratejik açıdan en önemli bir şehri konumunda. 500 bin kişinin yaşadığı önemli bir liman şehri. Bu şehirde ayrıca çoğunlu Arap kökenli olan oldukça yoğun bir göçmen topluluğu da var. Bir sanayi ve liman kenti olması nedeniyle göçmenlerin en çok tercih ettiği bir kent.
Anvers aynı zamanda ülkenin çok yönlü büyük tartışmalarının da kendiliğinden oluştuğu önemli, bir merkez durumunda.
Anvers'de yaşayan Türk toplumu sayı olarak diğer bölgelerden daha kalabalık olmasa da, siyasi açıdan Türk toplumu olarak; Türk toplumunu direkt ilgilendiren bir çok önemli konunun ilk muhatabı oluyor..
Bu açıdan bakıldığında Anvers'de yaşayan Türk toplumu bünyesinde olup bitenlere Türk basını olarak kayıtsız kalmak mümkün değildir.
Ergun Top, Sedat Kaya polemiği....
Bu yazımızda son günlerde belkide bilinçli olarak birilerinin gerginleştirdiği bir duruma değinmek ihtiyacı hissettik. Geçtiğimiz günlerde UETD(Avrupa Türk Demokratlar Birliği) Brüksel Hilton'da bir forum düzenledi. Bu forumda yaşanan tartışmalardan birinin kahramanı da UTV(Anvers Türk dernekler Birliği) başkanı Sedat Kaya oldu.
Sedat Kaya UETD nin organize ettiği forumda söz aldı ve konuşmasının bir bölümünde Ergun Top'u kastederek bu yıl şubat ayında kaçak silahlar hakkında yaptığı açıklamalardan dolayı eleştirdi.
Av.Ergun Top ise bu eleştiriye sert tepki göstererek; bilmeden, anlamadan, okumadan olayları yorumlamanın kimseye faydası olmadığını ve böyle bir şeyi de hoş karşılamasının mümkün olmadığını belirtti.
Gelişmeler:
Bu polemik konusu bir çok basın organında yansıtıldı. Bizlerde 'gündem haber sitesi' olarak kendi açımızdan tartışmayı yansıttık. Haber metnini sitemizden okuyan Sedat Kaya bizleri arayarak; "Bu metin olmamış. Siz objektif değilsiniz. Benim söylediklerimi yansıtmamışsınız" diye serzenişte bulundu.
Sorduk: Peki, ne eksik kalmış.?
S.Kaya: Ergun Top o zamanlar bir gazeteye yaptığı açıklamada "Türklerin hepsinde silah var" açıklaması yaptı. Bunuda yazmanız lazım.
Cevap: Peki Sayın Kaya. Ergun Top'un tüm gazetelerde çıkan demeçlerini tekrara gözden geçirelim. Bize göre böyle bir şey kesinlikle yok. Çünkü Ergun Top'u en yakın takip edenlerden birisiyiz. Sonra yıllarca avukatlık yapan ve şu anda Flaman Bölgesi Başbakanı Yves Leterme'nin başdanışmanı olan bir kişi, neyi, nerede, ne için söyleyeceğini herhalde iyi bilir. Buna rağmen herşeyi gözden geçireceğiz. Ve şayet sizin iddianıza yakın en küçük bir şey bulursak yayınlayacağız.
Bu konuşmadan sonra o günlerde yazılan tüm haberleri gözden geçirdik. Sayın başkan öyle görülüyor ki, hiç birini okumamış. Herhalde birileri kendisini fena yanıltmış.
Bu üst düzey açıklamaların geçtiği günlerde Gent şehrinde bir aile dramı yaşanmıştı. Bir Türk kökenli vatandaş aile içi anlaşmazlık sonucu 5 kişiyi öldürmüştü. Benzer olaylarda Anvers ve diğer şehirlerde arka arkaya olmuş ve ateşli silahların durumu önemli bir gündem maddesi olmuştu.
Bu gelişmeler sonrası Gent Valisi Andre Denys tarafından kaçak silahların belli bir tarihte iade edildiği takdirde hiç bir ceza takibi olmayacağı şeklinde bir kanun teklifi önerisi üzerine, Anvers Belediyesi Güvenlik Komisyonu Başkanı Av. Ergun Top'da aynı uygulamanın Anvers şehrinde de olabileceği şeklinde açıklama yaptı. Bu konu ile ilgili haberi aşağıda tekrar veriyoruz.
Belçika'da piyasada sahıslarda toplam 2 milyon silah olduğu ve bu silahların yanlızca 870 bininin kayıtlı olduğu biliniyor.
Şimdi soruyoruz: Ateşli silahların gayet kolay alınabildiği bir ülkede her gün bir ateşli silahla cinayet işleniyorsa, güvenlik ve asayişden sorumlu önemli bir komisyonun başkanlığını yapan bir kanun adamı ne demeliydi?
