Dirk Vermeiren De Standard gazetesinde Ermeni asıllı Türk vatandaşı Hrant Dink'in menfur bir saldırı sonucu öldürülmesinin yıldönümü vesilesi ile yazdığı bir makalede "Dink'in cansız vücudunu İstanbul'un kalabalık bir caddesinde yatarken gördüğüm andan itibaren, Türkiye'ye artık hasta bir dost gözüyle bakıyorum" şeklinde bir başlık atarak bir çok farklı gerekçeyide ard arda sıralayarak Türkiye'nin özgür ve demokratik bir yapıdan uzaklaştığını ve faşizme doğru kaydığını iddia etmişti.
Genç bir fanatik tarafından öldürülen Ermeni asıllı gazeteci Hrant Dink üzerinden Türkiye hakkında ağır eleştiriler yapan gazeteci Vermeiren'e cevap Anvers belediye meclis üyesi ve Anvers belediyesi güvenlik komisyonu başkanı Av. Ergun Top'dan geldi.
Av. Ergun Top bu konuda Radio 1'de katıldığı "Ongehoorde meningen" adlı programda görüşlerini dile getirerek olaylara objektif bakmadan sadece bir olumsuz konu üzerinden Türkiye'ye yönelik ağır eleştirilerde bulunmanın haksızlık olduğunu belirtti. Top yaptığı değerlendirmede "Batılıların terör konusunda Türkleri anlamadığını, fakat kendileri bir tehdit altında olduklarında ise kıyameti kopardıklarını belirtti".
Radio 1 "Ongehoorde Meningen" programı konuşma notları..
Dirk Vanmeiren/De Standaard
-Türkiye'ye Türkçe öğrenmek için gitmiştim. Fakat Türkiye çok güzel, çok cazip bir ülke. Bu nedenle orada daha uzun bir süre kaldım.
-Hrant Dink'in geçtiğimiz yıl hunharca öldürülmesi belki bir gizli servis işi olmayabilir; fakat Türkiye'de son yıllarda gelişen milliyetçi, radikal, asker yanlısı anlayış tüm gençleri etkilemiş durumda. Son yıllarda farklı düşünceler ortaya koyan azınlık veya düşünce adamlarına yönelik saldırıların faillerinin durumu ele alındığında bu çarpık düşünce yapısının endişe verici boyutlarını görebilirsiniz.
-Biz Belçikalılar belkide dünyanın bu yönde en az milliyetçi insanlarıyız. Belki diğer Avrupa ülkelerinde daha fazla milliyetçilik söz konusu olabilir. Fakat Avrupa'da bir şekilde düşüncelerinizi ifade edebiliyorsunuz. Türkiye'de ise onca tabulaştırılmış şeyler varki; gündeme dahi getiremiyorsunuz. Bunların üzerinde düşüncelerinizi rahatça yansıtamıyorsunuz.
-İşte Hrant Dink olayı böyle bir şey. Ermeni kökenli biri farklı bir düşünce ortaya koydu diye genç bir fanatik tarafından öldürüldü.
-Türkiye'de dünyanın diğer ülkelerine karşı bir korku ve kuşku duygusu hakim. Türkler bilhassa Avrupa'nın kendilerini parçalamak ve her yönüyle batı dünyasına esir haline getirilmek istendiğini düşünüyorlar.
-Hrant Dink'i öldüren şahıs yakalandı. Fakat yargılanması çok yavaş sürüyor. Bunun nedenini sorduğumuzda hemen "Burası Türkiye" diyorlar.
-İşin en ilginç yanı ise katili yakalayan polis memurlarının Türk bayrağı önünde katille birlikte gururla resim çektirmeleri idi. Bu tablo Türkiye'de insanların bir Ermeni veya farklı düşünceler öne sürenlere yönelik nasıl yaklaştıklarını gösteren net bir fotoğraftır.
-Türkler için vatan hainliği olgusu en ağır şuç olarak görülüyor. Burada katil bir kahraman, öldürülen Hrant Dink ise bir vatan haini olarak değerlendiriliyor. Bu düşünce insanlık adına acı bir durum.
