Belçika Türk Federasyonu-BTF Yönetimi Belçika’da aktif Türkçe medya üyeleri onuruna bir sabah kahvaltısı programı düzenleyerek son günlerde meydana gelen güncel olaylar hakkında görüşlerini paylaştı.

BTF adına Genel Başkan Ömer Zararsız’ın beraberinde Avrupa Türk Konfederasyonu Belçika Temsilcisi Zeki Yarol, BTF Eski Genel Başkanı Mithat Öztürk, Genel Sekreter  Muhammed Hasan Aksoy, Genel Başkan yardımcısı Yılmaz Karaca, G. Sekreter Yardımcısı Kamil Uludoğan hazır bulundular.

BTF başkanı Ömer Zararsız medya üyelerine yönelik olumlu olumsuz tüm güncel konuları tarayarak görüşlerini paylaştı. BTF Başkanı Ömer Zararsız’ın konuşmalarından bazı satır aralarını okurlarımızın bilgisine sunuyoruz.

-Belçika’da onaylamadığımız bir alışkanlık var. Bazı eski başkanlar artık bizim camiamızın bir üyesi olmadıkları halde eski sıfatları kullanmaya devam ediyorlar. Bu etik ve dürüst bir davranış değildir. Bu sıfatlar onların kimliğinde bir anlamı kalmamıştır. Eski yeni farketmez Ülkücülerin adresi burasıdır. Burada olmayanlar ne şekilde olursa olsun Ülkücü kimliğini kullanamaz.

-Gönül verdiğimiz siyasi hareketin bünyesinde geçmişte yer alan bazı milletvekillerinin sözlerinin bizim için hiçbir geçerliliği yoktur. Başka siyasi partilerle kol kola, kucak kucağa olanların bizim hareketimize yönelik söz ve yorumda bulunamazlar. Onlar artık başka bir cehdedirler ve bizimle hiçbir bağları yoktur.

-Türkiye’de Yurt Dışı Türklerin sorunlarını çözme doğrultusunda kurulan YTB kurumu Avrupa’da bazı kurumlara para aktarıldığını biliyoruz. Bu kaynaklar nasıl kullanılıyor, kaynaklar kimlere veriliyor, bilmek istiyoruz. Ahbap çavuş ilişkileri ile haksız bir şekilde kaynak aktarılması söz konusu ise bunun karşısında oluruz. YTB hakkında daha şeffaf olunmasını ve kaynakların nasıl kullanıldığını bilmek bizim de hakkımızdır.

-Birileri Ülkücü hareketin altını oymaya çalışıyor. İşte Dütap diye bir kurum kuruldu, ne yaptığı belli değil. Eskiden Koordinasyon Kurulu vardı, niçin kuruldu ne yaptı belli değil. Birileri kişisel pozisyonu için rol çalmaya çalışıyor. Bu hareketleri onaylamıyoruz.

-Teşkilatçılıkta disiplin ve liyakat çok önemlidir. Geçmişte bir Sinan Ogan hadisesi yaşadık. Belçika’ya izinsiz bir ziyarette bulunmuştu. Bir siyasi hareketin kendine has bir düzeni ve hiyerarşisi vardır. Milletvekilleri buna oymak durumundadır. Sinan Ogan Belçika ve Hollanda ziyaretlerinde ülkücü hareketin dışında bulunan bazı oluşumlarla temaslarda bulunmuştur. Bizler bu duruma tepki koyduk. Ülkücü camiada yeri olan herkes bu hareketin disiplinine uymak durumundadır.

-Türkiye’de yaşanan 15 temmuz hadisesi iyi incelenmeli, iyi okunmalıdır. Öncesi ve sonrası iyi takip edilmelidir. Bizler 15 temmuz öncesi mevcut hükümete yönelik çok eleştirilerde bulunduk. Ülkemizin geleceğine kasteden çok vahim bir hadise yaşandı ve hükümet eski politikalarının birçoğundan vazgeçti. Bunların içinde başta terör ile mücadele, dış politika, milli yapılanma gibi bir çok konu başlığı var. Bizim hareketimiz milli hassasiyetlerimiz göz önüne alınarak yansıtılır. Bugün için verilen destek bu çerçevededir. Mevcut hükümet bizim çizgimize gelmiştir. Destek bu meyanda görülmelidir. Ülkemizin bekası herşeyin üzerindedir. Gerisi ise teferruattır.