Haberin yayım tarihi
2011-01-21
Haberin bulunduğu kategoriler

ERSAVCI:*Meydanı Tarihçilere Bırakmalıyız*

T.C Brüksel Büyükelçisi N. Murat Ersavcı'nın 1915 olaylarına ilişkin olarak Aralık ayında La Libre Belgique gazetesinde yayınlanan yazısını okurlarımızın bilgilerine sunuyoruz.



[pdf:0078]La Libre.pdf[/pdf]

Ermenilerin ve Türklerin hafızası birleştirilmeli midir?

Tarihçilerin objektif bir çalışma yürütmesi gerekiyor.


Sayın Pierre Mertens'in "Bellek egzersizi" başlıklı makalesi (La Libre Belgique, 26 Kasım 2010) basit bir sonuca varıyor: bir tarafın, yani Ermenilerin belleği, olduğu gibi diğer tarafça – Türklerce – kabul edilmelidir. Oysa Türkler, Ermenilerden farklı bir belleğe sahipler.

Bizim belleğimizde öncelikle, dokuz yüz yıl boyunca Türklerin ve Ermenilerin barış içinde yaşamış olmaları yeralıyor. Ermeniler Osmanlı İmparatorluğu ile tam uyum sağlamış, yönetimde en üst görevlere getirilmişti.

Belleğimizde ayrıca, geçtiğimiz yüzyılın başında çektiğimiz büyük acılar da bulunuyor:

İmparatorluğun, sekiz ayrı cephede savaşırken, tebaalarınca ihanete uğraması, müttefiklerince istismar edilmesi, paramparça olmasıyla sonuçlanan Birinci Dünya Savaşının bıraktığı derin bir travma. Bu dönemde yalnızca Anadolu'da, 2,3 milyon'u Müslüman olmak üzere üç milyon insan öldü. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyetinde 1920'li yılların sonunda yaşayan 13 milyonluk nüfusun üçte birinden fazlasını, başka coğrafyalardan göç etmiş,  yıpranmış, yoksullaşmış, köklerini kaybetmiş insanlar oluşturuyordu.

Türkiye'nin Devlet olarak ayakta kalabilmiş olması, yalnızca bir insanın, Mustafa Kemal Atatürk'ün büyüklüğü sayesinde mümkün olmuştur. Onun kurduğu Cumhuriyet, yeni bir ulusal kimlik ve yeni bir toplum modelini benimsedi. Felaketin hafızası hala canlı kalmış, ancak yeniden doğuş iradesiyle hafiflemişti. Ermeni vatandaşlar Cumhuriyete uyum sağlamış, kendilerine 1924 tarihli Lozan Antlaşmasından kaynaklanan özel haklar tanınmıştı. Toplumlar arasında uzun süreli dostluklar kurulmuştu.

Ancak yirminci yüzyılın sonları, Türkler için yeni bir travmayı beraberinde getirecekti.
17 Ocak 1973 tarihinde, Türkiye Cumhuriyetinin Los Angeles'teki Başkonsolosu ve Muavin Konsolosu Ermeni kökenli bir kişi tarafından öldürüldüler. Bu olay çeşitli Türk çıkarlarına yönelik iki yüz kadar terör eyleminin başlangıcını oluşturdu. Çoğu diplomat, diplomat eşi veya çocuğu 34 Türk vatandaşı katledildi.

Brüksel'de Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliğinin Ataşesi Dursun Aksoy 14 Temmuz 1983 günü öldürüldü.

Kurbanlar genç insanlardı. Osmanlı makamları tarafından alındığı iddia edilen herhangi bir kararla ilgileri yoktu.

Bu terör kampanyasıyla eşzamanlı olarak Avrupa'da Türkiye'ye şiddetle saldıran yayınlar çıktı. Bu yayınlarda yeralan tezler, avukatları tarafından teröristlerin savunmasında kullanıldı. Şok ve şaşkınlık içindeki Türk kamuoyu için ikisi tek bir kampanyaydı.

Bu olaylar hala yenidir. Yaralar derindir. Türklerin hafızası da çok acılıdır.

Bu nahoş ortamda, insanların acılı bellekleri kendiliklerinden birleşmeyecektir. Biz, yakınlaşmayı sağlayabilecek tek unsurun tarihçilerin objektif bir çalışması olduğu kanısındayız.

Birkaç yıldır Türkiye ve Ermenistan arasında gerçek anlamda bir diyalog başlatılmıştır. Ermeni diasporası buna karşı çıkmamalıdır.

Ortak bir tarih komisyonu kurulması, iki ülke arasında imzalanmış ancak henüz onaylanmamış protokollerin hükümlerinden biridir. Üçüncü ülke uzmanlarını da içerecek böyle bir komisyon, Türk ve Ermeni arşivlerinin (ki Türk arşivlerinin aksine bunların bazıları yabancı araştırmacılara kapalıdır) yanı sıra ilgili tüm üçüncü ülkelerin arşivlerinde de çalışabilir.

Türk araştırmacılarının çoğu için, elimizdeki bilgiler ve ulaşabildiğimiz arşiv belgeleri, soykırım tezini teyit etmemektedir. Ancak böyle bir çalışmanın sonuçları, Türkler ve Hükümetleri tarafından kabul edilecektir.

Bugün arzu ettiğimiz, geçmişten açık ve nesnel biçimde bahsedebilmektir. Türk ve Ermeni haklarının böyle bir diyalog kurmak ve gerekirse acılarını paylaşmak için yeterli olgunluğa sahip olduklarını düşünüyoruz. Geçmişten, ama aynı zamanda gelecekten de bahsetmek. Aynı zamanda daha iyi bir ortak gelecek üzerinde yoğunlaşmak da gerekmez mi?

Murat ERSAVCI

Türkiye Büyükelçisi

Son Haberler

Hits: [srs_total_pageViews] Visitors: [srs_total_visitors]
Copyright © GUNDEM.be
Site içeriği ve dizaynın tüm hakları GÜNDEM.be websitesine aittir.
Kopyalamak ve izinsiz kullanmak kesinlikle yasaktır.