Av. Ergun Top/Anvers belediyesi meclis üyesi
-Gazeteci Dirk vanmeiren tarafından yapılan değerlendirmeler bir yanlış genellemedir. Evet Türk halkının büyük bir çoğunluğu milliyetçi duyguları taşımaktadır. Fakat bunu daha çok vatanseverlik şeklinde algılamak gerekir. Yoksa Avrupa'da olduğu gibi başka halklardan nefret etme şeklinde yorumlamamak gerekiyor. Türkler vatanlarını severler, savunurlar, fakat diğer halklardan nefret etmezler, onlara kin beslemezler..
-Gazeteci Dirk Vanmeiren'in Hrant Dink olayında yaşadığı taravmayı anlıyorum. Fakat aynı duyguları bizlerde Anvers'de Hans Van Temsche adlı Flaman gencinin eline silahı alıp rastgele göçmen kökenli insanlara ateş ettiği zaman yaşadık. Şimdi bunu nasıl açıklayacaksınız?. Buradan hareketle bütün Belçikalılar ırkçıdır, gibi bir sonuca gidebilirmiyiz? Biz an için kendinizi bizim yerimize koyun. Bu olayda bizlerin yaşadığı duyguları ve kızgınlığı bir düşünün.
-Bende Vanmeiren gibi Flamanya hakkında sayfalar dolusu olumsuz şeyler yazabilirim. Türkiye hakkında aşırı milliyetçi demesi kolay. İnsan önce döner biraz kendi ülkesine bakar. Bir ülkeyi değerlendirirken sadece birkaç kötü örnekten hareket ederek bir değerlendirme yapmak ve bunu genellemek insanı çok yanlış bir neticeye götürür.
-Türkiye'deki vatanseverlik olgusunu iki boyutta ele almak gerekir. Bunun bir tarihi, birde bölgesel boyutu var. Türkiye bir ateş çemberi içersinde bulunmaktadır. Bu durum sadece şimdi değil uzun yıllar hep böyle sürdü. Bunu anlamak için Türkiye'nin komşularının kim olduğuna bakmanız gerekir. İran, Irak, Suriye, Ermenistan, Gürcistan, balkan ülkeleri. Buralarda son yüz yıldır savaş ortamı hiç son bulmadı.
-Batılı ülkelerin terör konusunda dürüst bir yaklaşım sergilediğini söylemek oldukça zor. PKK bir terör örgütü olarak ilan edildi, fakat bugün Avrupa'nın başkenti durumunda olan Brüksel'de her türlü faaliyeti yapıyorlar. PKK Avrupa için bir tehdit olarak algılanmıyor. Fakat Avrupa için bir tehdit olarak görülen Al-Kayda Brüksel sokaklarında "batıya ölüm, Amerika'ya ölüm" diyerek yürümeye kalksa Belçika'da kıyamet kopar. İnsanlık için asıl en büyük tehlike terör konusunda kaşılaştığımız iki yüzlü anlayıştır.
-Türk vatandaşlarının bu ülkelerin halklarına karşı bir kin ve nefret duygusu bulunmuyor. Türkler dünyada en dost ve misafirber insanlardır. Buradaki asıl sorun Türkiye'ye yönelik oluşan tehditlerdir.
-Batıda Türkiye'de yaşayan insanlardan muhalif düşünceler taşıyanların bazı konuları gündeme getirmelerine fırsat tanınmıyor düşüncesi var. Bu çok yanlış Türkiye'de her gün bir çok politikacı, yazar, çizer devlet yönetimi ve politikacılar hakkında en ağır eleştirileri yapıyor. Elbette geçmişten gelen bazı kanun hükümleri çerçevesinde sorunlar oluyor. Son günlerde gündeme gelen "Youtube"un kapatılması olayında ortaya konan gerekçe bir örnektir. Ben bu yönde bu tür kararlara gerekçe olan 301. maddenin kaldırılmasından yanayım.
-Türkiye büyük bir ülke. Türkiye yüzünü batıya çevirmiş ve bu yönde son 10 yıl içersinde bir çok önemli reformlar yapmıştır. Türkiye gittikçe daha da demokratikleşen bir yapıya kavuşuyor. Bu durumu görmemek Türkiye'ye haksızlık olur.
-Türk insanı daha çok özgürlük ve demokrasi taraftarıdır. Bu durumu iyi görmek gerekiyor. Bugün farklı dilleri olan insanlar televizyonlar açıyor, kendi dillerinde kurslar açıyorlar.
-Lütfen kimse Türkiye'ye bazı istisnai olayları temel alarak haksızlık yapmasın.