DİYANET İŞLERİ BAŞKANI Prof.Dr.Ali BARDAKOĞLU BELÇİKA DİYANET VAKFINDA KONUŞTU
Prof. Dr. Ali Bardakoğlu'nun 4 Nisan Pazar günü Hollanda'da, Amsterdam Arena'da yapılacak olan Kutlu Doğum 2010 Avrupa Açılış Programına katılmak üzere önce Belçika'nın başkenti Brüksel'e geldi.
Brüksel de önce Süryani Kilisesi baş patriği ile bir süre görüşüp sohbet etti. Kendilerine T.C Brüksel Büyükelçisi Nazif Murat Ersavcı eşlik ettiler. Bardakoğlu daha sonra Avrupa Dini ve Sosyal Bilimler Araştırma Merkezini (ADSAM) ziyaret etti. Merkezde Flamanca olarak birinci sınıftan onikinci sınıfa kadar hazırlanan din dersi kitaplarını dağıttı.
Daha sonra saat 16:00 da Belçika da görev yapan Din Görevlileri ve Dernek Başkanları ile Belçika Diyanet Vakfı Genel Merkezinde bir toplantı yaptı. Toplantıda önce din görevlileri ve dernek başkanları için yoklama yapıldı. Din Hizmetleri Müşavirliği Genel Koordinatörü Ali GÜN Din görevlilerine bazı bilgiler verdikten sonra Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle Hollanda ya gidecek kafile ve uyulması gereken kurallar hakkında kısa bilgi verdi. Okunan Kur' an-ı Kerimle program açıldı. Daha sonra Saat 16:00 da beraberinde Din İşleri Müşaviri Prof.Dr.Halife Keskin ile salona geldiler. Din Hizmetleri Müşavirliği Genel Koordinatörü Ali GÜN, Belçika Diyanet Vakfı Basın Sözcüsü Coşkun BEYAZGÜL ve Din Görevlileri ve Dernek Başkanları Bardakoğlu nu ayakta karşıladılar.
[ZpicL:15168]Açılış konuşmasını Din İşleri Müşaviri Prof.Dr.Halife Keskin yaptı.
Prof. Dr. Halfe Keskin konuşmasında:
Diyanet işleri başkanlığının dünyanın 81 ülkesinde çeşitli hizmetlerinden bahsederek son olarak Başkanımızın direktifleri doğrultusunda gerçekleştirdikleri Kongo Cumhuriyetindeki temasları hakkında bilgiler verdi.Diyanetin Kongoda ne kadar önemli ve degerli olduğunu gördük, diger ülkelere nazaran diyanetin bizlere nasıl sahip çıktığını ve desteklediklerini ordaki Müslümanların temsilcileri bizlere anlattılar. Yaptığımız kampanya kapsamında topladığımız paraları oradaki büyükelçimiz vasıtası ile kendilerine ulaştırdık. Orada gördük ki; fakirlik, sefalet, ihtiyaç nedir biz bunlara şahit olduk. Diyerek sözü Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu'na bıraktı.
Prof. Dr. Ali Bardakoğlu konuşmasında:
İslam toplumunun çok daha güçlü,çok daha birbirinin halinden anlayan insan olması gerekiyor. Bu Afrika örneği de göstermiştir ki bizlerin şimdiye kadar birbirinden kopuk duygularla, ihtiyaçlara yabancı olduğumuzu gösteriyor. 80 küsür ülkede münasebetlerimizi arttırdık. Diyanet İşleri Başkanlığı evrensel bir misyon üstlendi. Türkiye nin Demokratik Laik yapısı,Türkiyenin modern dünya ile iletişimi, Türkiye nin insan sevgisi,dini bilgi alanındaki birikimi bir çok artısı var. Bu artıları içinde bulunduğumuz zaman fark etmiyoruz. Ama dışarı çıktığımız vakit Türkiye olarak çok önemli bir mirasa, çok önemli bir geleneğe, çok önemli bir birikime sahip olduğumuzu fark ediyoruz, ve o insanlar bizi bizden daha iyi tanıyorlar.
Diyorlar ki:
Siz getirin ne getirecekseniz. Çünkü doku uyuşmazlığı olmuyor. Sizinle aynı hatıralara ,aynı heyecanlara, aynı hedeflere sahibiz. O bakımdan Kafkasya'da, Afrika'da, Orta Asya'da çok yapacaklarımız var. İslam ülkeleri içerisinde Türkiye hiç bunda zerre kadar övünme payı yoktur. İslam Ülkeleri içerisinde Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı örnegi çok önemli bir mesaj, önemli bir örnek. Hatta tabiri caizse bir rehberlik anlamı içeriyor. Bakınız Bu gün şöyle bir örnek vereyim sizlere: Pakistan 30-40 yıl önce çok daha iyi durumdaydı. Yani İngilizce kitaplar neşrediyordu, dünya ya açılmıştı, ve dünyaya Müslümanlığı adeta Pakistanlılar anlatıyordu. Ama daha sonra ne olduysa oldu. Dışarda değil, içerde bir sağlam bünye oluşmadığı için, belli bir gelenek oluşmadığı için Dini kurumlar, Diyanet işleri başkanlığı gibi, ilahiyat fakültelerimiz gibi bellibir cizgi olmadığı için bugün gerçekten üzüleceğimiz olayların ardı arkası kesilmiyor. Diğer İslam ülkelerindede benzeri durumlar var.
