Sayın Moureaux ve sayın Dehaene, başlattığınız işi bitirmediniz…
 
Bütün basında ikinizin de (öz)memnuniyeti yer alıyor : Her türlü beklentiye karşın, Brüksel Bölgesinin dünyaya gelmesini başardınız. İyi yaptınız, ve Brükselliler kendilerine var olma imkanı tanıdığınız için sizlere müteşekkirdir.
 
Bu tabii ki zor oldu, uzun sürdü. Doğumda sezaryen gerekmedi fakat istisnai gebelik döneminde öyle forsepsler kullanıldı ki bunlar derin hasara sebep oldu. Doğuştan aşırı zafiyet (mali) ve velilerinin her daim « alicenap » ve hatta merhamet dolu yardımları olmadığı takdirde kendi kendini yönetememe kusuru gibi. Bazıları bu bağımlılık durumundan geri dönüş olamayacağına inanma gayretkeşliğindeler.
 
Halbuki, kırılgan çocuklar bile büyür ve belli bir yaşa geldikten sonra doğal olarak kendi ayakları üzerinde dikilir, isyan eder, veli otoritesine karşı gelir, bazen topallayarak, bazen yalnız tek başına yürür ve yardım istemezler. Gurur meselesi yaparlar elbette. Fakat ve özellikle buluğ çağından çıkan bir genç kendi kanatları ile uçmar ister ve hakkı olan miras payını talep eder. En küçük ve zayıf çocuk ta olsa, her çocuk normal doğan ve daha fazla ilgi gören diğer kardeşleri gibi ebeveynlerinden aynı sevgi ve saygıyı bekleme hakkına sahiptir.
 
Herkes aşırı baskıcı ebeveyn otoritesinden kurtulmak ister. Aynı şartlara sahip olunca ebeveynlerinin gururu olacağını ve aldığından fazlasını verebileceğini göstermek ister.
 
Bugün, Brüksel Bölgesi yirmi yaşında, buluğ çağından çıktı ve ergenlik yaşamına başlıyor. O şimdi aile masası etrafında yerini istiyor. Sığıntılara ayrılan bir oturak değil, diğerlerine olduğu gibi gerçek bir sandalye talep ediyor. Çünkü, diğerleri, yani Flaman ve Valon Bölgesi gibi, söyleyecek sözleri var. Bu nedenle de, kendisine en azından aileye kattığı mutluluk ve mennuniyetle orantılı imkanlar verilmesini istiyor.
 
Brüksel Bölgesi otonom olmak ve tanınmak istiyor. Psikolojide buna "babanın katli" derler. Korkmayın sayın Moureaux ve Dehaene, bu sadece bir deyim. Fakat yirmi yıl önce dünyaya getirttiğiniz bu cılız çocukla ilgili olarak şu soruyu kendinize sormayı düşünme zamanı gelmedi mi ? Bu kadar uzun süre mahrum ettiğiniz hakları kendisine ne zaman verecek siniz ?
 
Pro Bruxsel – Bütün toplumlara açık Brükselli yurttaş siyasi partisi
 
Basın sorumlusu :
Philippe Delstanche  
0477 23 40 74  
press@probruxsel.be 
www.probruxsel.be  
www.probruxsel.blogspot.com