Geçtiğimiz hafta Flaman Eğitim Bakanı Pascal Smet, Belçika Müslüman Temsil Kurumu yetkilileri ve çeşitli eğitim kurumlarıyla biraya geldi. Görüşme sonrasında Smet imam eğitiminin 2014 yılında başlayabilmesi için hazırlıkların yapıldığını açıkladı. Bu proje için bir de çalışma grubunun hayata geçirileceği bildirildi.
Flaman Bölge Milletvekili Veli Yüksel “Bizim edindiğimiz bilgiye göre bu imam eğitimi için 100 bin Euro gibi bir bütçe ayrıldı. İki eğitim kurumu, Katolik Üniversitesi Leuven ve Anvers Üniversitesi, akademik bir imam bölümü başlatmak için kolları sıvadı. Bu tabiiki çok önemli bir gelişmedir. 2003’te Flaman Parlamentosu kendi imamlarını yetiştirmek için bir önerge kabul etmişti. Bu hükümet kurulduğunda (Temmuz 2009) Flaman eğitim sistemi bünyesinde imamlar ve din dersi ögretmenleri için tam teşkil bir eğitimin mümkün kılınması hükümet programına alınmıştır. Sekiz yıl sonra ilk somut adımların atılması memnuniyet vericidir.” şeklinde konuştu.
Belçika Flaman Bölgesi İçişleri ve Uyum Bakanı Geert Bourgeois’nın (N-VA) yaptırdığı bir araştırmaya göre Flaman bölgesindeki imamların Flamanca konuşmadığı ve yerel kontekstle bağlarının bulunmadığı iddia edildi. Araştırma ile birlikte ‘imamlar’ konusu bir kez daha siyasi gündeme tekar oturmuş oldu. Uyum Bakanı Bourgeois ve Eğitim Bakanı Pascal Smet’in (SP.A) yaptığı açıklamalardan sonra imamların Belçika’da eğitim alması tartışılmaya başlandı.
Belçika’da 300’den fazla camide görev yapan din adamlarının büyük çoğunluğu gurtbetçilerle birlikte yurtdışından geldi. Bunların maaşları Fas, Türkiye ve Suudi Arabistan gibi ülkelerden karşılanıyor. Bu imamlar dört veya beş yıllık görev süreleri dolduğunda tekrar ülkerine geri dönüyor. Milletvekili Veli Yüksel bunun ne yurtdışından gelen imamlar ne de Müslüman toplumu için sağlıklı olduğunun altını çizerek “Bu imamlarımız önce kendileri uyum sağlamada ve yerel dili ögrenmede zorluklarla karşılaşıyorlar. Belçika’da yaşayan ikinci ve üçüncü kuşak gençlerimizle diyalog kuramıyorlar. Tam uyum sağlamaya başlarken de memleketlerine geri dönüyorlar. Bu şekilde yapılan bütün yatırımlar boşa çıkıyor, bunun önlenmesi gerekiyor. Diğer bir nokta da imamlarımızın Belçika’daki kültürel, sosyal ve siyasi gerçeklere vakıf olmaları onların görevlerini daha iyi yapmalarını sağlayacaktır. Din görevlisinin cami dışındaki Müslümanlar ve diğer Belçikalılarla iletişim içerisinde olması gerekmetedir. Bunu da Flamancayı konuşarak ve gündemi takip ederek sağlayacaktır. İmamlarımızın her anlamda örnek insan olmaları hem Türk toplumuna hem de kendi camialarında saygının artması anlamına gelecektir ki buna kimsenin karşı olacağını beklemiyorum. Ben imam eğitiminin Türk toplumunun daha iyi uyumuna katkı sağlayacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Önümüzdeki günlerde çalışma grubunun imam eğitimi konusundaki görüşlerinin dört gözle beklendigini kaydeden Veli Yüksel “Bu projede neticeye varabilmek için eğitim kurumları ve müslüman toplumunun ileri gelenlerinin işbirliği en önemli şartlardan birini oluşturmaktadır. Aksi takdirde Müslümanlara empoze edilmiş bir proje olarak algılanacaktır.” dedi.