Kanal Avrupa'da Sivil İnisyatif dalı programda Executif kurumu üzerine yapılan  tartışmaya Türkiye'den gelerek katılan eski Executif Üst Kurul başkan yardımcısı Ethem Kışlalı eski yönetime yönelik yapılan enkaz suçlamalarına cevap verdi.
 
Ethem Kışlalı'nın kamuoyuna sunduğu bilgileri okurlarımızla paylaşıyoruz..
 
Ethem Kışlalı:
BİF eski genel sekreteri,
Executif(ilk dönem-başkan yardımcısı)
 
-Bugünkü Executif üst Kurulunda görev üstlenen üyelerin 'Enkaz' devrettiler suçlamasını kınıyorum. Bizlerde kendi dönemimizde bu tür bütçe sorunları yaşadık. Bu sıkıntılı dönemde bizler Belçika'da yaşayan Müslümanların itibarına bir zarar gelmesin diye bir finans kurumunda 80 bin avro borç para alarak kira, personel giderleri gibi ödemelerimizi yaptık. Bu paraya 3 kişi imza attık. Bu banka borcu imza atan kişiler tarafından ödendi. Aslında yeni yönetimin işbilmezliği sonucu eski yönetim kurulu üyeleri mağdur duruma düşmüşlerdir. Şu anda bu yönetimde 80 bin avro alacağımız var.
 
-Bizim borç bıraktığımızı söyleyenler gerçeği yansıtmıyorlar. Borç diye ortaya atılan iddialar aslında bizi seçime zorlayan güçlerin bahanesiydi. Söz konusu ödemeler aslında devletin o dönemde kuruma vermesi gereken bütçe ile ilgiliydi. Eski yönetim aslında tüm bu baskılar ve seçim kararından sonra tüm riskleri göz önüne alarak bankadan para çekip acil ödemeleri yaptı ve tertemiz bir şekilde görevi bırakarak gitti.
 
-Eski yönetim üyeleri bir kerpiç evi oluşturan tuğlalar gibi birlik içersinde idiler. Bize yönelik bir sürü suçlamalar yapıldı. Fakat bu suçlamaların hiç birinden bir şey çıkmadı.
 
-Mali konularda da çok titiz davrandık. Yönetim de mali işleri sürekli 3 kişinin imzası ile yönettik. 3 bin avronun üzerinde yapılan tüm ödemeler 3'lü imza ile yapılmıştır. Bizim bir çeşit iç denetim mekanizmamız vardı.
 
-Belçika devletinde mali konularda suç işleyenin cezası mutlaka kesilir. Ama asıl sorun bu değil. Bizler 10 yıl için seçilmiştik. Göreve gelişimiz bir Kral Kararnamesi ile olmuştur. Kurum sorunlarını kendi içinde çözmesi gerekirken, bakanın müdehalesi ile zorla seçime götürüldük. Bizim son 4 yılımız adeta gasp edildi. Bu yönüyle aslında hukuken bugünkü meclis gayri resmi bir kurumdur. Bu meclis kadük bir meclistir.
 
-Executif kurumuna sürekli dışarıdan müdehale yapıldı. Belçika devletide bu müdehalelerden etkilendi. Bizleri bu nedenle seçime zorladılar. Aslında burada hukuki temeli olmayan bir seçim düzenlemekle suç işlediler.
 
-Bir çok insan Executif'i bir din kurumu zannediyor. Halbuki bu doğru değil. Executif aslında idari bir organdır. Bu bir İmamalar Konseyi değildir. Burada idari işlerden iyi anlayan, işleri iyi takip edebilecek yetenekli yöneticilere ihtiyaç var. Eğer son yönetim bu konuda dikkatli olsa ve bu doğrultuda bir üst kurul oluştursa idi, bugün tartışılan bir çok hata beklide yapılmamış olacaktı.
 
-Executif kurumu işlevini tamamlayana kadar devam etmelidir. Yeni yönetim iyi yetişmiş tecrübeli üyeler ile güçlendirilmelidir.