İnsan hayatında bazı şeyler vardır ki, bu insanı memnun eder.  İşte bu sevindirici durumlardan bir tanesi de Kutlu Doğum etkinlikleri çerçevesinde Sportpaleis'te yirmi veya otuz bin kişinin peygamber sevgisi ve aşkı etrafında bir araya gelmesiydi.

Rakamların bence hiç bir önemi yok. Mesaj  yerine ulaşmıştır. Belçikada yaşayan Türk-İslam toplumu başarılı bir sınav vermiştir. 

Kutlu Doğumun şanına layık olarak verilen bu mesaj, sportpaleiste kalmamalı. Herkes üzerine düşen mecburi görevleri yerine getirmeli.

Bu birliktelikten önce, Filip De Winterin kendine layık olan ve bizleri hiç şaşırmayan açıklaması bizleri biraz tedirgin etmişti ama korkulan olmadı. Sağduyu galip geldi. 

Irkçı şahsın tahrik kokan ve yalan yanlış olan açıklamasına rağmen, peygamber sevdalıları gereken dersi gerektiği gibi verdiler. Katkısı olanlara teşekkür.

Bizler burada aynı gemi içinde yaşayan insanlarız. Her hal ve hareketimizle yaşadığımız bu topluma en güzel şekilde örnek olmalı  ona göre yaşamalıyız...

Bunca hazırlık, o kadar toplantı yapıldı, dosta düşmana karşı iyi işler yapılmalıydı ve de yapıldı.

Bana göre katılım çok güzeldi, hatta harikaydı. Katılımın harika olması, bazı eksikleri gün yüzüne çıkarmamıza engel olmamalı. Öz eleştiri, az eleştiri ama yapıcı eleştiri.

-Irkçı şahsın, bunca tahrik kokan açıklamalarına rağmen girişlerde kontrolun olmaması, ilk anda beni korkuttu. Allah'a hamd olsun ki kötü bir şey olmadı...

Güvenlik  ve kontrol her zaman şart...

-Kutlu Doğum proğramı, harika bir katılımla ırkçılığın başkentinde yapılıyor. Bu durum düşünülüp buna göre güzel bir sinevizyon hazırlanabilirdi. Hollandaca olarak...

Organizede bulunan federasyon başkanlarına en azından üç dakikalık bir selamlama konuşması verilebilirdi.

-Bir başka garipsediğim durum ise; Türk toplumuna hiç bir yapıcı katkısı olmayan sahısların, organizede olmamasına rağmen ahbap çavuş ilişkisinden dolayı sahneye çağrılmasıydı.

Proğramın kısa sürmesi, fazla sıkıcı olmaması herkesi memnun etti. Asıl memnuniyet veren durum polisiye bir durumun ortaya çıkmaması.

Amacımız pişmiş aşa su katmak değil, her iki toplumunda bir parçası olarak durum değerlendirmesi yapmak. 

Hiç kimsenin etiketi bizi ilgilendirmiyor. Doğruyu söylemek boynumuzun borcu.

Biz gördüğümüzü yazalım bu bize yeter. Zaten metheden etmiştir.

Bundan sonra çok daha büyük ve profesyonel ve de organizeli proğramlara diyelim...

Bu millet, Filip De Winter'e rağmen en dağınık zamanında bile yirmi-otuz bin kişiyi bir araya getirebiliyorsa... işte burada düşünmeliyiz.

Bu kadar insan buraya niçin geldi?  Amaçaları neydi?

Havanın çok güzel olmasına rağmen, insanlar bu toplantılara ilgi gösteriyorsa bunu iyi düşünmek gerek. Bu işteki bereketi bulmak gerek.

Bu organizasyonda emeği geçen tüm dernek ve federasyonlara teşekkür etmek gerek.

İyiki doğdun ya Resulallah, birliğimiz ve beraberliğimizi ancak senin ruhaniyetinde buluyoruz.

Sana ve senin yolunda gidenlere binlerce selam olsun...

Kutlu Doğum hayırlara vesile olsun....

Selam ve dua ile...
 
Şeref KILIÇ
e-mail: serefkiliç@gmail.com