Küresel krizde iflasa sürüklenen ülkeler kervanına Belçika da katıldı.
Belçika federal hükümetinin Bütçe Bakanı Guy Vanhengel'in, "Devlet iflas durumunda" şeklindeki açıklaması piyasalarda panik nedeni oldu. Bakan'ın yaptığı açıklama ile Belçika'ya güven ve itibar kaybettirmesi, paniği daha da arttırdı.Basına yaptığı açıklamada, "Belçika bir anonim şirket olsaydı iflas beyanı durumunda kalırdı. Devlet bütçesinin analizi bunu gösteriyor. Tek fark şu ki kamu sektöründe iflas beyan edilemiyor" diyen Vanhengel, acilen çok katı önlemler alınması gerektiğini söyledi.
İzlanda 2008 baharında resmen iflas ettiğini açıklamıştı.
Öte yandan iflas tartışmalarına rağmen ağustos sonunda açıklanan göre ülkede tüketicinin ekonomiye duyduğu güven 5'inci ayda da üst üste olmak üzere yükseldi. Ağustos ayında endeks eksi 11 puana yükseldi. Temmuz ayında ise seviye -17 civarındaydı. 44 milyar dolarlık borcunu ödeyemeyince İzlanda da 2008 baharında resmen iflas ettiğini açıklamıştı.
Devletin ülkenin en büyük iki bankasına el koyması sonucu mevduat sahipleri bankalara akın etmiş ancak paralarını çekememişlerdi. Ülkenin yerel para birimi Krona ise bu süreçte yüzde 35 değer kaybetmişti. Kişi başına gelirin 42 bin doları geçtiği İzlanda'nın 100 milyar doları aşan iç ve dış borcu da iflasa giden yolda tetikleyici olmuştu. Ülkeye ilk yardım elini ise Rusya uzatmış, İzlanda Merkez Bankası'na 4 milyar euroluk kredi açmıştı
İflas durumuna 5 dakika kalmadığını, iflas durumunun 5 dakika ötesine geçildiğini anlatan bakan, "Bu durumun her dakika daha da vahimleştiğini" ifade etti.
Federe yapılı ülkede Flaman bölgesi hükümetinin merkezi hükümete destek olmamasını eleştiren Bakan, "Hükümetler düşerse, hep birlikte düşecekler" uyarısında bulundu.
"Belçika anonim şirketinin ortakları" olarak nitelendirilen Valonya, Brüksel ve Flandr yerel hükümetlerinin sorumluluk paylaşmaları gereği üzerinde duran Vanhengel, devlet borçlanmasının çok yüksek düzeye ulaştığına dikkat çekti.
Flaman liberal Vanhengel;in açıklamalarını "aşırı" bulan bazı bakan ve politikacılar, bütçe açığının 25 milyar avroyu bulmasının ciddi bir sorun yarattığını ancak panik oluşturacak beyanlardan kaçınılması gerektiğini söylüyorlar.
Belçika'nın, "borçlarını ödeyemeyen bir şirket" ile mukayese edilmesinin, bu şirketin tahvillerini almış kişilerde büyük endişe yarattığı, bir devletin şirket olmadığı ancak çok borca girebildiği, yabancı sermayenin de büyük önem taşıdığı ve yetkili ağızlardan yanlış beyanların ekonomide çok olumsuz etki yaptığı ifade ediliyor.
BİR DEVLET ÖLÜMSÜZ DEĞİLDİR
Belçika"nın bugünkü "iflas" durumunu, Fransa"nın 1789'da, Rusya'nın 1917'de, ihtilal dönemlerinde yaşadıkları anlatılıyor. Arjantin'in 2001-2002 döneminde, Rusya'nın 1998'de dış borçları ödemeyi durdurmak durumunda kaldıkları hatırlatılıyor.
Konuya ilişkin yorumlarda, "Bir devlet ölümsüz değildir" denilerek, "Roma İmparatorluğu'nun çöküşü" mukayesesine girişiliyor, çöken devletlerin borçlarının, daha sonra, o devletlerin geriye kalan ulusları tarafından kısmen ödendiği belirtiliyor.
Bütçe Bakanı Guy Vanhengel'in açıklamalarının Belçika'ya güven ve itibar kaybettirdiği söylenirken, ülkede gerçek bir "bütçe devrimi" gerektiği, kamu harcamalarında en az yüzde 20 kısıtlama ihtiyacı olduğu vurgulanıyor.
Belçika basınında yer bulan ilginç yorumlardan birinde özetle şu ifadeler not ediliyor:
"Bir sabah kalkıyorsunuz, 25 milyar avro borçla iflas durumunda olduğunuzu öğreniyorsunuz. Aynı günün akşamı futbol takımınız İspanyollar karşısında hezimete uğruyor. Dünyaya örnek olsun diye oluşturduğunuz federal sistem çökmüş, en büyük sorununuz haline gelmiş. Hiçbir ulusal kimliğinizin, yaratıcılığınızın, heyecanınızın ve idealinizin kalmadığını fark ediyorsunuz. Dünya şampiyonasında 68. sıraya düşmüşsünüz, ekonomide çökmüşsünüz. Belçika anonim şirketinin bir vatandaşı olmak ne kadar zorlaştı."