Haberin yayım tarihi
2007-10-19
Haberin bulunduğu kategoriler

Belçikalı Mücahitler(?) yargı önünde..

Belçika basını tarafından Müslüman teröristler şeklinde tanımlanan bir gurup Belçikalı Brüksel'de yargılanmaya başlandı.
 
Belçikalı Müslüman teröristler olarak tanımlanan bu gurubun öneli isimlerinden birisi de Younus Loukili adlı Arap asıllı Belçikalı terörist. Loukili Brüksel'de başlayan duruşmasında mahkemeye şu açıklamalarda bulundu: "Bizler Irak işgaline karşı savaşmak üzere Suriye'ye gittik. Ben burada bir araba kazasında ayağımı kaybettim. Irak gitmekte hedefimiz Amerikan işgaline karşı savaşmaktı. Bizim bu savaşta şehit olmamın biizim için sadece bir onur olacağını düşündük, fakat bu durum aslında bir hedef değildi" şeklinde açıklamada bulundu.
 
Otoriteler tarafından yapılan değerlendirmede Müslüman teröristler olarak tanımlanan militanların yargılanması sonucu en az 5 ila 10 yıl arası cezaya çarptırılacakları belirtiliyor.
 
Belçikalı Mücahitlerin(?) hikayesi..
 
Belçikalı canlı bomba Avrupa'yı şoka soktu!!!!
Kasım başında Irak'ta intihar eylemi düzenleyen kişinin Belçikalı Muriel Degauque olduğu ortaya çıktı. İlk kez bir Avrupalı'nın, üstelik bir kadının böyle bir eylem yapması yaşlı kıtayı El Kaide bombaları kadar sarstı..
 
Günlerden 9 Kasım'dı... Irak her gün olduğu gibi bombalar ve silah sesleriyle güne uyandı. Bu kez hedef Bakuba'daki bir polis merkeziydi. Canlı bomba üzerindeki patlayıcıları ateşleyerek 5 Iraklı polisin ölümüne yol açtı. Her gün teröre onlarca kurban veren Irak'ta bu, olağan karşılanan bir durumdu. Ancak bu saldırıda tüm dünyayı şoka uğratan başka bir detay gizliydi. Eylemi ilk kez Avrupalı bir bombacı düzenlemişti. Üstelik o bir kadındı! Daha önce bir Türkle evlenip boşanan 38 yaşındaki Muriel Degauque, Meryem adını alıp bir Faslı'yla evlendi. Faslı eşi Issam Goris'le Irak'a Türkiye üzerinden karayoluyla girdi. 9 Kasım'da 5 polisin öldüğü 4 kişinin yaralandığı eylemde Meryem parçalara ayrıldı, eşi ise ABD askerleri tarafından öldürüldü...


'Beyaz El Kaide' korkusu
"El Kaide şüphe çekmemek için Avrupalılar'ı bünyesinde katıyor" iddialarının gündeme geldiği şu günlerde ortaya çıkan bu gerçek dünyayı ayağa kaldırdı. Avrupa basını Belçikalı canlı bombanın hayat hikayesine çarşaf çarşaf yer verirken, Washington Post gazetesi de "Beyaz El Kaide" iddialarını gündeme taşıdı. Washington Post, Belçikalı kadın intihar bombacısıyla ilk kez gündeme gelen bu hareketi, "Ladin Beyaz El Kaide'yi hazırlıyor" şeklinde yorumladı. Buna göre El Kaide Arap olmayan üyelerle genişleyerek etnik bakımdan polisin dikkatini çekmeyecek görünüme sahip militanlardan oluşan bir terör örgütü oluşturmayı amaçlıyor.

Operasyonlar arttı
Kadın bombacının ardından Belçika'daki terör operasyonlarına da hız verildi. Dün yapılan çeşitli baskınlarda gözaltına alınan 14 kişiden 5'i tutuklandı. Gözaltına alınan kişilerin 7'sinin Belçikalı, 2'sinin Tunus asıllı Belçikalı, 3'ünün Faslı ve 2'sinin de Tunuslu olduğu açıklandı. Federal Savcılık'tan yapılan açıklamada, bu kişilerin, "Belçika topraklarında faaliyet gösteren uluslararası cihatçı harekete üye oldukları" ifade edildi. Belçika güvenlik yetkilileri, Belçikalı canlı bombanın basına Fransızlar tarafından sızdırıldığını, bu durumun soruşturmayı sabote ettiği ve operasyonları zorlaştırdığını ileri sürüyor.

