Haberin yayım tarihi
2007-09-12
Haberin bulunduğu kategoriler

Diyanet İslamofobia konusunda basın bildirisi yayınladı..

T.C.
BAŞBAKANLIK
DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI
 
BASIN AÇIKLAMASI

Batı'da son günlerde sürekli bir şekilde İslam düşmanlığının ve İslam karşıtı tutumların çeşitli yayın organlarında, siyasi ve bürokratik açıklamalarda, dini içerikli konuşmalarda işlendiği ve yer aldığı gözlemlenmekte ve maalesef bu tür tutumlar ivme kazanarak devam etmektedir. Bu tür faaliyetlerin ilim, fikir ve eleştirel akıl temelinde değil de Müslümanların hassas oldukları kutsala hakaret mecrasında ilerlemesi ve bu konuda ısrar edilmesi bütün Müslümanlar ve akl-ı selim sahibi herkes tarafından üzüntü ve teessüfle karşılanmaktadır. Daha önce çeşitli defalar şahit olunduğu gibi İslam'ın kutsallarına hakaret, iki dünya arasında küresel bir bunalımı ve gerilimi körüklemekte ve arkasında her iki tarafın da rıza göstermediği derin üzüntü ve elemler bırakmaktadır
.
Batı'da dönem dönem ortaya çıkan bu tür durumların, Müslümanların basın ve ifade özgürlüğüne yönelik tutumlarını test etmek amacıyla değil, Batı dünyasında İslamofobia'yı yaymak amacıyla yapıldığı artık dünya kamuoyu tarafından da net bir şekilde görülmüş ve kanıksanmış bir olgudur. Buna rağmen Batı toplumlarındaki bazı mihraklar ısrarla İslam'ın kutsallarını tahkir ve aşağılamaya devam etmektedir. Danimarka'da Jyllans Posten gazetesinde 30 Eylül 2005 tarihinde Hz. Muhammed'i tahkir etmeye yönelik sözde karikatürlerin yayınlanmasından sonra ortaya çıkan küresel gerilim hiç yaşanmamışcasına, geçtiğimiz günlerde İsveç'te Nerikes Allehanda isimli gazetede değil bir Peygambere, normal bir insana dahi yapılması mümkün olmayan tahkir ve aşağılama, söz konusu olguya hizmet eden son örnektir. Bu olay, Batı dünyasında çeşitli şekillerde İslam'ın kutsallarına yönelik tahkir ve aşağılamanın sürekli bir şekilde devam edeceğinin ve bunun akabinde de yeni krizlerin vuku bulabileceğinin açık bir göstergesidir. Maalesef İslam'i değerlere karşı tahkir ve aşağılama hususunda gelinen nokta "basın ve ifade özgürlüğü" alanında iki dünya arasında yaşanılan bir kavram kargaşası değil, bunun çok ötesinde bir durumdur.
 
Daha önceki açıklamalarımızda da belirttiğimiz gibi karşılıklı gerilim, kin ve nefrete sebebiyet veren bu tür saldırı ve hakaretler, insan zihninde berrak çağrışımlara sahip olan özgürlükler kullanılarak meşru hale getirilemez. Bugün dünya kamuoyu, basın ve ifade özgürlüğü ile dinlerin kutsallarına hakaret arasındaki sınırları belirleyecek ve kesiştiği noktaları ıslah edecek uluslararası hukuki geçerliliği ve müeyyidesi söz konusu olabilecek bir düzenlemeye ve sözleşmeye muhtaç gözükmektedir. Bu minval üzere, İKÖ'nün girişimleriyle Mart 2007 tarihinde BM İnsan Hakları Komisyonu'nda kabul edilen ve "her hangi bir din veya mensuplarına karşı hakaret, kin ve şiddet içeren ırkçı ve yabancı düşmanı fikirlerin yayılmasının yasaklanması için kararlı adımlar atma" çağrısının yapıldığı tasarının bir an önce uluslararası hukuki boyut kazanmasının ve yasalaşmasının elzem olduğunu ifade etmek istiyoruz.
 
Müslümanları, kutsal değerlerine yapılan bu tür tahkirlere karşı, başka inançlara saygının kendi inancına saygının bir gereği olduğundan yola çıkarak, tavırlarını karşı tahkire ve şiddete mahal vermeksizin, vakar ve itidal ilkeleri çerçevesinde göstermeye davet ediyoruz.
 
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI
 

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.