Sayın Sedat Kaya; Anvers'de 18 yaşında bir gencin ateşli bir silah satın alarak önüne gelene ateş açması sonucu öldürdüğü iki kişi ve ağır yaraladığı Türk kökenli vatandaşımıza yazık değil mi?
Anvers Türk Dernekler Birliği konusunda geçmişte ve bugün yaşanan tartışmalar.
Öncelikle Dernekler Birliğinin ne tür bir kurum olduğunu irdelemek gerekir. Bu tür oluşumlar Belçika devleti tarafından toplumsal uyuma katkı yapmak amacıyla desteklenmektedir. Bu kurumlar sosyal ve kültürel faaliyetler yapan derneklerin projelerini hazırlamada uzman elemanları ile derneklere yardımcı olmaları doğrultusunda devletten aldıkları katkılarla ayakta durmaktadırlar.
Türk Dernekler Birliği bir siyasi örgüt değildir. Bir siyasi parti değildir. Üye olan dernekler üzerinde bir tasarruf hakkı yoktur. Üye olan derneklerle ilişkileri sadece projelendirme çalışmalarında yapılan desteklerle ile sınırlıdır.
Hal böyleyken Türk Dernekler Birliği başkanı sıfatıyla üye olan dernekler adına siyasi partileri ve kişileri tek taraflı eleştirmek etik ve doğru bir davranış değildir. Bu konuda Anvers'de bulunan Türk derneklerinin gerekli uyarıları başkan Sedat Kaya'ya yapacağını umuyoruz.
UTV başkanı Sedat Kaya'ya olan tepkilerden örnekler: 
Ahmet Bilican:(Mart 2006): Mart 2005'de UTV'ye başkan seçildim. Bizler iyi niyetli insanlarız. Bir dönem bilhassa eski yönetimin adamları tarafından yapılan baskılara dayandık. Fakat iş tehdit ve santaja kadar varınca, bu şartlarda hizmet olmaz deyip görevden ayrıldık. Anvers'de yaşayan Türk halkı böyle bir anlayışa layık değil. Toplum olarak büyük sorunlarımız var. Bu sorunları ancak birlik ve beraberlik içersinde çözebiliriz. Yoksa itiş, kakışla kimse hizmet edemez.
Bülent Öztürk: (Haziran 2006)Bazıları söylemeye cesaret edemedikleri şeyleri başkalarına söyletiyorlar. İşte Salih Bugöl'ün açıklamaları. Onlarında çakallığını yapacak adamlarda maalesef bulunuyor. Kimse meydanı boş zannetmesin. Hele sayın Sedat Kaya siyaset değil, kendi işini yapsın. Bizler Anvers'de gelecekte başımıza neler gelebilecek diye, onun kaygısı içersindeyiz. Bu yönde nasıl birlik ve beraberliğimizi oluşturarak kendimizi savunabiliriz diye en doğru yolu bulmaya çalışıyoruz. Fakat ne yazık ki, bazıları sadece fitne ve fesat işleri ile uğraşıyor. 
Üzücü, hem de çok üzücü bir durum.
B Gündoğdu:(Mart 2005)
Merhaba Hüseyin bey,
Size yazmamın sebebi Türk Dernekler Birliği seçimleri,
Bu haberin sizler tarafindan en çabuk şekilde yanyınlanması ve bu çirkin oyuna bir son verilmesini arzu ediyoruz.
Sedat Kaya kendi arzuları ile düzenlediği Türk Dernekler Birliği seçimler kendisi için bir fiyasko olmuştur. Bu seçimler sonucu Sedat Kaya başkanlığa değil yanlızca yönetime seçilmiştir. Seçimlerden sonra Tuncay Bağcı, Sedat Kaya, Hikmet Çakır ve yedek'te olan Sinan Şener istifa ederek yönetimin düşmesini sağlayıp yeniden seçimlere gidilmesini istemişlerdir. Bunu başaramayınca yeni yönetime bezdirme politikası uygulamaya geçilmistir. Ama bunda da başarısız olunmuştur. Ve sonunda yeni yönetim Ahmet Bilican, Mesut Urgenli, Asım Çelik, Hasan Köse tarafindan kurulmuştur. Ama iş bununla kalmadı. Yeni yönetimin kurulmasına rağmen Sedat Kaya mali raporları teslim etmemiştir. Ve istifa etmesine rağmen yinede kendisi Büyükelçiliğe ve Müşavirliklere başkan sıfatı ile katılmaya devam etmektedir.
Sonuç:
Tüm bu konuları gündeme getirmemizin sebebi topluma karşı sorumluluk taşıyan kişilerin tavır ve hareketlerini yeniden gözden geçirmelerini sağlamaktır.
Ergun Top Anvers için bir şanstır. Son iki yıldır kendisi hakkında en az yüzün üzerinde haber yaptık. Fehriye Erdal olayı, karikatür krizi, Paris olayları, sözde Ermeni soykırım tasarısı, ırkçılık ve gündemde olan tüm siyasi, sosyal olaylarda Ergun Top en ateşli tartışmaların ortasında hep Türk toplumunun sesi, sözcüsü oldu.