[ZpicL:15169]Türkiye olarak biz gerçekten çok önemli bir tarihe sahibiz. Bu gün Balkanlarda bize itibar ediliyor ise; Türkiyeden gelen bir kişinin önünden geçmeye çekiniyor ise;Bu ecdadımızın orda bıraktığı hizmetlerden ötürüdür.Biz daha birsey yapmadık. Ecdadımız oraya gitmiş hiç bir karşılık beklemeden onlara kendisi gibi muamele ederek, onların hürriyetlerini tanıyarak , ordaki farklı din mensuplarına müsamaha kapısını sonuna kadar açarak onlara hizmet götürmüşler. Biz bu gün onun mirasını. meyvelerini topluyoruz. Ama yapmamız gereken çok şey var. Maddi yardım demek tuğla üstüne tuğla koymak değildir. Esas o gönüller arasındaki köprülerin kurulması önemlidir. Tanıması, bilmesi, orada bizi düşünen insanlar var demesi önemli. Türkiyenin içinde de bir duygu birliğine bir gönül tamirine ihtiyaç var. Onuda yapmaya çalışıyoruz. Tabi her şeyi bizim yapmamız düşünülemez. Biz sadece kendi işimizi en iyi şekilde yapmanın gayreti içerisindeyiz, ve yüzünüze söyleyeyim: Belçikada Hanife hocamız başta olmak üzere; ama o her zaman diyor ki ben ne yapmışsam başkanlarımla, din görevlisi hocalarımla yaptım diyor. Gıyabınızda her zaman dediği o , gerçekten Belçika da gayet derli toplu, istikrarlı ve bize mutluluk,güven veren , umut veren örnek bir dayanışma ve ilerleme seyrediliyor. Bu nun için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Allah bu birliğimizi. dirliğimizi daim kılsın .
Geçen sene burada ne güzel bir buluşma oldu. Hz Peygamber sevgisi altında birleşmek. Ona hazırız, Zaten Kur'an deyince, Hz.Peygamber (Aleyhesselatü vesselam)deyince biz bir araya gelemeyeceksek; ne zaman bir araya gelecegiz. Hiç bir zaman gelemeyiz o zaman. Peygamber efendimiz o kadar büyük bir peygamber ki; Hala 14 asır sonra bile onun sevgisi bütün gönülleri birleştiriyor. Allah nasip ederse bunu sayarsanız ilk açılış sizinle yapıyoruz. Yarın Hollanda da bir büyük buluşma olacak. Önümüzdeki hafta Çarşamba günü 14 Nisan da İstanbul da Haliç Kongre merkezinde bir büyük buluşma olacak. Biz herkesi davet ettik. herkes gelecek öyle anlaşılıyor, Avrupa da ki de herkes geliyor kendini farklı görende, ayrı görende gayrı görende. Şimdi o farklılıklar insanların hayat tarzıyla, sosyal, kültürel, ekonomik geçmişleriyle alakalı. Onlar bizim dışımızda zaten her insanı aynı elbisenin içerisine sokmak mümkün değil. Onun için insanlar farklı olacak yani bir annenin babanın üç çocuğu olur üçü de farklı olur. Biz böyle bakıyoruz her insan bizim insanımız. Farklı gruplar, farklı cemaatler, farklı anlayışlar, farklı tavırlar olacak; ama Diyanet İşleri Başkanlığı ve Din hepsini kucaklıyor. Devletimizin hepsini kucakladığı gibi biz hepsinin derneğiyiz. hepsinin hocasıyız, hepsinin dostuyuz. Hele hele bir Kur'ana bağlılık hazreti peygamberi sevme söz konusu olunca artık bütün farklar tali kalır biraz önemsizleşir.
Bu yıl 2010 yılı Kur'an yılı. Kur'anı Kerimin nazil olmaya başlamasının üzerinden 1400 yıl geçti.İnsanımızı Kur'anı tanımaya, Kur'anla buluşmaya, Kur'anın mesajını anlamaya ihtiyacı var. Kur-an'ı kerim sadece okusunlar. gözyaşı döksünler diye gelmedi. Bu da önemli ama bunun ötesinde anlamak gerekiyor. Kur'anı Kerim Allahın kelamı olarak insanlığın dünyasına nazil oldu. Ne ki ama son nazil bizim dünyamıza nazil odlumu? Bizim dünyamıza indimi? Asıl O , son halka yoksa biz yoğuz. Bütün bunlar oldu ama bizim dünyamıza gelmediyse bizim için hayat kapkaranlıktır. Dışımızdaki hayatın aydınlık olması bizi ilgilendirmez. Bizim hayatımız kapkaranlık onuniçin Kur'anın bizim hayatımıza nazil olması imkanını, fırsatını değerlendirmek demektir.
Bu Ay Kutlu Doğum Haftası 20 Nisan Efendimiz Muhammet Mustafa'nın dünyayı şereflendirdiği ay. Bu kadar koşuşturma arasında ,bu kadar hengame arasında , bu kadar kavga gürültü arasında insanoğlunun Bu ay durup dinlenme soluk alama kendimize gelme kendimizle buluşma evimize Kuranı Peygamberi getirme aylarıdır.
Belçikada da siz programlarınızı yapmışsınızdır. Camilerde bir defa Kur'an okuma, Kur'anda buluşma, Peygamber efendimizin sünnetini toplumla buluşturma programını artıralım. Bizim bilmemiz yetmiyor; Çocuklarımızın o sevgiyle o bilgi ile yetişmesi lazım dedi.
Prof. Dr. Ali Bardakoğlu'nun 4 Nisan Pazar günü Hollanda'da, Amsterdam Arena'da yapılacak olan Kutlu Doğum 2010 Avrupa Açılış Programına katılmak üzere Brüksel'den ayrıldı.
Haber/Foto:Şükrü SAĞLAM
www.topakev03.com