Uzman görüşü
Avrupalı gençler radikalleşiyor
* Uluslarararası Risk Değerlendirmesi ve Analiz Merkezi (CAPRI) adlı kuruluşun Belçikalı savunma uzmanı Joseph Henrotin, La Libre Belgique gazetesine çarpıcı bir değerlendirme yaptı:
Kadın kamikazelere son bir iki yıldır rastlanıyor. Öncelikle Filistinde daha sonra da Çeçenistan'da ortaya çıktılar. Eğitimli kişiler oldukları dikkati çekti. Çoğunun mali durumlarının iyi olduğu da görülüyor. Irak'taki çatışma ortamı Cihat düşüncesinden, İslam'a kadar çok daha fazla ideolojik bir hale geldi. Son zamanlarda Avrupalı gençlerin radikalleşmeye başladığına tanık oluyoruz. Yakın bir zaman önce yapılan bir analize göre, Belçika'nın topraklarında diğer Avrupa ülkelerine göre çok daha az cihatçı barındırdığı belirtiliyordu. Belçika daha çok, sahte pasaport ve vizelerin hazırlandığı bir lojistik ülke olarak kullanıldığı sanılıyordu. Ama Londra'daki saldırılardan sonra artık hem bir lojistik yer, hem hedef hem de kamizakerelerin yetiştiği ülke olarak ortaya çıkıverdi. "Belçika gizli servisi, sorumluları yakalamakta etkili olabilecek mi?" Şimdi herkes bu soruyu soruyor.

Faslı terörist Rena
'Belçika'da daha bir sürü canlı bomba var!'
Fas'ta geçen ay gözaltına alınan Fas kökenli Belçikalı radikal dinci Muhammed Rena, "Belçika'da intihar saldırısı düzenlemeye hazır birçok kadın intihar komandosu bulunduğunu" ileri sürdü. AFP'nin haberine göre Kuran kursuna devam ettiği Suriye'den Haziran 2005'te sınır dışı edilen 18 yaşındaki Rena, Belçika'ya gittiğini ve burada Raşid İba adlı kişinin karısıyla görüştüğünü anlattı. Bu kişiden ülkede saldırı düzenlemeye hazır birçok kadın intihar komandosu olduğu bilgisini alan Rena kendisinden saldırı düzenlemek için yardım istenildiğini de iddia etti.

İşte canlı bombanın anatomisi
Sorunlu bir çocuktu uyuşturucu kullanırdı
Belçika gazeteleri dün Muriel Degauque adlı bu kadın bombacının hayat hikayesine ulaştı. İşte olayın ayrıntılarını dünkü sayısında yayımlayan Derniere Heure gazetesine göre Avrupalı canlı bombanın hayat hikayesi:

Muriel Degauque, 1967'de Belçika'nın Charleroi kentinde doğdu. Küçük yaşlarındayken bir kafede garsonluk yaptı sonra da bir fırında çalıştı. Ailesi, alçak gönüllü bir hayat süren insanlardı. Babası Jean ilkyardım elemanı olarak çalışmış, sonra bir iş kazası ardından emekliye ayrılmak zorunda kalmıştı. Annesi Liliane ise bir hastanede sekreter olarak çalışıyordu.

Abisi kazada öldü
Ailenin erkek çocuğu Jean-Paul 24 yaşında motosikletle giderken kaza geçirip yanarak ölmüştü. Muriel kardeşinden çok farklıydı. Jean Paul ne kadar cesur, kararlı ve mantıklıysa Muriel de bir o kadar zor bir karaktere sahipti. Ailesi çocukluğunu şöyle anlatıyor: "Muriel iki buçuk yaşındaydı. Kardeşi Jean-Paul'e 'Pampaul' diyordu. Salonda bir vazoyu kırsa, erkek kardeşi üst katta ödevini yaptığı halde o, 'Pampaul yaptı' diyerek hemen suçu ona atıyordu."

Muriel, Meryem oldu
Ergenlik döneminde onu evde tutmak çok zordu. Aynı dönemde uyuşturucuyla tanıştı. Bir baskın sırasında yakalanmamak için kaçtı. 170 kilometre ötede bulundu. Fırında çalışırken kasadaki paranın çalınmasından o sorumlu tutuldu. Daha sonra hayatına bir Türk girdi. Evlenmeye karar verdiler. Ailelerden de onay çıktı. Ancak beraberlik uzun sürmedi ve boşandılar. Sonra Irak'ta birlikte saldırı düzenledikleri Faslı eşi Issam Goris ile tanıştı. Müslümanlığı seçti ve adını Meryem olarak değiştirdi.

Çarşafa girdi
Eşiyle birlikte Fas'a gitti. 3 yıla yakın süre burada kaldı. Belçika'ya döndüğünde önce türban takmaya başladı sonra da çarşafa büründü. Ailesini çok az görüyordu. Annesi o günleri şu sözlerle anlatıyor: "Bizim evdeyken, erkekler ve kadınlar ayrı odalarda yemek yiyordu. Televizyonu açmak veya bira içmek gibi bir girişim bile kabul edilemezdi. Son görüşümüzde çok kızdık, radikal İslamcılar'ın beynini yıkadığını söyledik. Ama bizi dinlemedi. Bir seferinde 15 günlüğüne hastaneye kaldırılmıştım. Muriel hastaneden 500 metre uzaklıkta çalışıyordu. Beni bir kere bile görmeye gelmedi. Irak'taki eylemden 1 ay öncesine kadar ondan hiç haber alamadık. Televizyonda bir Belçikalı'nın Irak'ta canlı bomba olduğunu duyunca şok olduk. O olduğunu anladık. Polis evimizi didik didik aradı. Ama o bizden yıllardır uzaktaydı. Hiçbir şey bulamadılar..."

Kaynak:Ajanslar/Türkiye
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.