Ergun Top şu anda Anvers belediye meclisinin tek Türk kökenli meclis üyesi. Anvers güvenlik ve asayiş komisyonu başkanı. Aynı zamanda Flaman Bölgesi Başbakanı Yves Leterme'nin başdanışmanı. Ayrıca mesleği icabı toplumsal sorunlarla sürekli iç içe olması nedeniyle oldukça birikimli ve donanımlı bir siyasetçi.
Uzun yıllar Anvers'de yaşayan eski tanınmış dernek yöneticilerimizden İrfan Güneş, Av.Ergun Top için şunları söylüyor: Keşke 30 yıl önce böyle biri Anvers'de olabilseydi. Ergun Top bu mevkilere bileğinin hakkıyla geldi. Anvers gibi bir yerde meclis üyesi olmak kolay bir iş değil. En az 5 bin tercih oyu almanız gerekiyor. O bilgi ve becerisiyle bunu başardı. Bize düşen görev ise hem Ergun Top'a sahip çıkmak, hemde yeni Ergun Top'lar yetiştirmektir.
Bu böyle biline....
Tartışma konusu olan gazete haberi:
Gent Valisi Andre Denys, kaçak silahların teslimini istedi
GENT'TE KAÇAK SİLAHLARA AF ÇIKTI.
Gent Valisi André Denys'in inisyatifi ile alınan bir karara göre; Gent Bölgesi'nde 22-23 Nisan 2006 da kaçak olarak taşınan silahların teslim edilmesi halinde hiçbir suç takibinin yapılmayacağı öğrenildi.
Belçika'nın Flaman Bölgesi'nde Flamanca yayımlanan 'Gazet Van Antwerpen'in haberine göre; Gent Bölgesi Valisi André Denys böyle bir affın Belçika'da ilk defa yapıldığına dikkat çekerek, silah taşıyanları, silahlarını teslime çağırıyor.
Vali André Denys'e göre, piyasada oldukça yoğun bir kaçak silah dolaşımının olduğu ve tahminen 2 milyon ateşli silahdan yanlızca 870.000'nin resmi makamlarda tescil edildiği belirtilmekte..
Konu ile ilgili görüşlerini belirten Leuven Üniversitesi Ceza Hukuku Profesörü Bart Spriet'e göre, bu uygulama için mali af da olduğu gibi bir kanun değişikliği yapılmadı. Burada sadece geçici bir uygulama söz konusu olduğu ve kaçak silahlarla ilgili kanun maddesinin genelde geçerliliğini koruduğu bilgisine de yer verildi.
AV. ERGUN TOP'UN KAÇAK SİLAHLAR KONUSUNDA AÇIKLAMALARI
Anvers Belediye Meclis Üyesi ve Anvers Emniyet Komisyonu Başkanı Av.Ergun Top ise konu hakkında şunları söyledi:
'Bu uygulamayı Anvers Bölgesinde de gündeme getireceğiz..Son zamanlarda toplumun her kesiminde silahlanmanın arttığı gözlenmektedir.
Bu tehlikeli bir gelişmedir. Son zamanlarda işlenen cinayetler ve aile dramlarındaki artışdan bunu net bir şekilde görüyoruz.
İnsanlar genelde çeşitli şekillerde silaha ulaşıyorlar. Gençlik yıllarında geçici bir hevesle alınan silahlar var. Babasında miras yoluyla silah sahibi olanlar var. Bir şekilde kaçak olarak silaha sahip olanlar kanundan ceza almak korkusuyla silahlarını saklamaktadırlar. Bu şekilde piyasada kaçak olarak aşırı silahın bulunması bir şekilde kanun dışı silah ticaretinide teşvik etmektedir.'
Evlerinde silah bulunduranların ailevi veya toplumsal gerginliklerde kolayca silahlarını kullandıkları görülmektedir.
Geçtiğimiz yıl Gent ve Anvers şehrinde yaşanan ürpertici aile dramında silahın bir cinayet aracı olarak kullanıldığını görmekteyiz.
Kaçak silah olayı toplumun sadece bir kesiminin eğilimi değildir. Flaman, Türk, Faslı veya diğer gurupların hepsinde silah bulundurma eğiliminin arttığını gözlemliyoruz. Bu tehlikeli bir gelişmedir.
Piyasada bulunan kaçak silahlar bir şekilde kontrol altına alınmalıdır. Herhangi bir şekilde silaha sahip olan vatandaşlara kaçak olarak bulundurdukları silahlarını herhangi bir ceza almadan devlete teslim etme şansı verilmesi doğru bir uygulamadır.
Bu yönde Gent Bölgesinde yapılacak benzer bir uygulamayı Anvers Belediye Meclisinde gündeme getireceğiz.