İsviçre'de yapılan bir referandum sonucu gelen Minare Yasağının ardından Avrupa'nın değişik bölgelerinde İslam Dini, Camiler, İmamlar ve Minareler gibi konularda yoğuın spekülasyonlar yapılmaya başlandı.
Belçika'da İslam Dini 1974 yılında resmen tanınmasına rağmen halen gerçek anlamda kabul görmediği bazı politikacıların şaşırtıcı yorum ve çıkışlarından açıkça görülüyor.
VLD partisinin ağır toplarından biri olan eski uyum bakanı Marino Keulen Flaman Bölgesinde Camilerin resmen tanınması konusunda bir yandan ilk adımı atarken, diğer yandan bugün Minarelerden ezan okunması konusunda negatif bir adviz ortaya koyması Müslüman toplum içersinde şaşkınlık yarattı.
Beringen Fatih Camii Minarelerine hoparlör yerleştirerek Ezan okunması ise gündeme bomba gibi düştü. Bu önerinin asıl kimden geldiği ise tam olarak bilinmiyor. Bu konuda yaptığımız bir araştırmaya göre Ezan okuma önerisi isviçre'de yapılan referandum öncesi Cami derneği yönetim kurulu kararı ile Beringen belediyesine yazılı olarak müracaatta bulunulmuş. Belediye bu talep doğrultusunda çeşitli yetkili kurumların görüşünü almak üzere bir araştırma süreci başlatmış.
Hal böyleyken Minare'den hoparlör yerleştirerek Ezan okunması konusu birden siyasi partilerin gündemine girmiş gözüküyor. Ortada açıkça İslam ve Cami düşmanlığı üzerine kurulu bir siyasi kampanya başlatılmış durumda.
Bu konuda Beringen belediyesinde ikamet eden STÖ temsilcilerinin ifadelerine göre ise asıl senaryonun SP.a ile CD&V arasındaki rekabetten kaynaklandığı belirtiliyor. Özellikle SP.a kanadından Minare hoparlör ile Ezan okunması talebi ile CD&V'li belediye başkanı Marcel Mondelaers'ı yasakçı başkan gösterme gayretinin olduğu belirtiliyor. Türk kökenli encümen ve meclis üyelilerinin ise henüz bu konuda net bir açıklama yapmamalarıda çok manidar gözüküyor.