Haberin yayım tarihi
2010-12-14
Haberin bulunduğu kategoriler

Belçika için tehlike çanları çalmaya başladı.

Belçika'da 13 Haziran 2010 tarihinde yapılan seçimler sonucunda bugüne kadar federal hükümetin kurulamaması ülkede siyasi ortamı iyice germiş gözüküyor.

Flaman Bölgesinin en büyük partisi 'N-VA-Yeni Flaman Cephesi' genel başkanı Bart De Vewer'in bir Alman gazetesine yaptığı açıklamada Belçika'yı "Avrupa'nın hasta adamı" olarak nitelendirmesi Belçika'da farklı tepkilere neden oldu.

AB Başkanı eski Belçika Başbakanı Herman Van Rompuy 'Belçika'da kısa zamanda bir hükümet kurulamazsa ekonomik kriz içersinden çıkılması zor bir sürece girebilir' uyarısında bulundu.

IMF'in Belçika heyetinin başkanı Erik Vrijer ise 'Belçika'nın Avrupa'nın hasta adamı olarak tanımlanamayacağını, ancak ekonomisindeki sorunlarla ve borç problemleriyle hızla başa çıkılması gerektiğini' belirtti.

IMF'in Belçika heyetinin başkanı Erik Vrijer, Belçika'nın Avrupa'nın hasta adamı olarak tanımlanamayacağını, ancak Belçika'nın da ekonomisindeki sorunlarla, özellikle de borç problemleri ile hızla başa çıkması gerektiğini ifade etti.

Belçika ekonomisinin 10 günlük gözden geçirmesinin ardından açıklamada bulunan De Vrijer, "Ekonominin temel göstergeleri  iyi,  ancak bu göstergelerin güçlendirilmesi gerekli" diye konuştu

Belçika'da koalisyon hükümetini geçen yılın Haziran ayında yapılan genel seçimler ve uzun müzakereler ardından 20 Mart 2008'de kuran, 116. gününde istifasını sunan Yves Leterme, ülkedeki Valonlar ile Flamanlar arasında, kurumsal reformlar konusunda görüş farklılıklarının "aşılamaz düzeyde" olduğunu açıkladı.

Belçika'daki siyasi kargaşanın en güzel özetini Başbakan Leterme 'federal sistem limitlerine ulaştığını' belirterek gelinen noktanın vahametine dikkat çekti.

Belçika Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Didier Reynders de, karşılıklı güvensizliğin 5 partili koalisyonun sonunu getirdiğini söyleyerek, erken seçime gidilmesini "acil bir gereksinim" olarak gördüğünü belirtti.

Belçika'daki siyasi krizin ardında ekonomik ve tarihi nedenler yatıyor. Kuzeyde, Hollanda dilinin bir lehçesi kabul edilen Flamancayı konuşan Flamanlar yaşıyor. Güneyde ise Fransızca konuşan Valonlar bulunuyor. Zengin kuzey, yoksul güneyden kopmak istiyor. Valonlara kıyasla daha zengin olan Flamanlar artık Valonlara maddi katkı sağlamak istemiyor.

Flamanlar arasında "artık Valonların sosyal sigorta ve hastane masraflarını karşılamak istemiyoruz" sözü sıklıkla duyuluyor.

İşsizlik Flamanlar arasında %8 civarında ve henüz tahammül edilebilir düzeyde. Bu oran Valonlar arasında ise %20 gibi müthiş bir düzeye ulaştı. Ekonomiden kaynaklanan sorunlar, federalizmin işleyişini sağlayan karmaşık siyasi ve idari yapıyı suçlu hale getirdi. Bir zamanlar federalizmi sihirli bir çözüm haline getiren sistemde Flaman, Valon ve Alman olmak üzere 3 toplumun ayrı bölgesel parlamentoları, hükümetleri, ayrı medya organları, üniversiteleri ve polis örgütleri var. Bu yapının en üstünde ise federal hükümet yer alıyor.

Federalizmin sürmesini sağlayan bu sistem ağır eleştiri altında. Flamanlar "fakirleri daha fazla beslememek için" yerel yönetimlerin güçlendirilmesini istiyor.

Buna karşılık Valonlar ise Flamanların bu yaklaşımını önleyebilmek için Valonlar "daha güçlü merkezi otorite" talep ediyorlar.
 
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.